loading
close
SON DAKİKALAR

Tahsisat-ı Mesture

Melih Aşık
Tarih: 10.05.2013

Melih Aşık, 'Eskiler tahsisat-ı mesture derdi. Türkçesi örtülü ödenek'.

Eskiler tahsisat-ı mesture derdi. Türkçesi örtülü ödenek...

Başbakan malumunuz bu hesaptan istediği gibi harcama yapabiliyor, nereye ve kime ne verdiği konusunda kimseye bilgi vermeyebiliyor. İşte bu hesaptan yapılan harcamalar Cumhuriyet tarihinde görülmemiş boyutlara ulaştı... CHP 
Milletvekili Hurşit Güneş’in verdiği rakamlara göre, toplam harcama geçen yıl 1 milyar 160 milyon lirayı buldu...

Örtülü ödenek harcamaları, Cumhurbaşkanlığı, TBMM, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay, Sayıştay, HSYK, MİT Müsteşarlığı, Devlet Personel Başkanlığı, TÜİK Başkanlığı, Kalkınma Bakanlığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar 
Bakanlığı, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı gibi kuruluşları çoktan geride bıraktı.

Hurşit Güneş diyor ki:

- Evet örtülü ödenek harcamalarının belgeleri sorulamaz. Ama harcamadaki bu çok büyük artışın sebebini sormak hakkımızdır. Bu artışın sebebi Suriye mi, diye Başbakan’a iki kez sordum. Yanıt alamadım...

- Sizce nedir bu harcama artışının sebebi?

- Suriye’deki silahlanma... Suriye’deki iç savaşın finansörlerinden biri bu hükümettir. Militanlar Türkiye’de eğitiliyor, ellerine silah veriliyor, git öldür deniyor. Halkın vergileri Amerika’nın stratejik çıkarları için kullanılıyor...

CHP’den özlü ses...

Basında “Barış İçin Demokrasi” adı ile yer alan 111 imzalı bildiriye 25 CHP’linin imza attığını okuduk. Bu isimlerin bazıları milletvekiliydi. Kapalı ifadelerle örgülenmiş bu bildirinin amacı ve açık anlamı neydi? Ulusalcı milletvekilleri ‘birliğe çağrı’ mesajında izah ettiler:

1) Terör örgütünün silah bırakmayacağını açıkça ilan etmesini tamamen görmezden gelerek PKK-BDP tezlerini desteklemektedir.

2) “Etnisite temelli olmayan bir yurttaşlık tanımı” önererek Türk Milleti ve Türk Vatandaşlığı kavramının Anayasa’dan çıkarılmasını öngörmektedir. Bu, yurttaşların eşitliği yerine etnik yapıların eşitliğini öngörmek demektir.

3) Türkçe dışındaki dillerde siyaset yapılabilmesi talebine yer vererek, parlamento çalışmalarını Türkçe dışındaki dillere açma girişiminde bulunmaktadır.

4) Özel Yetkili Mahkemeler’in verdiği tüm kararlara karşı yeniden yargılama süreçlerinin işletilmesini öngörmektedir. Bu yolla Abdullah Öcalan’ın yeniden yargılanıp salıverilmesinin yolu açılmaktadır.

5) Yerel yönetimlerden değil, yerel iktidarlardan söz ederek federasyonun da yolunu açmaktadır.

Öz CHP’liler noktayı şöyle koyuyor:

“Bazı milletvekili ve yöneticilerin partimizin resmi söylemi dışındaki arayışlara destek vermeleri, CHP’nin etkinliğini ve güvenilirliğini zaafa uğratmaktadır...”

Erdoğan “PKK nasıl geldiyse, öyle gider” diyor.

Bilmeyen de “50 bin kişinin katilleri” değil de, ülkeye kaçak yolla gelen mülteciler yolcu ediliyor sanacak...
Gülhan Elmas

Vekil

Milletvekillerinin, sorumsuz padişahlar gibi kendilerine menfaat yağdırması dünya parlamentolarında görülmüş olay değildir. Emekli sürünürken, asgari ücret açlık sınırının altındayken, vatandaş zar zor geçinirken bu ölçüde yağmacılık vicdanlara sığmıyor.

Okurumuz Metin Altay diyor ki:

- Özlük haklarının belirlenmesi yetkisi vekillerin elinden alınmalıdır. Çünkü kötüye kullanıyorlar. Nasıl asgari ücret için tespit yapan komisyonlar mevcut ise, “usul” aynı olmalıdır. Asıllarından tam anlamıyla koptular, bu nedenle “vekil” adı bile değişmelidir.

Erdoğan 29 Mart’ta CNN’e verdiği demeçte “PKK’lıların silahla sınırdan geçmesine göz yummak yardım yataklık suçudur” dediğine göre komutanlar artık “Ergenekon” değil, “PKK’ya yardım ve yataklık” suçundan tutuklanacak...
Akif Kökçe


Kaygı

Bir grup gazeteciyle birlikte Pennsylvania’da Fethullah Gülen’i ziyaret eden Mehmet Altan SKY Türk’te bir soruya cevaben dedi ki:

- Fethullah Gülen, görüşmede iktidara yönelik eleştiriler de getirdi, kaygı ve endişelerini de anlattı...

Taraf gazetesinde geçenlerde meydana gelen bölünme de AKP’li-Gülenci çatışmasına bağlanmıştı.

Anlaşılan iktidar ile Gülen grubu arasında soğukluk ve gerginlik artıyor...

Bu bağlamda Gülen’in Türkiye’deki sesi olarak tanınan Hüseyin Gülerce’nin köşesindeki yorumu ilginçti:

Sözü özetle: “Erdoğan cumhurbaşkanlığı hevesinden vazgeçerse iyi olur”a getirdi.

Cumhurbaşkanlığı seçimine doğru o eksende gerilimin artacağı görülüyor...

Melih Aşık - Milliyet

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları