loading
close
SON DAKİKALAR

Kadın: Güzellik salonuna uğradım Erkek: Aaa çok yazık, kapalı mıydı?

Can Ataklı
Tarih: 20.05.2012
Köşe: Günlük Yazılar

Bu kısa fıkralı başlıkla giriş yaptıktan sonra sizleri Yıldırım Tuna’dan gelen fıkralarla baş başa bırakmak istiyorum...

Bu kısa fıkralı başlıkla giriş yaptıktan sonra sizleri Yıldırım Tuna’dan gelen fıkralarla baş başa bırakmak istiyorum.

Geçen hafta çok az fıkra vardı, bu hafta arayı kapatalım istedim. Ayrıca ben dahil herkes çok yoğun ve stresli bir hafta geçirdi. Siyasette, dış politikada, spordaki baş döndürücü trafik hepimizi bunaltmıştır.

O halde gelin bu pazar gününü stresten tamamen uzak neşelenip gülerek geçirelim;

Yaş kutlaması
60 yaşını kutlamak isteyen yalnız kadın şehir dışında bir motele yerleşmiş, bu özel yıldönümünde hayatında ilk kez yakışıklı eskort delikanlılardan birini çağırıp çılgınlık yapmayı arzu etmiş, telefon rehberine tam sayfa ilan veren hassas görünümlü, üçgen vücutlu, dalgalı uzun saçlı delikanlıyı beğenmiş, “Ne olacak ve kim bilecek ki?..” diyerek hemen aramış. “İyi günler hanımefendi, size nasıl yardımcı olabilirim?..” diye açılmış telefon. ‘Ohh, ne kadar seksi bir ses, tereddüt edip kapatırsam kendimi asla affetmem’ diye düşünüp hemen konuya girmiş kadın “Motelime gelirsen senin olmak istiyorum.. Dur, dur bekle, sen benim olacaksın.. Şehirde yapayalnızım ve tek istediğim aşka doymak.. Gelirken deri kıyafetlerini, maskeni, kamçını, ne varsa bir çanta dolusu getir.. Bağla beni, çikolatalar dök üzerime.. Hazırım.. Tamam mı?” Bir anlık sessizlikten sonra “Harika hanımefendi, tamamen masal gibi” diye gelmiş cevap, “Ama dışarıyı aramak için önce 9’a basın lütfen.” Kadın apar topar moteli değiştirmiş...

Cennetin kapısı
Görevli Melek, cennetin altın kaplı kapısının önüne gelen kılıksız adamdan şüphelenip “Burada bekle biraz” diyerek Tanrının yanına koşmuş ve durumu anlatmış. “Yahu sana kaç kere söyleyeceğim?” demiş Tanrı, “Yapmakta olduğun vazifen ‘ön fikirli’ olmamanı gerektiriyor.. Sana ne yahu?.. Burası Cennet.. İnsanlar eşit burada, herkes kardeş.. Gelmiş işte.. Git o adamı al içeri.” Görevli Melek kapıya koşmuş, etrafa bakınıp adamı bulamamış ve geri dönmüş Tanrının yanına ve “Yok efendim” demiş üzgün bir şekilde. “Ne?” demiş Tanrı, “O hırpani kılıklı, suratsız dediğin adam mı?” Melek, “Hayır efendim “ demiş “Som altından giriş kapımız var ya, o yok işte.. Sökmüş götürmüş herif..!”

Çok iyi
Aynı ofisi paylaşan 2 mimar arkadaştan biri “Bizim sekreter çok iyi giyiniyor” demiş, “Haklısın” demiş diğeri gülümseyerek, “Üstelik çok da hızlı giyiniyor..!”

Diş koltuğu
Çoğu diş doktorlarının koltukları yukarı aşağı doğru hareket eder değil mi?.. Tam bu yeni açılan klinikteki koltuk öne ve arkaya doğru kayıyor. “Olur şey değil” diye düşünürken diş doktoru içeri girdi, “Beyefendi” dedi beni görüp sinirlenerek, “Dosya dolabımın çekmecesinin üzerinden iner misiniz?.. Tövbe, tövbe..!”

