loading
close
SON DAKİKALAR

Sülün Osman nasıl dolandırırdı bilir misiniz?

Can Ataklı
Tarih: 30.11.2023
Köşe: Günlük Yazılar
Kaynak: Can Ataklı - Korkusuz

Can Ataklı; Fatih Terim Fonu olayının ortaya çıkmasından ve bazı futbolcuların akılsızca para kaptırmalarından sonra bir Sülün Osman hikayesi sosyal medyada dolaşmaya başladı.

BUNU YAZMAK GEREK

Muhteşem istihbarat diyorlar ama bunları da yaşamadık mı?

Seçimden sokra kurulan kabinenin (saray yönetimi bir türlü hükümet demiyor, hep kabine diyor) en gözde isimlerinden biri Hakan Fidan.

MİT’i atandığı 27 Mayıs 2010’dan Dışişleri Bakanı olduğu Haziran 2023’e kadar yöneten ve bir “istihbarat dehası” gibi yönettiği söylenen Hakan Fidan’dan şimdi de yeni görevinde büyük zaferler kazanması bekleniyor.

Yandaş medya da Hakan Fidan’ı her fırsatta göklere çıkarıyor, dünya çapında bir dahi diplomat gibi sunuyor.

Ancak Hakan Fidan’ın MİT başkanlığı yaptığı dönemde yaşanan o kadar çok acı olay var ki, insan “Peki bu nasıl bir istihbarat dahisi?” demeden edemiyor.

Şimdi size 13 yılda sadece hafızalarda kalan (mutlaka unutulan da vardır) acı olayların bir listesini sunmak istiyorum.

Bu acı olaylardan sonra pek çoğunun faili yakalanmış olabilir ama istihbaratın asıl amacı bunları olmadan önlemek değil midir?

2010

-17 Nisan: Samsun’da devriye yapan polislere saldırı, 2 şehit

-31 Mayıs: İskenderun Deniz Üs Komutanlığı’na saldırı, 6 şehit

-19 Haziran: Gediktepe Üst Bölgesine saldırı, 11 şehit

-31 Ekim 2010: Taksim Meydanı’nda bombalı intihar eylemi, 15 polis toplam 32 yaralı

2011

-14 Temmuz: Silvan kırsalında dinlenen askere saldırı, 13 şehit

-17 Ağustos: Çukurca’da asker konvoyuna saldırı, 12 şehit

-11 Eylül: PKK’lı teröristler düğün bastı, 5 asker ve polis şehit

-20 Eylül: Çankaya’da Kaymakamlık önünde patlama, 3 kişi hayatını kaybetti

-18 Ekim: Güroymak’ta askeri konvoya saldırı, 9 şehit

-19 Ekim: Çukurca’da saldırı, 24 şehit

-29 Ekim: Cumhuriyet kutlaması iptal edildikten sonra AKP İl Başkanlığı önünde patlama, 3 kişi hayatını kaybetti

2012

-12 Nisan: Amasya’da bombalı saldırı, 2 şehit

-19 Haziran: Dağlıca Karakolu’na saldırı, 8 şehit

-9 Ağustos: İzmir Foça’da askeri konvoya saldırı, 2 şehit

-20 Ağustos: Gaziantep İlçe Emniyet’e saldırı, 9 şehit

-18 Eylül: Bingöl merkezde askeri konvoya saldırı, 10 şehit

2015

-21 Temmuz: IŞİD’in yaptığı Suruç saldırısı, 31 vatandaş hayatını kaybetti

-22 Temmuz: Şanlıurfa Ceylanpınar’da uykudaki iki polis başlarına sıkılan birer kurşunla şehit edildi

-28 Temmuz: Binbaşıya hain pusu

-29 Temmuz: Erdoğan: “Çözüm sürecini devam ettirmek mümkün değil.”

-30 Temmuz: Meclis’te terörün araştırılması önergesi AKP ve MHP oylarıyla reddedildi

-10 Ağustos: Terör saldırısı, İstanbul’da 6 şehit

-19 Ağustos: Lice’de 3 şehit ve Siirt’te 8 şehit

-24 Ağustos: Mehmet Yarbay’ın isyanı: “Düne kadar çözüm diyenler, ne oldu da sonradan savaş demeye başladı.”

-25 Ağustos: Şemdinli’de 2 şehit

-4 Eylül: Dargeçit’te 4 polis şehit

-7 Eylül: Dağlıca’da 16 asker şehit

-8 Eylül: Iğdır’da 13 polis şehit

-12 Eylül: Davutoğlu’nun “Anketlerde yükseliş trendi” açıklaması

-14 Eylül: Şırnak’ta 3 şehit

-29 Eylül: Pozantı’da 2 şehit

-30 Eylül: Hakkari’de 3 şehit

-10 Ekim: IŞİD terör örgütü, Ankara katliamında 102 vatandaşı öldürdü

-18 Ekim: Dağlıca’da 3 şehit

2016

-12 Ocak: Sultanahmet Meydanı’nda IŞİD tarafından üstlenilen intihar saldırısında 12 kişi hayatını kaybetti

-14 Ocak: Diyarbakır Çınar Emniyet Müdürlüğü binasına bomba yüklü bir araçla saldırı düzenledi. PKK’nın üstlendiği saldırıda 6 kişi hayatını kaybetti

-17 Şubat: Genelkurmay Başkanlığı binası önünde askeri servis araçlarının geçişi sırasında terör saldırısı 29 kişi öldü

-13 Mart: Türkiye’nin başkentinde 5 ay içinde 3. bombalı saldırı düzenlendi ve 36 kişi hayatını kaybetti

-19 Mart: Beyoğlu Kaymakamlığı önünde düzenlenen intihar saldırısında 5 kişi hayatını kaybetti

-28 Haziran: Atatürk Havalimanı Dış Hatlar Terminali’nde gerçekleşen saldırıda 45 kişi yaşamını yitirdi

-27 Nisan: Bursa Ulu Cami yanında düzenlenen intihar saldırısında 1 kişi hayatını kaybetti

-20 Ağustos: Gaziantep’in Şahinbey ilçesinde bir sokak düğününde düzenlenen ve IŞİD’in üstlendiği bombalı saldırıda ise 59 kişi yaşamını yitirdi

-10 Aralık: İstanbul’un Beşiktaş ilçesinde önce Vodafone Arena Stadı’ndaki maçın ardından bombalı araçla iki kez saldırı düzenlendi 40 emniyet mensubu şehit oldu, 7 kişi hayatını kaybetti

-17 Aralık: Kayseri’de çarşı iznine çıkan askerlere yönelik patlayıcı yüklü araçla düzenlenen saldırıda 15 asker şehit oldu

-2016 yılının son günü: Reina saldırısında çoğu turist 39 kişi hayatını kaybetti.

2022

-26 Eylül: Mersin’in Mezitli ilçesinde bir polis evine PKK militanları tarafından ateş açıldı ve bombalı

ŞAŞIRDIM

İran Cumhurbaşkanı, Türkiye gezisini son anda iptal edildi

İran Cumhurbaşkanı Reisi önceki gün Ankara’da olacaktı.

Ancak ne olduysa oldu ve bu gezi iptal edildi.

İşin tuhaf tarafı İran tarafı bir gerekçe göstermediği gibi “erteleme”den de söz etmedi, iptal edildiğini bildirdi.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi yetkilileri de bir yabancı ajansın konuyla ilgili sorusu üzerine gezinin iptal edildiğini ancak gerekçeyi bilmediklerini açıkladı.

AKP Genel Başkanı Erdoğan 11 Kasım günü uçakta yaptığı açıklamada İran Cumhurbaşkanı Reisi’nin 28 Kasım’da Türkiye’de olacağını söylemişti.

Bİ SORALIM BAKALIM

Yardım gemisi iki tane ticaret gemisi 325 tane

Partisinin grup toplatısında konuşan Genel Başkan Erdoğan, “Gazze’deki vatandaşlarımızın tahliyesini büyük ölçüde tamamladık. Toplam bin 500 ton insani yardım taşıyan ikinci yardım gemimiz bugün yola çıkıyor. Türkiye devleti ve milletiyle Filistinli kardeşlerinin yanındadır” dedi.

Türkiye’nin Gazze’deki Filistin halkına insani yardım yapması elbette övünülecek bir durumdur.

Ancak yardım amaçlı sadece iki gemi gönderilmişken İsrail’e ise savaşın başladığı günden bu yana 300’ün üzerinde yük gemisi gitti.

Bu gemilerde neler yok ki?

Öncelikle akaryakıt ve özellikle savaş uçaklarının kullandığı benzin var.

Gıda ve ihtiyaç malzemeleri var.

Demir çelik var.

İsrail’in muhtemelen savaş sanayinde kullandığı ara mallar ve yedek parçalar var.

En son Erdoğan’ın oğlu Burak Erdoğan’ın bir gemisinin de İsrail’e mal taşıdığı iddiaları ortaya atıldı.

MB adlı şirketin ortağı olan Burak Erdoğan’ın gemisinin İsrail’e çok sayıda sefer yaptığı ileri sürüldü.

Ancak şirketten yapılan açıklamada geminin sadece işletmeciliğinin yapıldığı, daha önceden imzalanmış olan ticari anlaşmalar gereği bu ülkeye sevkiyat yapan şirketlerin mallarının taşındığı belirtildi.

Tabii sonuçta gemi kimin olursa olsun, önemli olan Türkiye’den böyle bir ortamda İsrail’e yapılan ticaretin devam etmesi.

İsrail’le ticareti tüm hızıyla sürdürenler “Savaş başka ticaret başka, yapılan anlaşmalara uyulmazsa çok büyük tazminatlar ödenir” diyor ama Türkiye bu konuda bu kadar hassas davranırken ticaretin sırf “tazminat bahanesi” ile devam etmesi kamuoyunun vicdanını sızlatmıyor mu peki?

Üstelik Mecliste bu konuda açılması istenen bir soruşturma önergesinin AKP ve MHP’liler tarafından da reddedildiğini unutmamak gerek.

KOMİK

Sülün Osman nasıl dolandırırdı bilir misiniz?

Şimdiki nesil Sülün Osman’ı pek tanımaz.

Ama bu adı mutlaka bir yerlerde duymuştur.

Sülün Osman İstanbul’un 50’li yıllardaki en büyük dolandırıcısıydı.

O tarihlerde Anadolu’dan İstanbul’a gelenleri dolandırmasıyla ünlüydü.

Örneğin Galata Kulesi’ni, Beyazıt Kulesi’ni, Galata Köprüsü’nü İstanbul’u gördüğünde şaşkınlık geçiren saf Anadolu insanlarına satmıştı.

Fatih Terim Fonu olayının ortaya çıkmasından ve bazı futbolcuların akılsızca para kaptırmalarından sonra bir Sülün Osman hikayesi sosyal medyada dolaşmaya başladı.

Bakın kendi ağzından anlattığına göre Sülün Osman, insanların akılsızlığından nasıl yararlanmış:

“Benim dolandırdığım insanlar dolandırıcıydı aslında. Yani bana yaklaşma sebepleri beni dolandırmaktı. Bunlardan birini anlatayım da siz hak verin bana. On tane bilezikle geliyorum adamın önüne akşam vakti. Kuyumcunun kapısındayız. Dükkan kapalı. Karımın hastalığını anlatıyorum, acilen bilezikleri bozdurmam gerektiğini, o an nöbetçi eczaneye gidip hastaneden istedikleri ilaçları almamın şart olduğunu söylüyorum falan. Hakiki olsalar bileziklerin fiyatı 1000 lira. Diyorum ki 300 liraya ihtiyacım var. Paranın gerisi umurumda değil, yeter ki karım ameliyat masasında kalmasın. Adam sabah kuyumcuya gidip bilezikleri 1000 liraya bozdurabileceğini ve birkaç saat içinde havadan 700 lira kazanacağını düşünüyor. O arada benim ayakçım da ortaya çıkıyor ve o almak istiyor bilezikleri. Telaşlanıyor adam kazanç imkanı kaybolacak diye. 300 lirayı verip alıyor bilezikleri, ben de kayboluyorum ortalıktan. Adam ertesi sabah kuyumcuya gidip de bileziklerin sahte olduğunu öğrenince, dolandırıldım, diye karakola gidiyor. Ve ben aranıyorum. Demiyorlar ki ona, ‘Be adam bin liralık bileziği 300 liraya almayı düşünürken aklında ne vardı?’ diye. Gayet açık ki, beni dolandırmayı planlamıştı. Ben hayatım boyunca beni dolandırmaya kalkışmamış tek bir kişiyi dolandırmadım.”

Tıpkı futbolcuların başına gelen olay gibi değil mi?

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları