loading
close
SON DAKİKALAR

Demir Özlü

Melih Aşık
Tarih: 16.02.2021
Kaynak: Melih Aşık-Milliyet

Melih Aşık: Yazdığı kitapları, aldığı ödülleri buraya sığdırmak mümkün değil. Güzel anılar, onu seven dostlar bıraktı geride. Işığı bizi yine aydınlatacak. Anısı yaşayacak.

Soylu bir aydınımızı, yazar Demir Özlü’yü kaybettik. Demir, uzun yıllardır yaşadığı Stockholm’de 13 Şubat’ta kalp yetmezliğinden hayata veda etti.

Demir’le 1980 yılında 12 Eylül sıralarında Stockholm’de birlikteydik. Gazeteci Ulla Lundström ile evliydi. Ayrıca 40 metrekarelik bir çalışma dairesi kiralamıştı. Orada bir süre beni konuk etti. İşsiz, güçsüz, parasız günleri birlikte geçirdik.

Stockholm’e eşi ve çocuğu Milko’nun yanına bir süreliğine gelmişti. Türkiye’de peş peşe aydınlar katledilirken 5 yaşındaki oğlu Milko’nun “Baba ben büyümek istemiyorum, büyünce insanı öldürüyorlar” deyişi çok etkilemişti onu.

İstanbul âşığıydı. Her gün dönmeyi düşünürdü. Ama koşullar engel oldu. Derken Demir’in Almanya’da kimi gazetelerde yayımlanan yazıları üzerine hakkında yakalama kararı alındı. 1986 yılında vatandaşlıktan çıkarıldı. Yetmemiş gibi, pasaportuna ve kimliğine de konsoloslukta el konmuştu. Yurda 1989’da dönebildi. Yeşilköy’de kalabalık bir aydın grubuyla karşıladık onu. Seveni o kadar çoktu ki...

Türkiye İşçi Partisi üyesi olduğu için akademisyenlikten uzaklaştırılmıştı. Bir dönem avukatlık yaptı. Ancak onun esas mesleği yazarlıktı. Yazdığı kitapları, aldığı ödülleri buraya sığdırmak mümkün değil. Güzel anılar, onu seven dostlar bıraktı geride. Işığı bizi yine aydınlatacak. Anısı yaşayacak.

ASTSUBAY SEMİH

Irak’ın, sınırımıza 40 kilometre uzaktaki Gara bölgesinde önceki gün şehit edilen 6’sı asker 2’si polis 13 vatandaşımızdan biri astsubay Semih Özbey idi.

Semih Özbey 2015 yılı eylül ayında, Tunceli Pülümür yolunda özel aracıyla giderken PKK’lı teröristler tarafından rehin alınmıştı. Semih, Malatya Ticaret Borsası Başkanı Gürsel Özbey’in tek oğluydu. Baba Özbey tek ve sevgili oğlunu kurtarmak için yıllar yılı uğraştı. Başvurmadığı yer kalmadı. Bizi de zaman zaman arıyordu. Konuyu yazıyorduk. Devlet PKK’nın elindeki rehineleri kurtarmak için operasyon yapmıyordu. Doğru olan da buydu. Eğer kurtarmak garanti değilse operasyon rehinelerin ölümüyle sonuçlanırdı. Ancak Gürsel Özbey’e göre rehinelerin kurtarılması için sivil çaba da gösterilmiyordu. Meclis’te soru önergeleri her defasında reddediliyordu.

Baba Özbey zaman zaman HDP’ye ve İnsan Hakları Derneği’ne başvurarak aracılık yapmalarını istiyordu. HDP tüm parti temsilcilerinden bir heyet oluşturup sınıra gitmeyi önermiş, Başbakan Davutoğlu bunu kabul etmemişti.

PUTİN

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, İngiltere Prensi Charles ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in 25 Mart tarihinde Yunanistan’ın bağımsızlık kutlamasına katılacakları Atina’da açıklandı.

25 Mart 2012, Yunanistan’ın Osmanlı’ya karşı verdiği bağımsızlık savaşının 200. yıl dönümüdür.

Putin Yunanistan’ın davetini uzun süre cevapsız bırakmıştı. Sonunda neden kabul etti?

Türkiye, Karadeniz’de Rusya’ya karşı ABD ile ortak deniz manevralarına giriştiği için mi? Ankara’nın Ukrayna’ya desteğine tepki olarak mı? Bilinmiyor.

Bağımsızlık kutlamasına katılan 3 ülke; Fransa, İngiltere ve Rusya, Navarin Deniz Savaşı’nda Osmanlı donanmasına karşı güç birliği yapan üç ülkedir.

Yunanistan Türkiye’ye karşı cepheyi genişletmek için fırsat üstüne fırsat yaratıyor. Başarılı da oluyor.

TOPBAŞ

İstanbul eski Belediye Başkanı Kadir Topbaş vefat etti. Yakınlarına ve sevenlerine başsağlığı dileriz. İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu Topbaş için güzel bir tören düzenledi, hakkında övücü sözler söyledi. Doğru yaptı. Ölenler hayır ile yâd edilmeli.

Ancak İmamoğlu’ndan beklenen bir icraat daha var.

Kendisinden önceki dönemle ilgili dosyaları raftan indirmek. Hukuku işletmek. Ankara Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın yaptığı gibi halkın çiğnenen haklarının iadesi için etkin çalışma yapmak. Uzun zamandır bekliyoruz.

NÖBET

Türk Tabipler Birliği mesaj geçiyor:

“Asistan hekimlerin gece nöbetinden sonra ertesi gün de çalıştığını biliyor muydunuz?

Uykusuz 36 saatin son anlarında yorgun bir hekime muayene olmak ister misiniz?”

Bu insanlık dışı uygulama yıllardır sürüyor.

Hem hekimin hem hastanın sağlığını tehlikeye atıyor.

Bu kadar açık bir haksızlık neden düzeltilmiyor?

SEPET

Bir yanımız hapiste... 65 üstü dedeler ve 20 yaş altı gençler kısıtlama altında. Hafta sonları milletçe hapisteyiz. Öte yandan, kayak merkezlerinde ve bazı parti kongrelerinde tedbir yok. Oralarda salgın yok farz ediliyor. Nasıl oluyorsa...

Kimi çok basit tedbirler de unutuluyor. Birkaç kez yazdık. Migros, Carrefour, Metro, Şok, A101 gibi marketlerde alışveriş yapanların kullandığı sepet ve arabalar virüs taşıma açısından en elverişli vasıtalar. Başka ülkelerde market sepet ve arabaları topluca bulundukları yerde sık sık dezenfekte ediliyor. Her müşteri dezenfekte edilmiş sepet ve arabayı alıp kullanıyor. Bir işçi yalnızca bu işe bakıyor. Milyarlar kazanan bizim marketlerde ise bu önlem yok. Sepetler elden ele dolaşıyor. Bir yanda sıkı tedbirler. Bir yanda işte böyle umursamazlıklar. Yazık...

CLUB

Clubhouse adı verilen yeni tartışma mecrasında kulağımıza çalınan bir soru:

“Coca Cola’dan bir bardak içtiğinizde geri kalan miktarın havasının kaçmaması için ne yapıyorsunuz?”

Tartışmacılar soruya tatmin edici bir yanıt veremedi!

Bu arada konuşmaların yer yer endazesi kaçıyor

Küfürler, belden aşağı sözler falan...

Moderatörler dikkatli olmazsa suyu çıkacak yakında.

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları