loading
close
SON DAKİKALAR

İnternet iptal

Melih Aşık
Tarih: 07.02.2014

Melih Aşık; İktidarın mesajı, Ben yolsuzluk yapmadan duramam, gene yapacağım ama sen bunları yazmayacak, konuşmayacak, duymayacak, görmeyeceksin...

Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’na (TİB), mahkeme izni olmaksızın internete müdahale yetkisi veren düzenleme Meclis’ten geçti. Düzenleme Cumhurbaşkanı’ndan da geçerse neler yaşayacağız? İletişim uzmanı CHP milletvekili Erdal Aksünger bu sorumuza cevaben diyor ki:
- İktidar, 17 Aralık’ta ortaya çıkan büyük yolsuzluk olayından fena halde rahatsız oldu. O olayda rüşvet bilgi ve belgelerinin ortalığa saçılmasının nedeni olarak önce savcı ve polisleri... İkincisi; interneti gördü. Bir aydır yaptığı operasyonlarla savcı ve polis kısmını kendince halletti. Şimdi sıra geldi interneti kontrol altına almaya.
- Yasa onaylanırsa nelerle karşılaşacağız?
- Artık iktidar hangi sitelere girdiğinizi, kimlerle ne görüştüğünüzü, hangi bilgi - belge alışverişinde bulunduğunuzu görecek, bilecek. Telefonları dinler gibi internet trafiğini izleyecek. Mailleri okuyacak. Mahkeme kararı olmaksızın, kendi atadığı TİB Başkanı aracılığıyla internet kaynaklarından yapılan yayın ve haberleşmeye anında yasaklar koyabilecek. Bunun için TİB Başkanı’na bir telefon kâfi gelecek.
- Biraz daha somutlaştırırsak?
- Örneğin bir gazeteci veya muhalif milletvekiline bir yolsuzluk belgesi geldi diyelim. Geldiği takdirde yolsuzluğu yapan kişi TİB’e, özel hayatımın gizliliği ihlal ediliyor diye başvurursa o belge ve bilgilere internet yasağı konulabilecek.
İktidarın mesajı şu: Ben yolsuzluk yapmadan duramam, gene yapacağım ama sen bunları yazmayacak, konuşmayacak, duymayacak, görmeyeceksin...

Taksim karmaşası

İstanbul Belediye Başkanı Kadir Topbaş, “Otobüs durağının bile yeri değişse halka soracağız” diyordu... Taksim Meydan projesini kimseye sormadan birilerine yaptırdı, şapkadan tavşan çıkarır gibi aniden ortaya çıkardı... BirGün gazetesinde yer alan soruşturmada Prof. Murat Güvenç diyor ki:
- Her şeyin sorulacağı söylendi ancak yine bir emrivakiyle karşı karşıyayız. Projeyi kimin, nasıl ürettiği hakkında kimsenin bilgisi yok. Vapurları İstanbullulara soran belediye, meydanı kimseye sormuyor. Bu “sizin için bunu tasarladık” anlayışı... Ağaçlar betonun üzerine nasıl dikilecek? Büyük saksılar ya da tepeler yapıp, ağaçlar dikmek ne kadar anlamlı? Taksim bir miting alanı, bu hamleler miting ihtimalini ortadan kaldırıyor. Proje, meydan düzenlenmesi başladığında ortaya çıkmalıydı. Tüneller yapıp, meydanı betonla kapladıktan sonra düzeltmek daha zor...
Yaşar Adanalı (Sosyolog): Kadir Topbaş’ın Twitter’dan paylaştığı görsellerin dışında projeyle ilgili detaylı bilgi yok. Biz bitmiş projenin görsellerini görmek istemiyoruz, projenin katılımcı bir şekilde hazırlanmasını talep ediyoruz.
CHP adayı Mustafa Sarıgül dün Taksim’de basın açıklaması yapacaktı. Güvenlik güçleri izin vermeyince toplantıyı İstiklal Caddesi’ne aldı. Sarıgül dedi ki:
“Taksim Meydanı ve Gezi Parkı’yla ilgili uluslararası bir proje yarışması düzenleyeceğiz. İlk üçe giren projeleri de İstanbulluların oylamasına sunacağız.”
Taksim Meydanı, ciddi bir proje bekliyor.

LEKE

Adalet Bakanlığı, 4 bakanla ilgili fezlekeleri 40 gün kadar elinde tuttuktan sonra savcılığa geri gönderdi. Neden mi? Efendim, savcılık hata yapmış... Fezlekeleri Adalet Bakanlığı’na değil, doğrudan TBMM’ye göndermeliymiş. Adalet Bakanlığı bunu ancak 40 günde mi fark etti? Neden ilk gün geri göndermedi? CHP’li Atilla Kart diyor ki:
“Bekletmelerinin iki nedeni var; Bir ihtimal 40 gün boyunca suç olduğunu bile bile fezlekelerin içeriklerini incelediler, işlerine gelmeyen hususları ya tahrif ettiler ya tümden yok ettiler. İkinci neden; 30 Mart yerel seçimlerine kadar zaman kazanmak istiyorlar...”
Siyaset adı altında resmen sahtecilik yapılıyor...

Abdullah Gül
“Ben görevde değil miyim ki göreve çağırılıyorum?”
diye sormuş.
Demek ki görevde olduğunuz anlaşılmıyor beyefendi... Biraz da buradan bakın...
Akif Kökçe

MARŞ

Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Muhammet Balta, Kentsel Dönüşüm Kongresi’nde “Onuncu Yıl Marşı denilen şeye takılıp kalan ve demir ağlarda bir arpa boyu yol alamayan bir zihniyetten buralara geldik” deyince dinleyenler salonu terk etmeye başlamış...
Muhammet Balta mesajı almış olmalı...
Halk gırtlağına kadar yolsuzluğa ve rüşvete batmış bir iktidarın mensuplarının bayağı laflarla Atatürk ve Cumhuriyeti karalamasına tahammül edemiyor...

CHP’li Gürsel Tekin dedi ki:
“Bazen ‘İyi ki paralel yapı varmış’ diyorum, nasıl öğrenecektik bu yolsuzlukları?”
Aman beyim...
Paralel yapı iktidarla kavga etmese yolsuzluklar ortaya çıkmayacaktı... Neresi iyi?
Ahmet Bindir

DÜZELTME

Sabah gazetesi için işadamlarının verdiği “100’er milyon dolar”, dünkü sütunumuzda yanlışlıkla “100 milyar dolar” olarak yayınlandı. Çalık’ın Sabah için ödediği 1,1 milyar dolar da yanlışlıkla “1,1 milyon dolar” olarak dizilmiş. Düzeltir özür dileriz.

Melih Aşık - Milliyet

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları