loading
close
SON DAKİKALAR

Ayşe Barım hakkında konuşmamız lazım

Barış Terkoğlu
Tarih: 08.05.2025
Kaynak: Barış Terkoğlu - Cumhuriyet

Barış Terkoğlu; Meğer Ayşe Barım’ın oyuncuları, 15 Temmuz’dan sonra Erdoğan’ın düzenlediği Yenikapı’daki Demokrasi mitingine de katılmışlar ve haber olmuşlar. Gelgelelim, her şey var ama bu önemli detay dosyada yok!

“İnsanı büyüyle öldürebilirsiniz” diye başlıyor meşhur söz. “Kahvesine arsenik koymak şartıyla” diye devam ediyor.

Günlerdir iki çocuğunu öldüren, ikisini yaralayan, çocuklarını taciz eden bir psikopatın elini kolunu sallayarak ana muhalefet liderine saldırmasının içinden çıkamıyoruz. Saldırganın, her gün yeni bir suçunu öğrenirken sessiz sedasız bir iddianame daha mahkemeye gönderildi.

Pek çok ünlü oyuncunun menajeri Ayşe Barım’ın dosyasından söz ediyorum. Herkese “Ne alaka” dedirten Barım, 3 buçuk aydır tutuklu. Hakkında “hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım” suçundan istenen ceza, çocuklarını katleden saldırganın yattığından bile fazla.

Çoğu insan, bu operasyona, “Asıl hedef başka” yorumu yaptı. Barım’ın kimi dizilere oyuncu vermediği, bu yüzden sektördeki iktidar destekli rakipleri ve tabii iktidar tarafından hedefe konduğu, Gezi’nin aslında bahane olduğu fikri ağırlık kazandı.

İşte tam bu sırada ilginç bir görüşmem oldu. Konuştuğum kişi de sektörün içinden geliyordu. İktidarın içinden bir isim tarafından, 9 yıl önce, kendisine bir teklif yapıldığını anlattı. Ona; bir menajerlik şirketi kurması, Barım’ın oyuncularının transfer edilmesi, böylece Barım’ın sektörden tasfiye edilmesi önerisinde bulunulmuştu. Konuştuğum kişi teklifi kabul etmediğini söylerken Barım’ın başına gelenleri buna bağlıyordu.

Haliyle iddianameyi daha büyük bir merakla okudum.

Acaba durum; “Gezi bahane tasfiye şahane” meselesi miydi?

VARSAYIM VAR DELİL YOK

171 sayfalık iddianamenin özeti şöyle...

Savcı, uzun Gezi eylemleri ve yargılamasının anlatımının ardından konuyu Ayşe Barım’a getirmiş. Önce Barım’ın 2002’de kurduğu menajerlik şirketi ID iletişimin sayfasına girmiş. Orada toplam 68 oyuncunun olduğunu görmüş. Bu oyuncuları listelemiş. Ardından bu oyuncuların tek tek sosyal medya hesaplarına bakıp, Gezi eylemlerine katılıp katılmadıklarına, destek verip vermediklerine bakmış. 18 oyuncunun Gezi’ye katıldığını ya da destek paylaşımları yaptığını görmüş. Ayrıca Takvim gazetesinde yayımlanan bir fotoğraftan yola çıkarak Ayşe Barım’ın da Gezi Parkı eylemine katıldığını söylemiş. Barım’ın oyuncularıyla telefon trafiğini çıkararak oyuncularını Gezi’ye götürdüğünü, onları yönettiğini iddia etmiş. Konuşma içerikleri olmadığı için bu iddianın içinin boş olduğunu söyleyelim.

İddianamede yalnızca, Barım’ın, Mehmet Ali Alabora ile yaptığı konuşmanın dökümü var. Konuşmanın içeriği, iddianın aksini, Barım’ın oyuncularını durdurmaya çalıştığını gösteriyor: “Metin gelince benim böyle kan tepeme çıktı, senin için panik oldum, bunu ne olur böyle yayınlamayın”“Ben bizim oyunculara da sakın ha böyle bir şey yapmayın dedim”...

Özetle Barım, oyuncularını politik gerilimlerden uzak durması konusunda uyarıyor.

Öte yandan, ifade veren oyuncular, Barım dahil kimseden talimat almadan Gezi’ye destek verdiklerini anlatıyor. Barım ise verdiği ifadede Gezi’ye oyuncularını götürmek bir yana, oyuncularının zaten Gezi’ye gitmiş olması nedeniyle onların yanında sadece iki kez Gezi’ye gittiğini söylemiş. Gerçekten de bunun aksini gösteren bir delil yok. İddianame, “Oyuncu Gezi’deyse menajeri istemiştir” varsayımı üzerine kurulu. Üstelik bu varsayım, Gezi’de bulunan yüzlerce oyuncudan sadece Barım’ın şirketindekilere uygulanmış!

2013’TE BARIM’IN ŞİRKETİNDE DEĞİLLER

Peki bu konuda fazla ne biliyoruz?

Başka kaynaklarla da konuşup iddianamenin ötesine geçmeye çalıştım.

- Ayşe Barım 27 Ocak’ta tutuklandı. Ancak üç hafta önce, ocak ayının ilk haftasında, aleyhinde kampanya başlatılmıştı. Dizilerin tekel pazarını elinde tuttuğu da iddia edildi, oyuncularını pazarladığı da. Hatta İmamoğlu’nun ekibiyle bile ilişkilendirildi. Meğer, görünmeyen bir el, bu içerikleri gündemde tutacak şekilde sosyal medyaya müdahale etmiş. Düzenli paylaşım, sistematik yorumlar, sürekli mesaj dolaşımı ile Barım, Türkiye gündeminde “trend topic” yapılmış. Bu paylaşımlar nedeniyle Barım hakkında, önce “şantaj” ve “çalışma hürriyetinin ihlali” nedeniyle soruşturma açılmış. Tanık ifadeleri ve delil bulunamayınca bu kez Gezi soruşturması başlatılmış. Haliyle süreç, meselenin Gezi olmadığını kanıtlar nitelikte görünüyor.

- Yargıtay’ın onadığı yıllar süren Gezi davasının hiçbir yerinde, Barım’ın adı ne sanık ne de tanık olarak geçmedi. 12 yıl sonra, Barım adına özel dosya açılması da önceki iddiayı kanıtlıyor.

- Twitter’da, 25 Ocak’ta yapılan bir paylaşımda, Ayşe Barım’ın Belçika’nın Gent şehrinde 2017’de bir darbe toplantısına katıldığı yazılmıştı. Bakılan resmi pasaport kayıtları bunun yalan olduğunu kanıtlamış. Ancak sadece Barım’ı suçlamak için bu sosyal medya iddiası, Barım’a gerçekmiş gibi yöneltilmiş.

- Önemli bir detay... Savcılık bugün ID İletişim sayfasına bakarak iddianame yazmış. Ama 2013’te Barım’ın kadrosunda sadece 43 oyuncu varmış. Bunlardan da sadece 9 tanesi Gezi’ye katılıp destek vermiş. Barım’a sorulan Ali Atay ya da Bülent İnal gibi oyuncular, 2013’te Barım’ın şirketinde değilmiş. Hande Yener ya da Tuba Büyüküstün gibi bir dizi isim ise zaten hiç ID kadrosunda yer almamış.

ERDOĞAN’IN MİTİNGİNE DE GİTMİŞLER

Bir detay daha...

Meğer Ayşe Barım’ın oyuncuları, 15 Temmuz’dan sonra Erdoğan’ın düzenlediği Yenikapı’daki Demokrasi mitingine de katılmışlar ve haber olmuşlar. Gelgelelim, her şey var ama bu önemli detay dosyada yok!

-Barım’ın Osman Kavala ile telefonla görüşmesi, Gezi suçlamasına delil oldu. Ancak görüşme Gezi’den neredeyse bir yıl sonra, Barım’ın Fatih Akın’ın bir filminin tanıtım organizasyonu içinmiş. Barım, Kavala’nın Cezayir Restoranı’nda bu tanıtımı yapmış. Bunu da belge ile dosyaya sunmuş.

- Mehmet Ali Alabora ile sözünü ettiğim konuşmayı yaptığı sırada ise Gezi bir yana İstanbul’da bile değilmiş, Altınoluk’ta tatildeymiş. Resmi kayıtlar da bunu doğruluyor.

- Ayşe Barım 2013’teki Gezi’den yargılanıyor ama...

Bazı oyuncuların, 2021’deki orman yangınlarında ve 2023’teki depremde, sosyal medya hesaplarından “helpturkey” paylaşımında bulunmaları ile de suçlanmış.

- Barım’ın başta kalp ve beyin hastalıkları doktor raporlarıyla belgelendiği halde hapiste tutulmaya devam edilmiş...

Barım’ın “Nasıl bağlanacak acaba” diye beklenen iddianamesi çıktı. İçinde somut bir yanıt olmadığı gibi, iddianame operasyonun niyeti konusundaki kuşkuyu daha da artırdı.

Kahvenin yerini Gezi’nin aldığı hikâyede, insanlar artık arsenikle değil, birkaç yargı dosyasıyla ortadan kaldırılıyor.

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları