loading
close
SON DAKİKALAR

Gül’ümsü hukuk!

Melih Aşık
Tarih: 27.02.2014

Melih Aşık; MİT ve internet yasalarının da desteğiyle. Hukuk devleti idealinden açık açık diktatörlüğe geçiliyor!

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, yargı sistemini Adalet Bakanı eliyle hükümete bağlayan yeni HSYK yasasını, bazı maddelere yaptığı itirazların yerine getirildiğini söyleyerek onayladı. Ancak yapılan değişiklikler HSYK’nın Adalet Bakanı’na bağlanmasını önleyecek nitelikte değil...
Yasanın onaylanması ile bugünden itibaren yaklaşık bin kişi, yani HSYK’nın seçilmiş üyeleri dışında kalan herkes; HSYK Genel Sekreteri, Genel Sekreter Yardımcıları, Teftiş Kurulu Başkanı, Teftiş Kurulu Başkan Yardımcıları, Kurul müfettişleri, tetkik hâkimleri ve idari personelin görevleri sona ermiş oldu. Aynı şekilde... Türkiye Adalet Akademisi baştan aşağı görevi bırakıyor...
Yeni atanacak isimleri Adalet Bakanı’nın önerdiği isimler arasından HSYK belirleyecek. Anayasa gereği 4 yıl için seçilen HSYK üyelerinin görevine Bakan Bozdağ son veremiyor. Ancak yeni kanun Bakan’a hangi üyelerin hangi dairede görev yapacaklarını ve daireleri arasında iş bölümünü kararlaştırma yetkisi veriyor. Böylelikle Adalet Bakanı, Kurul içindeki dengeleri kendi lehine değiştirme olanağını buluyor.
Yasa neden değiştirildi? Kısacası; Yolsuzluk soruşturmalarının yönünü iktidar mensupları lehine değiştirmek için...
Cumhuriyetin ilk yıllarında temel yasaları İtalya, Almanya, İsviçre’den alan, AB’ye uyum yasaları çıkartan, yıllardır çağdaş bir hukuk düzeni kurmaya uğraşan Türkiye artık bu yolu terkediyor. MİT ve internet yasalarının da desteğiyle... Hukuk devleti idealinden açık açık diktatörlüğe geçiliyor!

Baykal’ı izlerken

Babıali Toplantıları’nın önceki akşamki konuğu Deniz Baykal’dı... Bab-ı Ali Toplantıları, toplumu yönlendiren kanaat önderlerinin konuşmacı veya dinleyici olarak katıldıkları, düşünce üretmeyi amaçlayan bir platform...
Deniz Bey, nitelikli bir izleyici topluluğu önünde, yaşanan devlet krizinin genel bir değerlendirmesini yaptı. Son yıllarda çok acı ve mahcubiyet verici tabloların yaşandığını anlatırken:
- Yolsuzlukların olması beni mahcup etmez, dedi, beni mahcup eden yolsuzlukların soruşturulamıyor olmasıdır...
Yolsuzluk düzeninin yargıyı tahrip ettiğini, adaleti bitirdiğini vurguladı. Bu gidişle nereye varılacak?
Önümüzdeki seçimde iktidar yüzde 35’lere doğru iner, CHP oyları yüzde 30’lara varırsa bunun ülkeyi köklü değişikliklere götüreceği kanısındaydı. Tersi olursa demokrasi iyice sıkıntıya girerdi...
Gelen sorulardan biri o malum konuya ilişkindi?
“2002 seçimlerinden sonra Tayyip Erdoğan’ın önünü neden açtınız?”
Deniz Bey özetle... O seçimlerde oy pusulalarına partilerle birlikte liderlerin isimlerinin de konulduğunu, AKP’nin seçime Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde girdiğini, seçmenlerin mühürü Erdoğan’a bastığını, AKP’nin yüzde 34 oy aldığını, CHP oyunun yüzde 20’lerde kaldığını bu durumda Erdoğan’ı siyaset dışı bırakmanın demokrasiye sığmayacağını anlattı. Erdoğan’ı sistem dışı bırakmak elbet onu kahraman yapardı...

KÖŞK

Deniz Baykal Cumhurbaşkanlığı seçimine sanıldığından çok daha az süre kaldığını anımsattı önceki akşam... Takvim verdi... Buna göre...
Yeni Cumhurbaşkanı göreve 28 Ağustos’ta başlamak zorunda...
O tarihte göreve başlaması için 22 Ağustos’ta seçilmiş olması lazım.
Seçim iki turlu olacağına göre birinci tur seçim en geç 7 Ağustos’ta tamamlanacak.
Adayların kendilerini halka tanıtması için 45 gün süre verileceğini hesap edersek... Seçim kampanyasının haziran sonuna doğru başlaması gerekecek. O tarihte partilerin adaylarının belli olması için aday belirleme çalışmalarının da bir ay önceden yani mayıs başında başlaması gerekiyor.
Özetle.. Türkiye yaklaşık 2 ay içinde.. Yerel seçimden sonra da 1 ay içinde Cumhurbaşkanlığı seçim sürecine girmiş olacak...
Özeti... Yerel seçimle birlikte... Cumhurbaşkanı seçimi de kapıya dayanmış durumda...

Cemaat-Tarikat kavgasında taraf olmaya gerek yok!
Bir taraf yasa dışı olarak dinlerken, diğer taraf yasa dışı olarak malı götürmüş...
Akif Kökçe

VARANK

Ankara Belediye Başkanı Melih Gökçek ile Tayyip Erdoğan’ın Başdanışmanı Mustafa Varank arasındaki konuşmanın internete düşmesi, demokrasi rezaletinin son perdesi olarak tarihe geçti...
CHP “Vatandaş vergisini veriyorsa hükümet de hesabını verecek!” yazılı afişleri billboardlara asmak istiyor. Bilboardları yöneten firma Ankara Belediye Başkanı Melih Gökçek’e “Ne yapalım” diye soruyor. Melih Gökçek de Mustafa Varank’a telefon açıyor, Tayyip Erdoğan’a durumu sormasını istiyor. Varank bu konuda Tayyip Erdoğan’la temas ediyor. Kudretli lider afişlerin asılmamasını istiyor. Varank da durumu Gökçek’e bildiriyor.
Bu kadar ucuz oynayan bir iktidar var başımızda...

Melih Aşık - Milliyet

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları