loading
close
SON DAKİKALAR

Adil yargı örneği..!

Melih Aşık
Tarih: 05.01.2013

Melih Aşık yazdı, ''Belgeler üzerindeki sayısız sahtecilik duruşmalar sırasında ortaya konuldu, mahkeme kaale almadı...''

Emekli Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı’nın avukatı Erol Aras:

- 10 gün önce savcılığa dilekçe vererek ifade verebileceğimizi bildirdik, diyor...

Buna rağmen Ankara’daki Başsavcılık davet yerine gözaltı kararı alıyor. 12 kişiden oluşan iki polis ekibi sabah 6:45’te kapısını çalarak 81 yaşındaki Karadayı’yı önce muayeneye sonra uçakla Ankara’ya götürüyor. Mahkeme 5 saat ifade aldıktan sonra Paşa’yı serbest bırakıyor. Karadayı’nın serbest bırakılmasının bir nedeni belgelerde imzasının olmamasıymış. Hürriyet de o başlığı atmıştı dün:

“İmzası yok serbest”...

Balyoz yakınlarından birinin annesi not geçmiş:

“Benim oğlumun da hiçbir yerde imzası yok ve 18 yıl hapse mahkum oldu.”

Gerçekten, Balyoz’da mahkum olanların da hiçbir yerde imzası yoktur... Peki neden mi 16-20 yıl arası hapse çarptırıldılar? Sahteliği yolunda yüzlerce kanıt öne sürülen CD’ler içinde adları geçtiği için. O tarihte yurtdışında olduğunu ispat edenler bile mahkumiyetten kurtulamadı.

Önceki gün ilginç bir gelişme daha oldu... Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, CHP’li Umut Oran’ın sorusunu yanıtlarken şu kritik bilgiyi verdi:

“Office 2007 yazılımı TSK’nın değişik birimlerinde test amaçlı olarak veya ihtiyaca binaen 2007 yılından itibaren 
kullanılmaya başlanmıştır.”

Bu kadarı da Balyoz kararınına temel olan CD’lerin sahte olduğunu, 2007 yılından sonra imal edildiğini ortaya koymaya yetiyor. Mahkeme malum, o CD’lerin 2003’te yazıldığı esasına göre karar verdi.

Belgeler üzerindeki sayısız sahtecilik duruşmalar sırasında ortaya konuldu, mahkeme kaale almadı. Böyle bir yargılamada hüküm giyen 330 subay hapis hayatını sürdürüyor.

Sarıgül’ün adaylığı...

Yerel seçimlere doğru koşar adım giderken... Gazeteci İmambakır Ülküş merakla soruyor:

- CHP’nin İstanbul Belediye Başkanlığı’na Mustafa Sarıgül’den başka adayı yok mu?

Soru yerinde... Çünkü “CHP’nin İstanbul adayı kim olacak?” sorusu ne zaman ortaya atılsa Mustafa Sarıgül’ün adı gündeme giriyor.

Sanki CHP’nin Sarıgül’den başka çaresi yok gibi...

Oysa bu beyefendi henüz CHP üyesi bile değil. Önce üyelik başvurusu yapması, Parti Meclisi’nin toplanarak kendisini üyeliğe kabul etmesi gerekiyor.

İstanbul için başka güçlü aday yokmuş ve çıkmazmış gibi bir havanın yayılması CHP’nin şansını şimdiden zayıflatıyor, Kadir Topbaş’ın adaylığını ilan eden AKP’yi güçlendiriyor...

Oysa CHP’nin hem adaylarını hem büyük kentler için vizyon ve projelerini şimdiden kamuoyunun hafızasına işlemesi gerekir...

Not: Sarıgül’ün Büyükşehir adaylığına niyetli olmadığını da buraya ekleyelim...

Ayastefanos...

93 Harbi’ni kazanan Rusların 1878’de Yeşilköy’e kadar geldiğini, burada Ayastefanos anıtını inşa ettiğini, 1914 yılında anıtın dinamitlendiğini, ancak Ruslarla geçenlerde yapılan son kültür antlaşmasında Türk tarafıının anıtın yeniden inşasını kabul ettiğini yazdık. Çıt çıkmadı. CHP de duyarsız.

Bir okurumuz not göndermiş:

“Muhteşem Süleyman dizisinde ecdadımız yara alıyor diye ortalığı ayağa kaldıranlar, Osmanlı’nın tarihi yenilgisini ebedileştiren anıtın yeniden yapımına izin veriyor. O ne perhiz bu ne hazin durum!”


Erzurum’da derse geç geldiği için “yok” yazılan imam hatip öğrencisi öğretmenini bıçaklamış.
İşte size ideal genç: Hem dindar
hem kindar!

* * *
Sanayi Bakanı Nihat Ergün, “Sosyal yardımlar uyuşturucu etkisi yapmaya başladı” demiş.
İyi de zaten siz o yardımları uyuşturucu etkisi yapsın diye vermiyor musunuz?
Fahrettin Fidan

Sızma

Sivil yargının 28 Şubat gibi çok kritik bir davayı azami ciddiyetle yürüttüğü farz edilir. Ne var ki İsmail Hakkı Karadayı’nın tutuklanacağı ve kendisine sorulacak sorular bir gün önceden Sabah ve Takvim gazetelerine sızdırılıyor. 
Türk halkı adına yargılama yapan mahkeme bu bilgiyi yandaş medyaya neden sızdırıyor? Bu bilgi savcı ve görevli yargıç dışında birilerince sızdırılabilir mi? Öyle ise neden bir soruşturma yok?

Askerlere yönelik soruşturmalarda her türlü hukuk dışı vuruş serbest. Darbeler böyle mi soruşturulacak?


Mimar Sinan Üniversitesi Rektörü kendisini “Bu zamanda AKP’nin adamı olmayan rektör nerede?” diye savunuyormuş.
Nerede olacak Silivri’de...
Akif Kökçe

Yarışma

Atv’de yayınlanan “Güven Bana” adlı bilgi yarışmasını videodan izledik. Aydeniz adlı hanımla Cihan adlı erkek birlikte yarışıyorlar. 15 soru sonunda 72 bin liraya ulaşıyorlar. Bu parayı bölüşebilirler veya iki yarışmacıdan biri düğmeye basarak tek başına paranın sahibi olabilir. Cihan bölüşmeyi kabul ediyor, inandırıcı olmak için “Allah çarpsın”, ”Kuran çarpsın” gibi yeminler ediyor. Kız da bölüşmeden yana. Derken Cihan sözünde durmuyor, düğmeye basarak 72 bin liraya tek başına sahip oluyor.

İlginç olan Cihan’ın en ufak bir utanma göstermemesi. Geçmişte ben de güvenmiş olmanın kazığını yedim gibi komik savunmalar yapıyor. Daha da ilginci kızın ve ailesinin olaydan sadece “Kimseye güvenmemek gerekir” gibi dersler çıkarmaları. Sende hiç ahlak yok mu, yalan söylemeye, boşuna yemin etmeye utanmıyor musun, gibi sorulara yönelmemeleri... Allah üzerine yemin edip sahtekarlık yapmak sanki olağan bir şey olmuş ülkede. İspatı ekranda...

Ahmet Ümit’in twitter mesajı:

“Hangi çılgın bana zincir vuracakmış şaşarım, diyen Mehmet Akif ülkenin dört bir yanına yerleştirilen Patriotları görse ne derdi acaba?”

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları