loading
close
SON DAKİKALAR

Suriye’de iflas...

Melih Aşık
Tarih: 14.11.2012

Melih Aşık yazdı, ''Ülkenin gündemi tek bir kişinin hataları ve siyasi hesapları üzerinde dönüyor...''

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Financial Times’a verdiği röportajda, Şam yönetiminin Türkiye’ye karşı kimyasal silah kullanabileceğini söylüyor.

Suriye uçakları Ceylanpınar’ın hemen karşısında yer alan Resulayn’ı bombalıyor. Yaralılar Türkiye’ye taşınıyor. 7’si ölüyor. Ceylanpınar halkı korku ve endişe içinde yaşıyor. Geceleri uyuyamıyor...

Sınırımızda neden savaş var? Çünkü Türk hükümeti Suriyeli özgürlük savaşçılarına! yataklık ediyor. Onlara silah desteği sağlıyor. Bu kifayetsiz çapulcular Suriye’nin içine ilerleyemediği için savaş sınırımızda sürüyor.

Biz bu Suriye işine neden bulaştık...

Suriye halkını Esad’ın mezaliminden kurtarmak için değil mi?

Peki şimdi bizim silahlandırdığımız muhaliflerle Suriye Ordusu arasındaki çatışmalarda ölenlerin sorumlusu kim? Biz iç savaşı körüklemesek acaba kaç sivil ölmeyecekti?

Ankara’dakiler Suriye’nin Libya ve Mısır’dan farkını fark edemediler. Rusya ve Çin faktörünü hesaplayamadılar. Suriye politikamız iflas etti. Bu arada nur topu gibi 150 bin mültecimiz oldu... Milletin boğazından kesip bu mültecileri besleyeceğiz şimdi...

Suriye politikası neden iflas etti? Başbakan açıkladı... Meğer iflasın nedeni CHP’nin Esad’ın tarafını tutmasıymış... 
Pess...

Bir yandan PKK terörü.. Bir yandan idam tartışmaları... Bir yandan muhteremin başkan olma manevraları... Her gün şehit cenazesi olarak geri dönen siyasi başarısızlıklar... Ülkenin gündemi tek bir kişinin hataları ve siyasi hesapları üzerinde dönüyor... Gittikçe kızışan dünya siyasetinde bu sığ kültürle nereye varabiliriz? Hiçbir yere... O yüzden dibe doğru gidiyoruz...

Uzman yanıtı!


Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu (AKDTYK) ile bu Kurum’un bünyesindeki Atatürk Araştırmaları Merkezi’nin başkanlıklarına Atatürk’le ilgili hiçbir çalışmaları olmayan... Birinin uzmanlık alanı Fars Dili, diğerininki Osmanlı Tarihi olan Prof. Derya Örs ve Prof. Mehmet Ali Beyhan’ın atanmaları garabeti önceki gün Plan Bütçe Komisyonu’nda CHP milletvekilleri tarafından bu Kurum’dan sorumlu Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’a soruldu. Arınç’ın soruya yanıtı özetle şu oldu:

“O alanlarda uzman kişilerin atanması diye bir şart yoktur. Nitekim geçmişte emekli bir general ile bir doktor bu Kurum’un başkanlıklarını yapmıştı...”

O general ve o doktorun Atatürkçülüğünden kimsenin kuşkusu yoktu. Bunu belirtelim. Gelelim CHP Milletvekili İzzet Çetin’in Yüksek Kurum’la ilgili iddialarına... Dedi ki Sayın Çetin;

“Bu Kurum’un Meclis Plan Bütçe Komisyonu’na sunulan bütçesi 34 milyon lira olarak görünüyor. Harcama kalemleri de bu paraya göre açıklanıyor. Atatürk’ün vasiyeti gereği İş Bankası’ndan aldığı para gösterilmiyor. Oysa bu para devletin bu Kurum için tahsis ettiği paradan çok daha fazla. Örneğin 2011 için 64 milyon lira. Bu paranın nereye ve nasıl harcandığı belli değil.

Bu arada Kurum, İş Bankası’ndan kendi payına düşen parayı hemen bu bankadan çekip anında Vakıfbank ve Halkbank’a yatırıyor. Bunun nedenini sorduğumuzda, yönetmelik paramızı kamu bankalarında tutmamızı emrediyor, dediler. Bence bunu daha çok harcamaları denetimden kaçırmak için yapıyorlar...”


Soru:Erdoğan’ın açlık grevindekiler için söylediği “Şantaj yapıyorlar, blöf yapıyorlar, yapıyorlar” tespitinde ne eksik?
Yanıt:Diyet yapıyorlar...
Haldun Ertem


Adalet

TÜBİTAK uzmanları bilirkişi sıfatıyla OdaTV davasıyla ilgili rapor hazırlayıp mahkemeye sunmuştu. Mahkeme iki ay önceki duruşmada “Bu raporu daha anlaşılır hale getirin” diyerek TÜBİTAK’a geri gönderdi. Rapor gitti, yeniden mahkemeye geldi. Avukat Hüseyin Ersöz yeni raporun varsayımlara dayalı olduğunu söylüyor. Sanık olarak yargılanan Barış Terkoğlu’nun tespiti şöyle:

“Sanki birileri TÜBİTAK uzmanlarına sanıkları suçlayıcı bir rapor yazın demiş gibi”

Hukukta evrensel kuraldır... Şüpheden sanık yararlanır. TÜBİTAK raporları kuşku ağırlıklı. Ne var ki bu kuşkudan sanık yararlanmıyor...

OdaTV tutukluları, Soner Yalçın, Yalçın Küçük ve Hanefi Avcı 16 Kasım’da­ yeniden yargıç önüne çıkıyor. Adalet arıyorlar...


Yandaş medya işi biliyor!
Özgür Suriye Ordusu, Esad yanlısı sivillere saldırdığı zaman
“Özgür Suriye Ordusu Esed güçlerini perişan etti”; Suriye Ordusu, Özgür Suriye Ordusu’na saldırdığı zaman “Esed sivilleri vurdu” oluyor...
Akif Kökçe


Iğsız

Balyoz Davası’nda tutuklu yargılanan emekli Orgeneral Hasan Iğsız, annesi Münevver Iğsız’ın İstanbul’daki cenaze törenine hiçbir muvazzaf askerin katılmamasına sitem etti... Duygularını kısaca “Çok acıttılar” diyerek ifade etti...

Bu dönemin bir özelliği de subayların silah arkadaşlarını yalnız bırakması...

Bir emekli TSK mensubu şunları yazıyor:

“Türkiye’de Emekli Subaylar Derneği diye bir dernek var. Bu dernek subaylara karşı yapılanları görmüyor, duymuyor, bilmiyor, yani üç maymunu oynuyor. Bu dernek atık yağ ticareti yapıyor, üniversite kurmaya hazırlanıyor vs... Piyasa ve iktidarla çıkar ilişkileri içine girdikleri için sesleri sedaları çıkmıyor...”

Kimse emekli subay ve astsubay derneklerinin davaların seyrine müdahalesini istemiyor. Ancak üyelerinin onurunu ve hukukunu koruyabilirler. Sipere girmiş bir türlü çıkmıyor bu dernekler.


Em. Org. Hurşit Tolon, mahkemede “Ergenekon diye bir örgüt yok” demiş.
Yok demek yetmez Paşam.
Olmadığını da ispat edeceksin!
Fahrettin Fidan

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları