Paşa Dedeler
Melih Aşık: Ama bu servetlerin sahipleri Paşa lakabının arkasında şanlı şerefli yerlere oturtulmuşlardır. Ayrıca çoğu cami, çeşme, türbe, imaret vs. yaptırarak o dönemdeki halkın takdirini kazanmıştır.
Küçük bir dost grubu Boğaz gezisine çıkıyor... Aralarında tarih meraklısı bir konuk da var. Üsküdar’dan hareket edince konuklardan biri soruyor:
- Şu sağımızdaki ormanlık alan nedir?
- Orası Ahmet Fethi Paşa korusudur... Padişah İkinci Mahmut’un damadı Tophane Müşiri Fethi Paşa’nın şahsi mülküydü. 160 dönümdür. Şimdi kamuya açık bir gezinti mekanı... Kıyıdaki görkemli yalı da yine onun; Fethi Paşa yalısı...
- Tophane Müşiri ne demek?
- Topçu teşkilatının başındaki adam... İkinci Mahmut’un kızı Atiye Sultan’la evlenmiş. 57 yaşında ölmüş...
- Tophanenin başındaki adamın geliri ne ki böyle milyarlık yalılar, araziler edinmiş...
- Osmanlı’da paşalar sadece maaş almazlardı. Zaten bu yalılar da maaşla yapılamazdı. Paşaların Arpalık gelirleri vardı. Kendilerine kimi orman, gümrük, tuzla vs. gelirleri bağlanırdı. Hediyeleşme adı altındaki gelirleri de vardı.
- O neydi?
- Bir ayrıcalık isteyen tüccar veya ballı tayin isteyen memur vs. bu ayrıcalığı paşalara çok değerli hediyeler getirerek alırdı. Damat paşalar padişaha yakın olduklarından en yüklü hediyelere layık görülürdü. Bunun adı hediyeleşme idi. Aslında apaçık rüşvetti.
- Demek ki tarihi eser, mimari şaheser vs. diye övdüğümüz bu yalılar, bu korular adeta birer rüşvet abidesidir.
- Öyledir. Ama bu servetlerin sahipleri Paşa lakabının arkasında şanlı şerefli yerlere oturtulmuşlardır. Ayrıca çoğu cami, çeşme, türbe, imaret vs. yaptırarak o dönemdeki halkın takdirini kazanmıştır.
DOKTOR
Nadir Topçuoğlu dostumuz yazmış:
“İstanbul Süleyman Yalçın Şehir Hastanesi’ne yolum düştükçe dikkatimi çekiyor. Hiçbir doktor beyaz önlük giymiyor. Hastanede kim doktor, kim değil, belli değil. Başhekimlik buna karışmaz mı? Beyaz önlük doktorluğun alameti farikasıdır oysa...”
★ ★ ★
Bendeniz geçenlerde beyaz önlüklü bir doktorla hastane koridorunda yürümeye kalkıştım. İki adımda bir hastalar çeviriyor, ilgili ilgisiz sorular soruyor, insanı bunaltıyorlardı. Acaba doktorlar sorguculardan kurtulmak için mi beyaz önlük giymiyorlar?
Benim bu soruma da şu yanıt geldi:
- Doktor Bey koridorda giymese de odasında beyaz önlük giymeli, hastalarını beyaz önlükle kabul etmelidir...
Durumu doktor dostlara iletelim...
BİNDİR
Ekonomi yazarımız Güngör Uras’ı, 19 Ağustos’ta ölümünün 7’nci yılında saygıyla andık.
Güngör’ün kitaplarından birinin adı “İndir Faizi Bindir Faizi” idi...
Bizim ekonomide 70 yıldır... Ekonomi kötüye gidince faiz indiriliyor, yine kötüye gidince faiz bindiriliyor, faizler sürekli indirilip bindirilerek sözde ekonomik bunalıma çözüm aranıyor ama tabii bulunamıyordu.
Üretimi ve yatırımı arttırmak, dış ticareti geliştirecek adımlar atmak, planlı ekonomiye geçmek vs kimsenin aklına gelmiyordu.
Sistem bugün de yürürlükte.
İndir faizi bindir faizi...
Ki ekonomi düzelsin...
TAKSİ
Suudi Arabistan’da yaşayan dostumuz o ülkedeki taksileri yazmış:
“Her takside arkadaki yolcunun göreceği şekilde bir ekran var.
Ekranda şoförün adı soyadı ve ruhsat numarası yazılı. Birim ücreti, hız ve yolculuğun mesafesi ile süresi de mevcut. İçinizde hiçbir kuşku kalmıyor. Ayrıca şoförlerin hepsi bir örnek gömlek ve pantolonlu. Şıklar. Taksiler insanı rahatsız etmiyor.”
Biz de taşıma işinde Arabistan kadar uygarlığı hak etmiyor muyuz?
MÜLTECİ
Çocuk işçilerle ilgili haberler okuyoruz...
TÜİK’in 2024 verilerine göre 15 - 17 yaş arası yaklaşık 970 bin çocuk işçi bulunuyor.
Mülteci çocukları da var bu grupta.
Özellikle kâğıt toplayıcı mülteci çocuklar görüyoruz caddelerde...
Kiminin yaşları 12 - 13...
Hiç değilse bu kadar küçük çocukların çalışmasına engel olunmalı.
Vicdanları yaralayan bu görüntüler kaldırılmalı ortadan...
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları