loading
close
SON DAKİKALAR

Yeni Dünya

Melih Aşık
Tarih: 07.07.2022
Kaynak: Melih Aşık - Milliyet

Melih Aşık; Milyonlarca İstanbullu biraz nefeslenmek, bir parça Osmanlı tadı almak isterse nereye koşar? Herhalde öncelikle rahmetli Çelik Gülersoy’un yoktan var ettiği bahçelere, köşklere, kahvelere, otellere...

NATO’nun yeni stratejik belgesini yorumlayan E. Gen. Nejat Eslen, gelinen noktayı:

- ABD, Çin ve Rusya ile hesaplaşmak için NATO’yu kullanmayı amaçlıyor, diye özetliyor.

Eslen’e göre... ABD’nin esas hedefi Çin’dir. Ancak daha önce Çin’in en büyük destekçisi olan Putin’in Rusya’sını aradan çıkarmak istiyor.

İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya alınması Türkiye’yi nasıl etkiler? Eslen anlatıyor:

- Baltık Denizi’nin Rusya’ya kapatılmasından sonra sıra bu ülke için hayati önemde olan Karadeniz’e gelecektir. ABD önümüzdeki dönemde Montrö’nün gevşetilmesi ve Rusya’nın Karadeniz’den kuşatılması için baskılarını artırabilir. Türkiye’nin buna hazırlıklı ve tedbirli olması gerekir.

Kurulan yeni dünya düzenine Rusya nasıl bakıyor?

Rus uzman Dimitri Trenin, Ukrayna savaşı yarın bitse bile Avrupa ile ilişkilerin yıllarca düzelmeyeceğini kaydederek diyor ki:

- Rusya bugün Avrupa Birliği’nden Japonya ve Avustralya’ya kadar uzanan birleşik bir Batı ile karşı karşıya. Moskova’nın Batı’da hiçbir müttefiki yok. Rusya şimdi zorunlu olarak Asya, Ortadoğu, Afrika ve Latin Amerika ile bağlarını geliştirmeye odaklanıyor.

Rusya’nın içinde yer aldığı bir BRICS örgütü var.

BRICS, malum, Brezilya, Hindistan, Çin, Güney Afrika ve Rusya’nın bir araya gelmesiyle kurulmuş bir ticaret örgütü. Dünya nüfusunun yüzde 40’ı bu ülkelerde yaşıyor. Rusya Batı’nın ambargolarına karşı ekonomik ilişkileri hızla bu ülkelere kaydırıyor. ABD ve Batı’nın karşısında Çin ve Rusya öncülüğünde böyle bir kutup oluşuyor. Bize de bu gerçeklere göre pozisyon almak düşüyor.

ÇÖZÜM

Edirne Cezaevi’nde tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, HDP 5. Olağan Kongresi’nin ardından yazdığı yazıda ilginç bir çıkış yaptı.

Seçime ortak adayla girilmesini öneren Demirtaş şöyle dedi:

“Eğer diğer muhalefetten Kürt açılımı bekliyorsak biz de HDP olarak Türkiye açılımı yapmak zorundayız. Mağdur kimliğimizin bizi ezilmişlik veya öfke psikolojisine sokmasına izin vermeden, özgüvenle tüm Türkiye’yi kucaklamak zorundayız.

Siyasetin ve şiddetin bir arada olamayacağını bizim de bildiğimizi, bütün sorunlarımıza Türkiye’nin bütünlüğü içinde çözüm aradığımızı ve onurlu bir barış için ciddiyetle çalıştığımızı tüm Türkiye’ye en uygun dille, söylemle anlatmamız gerekir.”

PKK eylemlerine sempatiyle bakmayan, Cumhuriyet’le barışmış, Türkiye partisi olmaya niyetli bir HDP önerisi mi bu satırlar?

Öyleyse, fazla mesele kalmıyor demektir.

ÇELİK GÜLERSOY

Milyonlarca İstanbullu biraz nefeslenmek, bir parça Osmanlı tadı almak isterse nereye koşar? Herhalde öncelikle rahmetli Çelik Gülersoy’un yoktan var ettiği bahçelere, köşklere, kahvelere, otellere... Gülersoy’un, başkanı olduğu Turing Kurumu’nun imkânlarıyla yıkılmaktan kurtarıp ayağa kaldırdığı ve İstanbul’a kazandırdığı tesislerden bazılarını anımsayalım:

- Yıldız Parkı ile içindeki Malta ve Çadır Köşkleri, Pembe ve Yeşil Seralar

- Emirgan Korusu ile içindeki Sarı, Beyaz ve Pembe Köşkler

- Çubuklu Korusu ve Hidiv Kasrı

- Çamlıca Tepesi Tesisleri

- Fenerbahçe Parkı ve Romantika Kahvesi

- Kapıkule Tesisleri

- Sultanahmet Yeşil Ev Oteli, Ayasofya Konakları, Konukevi Oteli, Sarnıç Restoran

- Büyükada Fabiato Köşkü, vd...

Çelik Bey gece gündüz çalışır, İstanbul’un eski renkli mekânlarının tarihini yazardı. Tam 65 kitap yayımlamıştı. Bu arada gittiği dış gezilerde sahafları dolaşmış, İstanbul’la ilgili ne kadar kitap, harita, resim, gravür bulduysa satın almış, kendi kitaplığını da armağan ederek, Soğukçeşme’deki muhteşem İstanbul Kitaplığı’nı kurmuştu.

Çelik Bey 6 Temmuz 2003 tarihinde vefat etti. Ölümünün 19. yılında bu İstanbul âşığını saygıyla anıyoruz. Beklerdik ki İBB de onunla ilgili bir anma töreni düzenlesin, yeni kuşaklara onu tanıtsın. Ama nerede? İstanbul’u dümdüz eden Adnan Menderes’in her yıl kabrine gidip ruhuna Fatiha okuyanlar dün Çelik Bey’i anan bir tweet mesajı bile atmamıştı. İstanbullu olmayabilirler ama İstanbul’a bu kadar yabancı olmaya hakları var mı?

MEHMET

Bir haber ajansı dün şu haberi geçti:

“Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud, Isparta’da eğitim alan ‘Somalili Mehmetçikleri’ ziyaret etti.”

Somalili askerlere Mehmetçik denir mi? Denmez.

Mehmetçik Osmanlı’da ve Cumhuriyet’te bizim askere verilen genel addır. Müslüman da olsa başka ülkenin askerine o ad verilmez. Verilirse “Alman TRT’si” gibi bir şey olur!

FIÇI

1950’lerin Almanya Maliye Bakanı Ludwig Erhardt, Menderes Türkiye’sine bir isim takmış:

“Das Gefaess ohne boden”

Yani “Dibi olmayan fıçı”.

İçine ne koysanız yutuyor.

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları