loading
close
SON DAKİKALAR

Batılı söyler, AKP yapar

Can Ataklı
Tarih: 15.08.2023
Köşe: Günlük Yazılar
Kaynak: Can Ataklı - Korkusuz

Can Ataklı; Geçen yıl “Kuzey Suriye’ye şuradan girer, buradan çıkarız, operasyon yaparız” deyip de, uyarılar üzerine yelkenleri indiren hangi ülkedir?

SORDUM ÖĞRENDİM

Sadece bir ayda 900 bin yeni icra dosyası açıldı

Seçimler bitti, Erdoğan’ın iktidarı halk tarafından yeniden onaylandı, ama dertler katlanarak büyüyor.

Seçimlerden önce büyük refaha kavuşacağını sanan vatandaşlar son iki ayda yapılan zamlar karşısında şaşkın ve çaresiz.

Aşırı pahalılık herkesin belini büküyor.

Peki bunun halka yansımasının somut verileri ne?

İşte bu sorunun cevabını CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in araştırmasından öğrendim.

Toplum sorunlarına duyarlılığı ve hem verdiği soru önergeleri hem de yaptığı araştırmalarla tanınan Gürer sadece bir ayda icra davalarına 900 bin dosyanın eklendiğini ortaya çıkardı.

Vatandaş borçlanıyor ama borcunu ödeyemiyor.

Ödeyemeyince iş mahkemeye gidiyor ve icra dosyaları kabarıyor.

Ömer Fethi Gürer’in saptamalarına göre bu yıl içinde icra dairelerindeki dosya sayısı 8 milyon 708 bin, toplam icra dosyası sayısı 21 milyon 781 olarak gerçekleşti.

Gürer vatandaşın banka borçlarında da inanılmaz artışlar olduğunu vurgulayarak “Vatandaşın bankalara olan borcu 2 trilyon 307 milyar liraya dayandı, süreç zengini daha zengin yaparken halkın yoksulluğu da artıyor. Mutlu azınlığın geliri katlanırken, geçim sıkıntısı ile bunalan sabit ve dar gelirliler kredi kartlarını dahi ödemekte zorlanıyor” dedi.

Banka kârlarını da inceleyen Gürer’in saptamalarına göre bankalar sadece mayıs-haziran aylarında 60 milyar lira kâr elde etti, vatandaş ise kredi ve kredi kartı borcunu ödeyemiyor.

Gürer; “Vatandaşın, esnafın, çiftçinin, emeklinin geçirebilmek için borçla yaşamaya çalıştığı bu süreçte başta bankacılık sektörü olmak üzere belli kesimlerin de geliri artıyor. Bankalar mayıs-haziran ayları arasındaki bir aylık süreçte 60 milyar TL kar elde ettiler. Bu da bankaların şimdiye kadar 1 aylık süreçte elde ettikleri en yüksek kazanç miktarını gösteriyor. Görüldüğü üzere, bankalar kazançlar artarken vatandaş ise vergi, kredi ve kredi kartı borcu, borç faizi ve icra davalarıyla karşı karşıya kalarak kendi yaşam mücadelesini veriyor.” dedi.

Vatandaşın bankalara olan borcu ve negatif nitelik kazandığından dolayı takibe alınan borç tutarında her geçen hafta artış yaşandığını belirterek bakın ne dedi;

“Vatandaşın tüketici kredisi borcu 1 trilyon 416 milyar TL, bireysel kredi kartı borcu 854 milyar TL ve takipteki kredi ve kredi kartı borcu 36 milyar TL’yi bulmuş durumda. Vatandaşın geçen hafta bankalara olan borç toplamı 2 trilyon 288 milyar TL idi. Bir haftada vatandaş 19 milyar TL daha bankalara borçlandı. Çiftçilerin kredi borçları da 463 milyara dayanmış bulunmaktadır.”

Gürer AKP iktidarının yeni icra dosyası, milyarlarca borç ve borcunu ödeyemeyen yurttaşın varlığını görmezden geldiğini söyleyerek şunları dile getirdi;

“Bu ay 900 bin icra dosyası, 92 milyar TL yeni borç gelecek aylarda yaşanacak sıkıntının da habercisi. Ekmeği dahi sofraya sınırlı şekilde koyan ailelerin sayısı da aratıyor. Yoksulluğun artması, icra dosyaları ile yıllarca kıt kanaat yaşayarak ev, tarla edinmişlerin de varlıkları elden gidecek bir sürece doğru ekonomik sıkıntı ve baskılar ağırlaşmaktadır. İktidara yandaş olan bir grup mutlu yaşarken ülkemizde her kesimden vatandaşlar ekonomik sorunlarla boğuşmaktadır. AKP iktidarı vatandaşın bir bardak çay ile bir simite dahi erişimini sorunlu kılmıştır. Veriler vatandaş için sorunların daha da ağırlaştığına işaret etmektedir.”

ŞAŞIRDIM

Duyan da sanki son seçimde iktidara geldiklerini sanacak

Bundan 21 yıl önce iktidara gelen AKP’nin genel başkanı dün partisinin 22’nci kuruluş yıldönümü nedeniyle bir açıklama yaptı.

Hep bildik sözleri söyleyen Erdoğan’ın özellikle “pahalılık” konusundaki sözlerini şaşırarak izledim.

Öncelikle Erdoğan pahalılığı kabul etmiş görünüyor.

Ama kendi üzerine hiç leke kondurmuyor.

Diyor ki; “Küresel krizlerin ülkemize etkilerinden kaynaklanan hayat pahalılığının son dönemde milletimizi bunalttığının farkındayız. Ülkemizin her meselesini çözdüğümüz gibi inşallah bu sıkıntıyı da hal yoluna yine biz koyacağız. Çalışanından emeklisine bu süreçte refah kaybı yaşayan her insanımızın hayat seviyesini eskisinin de üzerine çıkarmak boynumuzun borcudur.”

Erdoğan sanki 21 yıldır iktidarda değilmiş de son seçimi kazanarak iktidarı almış gibi konuşuyor.

Sanki pahalılık bu 21 yıllık iktidarındaki yanlışların bir sonucu değil.

Onu bile “küresel etkilere” bağlıyor.

Oysa şu anda hayat pahalılığından şikâyet eden ülkeler, sadece Türkiye gibi kötü yönetilen ülkeler.

Vatandaş bunu bilmiyor mu?

Bal gibi biliyor aslında.

Ancak bu 21 yılda en büyük başarı halkın korkutularak susturulmasıdır.

Fransa’da mazota yapılan 5 cent’lik zam halkı ayağa kaldırırken Türkiye’de sadece seçimlerden bugüne kadar yapılan 20 liralık zam hiçbir tepkiye yol açmıyor/açamıyor.

Fransa’da Hollanda’da iktidarlar halkın tepkisi nedeniyle zamları geri alırken Türkiye’de ise tepkisizlik sayesinde iktidar yoluna güvenle devam ediyor.

Üstüne bir de ülkeyi yöneten kişi alay edercesine “Bu sorunu da biz çözeceğiz” diyor, diyebiliyor.

İnanırsanız.

Tabii inanan çok, orası da ayrı.

ÇOK GÜLDÜM

Fıkra ama aynen yaşanmazsa ben hiçbir şey bilmiyorum

Bana da sosyal medyadan geldi.

Aslında fıkra.

Ama gerçekleşirse ki bu çok mümkün, hiç şaşırmayız.

En iyisi size de sunayım, kararı siz verin;

Tayyip Erdoğan ile Emine Erdoğan çarşı pazarda durum ne diye görmek için bir AVM’ye gitmişler.

Erdoğan ve eşi dev bir marketteki et reyonunun çok temiz ve bakımlı olduğunu görünce satıcı ile sohbete başlamışlar.

Aralarında şu konuşma geçmiş;

Cumhurbaşkanı: Ne kadar güzel bir reyonunuz var, tebrik ederim, işler nasıl gidiyor?

Kasap: Genelde iyi idi ama bugün bir kilo bile satamadım.

Cumhurbaşkanı: Neden ?

Kasap: Siz ziyarete geldiğiniz için diğer müşteriler pazara alınmadı.

Cumhurbaşkanı: O zaman ben alayım, bana 4 kilo verir misiniz?

Kasap: Hayır satamam;

Cumhurbaşkanı: Neden satamıyorsun?

Kasap: Sizi geleceksiniz diye tüm bıçaklarımızı topladılar.

Cumhurbaşkanı: Bıçak olmasa da olur, bana şu parçayı ver bakayım.

Kasap: Yine de satamam.

Cumhurbaşkanı: Yine ne oldu, neden satmıyorsun?

Kasap: Çünkü ben kasap değilim, özel harekat polisiyim.

Cumhurbaşkanı sinirli bir şekilde: Git bana müdürünü çağır.

Kasap: O da karşıda balık satıyor.

MERAK ETTİĞİM ŞEYLER

Trafik cezaları anında kredi kartıyla neden ödenemiyor?

Trafikle ilgili başım pek derde girmez.

Kurallara uyarım çünkü.

Bir-iki cezam oldu, bunlardan ikisinde sözde hatalı park nedeniyle çekme parası ve cezası ödedim.

Oysa benim aracı çektikten hemen sonra buraya bir başka araç park etmişti bile.

Bir de haklı ama ahlaka aykırı bir ceza yemiştim.

Boş yolda, taramalı çizgiye aracımın bir tekeri basmış, kamera çekmiş, ceza yedim.

Hız sınırını aşmaktan ise bir kere bu tatilde ceza yedim.

900 küsur lira kestiler.

Tamam, bir şey diyemem ama polisin ceza makbuzunu verirken söylediği cümle dikkatimi çekti.

“15 gün içinde öderseniz yüzde 25 indirim var.”

Üstelik bunu kredi kartı ile de ödeyebiliyormuşum.

Ama anında kredi kartı ile ödeme yok.

Oysa olmalı.

Polis nakit para almasın, bu uygun olmayabilir ama araçlarda bir pos cihazı olmasının ne sakıncası var?

Cezayı tatilin ilk günü yedim, doğal olarak da varacağımız noktaya geldiğimizde unuttum.

Anında tahsil etseler hem anında para alacaklar hem de vatandaş indirimden yararlanacak.

Emniyet Genel Müdürlüğü anında kredi kartı çözümünü düşünmeli bence.

TWITTER ALEMİ

Batılı söyler, AKP yapar

Tatildeyken gördüğüm bir tweeti saklamışım.

Liberal Demokrat Parti eski Genel Başkanı Cem Toker 11 Temmuz günü attığı tweette çok ilginç sorular sormuş.

Bunların çoğunu çeşitli konuşmalarımda ve yazılarımda ben de soruyorum.

Ancak bir kere de toplu biçimde size sunmak istedim;

-Sondaj gemilerimiz Akdeniz’in neresinde sondajdalar?

-Ege’de uçuşlar ne alemde?

-S-400’ler ambalajlarından çıkarıldı mı?

-Avrupa’nın mülteci kampı hangi ülkedir?

-Avrupa’nın tampon bölgesi hangi ülkedir?

-Avrupa yakaladığı kaçak Suriyeli/Afgan’ı hangi ülkeye göndermektedir?

-İsrail’e terörist ülke deyip, elçisini geri çekip, konu kalınlaşınca tekrar elçilik açan hangi ülkedir?

-İsrail ile İbrahim Antlaşmasını imzalayan Körfez ülkelerine demediğini bırakmayan ama şimdi birkaç milyar dolar için “ne veriiim abime” ziyaretleri düzenleyen hangi ülkedir?

-35 yılla yargılanan Rahip Bronson şimdi nerededir?

-Geçen yıl “Kuzey Suriye’ye şuradan girer, buradan çıkarız, operasyon yaparız” deyip de, uyarılar üzerine yelkenleri indiren hangi ülkedir?

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları