loading
close
SON DAKİKALAR

Aynı menzile yürümeye devam!

Barış Terkoğlu
Tarih: 17.04.2025
Kaynak: Barış Terkoğlu - Cumhuriyet

Barış Terkoğlu; Balyoz kumpasında, FETÖ bağlantılı 55 hâkim-savcıyı kurtaran kararı verince sırtı sıvazlanıyor. Öte yandan FETÖ’yü finanse eden şirket lehine bu kez TMSF’yi rahatsız eden karar verince iki günde darmadağın ediliyor.

Karar 22 yıl sonra geldi. Ama aslında iki yüz yıllık kavganın içine doğdu.

Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin Balyoz kumpas davası hakkındaki kararından söz ediyorum. Sondakika mahkeme, emekli Orgeneral Çetin Doğan’ın da aralarında olduğu 6 asker için verilen hapis cezalarını onadı. Yazdım, anlattım ama başka detaylar da var.

Şöyle söyleyeyim...

Kararı geç duyduk. Zira Balyoz kararı 20 Mart’ta verildi. İşte bu karardan günler sonra... Yargıtay’da, aynı mahkeme, yani 3. Ceza Dairesi, başka bir karar verdi. FETÖ üyeliğinden yargılanan ve örgüte maddi destekle suçlanan Dumankaya Holding’e verilen mahkûmiyet kararını bozdu. Sadece bu kadar değil. Holding’in 17 şirketine daha önce kayyum atanmıştı. Yargıtay kararıyla kayyumlar da boşa düştü.

İşte bu kararın ardından fırtınalar koptu.

TMSF NEDEN KIZDI

Haberi ilk kez 7 Nisan’da duyuran Sabah gazetesinin Dumankaya kararını hangi başlıkla verdiğini yazayım: “Yargıtay’dan skandal Dumankaya kararı: FETÖ’ye finansal destek suç sayılmadı.” Sabah’ın başlığı, iktidarın bir kanadının tepkisini yansıtıyordu.

Öte yandan, Dumankaya krizinin perde arkasını Now TV’de Alican Uludağ duyurdu. Uludağ, TMSF’nin kararla ilgili kriz çıkardığını, Cumhurbaşkanlığı’nda bir Dumankaya zirvesi yapıldığını duyurdu.

Sonuç olarak...

İktidarın beklediği Dumankaya kararını vermeyen 3. Ceza Dairesi darmadağın edildi. Dumankaya kararı duyulduktan iki gün sonra, 9 Nisan’da, 4 üye mahkemeden gönderilirken 8 yeni üye atandı. Böylece Balyoz kararından günler sonra, aynı mahkemenin hâkimleri, Dumankaya kararı nedeniyle tasfiye edilmiş oldu.

Olan bitenden sonra Yargıtay kulislerinde dolaştım. Kısa notlarla aktarayım. (Karar 1. Başkanlık Kurulu’ndan çıksa da) 3. Ceza Dairesi’ndeki görevlendirmeyi doğrudan Yargıtay Başkanı Ömer Kerkez’in belirlediğini öğrendim. Yeni atanan üyelerde Menzilcilerin ve ülkücülerin etkisi anlatıldı. Dumankaya kararının TMSF’yi çok öfkelendirmesinin nedeni de aktarıldı. Kayyum olarak 17 şirketi yıllardır yöneten kurum, meğer Dumankaya şirketlerinin satışı için, Yargıtay’ın müsadere kararını onamasını bekliyormuş. Hatta satış için bazı anlaşmalar yapılmış. TMSF, başta inşaat mağdurları olmak üzere bir dizi derdi satış ile çözmeyi planlıyormuş. Yargıtay’ın kararı her şeyin baştan başlamasına neden olmuş.

Öfke öyle büyük ki...

Bir kaynak, oğlu avukat olan bir hâkimden bahsetti. Hâkimin oğlunu, patron dosyalarında iş takipçiliği ile suçladı.

Tersinden bir tepkiyi daha aktarayım. Sabah grubunun yayınlarından biri, bu kez hâkimlerin değişimi sonrası Yargıtay başkanını hedef aldı? Diğerlerinin değil ama hâkim Şerafettin Saka’nın daireden gönderilmesine adeta bir bildiriyle tepki gösterdi. Yargıtay yönetimi, “Onlar da bize ayar vermeye çalışıyorlar” diyerek bu hamleden de rahatsızmış.

BALYOZ KUMPASÇILARI BEKLİYORDU

Dönelim tekrar Balyoz’a...

Balyoz kararının ilk maddesi kimsenin dikkatini çekmedi. İlk maddede mahkeme, Ali Efendi Peksak’ın sanıkların aleyhine temyiz talebini reddetti.

Peki kim bu Peksak? Neden Balyoz kararına müdahale için başvurdu? Hatırlayan vardır. Peksak, FETÖ döneminin Balyoz hâkimiydi. Balyoz kumpasını kuranların çoğu, Erdoğan-Gülen kavgasının ardından tutuklanıp, yargılandı. Kimi de firar etti. Gelgelelim, yargılandıkları FETÖ dosyalarından ayrı olarak Balyoz kumpasına ilişkin açılan dava yıllardır sürünüyor. Balyoz kumpası nedeniyle, Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nde, yarısı firari, 50 eski hâkim-savcı yargılanıyor. Yüce Divan’da ise aynı nedenle, biri firari, 5 eski Yargıtay üyesi sanık.

O yargılamaların tutanakları önümde. Mehmet Murat Yönder, Ömer Diken, Hüsnü Çalmuk... Tek tek aktarmayayım. Balyoz kumpasında parmağı olan hâkim ve savcılar ne zaman konuşsalar aynı şeyi söylemişler. Kendilerinin Balyoz’dan yargılananlara ceza verdiklerini ancak davanın bugün de devam ettiğini anlatmışlar. Sanıkların cezasının onanmasının kendilerinin yargılanma gerekçesini ortadan kaldıracağını iddia etmişler. Bu nedenle bir kulakları Balyoz kararındaymış.

AYNI MENZİLE DEVAM

İşte aynı mahkemenin, aynı günlerde verdiği farklı iki karar, iki sonuç.

Balyoz kumpasında, FETÖ bağlantılı 55 hâkim-savcıyı kurtaran kararı verince sırtı sıvazlanıyor. Öte yandan FETÖ’yü finanse eden şirket lehine bu kez TMSF’yi rahatsız eden karar verince iki günde darmadağın ediliyor.

Çelişki gibi görünse de aslında değil.

İktidar, muhalefetin bir bölümünün yanılgısının aksine, FETÖ’nün varoluşu ile değil, FETÖ’nün kendisine batan unsurlarıyla kavga etti. Zira onları “aynı menzil”e yürüten, aslında birlikte verdiklerini söyledikleri “200 yıllık kavga”ydı. Haliyle, düzenle barışık olanlar ya da sonradan barışanlar menzile doğru kaldığı yerden devam etti.

İnsanların çelişkisi gibi görünen aslında tarihin tutarlılığıdır.

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları