Gaz fişeğiyle Aydoğan’ı yaralayan polis tespit edilemiyor

Gezi Direnişi’nde polisin attığı gaz fişeğiyle ayağından yaralanan Aydın Aydoğan, kendisini yaraladığı daha önce görüntülerden de tespit edilen polislerin bulunması için yeniden dilekçe verdi. Aydoğan'a, polislerin kask numaralarının emniyette herhangi bir kaydının olmadığı yazısı gönderildi. ...

Gezi Direnişi’nde polisin attığı gaz fişeğiyle ayağından yaralanan Aydın Aydoğan, kendisini yaraladığı daha önce görüntülerden de tespit edilen polislerin bulunması için tekrar dilekçe verdi.

Kask numaraları elinde olmasına rağmen Aydoğan'a, polislerin emniyette herhangi bir kaydının olmadığı yazısı gönderildi.

soL'a konuşan Aydoğan, “Daha önce savcının tespit ettiği 5 polis için soruşturma istedik, Vali izin vermedi. Bu son gelen polis ön inceleme raporunda hiçbirinin kaydı yok deniyor. Oysa daha önce 2 tanesinin kaydı yok denmişti. Dosya valiliğin kararı üzerine Faili Meçhul Suçlar Bürosu'na atılmıştı ve burada yaklaşık 2 yıl kaldı. Buna itiraz edip Bölge İdare Mahkemesi kararı ile dosyanın yeniden memur suçlarına gelmesini ve tespit edilen memurlar hakkında soruşturma açılmasını istemiştik. Geçen 6 yılın ardından gelen yeni polis inceleme raporuna göre, bu polislerin kask numaralarının emniyette herhangi bir kaydı olmadığı söyleniyor. Dosyamıza gelen bu 11. savcı oldu. Savcıya, bu 5 kişiden 3'ünün daha önce gelen emniyet raporu ve valilik yazılarında kayıtları olduğunu ve yeni durumun anlaşılmaz bir hale geldiğini anlattım. O da gereğini bir dilekçe ile sunmamızı istedi ve sunduk" diye konuştu.

Aydoğan, "Ben bunlara yabancı değilim. Daha önce aynı dosyaya müdahale edilerek hastane raporlarını değiştirmişler, gaz fişeği ile vurulduğuma dair rapor olmasına rağmen raporları değiştirip 'dayak sonrası gözetim' yazmışlardı. Bu sefer de görüntülerde aynı şey yapılmak isteniyor. Gereğini yapacağız dediler ama 6 yıldır hiçbir şey yapılmıyor. Biz etkin soruşturma yapılmadığından bundan sonrası için AİHM'e gideceğiz. Bizleri yıllardır 'yargıya müdahale yok' diye aldatanlar, yargı ne zaman bağımsız olursa, o zaman suçlu olarak yargının karşına kendilerinin karşısına çıkacağını biliyorlardı. Adalet şu anda en kötü günlerini yaşıyor. Adaletin çöktüğü yerde artık her şey sıradanlaşır. Biz Gezi doneminde de yaşanılabilir bir ülke hayali ile meydanlara çıkmıştık, hâlâ aynı şeyi istiyoruz. Tek bir şey istiyoruz, herkes için adalet" dedi.