Erdoğan'ın memleketinde köylülerin HES'e karşı nöbeti sürüyor

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın memleketinde köylüler, Alicik HES projesine karşı başlattıkları yaşam nöbetini sürdürüyor.

Gürgen köylülerinin HES karşıtı mücadelesi ülkenin birçok bölgesinde destek görürken, şirketin her an geri gelebilme ihtimaline karşı bir haftadır gece gündüz, yağmur çamur demeden nöbet sürüyor. Köylüler "Kesin sonuç alana kadar nöbete devam" dedi.

Rize'nin Güneysu ilçesinde Gürgen köyünde yol çalışması diye başlatılan ve HES çalışmasına karşı yaşam alanlarını savunan köylülerin yaşam nöbeti yaklaşık 1 haftadır sürüyor. Gürgen Köyünde yaşayanlar, Baro Enerji (Baro Enerji Elektrik Üretim Dağıtım Pazarlama Sanayi ve Ticaret A.Ş.) tarafından hukuksuz bir şekilde yürütülen Alicik HES projesine karşı çeşitli eylemler düzenlemiş, ardından yargıya başvurmuştu. Bütün tepkilerine rağmen şirketin çalışmalarına devam etmesi üzerine köy halkı, 20 Ocak'ta HES şantiyesini basıp iş makinelerini çalışma sahasından zorla çıkartmış ardından çalışmaları engellemek için nöbet tutmaya başlamıştı.

BALIK ÖLÜMLERİ BAŞLADI
HES çalışmalarının yürütüldüğü alanda nöbete devam eden köylüler, yağan karın erimesi sonrası yaşanan balık ölümlerine de dikkat çekti. Köylüler, yaşam alanlarının nasıl yok olduğuna dikkat çekmek için çalışma sonrası vadide bulunan onlarca pullu alabalığın öldüğünü fotoğraflayarak sosyal medyada paylaştı.

KÖYLÜ KARARLI: NÖBETE DEVAM
Yaşananlarla ilgili bir açıklama yapan Handüzü Yaylası Kültür Çevre ve Tabiat Varlıklarını Koruma Derneği Başkanı Ceyhun Kalender, mücadelenin her siyasi görüşe sahip insanın ortak çığlığına dönüştüğünü belirterek şunları söyledi:

"Küçücük bir derenin onlarca iş makinesiyle altının üstüne getirilmesine hiçbir insan rıza gösteremezdi. Bunun, için bize emanet edilen bu cennet vatan köşesini korumak için nöbetimiz kesin sonuç alınana kadar devam edeceğiz. Biz başta Gürgen ve Baş Köylü vatandaşlar olarak bu mücadelemizi sürekli hukuki bir zeminde yürütmeye azami ölçüde özen göstermekteyiz. Vatandaşların demokratik tepkisi süresince hiçbir taşkınlık yapılmamış, hiçbir iş makinesine en ufak bir zarar verilmemiş, hiçbir çalışana sözlü veya fiili saldırı olmamıştır.Çünkü inanıyoruz ki başta ÇED sürecine uyulmayan, hiçbir bilgilendirme yapılmadan, eksik bilgi ve belgelerle oldubittiye getirilmeye çalışılan bu proje, hukuken sürdürülemez durumda ve yüce adalet bu konuda gerekeni yapacaktır"

"ŞİRKET YETKİLİSİ ÖNÜNE GELENİ ŞİKAYET EDİYOR"
Oluşan tepkiler karşısında panikleyen ve çalışma alanında hukuken elinin zayıfladığını gören şirket yetkilisi N.K.’nin elini güçlendirmek, yurttaşlara gözdağı vermek, zaman kazanmak amacıyla olur olmaz herkes hakkında suç duyurusunda bulunduğunu belirten Kalender şöyle devam etti:

"Çalışma alanına hiç uğramamış insanları, çalışma alanından geçerken olup bitenlere bakmak isteyenleri ve konu ile ilgili konuşmak için çalışma alanına çağırdığı insanları bile şikâyet ederek aynı zamanda iftira suçu (TCK m.267) işlemiştir. Örnek olarak, bu süreci mahkemeye taşıyan vatandaşların vekili olan Avukat Remzi Kazmaz, olay yerine hiç uğramamış olmasına rağmen hakkında suç duyurusunda bulunulmuştur. Şunu belirtmek isteriz ki Gürgen ve Baş köy sakinleri olarak sonuna kadar avukatımızın arkasındayız ve bu süreci birlikte yürütmekte kararlıyız. Bu konuda haksız yere şikâyet edilen vatandaşlar olarak, ilgili kişi hakkında iftira suçu (TCK m.267) işlediği gerekçesiyle de dava açacağımızı belirtiriz"

"KÖYLÜLERİN TELEFERİKLERİ TAHRİP EDİLDİ"
HES çalışmaları sırasında köy halkı tarafından kullanılan ve özel kişilerin mülkiyetinde olan birçok teleferiğin tahrip edildiğini belirten Kalender, "Yollar sürekli çamur ve yürünemez haldedir. Öğrenciler çamur içerisinden yürüyerek servislerine binebilmektedir. Köyün halı sahasının giriş ve çıkışları bu çalışmalar sebebiyle kapanmıştır, halı saha kullanılamaz hale gelmiştir. Köyde 4 km uzunluğunda, derenin doğu kenarı boyunca ve yüksek bir perde beton yapıldığından, bu 4 km boyunca bulunan batı kenarında bulunan mahalle ve evler olası sel taşkınına açık hale getirilmiştir. Yine bu perde beton sebebiyle köyün mahalle camisi, cami lojmanı, eski okul binası, mahalle değirmeni, köy halkına ait çok sayıda ev ve sebze meyve tarlaları ile ağaçlar sel tehlikesine maruz bırakılmıştır" dedi.

"DERE İÇERİSİNDE BETON DÖKEREK SUÇ İŞLİYORLAR"
Dere ve su kenarlarında perde beton ile yapılacak yol çalışmalarının hukuka aykırı olduğunu söyleyen Kalender, şunları söyledi:

"Karayolları adına çalışma yaptığını beyan eden şirket dere içerisinde suya beton dökmektedir. Bu nedenle; deredeki tüm canlı yaşamını sona erdirmektedir. Balık ölümlerinin temel nedenlerinden biri de budur. Bu ayrıca çok önemli bir suç teşkil etmektedir. Söz konusu derenin doğu tarafındaki taşların sökülmesi ve alınması, perde beton yapılması ile dere ıslahının bir faydası kalmadığı gibi derenin batı tarafı için daha büyük tehlikeler oluşmuştur. Kısacası onlarca iş makinesi ve kamyonla, bir köy, bir yaşam alanı tahrip edildi, yaşanmaz hale getirilmek istendi. Bu katliama karşı hukuki mücadelemiz kararlı direnişimize devam etmeye kararlıyız" dedi.

YURTTAŞ KAZIM NÖBETTE
Gürgen köylülerinin başlattığı nöbete, ahırdaki ineğini satıp HES projesini iptal ettirten, "Yurttaş Kazım" olarak bilinen Kazım Delal de destek verdi. Delal, köylülerin yanına giderek nöbet tutu.