Hemşire müjdesi
Doğum odasının önünde kızımın doğum müjdesini beklerken hemşire dışarı çıkıp adamın birine “Tebrikler ikiz babası oldunuz” dedi. “Hadi ya?” diye ayağa fırladı adam, “İkizler inşaatın sahibiyim.. Tesadüfe bakar mısınız?” Biraz sonra aynı hemşire bir başka baba adayının yanına gitti, “Eşiniz üçüz doğurdu” müjdesini verdi. Çok sevinen adam “Yaşasın, 3 M de çalışıyorum, üçüzüm oldu“ diye sevinçten havalara uçarak zıplamaya başladı. ‘4 Mevsim’ otelinin sahibi de dördüz sahibi olunca tam yanımda oturan adam “Ben fenalaştım.. Biraz hava alayım” dedi kravatını gevşetmeye uğraşırken, “Hay Allah beni kahretsin” diye devam etti söylenmeye, “Yıllarca dur dur da şu ara salak gibi git, ‘101 Dalmaçyalı’nın prodüktörlüğüne soyun..!”

Zayıflama hapı
Doktoruma reklamlarda kilo verdirdiği söylenilen vücuda yapıştırılan bantları sordum “Gerçekten zayıflatıyor mu bunlar?” diye.“Kesinlikle..” dedi, “Tabii ağzının tam ortasına yapıştırırsan ve bütün gün o orada kalırsa..!”

Martı
Yaşlı kadın deniz kenarında kocasıyla yürüyüş yaparken birden irkilip durmuş, “Martının biri kakasını yaptı suratıma geldi, çabuk bir kağıt peçete bul..!” demiş.“Ohooo..!” demiş adam, “Şimdi kim bilir nerelere gitmiştir, nerede bulacağız o hayvanı..!”

Temizleyici
Temizleyiciden gelen iç çamaşırının iyi yıkanmamış olduğunu gören kadın “Lütfen biraz daha deterjan kullanmayı deneseniz” notunu ekleyerek paketi olduğu gibi dağıtıcı çocuğa iade etmiş, paket kısa bir süre sonra temizleyicinin yazdığı pusula ile kendisine geri gelmiş, “Siz de biraz daha fazla tuvalet kağıdı kullanmayı deneseniz..!”

Profesyonellik
İki adam trende tanışıp koyu bir sohbet sonrası hayli sıkı fıkı olmuşlar, konu “Ne iş yaptıklarına” gelmiş. Biri “Ben Yankesiciyim”, diğeri “Ben profesyonel homoseksüelim” demiş ve ikincisi hemen sormuş “Bana nasıl yankesicilik yaptığını gösterir misin?” diye. “Bir şartla” demiş yankesici, “Sen de bana nasıl profesyonel homoseksüellik yapılıyor onu göstereceksin.” İkisi anlaştıktan sonra yankesici kalabalığın arkasına karışıp kaşla göz arasında ayakta duran dev gibi bir “ağır ağbi”nin kalın cüzdanını çekip almış cebinden, arkadaşına dönüp “Hadi bakalım, sessiz bir yere gidelim de sen de bana ‘Profesyonel Homoseksüellik ‘ nasılmış onu öğret” demiş. “Gerek yok, hemen burada da gösterebilirim” diye cevap vermiş bizimki, “ağır ağbi” nin omzuna bir şaplak atıp “Abiiii..” demiş, “Şu herif var ya, biraz önce senin cüzdanını yürüttü..!”

*****


Gani Yıldız’dan
Meclis Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu Başkanı Nimet Baş, “Darbelerin fotoğrafını çekeceğiz” demiş. Sonra ne mi olacak? O fotoğraflar “Mağduriyet Müzesi”nin duvarlarına asılacak.

***


Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, “Türkiye’de yazdıklarından dolayı sadece birkaç gazeteci cezaevinde” demiş. Oysa yaz(a)madıkları şeyler sayesinde dışarıda olan yüzlerce gazeteci var!

***


Adalet Bakanı Sadullah Ergin, 15 bin vatandaşın cezaevinden salıverilmesini sağlayacak 3. paketin gelecek hafta Adalet Komisyonu’na geleceğini açıkladıktan sonra, “Tünelin ucunda ışık görüldü” demiş. Umarız görülen ışık, toplum vicdanını paramparça edecek treninki değildir.

***


CHP’nin, öğrencilere dağıtılan sütle ilgili tutumunu eleştiren Başbakan, “Çocukların eline şeker versek gider o şekeri de alırlar” demiş. Ama muhalefet de haklı; sütten ağızlar yanınca, çocukları koruma içgüdüsüyle hareket edebilir!

Vatan

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları