loading
close
SON DAKİKALAR

Büyük başarısızlık: Rio+20

Mehveş Evin
Tarih: 24.06.2012

Rio+20 zirvesi, dün sona erdi...

Rio+20 zirvesi, dün sona erdi. Sonuç: Gezegenin ve geleceğimizin korunması, adaletsizlik ve yoksullukla mücadele adına, koskoca bir hayal kırıklığı! Oysa Başbakanımız, ne güzel konuşmuş Rio+20’de...

 
Başbakan Erdoğan’ın Rio+20 Genel Kurulu’ndaki konuşmasını okuyunca bir an zirveyi protesto eden mazlum halklara ve sivil topluma destek verdiğini düşündüm. Ne mi demiş Başbakan:

* “Bugün, iki asır öncesinin sorunlarına ek olarak, çevre kirlenmesi, iklim değişikliği, küresel ısınma, susuzluk, açlık ve daha fazla salgın hastalık gibi sorunlarla karşı karşıyayız. Bunlar bizzat insanlar tarafından üretilmiş sorunlardır.


* Biz, atalarımızdan aslında böyle bir dünya miras almadık. Eğer, tedbir alınmazsa, ne yazık ki çocuklarımıza, bundan daha iyi bir dünya miras bırakamayacağız. Hırsın, açgözlülüğün, sınırsız tüketimin, bencilliğin şekillendirdiği bir dünya, gelecek nesiller için yaşanabilir bir dünya olmayacaktır.”

 

Erdoğan’ın bu sözleri, aslında Rio+20’de devlet ve şirketleri “Hadi artık harekete geçin” diye sıkıştıranlardan çok uzakta değil! Evet, gezegenin bu hale gelmesi ve giderek kötülemesinin nedeni, insan kaynaklı sınırsız tüketim, hırs ve açgözlülük. Ama asıl sorun, bunları cezalandıran değil, bunları besleyen ve bunlarla beslenen politikalar...

Kirletenlerin vizyonu
Ne var ki dünya liderlerinin tespit, temenni dolu konuşmalarına rağmen Rio+20’den umut edilen anlaşma rafa kaldırıldı... Üzerinde anlaşılan taslak metin, Açık Denizleri Kurtarma Planı’nı içermiyor. Greenpeace’e göre, ‘ortak vizyon’ olarak üzerinde anlaşılan metinde elle tutulur hiçbir somut kazanım yok!


Greenpeace Başkanı Kumi Naidoo, Erdoğan’ın bahsettiği ‘çocukların geleceği’ açısından hiç de parlak bir tablo çizmiyor...


“Hayal ettiğimiz gelecek, bugün biraz daha ileriye atıldı. Rio+20 büyük bir başarısızlığa dönüştü. Adalet ve hakkaniyet alanında başarısızlık, ekolojide başarısızlık, ekonomide başarısızlık. Bize ‘istediğimiz gibi bir gelecek’ sözü verilmişti. Ancak burada oluşturulan şey, kirleticilerin ‘ortak vizyon’ tablosuna dönüştü. Bu vizyonla, gezegeni daha çok ısıtacak, denizlerin içini boşaltacak, yağmur ormanlarını istedikleri gibi kazımaya devam edecekler. Üzerinde ekonomilerin gelişeceği veya yoksulluğun giderileceği temel bu olamaz. Bu, 20. yüzyılın yıkıcı kalkınma modelinin son çırpınışı.”


Anlayacağınız dünya liderleri, ‘durumun vahameti’ni kabul eden sözler etmekle kurtulamaz. Gerçekten geleceği düşünüyor, halkın taleplerine önem veriyorlarsa irade göstermek zorundalar. İşte bu da, BM çatısı altında, yine olmadı.

OCCUPY RIO

Dünyayı yöneten ve zengin yüzde 1’lik kesimi hedef tahtasına oturtan Occupy hareketi, Rio+20 için ne demiş, bakalım: “Biz, İşgal Et hareketi ve sivil toplumun üyeleri, bilimsel verilere dayana- rak, siyasi, finansal, kamusal sorumluluğun kritik eşiğine dikkat çekiyoruz. Devlet, şirketler ve finansal kurumlar uyanmalı ve kısa vadeli kar gelişme adına, dünyanın kaynaklarını kötüye kullanmaktan vazgeçmeli.”


Rio+20’de protestocular, ‘Yeşil değil, hırs ekonomisi’ yazan pankartlar açtı. İlginçtir, Başbakan’ımız da konuşmasında hırs ve açgözlülüğü eleştirdi.

 

ZİRVEDEN NE ÇIKTI?

1-Denizler: Açık denizlerle ilgili bölüm, denizler krizinin gerektirdiği acil durumu anlamaktan uzak. Alınacak herhangi bir karar, 2014’e ertelendi. Mevcut metin, ABD, Kanada ve Venezuela’nın tahripkâr pozisyonlarını destekliyor.

2-Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri (SKH): 1.5 yıl kadar önce devletler SKH’lerin evrensel olarak yürürlüğe koymak için anlaşmıştı. Rio’da yol alınamadı.

3-Para ve Uygulama Araçları: Yoksullara finansal yardım konusunda, üstü kapalı bir söz var sadece. Devletler ‘yaratıcı finansal araçlar’ konusunda ciddi olduklarını ‘mali işlem vergisi’ koyarak göstermeliydi.

4-Uluslararası Çerçeve: Bu metin, sürdürülebilir kalkınmayı gerçekleştirecek kurumları ortaya çıkarma konusunda başarısız. Devletler, AB ve Afrika’nın desteğine rağmen BM Çevre Programını güçlü bir kuruma dönüştüremediler.

5-Yeşil ekonomi: Hiçbir anlam içermiyor. Ülkeler neyin yeşil olup neyin olmadığı konusunda kendileri karar verebilecek. Hiçbir şey yapmamak konusunda da özgürler! Kapasite geliştirme mekanizması bile kaldırıldı. 20 yıl öncesinin anlaşmasında yeşil ekonomi üzerinedaha fazla içerik vardı!

6-Ormanlar: Metin utanç verici. Hiçbir içeriği yok.

7-Enerji: Yenilenebilir enerjiler için hiçbir hedef belirlenmedi. Bu zirve, enerjiye erişimi olmayan ve bu ihtiyaçları yenilenebilir enerjilerden karşılanabilecek 1.4 milyar insan için hiçbir şey getirmiyor.

8-Fosil Yakıt teşvikleri: Metinde, teşvikleri ortadan kaldırmak için hiçbir şey yok...


Mehveş Evin - Milliyet

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları