Böyle de bakalım

Melih Aşık: Bu isyanlara özgürlük savaşı olarak bakarsanız başka... Genç Cumhuriyet’in kendini savunması olarak bakarsanız başka manzara görürsünüz. Suçlamanın sonu yok... En iyisi geçmişe dayalı tartışmaları geçmişte bırakıp ileriye bakmak…

DEM Parti sözcülerine göre, Cumhuriyet Türkiye’si Kürtlere karşı bir imha ve inkar harekatı yürütmüştür.

Buna karşılık Cumhuriyet tarihi ne diyor?

Bakalım Cumhuriyet Tükiye’sini yıllarca uğraştıran şu isyan tablosuna...

Koçgiri İsyanı 1921

Beytüşşebab İsyanı 1924

Şeyh Said İsyanı 1925

Nehri İsyanı 10 Haziran 1925

Seyit Taha ve Seyit Abdullah İsyanları 1925

Jilyan İsyanı 1926

Eruhlu Yakup İsyanı 1926

Güyan 1926

Koçuşağı İsyanı 1926

Hazro İsyanı 1926

Mutki İsyanı 1927

Resul İsyanı 1929

Zeylan İsyanı 1930

Tutaklı İsyanı 1930

Buban İsyanı 1934

Abdurrahman İsyanı 1935

Abdulkuddüs İsyanı 1935

Sason İsyanı 1935

Dersim İsyanı 1937

PKK İsyanları 1984-1993

Bu isyanlara özgürlük savaşı olarak bakarsanız başka...

Genç Cumhuriyet’in kendini savunması olarak bakarsanız başka manzara görürsünüz.

Suçlamanın sonu yok...

En iyisi geçmişe dayalı tartışmaları geçmişte bırakıp ileriye bakmak…

POTPURİ

BU satırı okuyup anlayabiliyorsanız öğretmenleriniz sayesindedir.

Onlara ne kadar teşekkür etsek azdır...

★★★

ÜLKEMİZDE hürriyet yok diyen müzmin muhaliflere en güzel cevabı Melih Cevdet Anday bir şiirinde vermiştir:

“Hürriyet var bu memlekette, istediğin berbere gidip tıraş olabilirsin.”

★★★

ABD Başkanı Trump, Suudi Arabistan’a F 35 uçağı vermeyi kabul etti.

Bize uçak bir yana motorunu bile satmıyorlar.

Aşık Veysel’i hatırlamanın zamanıdır:

“Dost dost diye nicesine sarıldım”

★★★

DİLİ Türkçeye bile dönmeyen kimi vatandaşların yabancı sözcük kullanma merakını gördükçe...

Rahmetli Cüneyt Canver’i hatırlarım.

Bir devlet dairesinde karşısına çıkan memur:

“Bunun prosedürü böyle” diyecekken “Bunun prostatı böyle” dermiş.

Cüneyt her anlatışta kahkahayı basardı.

★★★

İKTİDARA yakın yorumcular ha babam de babam CHP’nin İmralı’ya gitmemekle ne kadar yanlış yaptığını anlatıyorlar.

Muzip gazeteci Nevşin Mengü diyor ki:

- Rakibiniz CHP yanlış yaptıysa oy kaybeder, buna da sizin kızmanız değil sevinmeniz gerekmez mi?

★★★

Bahisçi hakemlerin MASAK raporları açıklandı.

Çoğunun kaybettiği para kazandığından fazla.

Bir de çikolata kutuları içinde gizlice giden paralar var ki…

O hakemler (ve futbolcular) hep kazanıyor.

YANDIM

Barajların doluluk oranı yüzde 20’nin altına indi.

Son on yılın en düşük seviyesini görüyoruz.

Ve görünürde ne yeterli bir yağış var, ne önlem ve uyarı...

Böyle giderse İstanbul’a tankerle su taşındığı günlere geri döneceğiz!

Bu kritik dönemde İSKİ Genel Müdürü ne yapıyor diye sorarsanız.

Genel Müdürü Şafak Başa halen İBB soruşturması kapsamında ev hapsinde bulunuyor. Avukat Tamer Donat, Başa’nın ciddi kalp rahatsızlığı bulunduğunu, ev hapsinin kaldırılması gerektiğini, ancak yaptıkları başvuruların sonuçsuz kaldığını anlatıyor.

Diyeceğimiz susuzluk kapıyı çalarken İSKİ Genel Müdürü mecburen kendi canıyla uğraşıyor.

BALLICA

Milletvekillerine dünyanın hiçbir ülkesinde rastlanmayan avantajlar tanındığını hatırlatmıştık.

Bir okurumuz, “Yazınız eksik kalmış” diyerek tamamlıyor.

“Vekiller Meclis görevi bitince emekli milletvekili maaşı alıyor.

Yetmiyor.

Vefat edince dul eşi de ölene kadar dul maaşı alıyor, en lüks hastanelerde tedavi oluyor.

Dul eşin bekar kızı varsa o da ölene kadar emekli milletvekili imkanlarını kullanıyor.”

Meclis’te topu topu dört yıl görev yapan bir milletvekiline bu kadar avantaj sağlamanın mantığı nedir?

Hele de milyonlarca emekli açlık sınırı altında aylıklara talim ederken!

KALECİ

Hareketli bir lig haftasını daha geride bıraktık. Her zamanki gibi hakemler ve kaleciler baş hedef. Şair Sunay Akın bir kitabında anlatır. Trabzon karması Samsun’da oynanan turnuvadan otobüsle geri dönmektedir. Finale kadar yükselen takım, maçı penaltı atışlarıyla 6 - 5 kaybetmiştir. Gecenin karanlığında yol alan otobüsün arka koltuğunda uyuyan kaleci Mehmet Kulaksızoğlu aniden üç koltuk yanında oturan teknik direktör Özkan Sümer’in kucağına doğru uçar. Trabzon’un futbol dehası Özkan Sümer irkilir:

- Ne oldu oğlum?

- Hocam, rüyamda penaltı olduğunu gördüm ve atladım.

Özkan Sümer merakla sorar:

- Kurtardın mı çocuğum?

- Hayır hocam, gol oldu.

Özkan Sümer o zaman içini çeker:

- Ah be oğlum bari rüyanda kurtarsaydın!