loading
close
SON DAKİKALAR

Maarif Vakfı’nda öğretmen kriterleri nedir?

Çiğdem Toker
Tarih: 30.05.2022
Kaynak: Çiğdem Toker - Sözcü

Çiğdem Toker; Aziz Mahmut Hüdai Vakfı, İHH gibi kuruluşlarla bağların olması Türkiye Maarif Vakfı öğretmeni olmak için yeterli referans kaynağı mı?

Türkiye Maarif Vakfı, altı yıl önce yurtdışındaki FETÖ okullarını devralmak amacıyla kurulmuştu.

Vakıf, kurulduğundan beri kamu kaynaklarını kullanıyor ve bu kaynakların bir kısmı bütçede ilan ediliyor.

Milli Eğitim Bakanlığı bütçesinden kullandırılan kaynağın, Cumhurbaşkanı Erdoğan kararıyla 1.8 milyar TL'ye çıkarılması ve bunun geçen hafta Resmi Gazete'de yayımlanması vakfın yeniden gündeme gelmesine yol açtı.

Kararın CHP Lideri Kılıçdaroğlu'nun ABD'deki Turken Vakfı'na aktarılan kaynakları sorguladığı bir döneme rastlaması, tartışmayı alevlendirdi. Önceki yazımda, Türkiye Maarif Vakfı'na 2018 yılından bu yana bütçeden aktarılan kaynakları listeledim. Türk vatandaşlarının vergilerinden oluşan bütçe kaynaklarını kullanmasına rağmen, hesaplarının kamuoyuna açık olmadığını hatırlatıp, gelir ve giderlerini sordum.

AKP döneminde kurulan vakıfların kapalı bir kutu olduğu ve bu vakıflar üzerinden önemli mali operasyonlar gerçekleştiği sır değil.

 

Ancak okulların depreme karşı güçlendirme ihaleleri “ödenek yokluğu” gerekçesiyle bir bir iptal edilirken, yani devletin koruması altına olması gereken çocukların hayatı riske atılırken; bütçeden milyarlarca lira ödenek kullanan Türkiye Maarif Vakfı'nın gelir ve harcamalarının saydam olmak zorunda.

Önceki yazımda bu talebi soru olarak yöneltirken, cevap gelmesi konusunda umutlu değildim elbette.

Yine de kamu kaynaklarının hesabı sözkonusuysa, kayıt düşmek bile başlı başına önem taşır diye düşünüyorum.

Aynı nedenle bugün de 49 ülkede 427 eğitim kuruluşuyla faaliyet gösteren Türkiye Maarif Vakfı'nın öğretmenlerinin formasyonları ve maaşlarıyla ilgili sorular yöneltmek istiyorum.

Genç öğretmenler atama beklerken

Okurlardan ulaşan bilgilere göre Maarif Vakfı okullarında 2.500 dolara kadar kontratlar söz konusu. Dahası, görevi Türkçe öğretmek olan Türkçe öğretmenlerinin bu formasyona sahip olmadıkları da iddia ediliyor.

– Bu kadroları atanmasına karar veren iradenin kriterleri neler?

– Okul yöneticilerine ödenen aylık tutarları ve sağlanan maddi olanaklar nelerdir?

– Kaç tür öğretmen kadrosu var? Dünyanın 49 ülkesinde faaliyet gösteriliyorsa, buralarda görev yapacak öğretmenler neden KPSS üzerinden atanmıyor?

– Aziz Mahmut Hüdai Vakfı, İHH gibi kuruluşlarla bağların olması Türkiye Maarif Vakfı öğretmeni olmak için yeterli referans kaynağı mı?

– Vakfa bağlı okullar tam kapasiteyle faaliyet gösterebiliyor mu? Binalar verimli mi?

Ülkemizde binlerce pırıl pırıl öğretmen adayı atama beklerken, kimileri yaşamdan umudu kesecek kadar zor koşullarla savaşırken; Türkiye Maarif Vakfı'nın faaliyet gösterdiği ülkelerde görev yapan ve görevi Türkçe öğretmek olan öğretmenlerin atanma ölçütlerinin, liyakatlerinin, maaş sözleşmelerinin ne olduğu bilmek herkesin hakkıdır.

Etiler Polis Okulu'ndaki kamu payı

Atatürk Havalimanı'na Millet Bahçesi ihalesi saklı yapıldı. Yapı&Yapı şirketinin makineleri, izinler tamamlanmadan pist kırmaya başladı. Mimarlar Odası, “Burası imar planında hâlâ havalimanı olarak görünüyor” deyince hukuksuzluk ortaya çıktı. Dava duyulur duyulmaz da Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, imar değişikliğini askıya çıkardı. Hukuksuzluğa o kadar alışmışlar ki, karar ve düzenlemeleri tepki geldikçe arkadan çıkarıyorlar. Bu vesileyle başka bir hatırlatma yapalım: Yapı&Yapı şirketi, İstanbul'un en değerli arazilerinden biri olan Etiler Polis Okulu arsasına otel, AVM, ofis rezidans projesini de üstlenmiş durumda. Tarihçesi 17-25 Aralık'a uzanan projenin hayli çetrefilli bir hikayesi var. Burada İBB'nin de önceki dönemden kalan payı vardı. İsmail Saymaz, halktv.com.tr'de, İBB bu sorunlu projedeki payını 2 milyar 8 milyon TL karşılığında devrederek çekildiğini yazmıştı. Buradaki hisse devrinin ayrıntıları ve koşullarının bu dönemde daha çok önem kazandığını düşünüyorum.

ESK'da asaleten atama yapıldı mı?

Et ve Süt Kurumu'nun önceki Genel Müdürü Osman Uzun, uzun et kuyruklarını et fiyatlarındaki artışa gerekçe olarak gösterdikten kısa süre sonra görevden alınmıştı malum. Karar da 27 Nisan tarihli Resmi Gazete'de yayımlanmıştı. Uzun'un yerine Mustafa Kayhan'ın atandığı da duyuruldu. Sonra bu atamanın vekaleten olduğu konuşuldu. Aradan bir ayı aşkın zaman geçti. ESK sitesinde genel müdür ve yönetim kurulu başkanlığı kısmı hâlâ boş görünüyor. Anlaşılan Kayhan'ın asaleten atanması gecikmiş durumda. Peki bu zaman zarfında yapılan işlemlere (söz gelimi et ithalatı) imza atılıyor mu, atılıyorsa geçerli midir?

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları