loading
close
SON DAKİKALAR

Şimdi de 10 Kasım?

Melih Aşık
Tarih: 31.10.2012

Melih Aşık yazıyor, ''Ulusumuzun en büyük bayramı, bu yıl bir utanç gününe dönüştürüldü...''

Ulusumuzun en büyük bayramı, bu yıl bir utanç gününe dönüştürüldü...

Demokrasi, hukuk, bayram coşkusu Ankara Ulus Meydanı’nda ayaklar altına alındı... Neyse ki yüz binlerin cumhuriyet aşkı yasak barikatını deldi de utancın büyümesi önlendi...

Şimdi sırada 10 Kasım var...

Geçen nisan ayında çıkarılan yeni yönetmelik ulusal bayramlardaki törenleri kısıtlarken... Atatürk günleri, tarihi günler ve mahalli kurtuluş günlerindeki törenleri de tamamen ortadan kaldırdı... Bu tarihi günlerde:

- Atatürk anıtlarına çelenk koyma ve İstiklal Marşı söylenmesi kaldırıldı...

- Tören geçişi ve tebrikatlar yasaklandı...

Bu günlerde sadece sempozyum, konferans gibi etkinlikler yapılabiliyor...

CHP Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz ve 12 arkadaşı Danıştay’da yeni tören yönetmeliğine karşı dava açmışlardı.

Yeni Danıştay dilekçeyi verenlere bayramlarla menfaat bağını sordu.

CHP’liler bunu da izah eden ikinci bir dilekçe verdiler Danıştay’a...

Başvurunun akıbeti şimdilik meçhul...

CHP Uşak Milletvekili avukat Dilek Akagün Yılmaz’la konuştuk dün...

10 Kasım anma törenlerinin nasıl yapılacağı bir yana... Yapılıp yapılmayacağı konusunda bir kayıt bulunmadığını söyledi. “Yeni yönetmelik 10 Kasım için bir tören öngörmüyor. O gün boş görünüyor” dedi.

* * *

MHP’den hayır yok... CHP ulusal bayramlar ve anma günlerinin Cumhuriyet’in şanına yaraşır biçimde kutlanmasını bugünden itibaren mesele yapmalıdır... Yönetmeliğin iptali için bastırmalı... Genel Merkez ve belediyeler alternatif bayram programları hazırlamalıdır.

Kanunsuz yasaklar

Hükümetin bayram kutlama amacıyla yapılan bir toplantıyı yasaklamaya hakkı var mı? Önce Anayasamızın 90. maddesine bakalım:

“Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası antlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası antlaşma hükümleri esas alınır...”

Bu maddeyi hatırlatan Onur Öymen devamla diyor ki:

- Yani, toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı da dahil olmak üzere insan haklarıyla ilgili konularda Türkiye’nin taraf olduğu sözleşmeler kanunlardan daha önemli olarak dikkate alınmalıdır.

Bu konuda en önemli sözleşme Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’dir. O sözleşmenin 11. maddesinde “Herkes barışçı biçimde toplanma hakkına sahiptir” denildikten sonra bu hak ancak ulusal güvenlik, suçu önleme, sağlığı ve ahlakı koruma, başkalarının haklarının engellenmesini önleme gibi nedenlerle kısıtlanabilir, diyor. Cumhuriyet Bayramı’nın kutlanması bu kısıtlamalardan hiçbirine uymuyor.

Anayasamızın 13. maddesinde de temel hak ve özgürlüklerin kısıtlanması Anayasa’nın sözüne ve ruhuna ve demokratik toplum düzeninin ve laik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz, denilmektedir.
Türkiye’de genel olarak toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin kısıtlanmasındaki yaklaşım Avrupa Birliği Komisyonu’nun 2012 Türkiye İlerleme raporunun 23. sayfasında da açıkça eleştiriliyor, bu konuda idarenin aşırı derecede kısıtlama getirdiği belirtiliyor...

Bizim demokrasinin gerçek demokrasiyle ilgisi kaldı mı? Merak ediliyor... Twitter’da bir mesaj: “Demokrasimiz çok ilerledi ve gözden kayboldu...”

İstihbar!

Devletin en büyük istihbarat kuruluşu MİT’in bütçesi her yıl büyük miktarlarda artırılıyor. İstihbarat yapmakla görevli Jandarma ve Emniyet’in ilgili birimlerininki de hakeza.

Sonuç mu?

Sınır kapılarımız adeta yolgeçen hanı... PKK’nın sınırı geçtiğini çoğunlukla askerlerimiz saldırıya uğrayınca anlıyoruz.
Uludere’de kimden alındığı hâlâ meçhul yanlış istihbarat nedeniyle jetlerimiz 30’dan fazla insanı bombalayarak öldürdü.

Esad rejimine silah götürüyor istihbaratıyla Suriye uçağını Ankara’ya mecburi inişe zorladık. Fos çıktı. Dünyaya mahçup olduk.

En son... Ankara Valiliği, Cumhuriyet kutlamasını, “istihbarat aldık” diye yasakladı. O da fos çıktı.

Anlaşılan birileri devleti işletiyor... Bizim devlet bunu istihbarat sanıyor...


Bu yıl Cumhuriyet Bayramı’nda bir ilk yaşandı... Fener’in eski futbolcusu Alex, Türkiye’nin Brezilya Büyükelçiliği’ndeki Cumhuriyet resepsiyonuna katıldı...
Haldun Ertem


Torba

Okurumuz, Silivri ve Hasdal’da tutuklu - hükümlü subayların eş ve çocuklarının oluşturduğu “Vardiya Bizde 
Platformu”nun üyesi... 29 Ekim kutlaması için İstanbul’da kiraladıkları otobüsün Ankara’ya gidişine polis izin vermemiş. 

Çünkü efendim, otobüste yönetmeliğin istediği ceset torbası yokmuş. Okurumuza:

- Bir yerlerden ceset torbası bulamadınız mı, dedik. Acı acı gülümsedi.

- Bulmasına bulurduk da. Sonuç yine de değişmezdi. Adım gibi eminim, polis bu defa da, torba tamam ama hani bunun içinde ceset! der, yine engel olurdu.

Suriyeli muhalifler İstanbul’da toplanmış. Türkiyeli muhalifler mi? Onlar da Ankara’da coplandı.

* * *

Tayyip Erdoğan, “Eşimle beni bugüne kadar Çankaya Köşkü’ndeki 29 Ekim resepsiyonuna almayanlar utansın” demiş. Bu durumda utanması gereken Abdullah Gül olmuyor mu?
Fahrettin Fidan


El Kaide

Suriye, Türkiye’nin El Kaide’yi desteklediğini belirterek, “Türkiye teröre destek veren ülkeler listesine alınsın” çağrısı yaptı. Pek de yabana atılacak bir çağrı değil. Çünkü ABD basını El Kaide’nin Suriye’de Esad’a karşı muhalifler safında çarpıştığını defalarca yazdı. Böylece Türkiye El Kaide’yi doğrudan değilse de dolaylı olarak desteklemiş oluyor. Bu ayıp da bize yeter.

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları