loading
close
SON DAKİKALAR

Füze ıskaladı...

Melih Aşık
Tarih: 13.07.2012

Melih Aşık yazdı: 'Füzeyle vurulan uçak 5 mil yaklaşık 8 km uçuyor ve pilotlar da atlamıyor! Olamaz'...

Hükümet ve Genelkurmay, F4 uçağımızın düşmesini izleyen iki hafta boyunca “Uluslararası sularda Suriye tarafından füze ile düşürüldüğünü” iddia etti...

Genelkurmay F4 uçağında füze ve uçaksavar izi olmadığını, uçağı Suriye’nin düşürmüş olmayabileceğini 19 gün sonra açıkladı...

Gazeteci arkadaşımız Tuncer Bahçıvan ise bu sonuca kazanın üzerinden 2 gün geçmeden varmış, 24 Haziran’da “Gazeteci. tv” adlı internet sitesinde şunları yazmıştı:

“Füzeler egzostan çıkan ısıya güdümlüdür, oradan vurur, füzeyle vurulan uçak yere düşmüş kadeh gibi dağılır! Yayınlanan grafiğe göre uçak 11 milde vuruluyor 8 milde suya düşüyor.

Yani füzeyle vurulan uçak 5 mil yaklaşık 8 km uçuyor ve pilotlar da atlamıyor! Olamaz”

* * *

Tuncer Bahçıvan arkadaşımız baştan beri uçağın çok muhtemelen bir teknik arıza sonucu düştüğünü yazıp çiziyordu. Genelkurmay ve hükümet 19 gün sonra aynı noktaya geldi.

Füzeye hedef olan bir uçağın 8 kilometre uçamayacağını Tuncer arkadaşımız biliyor da Genelkurmay’daki uzmanlar bilemiyor mu? Bu sorunun yanıtını vermek Genelkurmay’a düşer!

Başbakan önceki gün diyor ki:

“Vahim olan Türkiye’den belli medya kuruluşlarının, belli yazarların, onlarla birlikte CHP’nin, bu Amerikan gazetesinin (Wall Street Journal) borazanlığını yapıyor olmalarıdır. Bunlar Türkiye Cumhuriyeti’nin Genelkurmay Başkanlığı’na, Milli Savunma Bakanlığı’na, Dışişleri Bakanlığı’na, Başbakanına itibar etmiyorlar...”

Doğrudur.. Ama sebebini de doğru koymalı ortaya.. Sebebi, hükümet ve Genelkurmayın tutarsız açıklamalarla inanılırlığını yitirmiş olmasıdır.

Atatürk ve çocuklar

Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü tarafından Ankara ilçelerinde yapılan bir araştırma ile “İlköğretim Öğrencilerinde Atatürk Algısı” ölçülmüş.

Okul kitaplarında 2000 ve 2011 yılları arasındaki fark incelenmiş.

Kitaplarda Atatürk konuları azalmış. Fakat bu farklılığın öğrenciler üzerinde anlamlı bir farklılığa yol açmadığı sonucuna ulaşılmış..

CHP Milletvekili Nur Serter bu araştırmanın sonuçlarını açıklarken diyor ki:

“Öğrencilerin Atatürk’e güveni çok yüksek düzeydedir. Eğer Atatürk yaşasaydı dünyanın çok daha güzel bir yer olacağı görüşündeler. Öğrencilerin Atatürk yaşasaydı biz O’nun yolundan ilerlerdik şeklinde verdikleri cevaplar şaşırtıcıdır.

Öğrencilerin Atatürk’ü sevdikleri anketlere verdikleri cevaplardan anlaşılmaktadır; ancak Atatürk’ü hiç tanımadıkları da anket sonuçlarında gözler önüne serilmektedir.

Bu araştırma Atatürk’ü öğrencilerin zihninden silmeye kimsenin gücünün yetmeyeceğini göstermektedir.”

1 lira yüzsüzlüğü!

Bu da yeni çıktı... Madeni 1 TL’nin arkasına bir etkinliğin resmi konularak “hatıra parası” yapılıyor. Son olarak Türkçe Olimpiyatları hatıra parası çıktı piyasaya...

“Böylelikle madeni paralardan Atatürk’ü silmenin alıştırmaları başlatıldı” diyor okurlarımız.

Bir okurumuz yazıyor: “Size verilen 1 TL’yi kontrol edip, Atatürk’ün resmi olmayanları kabul etmeyin, geri verin, Atatürk resmi olan 1 TL ile değiştirmelerini isteyin. Böylece para kendiliğinden değersiz olacaktır...”

Otobüs

Son otobüs kazası üç gün önce Tortum’da meydana geldi, 5 kişi öldü, üç katı insan yaralandı. Gazetelerde tek sütun haber oldu. Her zaman olduğu gibi gazete ve televizyonlar şirket adını haberde belirtmemeye özen gösterdiler!

Kaza yapan uçağın şirketi açıklanır da otobüsün açıklanmaz diye bir yasa mı var?

Tam tersine.. Karayolu Trafik ve Yol Güvenliği Araştırma Derneği Başkanı İhsan Memiş’e göre...

“2918 Sayılı Karayolu Trafik Kanunu’nda bu isimlerin saklanmaması vurgulanmaktadır.”

Şirket adı saklanınca ne oluyor?

Sorumsuz firmalar insan öldürmeye devam ediyor. Bunda kimin yararı var?


Erdoğan, Kılıçdaroğlu’na “Twitter Kılıçdaroğlu”, CHP’li Muharrem İnce de Erdoğan’a “Prompter Erdoğan” lakabı takmış.

Teknolojik gelişme bu işte...

Mesela eskiden Ecevit’e “Hacivat”, Demirel’e de “Karagöz” derlerdi...

Haldun Ertem


Tutuk

Özel Yetkili Mahkemelerin kaldırılacağı haberi, hukuksuz uygulamalardan yakınanları sevindirmişti. Sanıldı ki, Ergenekon, Balyoz, Odatv gibi davalardaki hukuk arızalarından iktidar da şikayetçidir ve ÖYM’leri kaldırarak hukuku geri getirecektir. Oysa icraat bu yönde seyretmiyor. Eski tas eski hamam...

Bu arada Başbakan’ın “3. Yargı Paketi’nde tutuklu milletvekilleriyle ilgili özel bir şey yok” sözlerini CHP’li Emine Ülker Tarhan, “Mahkemelere tutuklu milletvekillerinin tahliye edilmemesi emri” olarak niteledi ki... Sonucu pek kısa sürede göreceğiz...

Özel bir şey sadece katillere var...


Kemal Kılıçdaroğlu, “Türkiye’nin sırtı yerden kalkmıyor. Sırtı yerde, burnu havada” demiş.

Ama sadece burun havada değil, maaşallah kuyruk da dimdik!

Fahrettin Fidan


Trafikçi

İstanbul’un dört bir yanında trafik kilitleniyor. Vatandaş cehennem sıcağında kahroluyor. Bir trafik polisi olsa çoğu yerde kilit çözülecek. Ama sanki yer yarılmış trafik polisleri içine girmiş. Yer yer vatandaşlar araçlarından inip trafik polisi görevi yapıyor.

Peki trafikçiler nerede?

Bilemeyiz... Ancak onları sadece Başbakan veya Cumhurbaşkanı İstanbul’a geldiğinde görüyoruz. Yüzlerce trafik polisi “Devletlu”ların geçeceği yolları düzenliyorlar... Trafik polisleri sanırız sadece onlara hizmet veriyor.

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları