loading
close
SON DAKİKALAR

Mutabakat iyi de!

Melih Aşık
Tarih: 29.08.2012

Melih Aşık yazdı, ''Şam rejiminin PKK'yı azdıracağını hesap etmediniz mi?''

Meclis Başkanı Cemil Çiçek teröre önlem olarak partilerarası mutabakat metni hazırlamış... Metin CHP’nin daha önce yaptığı “komisyon kuralım” önerisine de uygun. Acaba Meclis’te partilerin bir araya gelmesi terörü caydırır mı? Soruyu Onur Öymen’e sorduk... Cevabı:

- Yani terörün bu kadar yıldır devam etmesinin, 30.000‘den fazla insanı öldürmesinin sebebi liderlerin bir masaya oturamaması mı? Mutabık olmaması mı? Masaya oturmanın Türkçesi şu: Terörü biz mücadele yöntemiyle önleyemeyeceğiz, en iyisi hangi tavizi veririz bunu konuşalım.

- Hiç mi faydası olmaz?

- Hayır olmaz... Partileri toplamaya çalışarak üstelik “Sorumlu dağdaki adam değil biz siyasileriz” mesajı veriyorsunuz... Sanki her sorunu olanın dağa çıkması olağanmış gibi...

- Bir biçimde uzlaşma noktası bulunamaz mı?

- Terörün siyasi projesi belli. O bölgede benim parlamentom olacak, benim hükümetim, askeri gücüm, ekonomim, spor teşkilatım olacak diyor. Yani devlet içinde devlet. Bunu kabul ediyor musunuz? Etmiyoruz. O zaman ben de senin 
insanlarını öldürmeye devam ederim, diyor. Silah tehdidiyle taviz istiyor...

- Ne yapmalı peki?

- Komşu ülkeden yani Irak’tan size terörist saldırılar oluyor. ABD sınır ötesine geçmenize izin vermiyor. Terörün merkezi neyse önce ilk hedefiniz o merkez olmalı... ABD ve Irak’a diyeceksiniz ki eğer siz bu terörü topraklarınızdan bertaraf etmezseniz biz sizinle tüm ilişkilerimizi keseriz. Zarar görürsünüz. Geçmişte Suriye’ye bunu yaptık biz. Başarılı olduk. Bugün ne iktidar ne muhalefet olumsuz dış etkenleri ortadan kaldırmayı konuşuyor... Terörle müzakere olmaz. Mücadele olur. O da siyasi cesaret ister.

Hatay’da n’oluyor?

Hatay Reyhanlı’daki Apaydın kampına CHP’li vekillerle birlikte giren Alevi Kültür Derneği Başkanı Ali Kenanoğlu, dün orada kendilerini karşılayan asker giysili kişinin resmini yayımladı.

Bir asker bir başka ülkeye iltica ederse üniformasını çıkarır...

Üniformalı olduğuna göre demek hükümet yabancı askerlerin topraklarımızda bulunmasına izin veriyor.

Ancak hükümet o takdirde de Anayasa’nın 92. maddesine göre konuyu Meclis’ten geçirmek zorundaydı.. Anlaşılan 
Anayasa da pek takılmıyor artık...

* * *

Fransa Cumhurbaşkanı Hollande, Paris’te Fransa’nın dış temsilcileriyle önceki gün yaptığı toplantıda Suriyeli muhaliflerin bir hükümet oluşturması için çağrıda bulundu.

Fransa’nın böyle bir hükümeti tanıyacağını ilan etti.

Belli ki ABD ile anlaşmalı bir çağrı.

Bu çağrı ABD Başkanı Obama’nın Suriye’yi işgal edebilecekleri açıklamasından bir hafta sonraya raslıyor.

Türkiye’nin tampon bölge oluşturmasından önceki adımlardan biri olarak niteleniyor.

Suriye ile savaş ihtimali azalmıyor, artıyor.

* * *

Hükümete sık sorulan bir soru...

Suriyeli muhaliflere silah ve eğitim desteği sağlarken, bunun karşılığında Şam rejiminin de PKK’yı azdıracağını hesap etmediniz mi?

Eğer bunu hesap etseniz onca şehit vermezdik...

Gerçekten iktidar bunu hesap edemedi mi?

Yoksa hesap etti de... Önceliği Suriye’ye yönelik politikalara vererek kendi ülkesinin çocuklarının canını gözardı mı etti?

Can yakıcı bir soru bu...

Dubio

Odatv iddianamesi; ODTÜ, Yıldız Teknik Üniversitesi, Joshua Marpet ve Bilgi Üniversitesi mensubu uzman kişilerin “dijital belgelerin sahteliğini kanıtlayan raporlarıyla’’ zaten temelden çökmüştü. Bu defa TÜBİTAK raporu, iddianamenin temelini oluşturan imzasız dijital belgelerin bir kısmının dışarıdan bilgisayarlara yerleştirildiğini, diğerlerinin ise şüpheliler tarafından oluşturulmadığını kabul ediyor, zararlı bir yazılım tarafından gönderildiğini ise şüpheli bulduğunu kaydediyor.

Sonuç olarak, TÜBİTAK raporu evvelce verilen uzman kişilerin raporlarını mahcup bir ifade ile onaylıyor.

Hukukçu Noyan Özkan hatırlatıyor:

-‘İn dubio pro reo’ yani “şüphenin sanık lehine yorumlanması” ilkesi hukuk fakültesi öğrencilerine 1. sınıfta öğretilir... Yalnızca sanık avukatlarının değil, davaya bakan savcıların da bu rapordan sonra Odatv sanığı gazetecilerin tahliyesini talep etmeleri gerekmektedir.

Soru: CHP’li vekiller Apaydın’da Suriyeli askerlerin kaldığı kampı neden ziyaret etmek istedi?
Yanıt: “O kampta mı daha fazla general var Silivri toplama kampında mı?” diye merak ettikleri için...

* * *

Genelkurmay’ın daha önce kullandığı “Güçlü ordu güçlü Türkiye” sloganı bu yılki 30 Ağustos Zafer Bayramı afişlerinde yer almamış.

Güçlü iktidar, güçlü orduyu sildi sonunda...
Haldun Ertem


Çevre

Çevre Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın tanıdığı Ziya Mandev adlı kişi, yakını olan bir hanım için torpil ricasında bulunuyor. Hanımefendi çalışmak istediği kurumların bir listesini yaparak Ziya Bey’e vermiş, o da Erdoğan Bayraktar’a yollamış... 
Bayanın çalışmak istediği kurumlar arasında RTÜK de vardır. Bakan Bayraktar bu isteği bir resmi yazıyla RTÜK üyelerine bildiriyor. Üyelerden BDP’li Ahmet Yıldırım torpil içerikli resmi yazıyı basına veriyor. Haberi Cumhuriyet’te 
Fırat Kozok imzasıyla okuduk.

Demokrasinin var olduğu bir ülkede böyle bir bakan bir dakika bile yerinde kalamaz.

Görevini böyle basit bir konuda suiistimal eden bir bakan, milyonlarla, trilyonlarla ölçülen yatırımların kararlarını vermekte, ihalelerin altına imza atmaktadır.

Burada bunu yapan akçeli konularda neler yapmaz?

Böyle rezaleti demokrasi kaldırmaz. Aşirette olabilir.


Silivri’de yoğurt ve domatesten sonra karpuz festivali de yapılacakmış...
Silivri festival rekorunu kıracak bu gidişle...
Malum, 12 ay süren bir de hukuk festivali var ilçede...
Elif Eral

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları