Çocuk işçilikteki riyakarlık
Çiğdem Toker: Cansu Esetoğlu 15, Nisanur Taşdemir 15, Tuğba Taşdemir 17 yaşındaydı. En temel iş güvenliği önlemlerinin alınmadığı bir parfüm dolum tesisinde çıkan yangında hayatları bitti.
14 yaşındaki Nursefa Samur ayçiçeği hasadı yaparken öldü, bu sene çalışırken ölen 77. çocuk oldu. Ülkeyi yönetenler çocuk işçiliği dert etmedikçe, bu cehennemden çıkış da kısa vadede zor görünüyor.

Cansu Esetoğlu 15, Nisanur Taşdemir 15, Tuğba Taşdemir 17 yaşındaydı. En temel iş güvenliği önlemlerinin alınmadığı bir parfüm dolum tesisinde çıkan yangında hayatları bitti. Hiçbir hayallerini gerçekleştiremeden değil, yoksulluktan hayal bile kuramadıkları bir çağda.
Sahte parfüm üretip ucuz işgücü iştahıyla onların hayatını hiçe sayan patron, ile öteki sorumlular gözaltına alındı alınmasına da neyi çözecek kimse bilmiyor.
Patronu tanıyanların, denetime gelenlere parfüm hediye ederek “gönderdiğini” söylüyor.
Sistem, onların hayatını hiçe sayan, denetimsizliği kural haline getirmiş irili ufaklı patronların arkasında çünkü. Kurulduktan sonraki birkaç yıl içinde sermayesini ve gelirini 66’ya katlayan patronların.
Dilovası’nda altı çocuk ve kadın işçi karın tokluğuna çalıştıkları atölyede öldükten bir gün sonra Ağrı’nın Aşkale köyünde de 14 yaşındaki Nursefa Samur ayçiçeği hasadı yaparken öldü. Nasıl olduğunu anlatması da yazması da öyle üzücü ki… Traktöre bağlı biçerdöverin altında kalan Nursefa Samur, bu sene çalışırken ölen 77. çocuk oldu.
Büyük fotoğraf
İş cinayetlerinin kaydını tutan İSİG (İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi) Meclisi birkaç gün önce çok çarpıcı bir paylaşımda bulundu. AKP Gaziantep Milletvekili Mesut Bozatlı, kebapçı dükkanında çalışan 10 yaşındaki bir çocukla çektirdiği fotoğrafı sosyal medya hesabında paylaşarak, “Minik Ahmet”in, ocak ateşinin sıcaklığını, esnafın samimiyetini yüzünde taşıdığını aktarıyor. Görevlerinden biri çocuk işçiliği sona erdirme yönünde çaba göstermek olan bir milletvekilinin, çırak çocuk ile çocuk işçiliği adeta romantize ederek paylaştığı fotoğraf, aslında Türkiye’deki çalışma hayatının büyük fotoğrafını yansıtıyor.
Eğitime erişemeyen, yoksulluk nedeniyle çalışmak zorunda bırakılan çocukların, ucuz işgücüne iştahı bitmeyen işverenlere istihdam olarak arz edilmesinde mahsur görülmeyen bir ülke burası çünkü.
Ama resmi kayıtlara bakarsanız da Türkiye Cumhuriyeti, çocuk işçilikle mücadele eden bir devlet. Çalışma Sosyal Güvenlik Bakanlığı sayfalarında, UNICEF iş birliğinde yürütülen proje tanıtılıyor.
“Ortak İşbirliği Yoluyla Çocuk İşçiliği ile Mücadele Projesi” 1. Yönetim Toplantısı hakkında bilgileri veriliyor. Haziran 2025’te uygulaması başlayan proje, çocukların çalışma hayatından çekilerek eğitime yönlendirilmelerini amaçlıyormuş. 2017-2023 yıllarında başarıyla tamamlanan Çocuk İşçiliği ile Mücadele Ulusal Programı’nın ardından, yeni bir ulusal politika çerçevesi oluşturulması ve mücadelede görev alan tüm paydaşların kapasitelerinin artırılması hedefleniyormuş.
Çabaları küçümsememekle birlikte bu nitelikteki projelerin, tekil ve cılız kaldığı, çocukları çalışırken öldüren sistemi değiştirmeye yetmediği de ortada.
Ülkeyi yönetenler çocuk işçiliği dert etmedikçe, bu cehennemden çıkış da kısa vadede zor görünüyor.
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları





