loading
close
SON DAKİKALAR

Büyük Taarruz

Melih Aşık
Tarih: 28.08.2025
Kaynak: Melih Aşık - Milliyet

Melih Aşık: Zafer Mustafa Kemal’in strateji dehası, komutanların ustalığı, ordumuzun kahramanlığı, halkın büyük özverisi, mali ve manevi desteğiyle kazanılmıştır.

Seher vakti toplar gümbürdüyor. Başkumandan Mustafa Kemal komutasındaki ordumuz işgalci Yunan ordusuna karşı büyük taarruzu başlatıyor. Tarih 26 Ağustos 1922... Şiddetli muhabereler Başkumandanlık Meydan Muharebesi’yle 30 Ağustos’ta sonuca ulaşacak, kazanılan zafer tarihe altın harflerle kazınacaktır. 

19 Mayıs 1919’da başlatılan kurtuluş ve bağımsızlık mücadelesi o gün o zaferle noktalanmıştır. 

Büyük Taarruz’dan sonra Yunan orduları İzmir’e kadar takip edildi. 9 Eylül 1922’de İzmir’in kurtarılmasıyla Anadolu işgalcilerden temizlenmiş oldu. 

Zafer Mustafa Kemal’in strateji dehası, komutanların ustalığı, ordumuzun kahramanlığı, halkın büyük özverisi, mali ve manevi desteğiyle kazanılmıştır. 

Biz, Birinci Dünya Savaşı’nın yenik devletleri arasında olup da esarete boyun eğmeyen ve istiklalini tekrar kazanan tek milletiz. 

Almanya Türkiye’yi ilk ve son kez o dönemde kıskanmış, Alman basını Türkiye’nin bağımsızlık savaşını alkışlarken savaşta teslim olan ancak böyle bir refleks göstermeyen Alman halkını ve yöneticilerini eleştirmiştir. 

Mustafa Kemal Türkiye’sinin bir halk savaşıyla emperyalizmi dize getirmesi dünyaya parmak ısırtmış, Türkiye mazlum milletlerin umudu olmuştur... 

Cumhuriyet Türkiye’sinin dünya milletleri arasında kazandığı saygınlığın temelinde de bu kurtuluş mücadelesi vardır. 

Bütün kahramanlara saygıyla... 

TUZLAMA

Taksiye binerseniz şoförü bir yoklayın... 

Biraz konuşkansa sizi pek çok konuda bilgilendirebilir... 

Kadıköy’de ilerliyoruz... İlk soru bizden: 

- Kaptan nerenin taksisisin? 

- Tuzla’nın... 

- Ben de askerliği Tuzla’da yaptım... Orayı bilirim. Balık lokantaları yine eskisi gibi dolup taşıyor mu? 

- Eskisinden de çok... 

- Sizin işler nasıl? 

- Bizim işler daha çok geceleri, gündüz pek iş yok. 

- Gece kimler biniyor... 

- Balık lokantalarına gelip gidenler... 

- Fiyatlar nasıl o lokantalarda? 

- Dört kişi 8 - 10 bin liraya bol bol yer içersiniz... 

- Müşteriler bu lokantalara taksiyle mi gelip gidiyor? 10 bin lira hesap ödeyen adam özel aracıyla gelmez mi? 

- Alkollü yakalanmamak için taksiyle gelip gidiyorlar. 

- Nereden geliyorlar? 

- İstanbul’un her yanından... 

- Sen de balık lokantasına uğruyor musun? 

- Ben içmiyorum. Eşimle ara sıra Tuzla Belediyesi’nin lokantasına gidiyoruz. İki kişi en çok 500 lira verip çıkıyoruz. İçki içmezsen ucuz balık yiyebilirsin... 

- Beni sağda indir, geldik evimize... 

- Buyur abi, kendine iyi bak 

- Sen de... 

HOTEL

Galataport adlı proje 2023 yılında tamamlanarak halkın hizmetine girdi. 

İlk zamanlarda hayli tepkiyle karşılanmıştı. 

Ancak proje tamamlanınca hemen herkes tarafından beğenildi. 

Çünkü Karaköy’den Kabataş’a kadar olan sahil bandında insanlara yürüyüş yapmak ve Boğaz’ın güzellikleriyle birlikte havasını da yudumlamak fırsatı sağlıyordu. 

Ancak projenin ilk günden itibaren bir baş ağrısı vardı. 

Karaköy’de eski Yolcu Salonu’nun yerine yapılan ve üç dev binayı kapsayan Peninsula Otel adlı tesis sahili işgal edip halka kapatmıştı. 

Sahiller kamunun malıdır diyen Anayasa’ya, yasalara ve şehir kültürüne aykırı bir durum vardı ortada. 

Herkese açık olması gereken sahil bir otel tarafından halka kapatılmıştı. 

Sahil hâlâ kapalı... 

Herkesin gözü önündeki bir açık işgal nasıl oluyor da böylesine açık açık yürütülüyor? 

İmardan birinci derecede sorumlu olan kurumlar bir açıklama yapmalı... 

PAHALI

Norveç’te yaşayan bir dostumuz anlattı... 

“Hayat Norveç’te de pahalı, Türkiye’de de çünkü her iki ülkede de vergiler ağır. 

Ancak Norveç’te alınan vergilerden emekliye, asgari ücretliye, işsize yeterli pay gidiyor. 

Türkiye’de alınan vergilerden asgari ücretlinin, emeklinin işsizin cebine yeterli pay gitmiyor. 

Fark burada.” 

VİCDAN

Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan İBB görevlisi Kalender Özdemir, 22 Ağustos günü kalp rahatsızlığı geçiriyor ve Küçükçekmece Mehmet Akif Ersoy Göğüs Hastalıkları Hastanesi’ne kaldırılıyor. Ailesine tam 3 gün sonra haber veriliyor. 

Aile haber alınca apar topar hastaneye gidiyor, ancak görüştürmüyorlar. Aile bir tanıdık avukatı gönderiyor. Ancak vekaleti yok diye onunla da görüştürmeyip, bilgi verilmiyor. 

Kalender Özdemir’in daha önceden de kalp krizi geçmişi bulunuyor ve yoğun bakımda durumu iyi değil. Şimdi anjiyo yapılıp yine stent takılmış. Bu adam henüz sanık bile değil sadece şüpheli. Hakkında iddianame dahi yok. Belki ilk celsede beraat edecek. Bu muamelenin bir mazereti, vicdani ya da hukuki gerekçesi olabilir mi? 

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları