loading
close
SON DAKİKALAR

ETHEM: 'İsyan ve İhanet'

Sinan Meydan
Tarih: 03.09.2025
Kaynak: Sinan Meydan - Cumhuriyet

Sinan Meydan: Ethem ilk olarak Mayıs 1920’de İstanbul Hükümetine ve işgal komutanlarına sadakatini sunmak için padişaha gizli mektuplar yazdı.

“Efendiler, askerî harekâtı çapulculuktan, devlet kurup yönetmeyi, şunun bunun mâsum çocuklarını fidye dilenmek için dağlara kaldırmak haydutluğundan ibaret zanneden, şarlatanlıklarıyla, yaygaralarıyla bütün bir Türk vatanını bezdiren ve Türk milletinin Büyük Meclisi'ni kendileriyle uğraştıran utanmaz, haddini bilmez, küstah ve herhangi bir düşmanın, boğazı tokluğuna casusluğunu, uşaklığını yapacak kadar aşağılık ve bayağı yaratılışta olan bu kardeşleri, (Ethem ve ağabeyleri) ellerindeki bütün kuvvetler ve dayandıkları düşmanlarla birlikte yola getirmek ve ortadan kaldırmak suretiyle, inkılâp tarihimizde, etkili bir ibret örneği vermek zarurî görüldü.” (Atatürk, Nutuk) 

31 Ağustos 2025’te Bandırma Emreköy’de Çerkes Ethem anıldı. Balıkesir AKP İl Başkanı, x hesabından yaptığı açıklamada, “Çerkes Ethem Bey’i, Kuvayı Milliye kahramanlarımızı ve aziz şehitlerimizi rahmet ve minnetle andık…” dedi. Böylece Kurtuluş Savaşı’nda isyan edip Türk ordusuna karşı savaşan ve Yunan tarafına geçen Ethem, Kuvayı Milliye kahramanlarıyla ve Kurtuluş Savaşı şehitleriyle bir tutuldu. 

ETHEM İSYANINA DOĞRU

Henüz düzenli ordunun kurulmadığı dönemde, Kasım 1920’ye kadar, Anzavur, Adapazarı, Düzce, Bolu ve Yozgat ayaklanmaları Ethem’in Kuva-yı Seyyare adlı kuvvetlerince bastırıldı. Ancak Ethem ve ağabeyleri bu sırada TBMM’yi tanımayarak kendi kafalarına göre hareket ettiler. Halk üzerinde baskı kurdular. Suçlu buldukları kişileri kendileri cezalandırmak istediler. 

Ethem ilk olarak Mayıs 1920’de İstanbul Hükümetine ve işgal komutanlarına sadakatini sunmak için padişaha gizli mektuplar yazdı. 

Daha sonra İkinci Yozgat İsyanı’nı bastırması istendiğinde isteksiz davrandı. İsyan sonrasında ise Ankara Valisi Yahya Galip Bey’i idam etmek istedi. Mustafa Kemal Paşa bu isteği reddedince Mustafa Kemal Paşa’ya karşı saldırgan tutum içine girdi. 

Ethem, Yunan ilerleyişine karşı düzenli ordu kurulunca bu orduya katılmayı reddetti. Bunun üzerine milisleri için kurulan maaşlı seyyar jandarmalığı da kabul etmedi. Fahrettin (Altay) ve Refet (Bele) Bey’in komutanlıktan alınmasını istedi. 

Düzenli ordunun hazırlık çalışmaları devam ederken Mustafa Kemal Paşa ve İsmet Paşa karşı çıkmasına rağmen Ethem’in ve Ali Fuat Paşa’nın isteğiyle Gediz’deki Yunan tümenine saldırıldı. Ancak Ethem’in Kuvayı Seyyaresi görevini yapmayınca taarruz başarısız oldu. 

9 Kasım 1920’de Batı Cephesi Komutanlığı’na getirilen Albay İsmet Bey, Ethem’in kuvvetlerini de düzenli orduya bağlamak istedi. 27 Kasım 1920’de Kuva-yı Seyyare komutanlarından Ethem’in ağabeyi Yüzbaşı Tevfik “Batı Cephesi Komutanlığı’nı tanımadığını” bildirdi.

9 Aralık 1920’de Ethem, Demirci Efe’yi, birlikte isyana teşvik etti. Mustafa Kemal Paşa, Ethem’i ikna etmek için çok uğraştı. Kendisi Ethem’le bizzat görüştü. Üç kez heyet gönderdi. Ancak girişimleri sonuçsuz kaldı. 29 Aralık 1920’de Ethem, bir telgrafla TBMM’ye hakaret etme cüretini bile gösterdi. Buna karşın Ethem’e yeni bir heyet gönderildi ve ikna edilmek istendi. Ancak bu girişim de sonuçsuz kaldı. Bunun üzerine TBMM Hükümeti, Ethem ve ağabeylerinin isyan ettiklerini duyurdu. 30 Aralık 1920’de Ethem kuvvetleri TBMM ordularına karşı savaş düzeni aldı. Düzenli ordu birlikleri Kütahya’ya girdi. Ethem, Gediz’e çekildi.

Image

Yunan tarafına geçen Ethem’in muhtemel saldırısına karşı gerekli önlemlerin alınması hakkında

ETHEM YUNAN’LA ANLAŞTI

Ethem, 2 Ocak 1921’de İstanbul Hükümeti’ne telgraf çekerek Ankara’ya karşı mücadele için yardım istedi. Bu arada Yunanlara da haber gönderip anlaşmak istediğini bildirdi. (Türk İstiklal Harbi, s. 86) 2 Ocak 1921’de Ethem, Yunanlarla bir protokol imzaladı. Uşak’taki Yunan komutanla imzalanan protokol gereğince Ethem, TBMM ordusunu Eskişehir’den güneye, Kütahya üzerine çekecekti. Yunan ordusu 6 Ocak 1921’de Bursa ve Uşak yönünden Eskişehir’e hareket ettiğinde TBMM ordusu iki ateş arasında kalacaktı. 

Ethem, Yunan uçaklarıyla atılan bildirileriyle Kütahya ve çevresindeki halkı, subayları ve askerleri isyana teşvik etti. (Tansel, s. 10-17; Türk İstiklal Harbi, s. 87).

İşte bu nedenlerle 8 Ocak 1921’de artık Ethem ve ağabeyleri TBMM’de “hain” olarak anılmaya başlanacaktı. 

TÜRK ORDUSU İKİ ATEŞ ARASINDA

Ethem, Yunanlarla yaptığı protokol gereği Kütahya’ya hareket etti. Gediz yönüne giderek Eskişehir’deki TBMM ordularını kendi üstüne çekip Yunan ordusuna Ankara yolunu açmayı amaçlıyordu. 

1-5 Ocak 1921’de TBMM ordusu, Kütahya yönünde Ethem’in üzerine gönderildi. Batı Cephesi Komutanı Albay İsmet Bey da Kütahya’ya gitti. Türk ordusunun Ethem kuvvetleriyle meşgul olmasından yararlanan Yunanlar, 6 Ocak 1921’de, Uşak-Bursa hattından Eskişehir-Afyon yönüne doğru saldırıya geçtiler. Yunan ilerleyişinden bir gün sonra, 7 Ocak 1921’de, Ethem de TBMM ordusuna saldırıp Gediz’i topa tutarak Kütahya’ya ilerlemeye çalıştı. Türk orduları iki ateş arasında kaldı; bir tarafta Yunan orduları, diğer tarafta Ethem kuvvetleri... Savaşı Kütahya’dan yöneten Batı Cephesi Komutanı Albay İsmet Bey, böylece hem Gediz’deki Ethem kuvvetlerine, hem de İnönü’ye yürüyen Yunan kuvvetlerine karşı koydu.

6 Ocak 1921’de başlayan Yunan ilerleyişini durdurmak için -Ethem’e karşı Kütahya civarında bir tümen bırakılarak- kuvvetlerin çoğu İnönü-Dumlupınar çizgisine aktarıldı. 

Türk ve Yunan kuvvetleri 9 Ocak 1921’de İnönü’de karşı karşıya geldiler. Yunan saldırısı çok şiddetli oldu. Türk cephesinin bazı bölümleri yarıldı. Yunan kuvvetleri, İnönü istasyonunun kuzeyine kadar ilerlediler. Türk askeri ve cephanesi azdı. İşte o sırada Genelkurmay, “Eskişehir’i koruma olanağı yoksa demiryolunu tahrip ederek Afyon-Konya yönünde geri çekilmelerini” istedi. Buna karşın İsmet Bey, daha geriye çekilmeden Eskişehir’in batısında savaşı kabul etti. 10 Ocak 1921 gecesi İnönü mevkiinde tutunan Türk birliklerine “her karış toprağın savunulması” emri verildi. Bu sırada Kütahya’nın güneyinde, Ethem kuvvetleri de karşısındaki Türk birliğine (61.Tümen’in zayıf kuvvetlerine) saldırdı. 

ETHEM’LE KÜTAHYA SAVAŞI (6-14 Ocak 1921)

Kütahya’da Ethem’in elinde 5 bin kişilik bir güç vardı. Ethem, ayrıca 2 otomatik tüfek, 6 ağır makineli tüfek ve 4 topa sahipti. TBMM, 1920 Aralık sonunda Ethem’e karşı Eskişehir’de ve Afyon’da 15 bin insan, 32 topluk bir kuvvet topladı. (Ethem’in üç misli.) Yunanlar karşısında ise sadece 24. Tümen bırakıldı. 30 Aralık 1920’de Albay İsmet Bey, Eskişehir’den, Refet Bey Ayfon’dan Kütahya yönünde Ethem’in üzerine doğru ilerlediler. (Belen, s. 274, 275; Türk İstiklal Harbi, s. 93,94)

5 Ocak’ta düzenli ordu birlikleri Kütahya’yı ele geçirdi. Ethem Gediz’e çekildi. Ethem’in üzerine yürüyen İsmet ve Refet Beyler, 6 Ocak 1921 günü Gediz yolu üzerinde Yunanların ileri harekete geçtiklerini haber aldılar. Ethem’e karşı küçük bir kuvvet (iki alaylı, 1500 kişilik 61. Tümeni) bırakıp Yunan saldırısına karşı harekete geçtiler. (Belen, s.275)

9 Ocak 1921’de Yunan uçakları Türk mevzilerine Ethem’in bildirilerini attı. Bildirilerde özetle “Yunana karşı savaşmayın!” deniliyordu. Aynı gün, asi Ethem kuvvetlerinden 300 kişilik bir müfreze Susuzkaya’da bulunan 14. Süvari Alayı’na taarruz etti ve alay Ortanca sırtlarına çekildi. Ethem’in diğer bir kuvveti de Dereköy kesimindeki piyade bölüğüne saldırdı, ancak geri atıldı. Fakat bu saldırı yüzünden Kütahya’dan İnönü’ye nakledilecek 174. Alay’ın hareketi gecikti. (Türk İstiklal harbi, s. 194).

1 Ocak 1921’de asi Ethem’in kuvvetleri Kütahya’ya taarruza devam ettilerse de İzzetin Bey komutasındaki iki alaylı 61. Tümen tarafından geri atıldılar. (Türk İstiklal Harbi, s.125,126, 221)

Ethem, 11 Ocak’ta Yunan geri çekilişinden sonra da saldırılarına devam etti. 12 Ocak 1921’de 5000 kişilik kuvvetiyle 1500 kişilik 61. Tümen’e bir kere daha saldırdı. (Türk İstiklal Harbi, s. 127, 128; Belen, s. 280; Akşin, s. 92).

Ethem, 13 Ocak’ta da saldırılarını sürdürdü. Bu sırada Alanyurt İstasyonuna gelen Refet Bey, Ethem’i etkisiz hale getirip takip etme konusunda yavaş davrandı. (Türk İstiklal Harbi, 128-131; Belen, s. 230).

Bu nedenle Atatürk Nutuk’ta Refet (Bele)’yi ağır biçimde eleştirir. Bu arada Ethem’e, Yüzbaşı Derviş Bey aracılığıyla af dilemesi teklif edildi, ancak Ethem bu teklifi de reddetti.  

14 Ocak 1921’de Kütahya’da 61. Tümen, asi Ethem kuvvetleriyle yaptığı muharebeyi kazandı. Ethem kuvvetleri Gediz’e doğru çekildi. 16 Ocak 1921’de düzenli ordular Gediz’e girdi. Ethem geri çekildi. (Türk İstiklal Harbi, s. 131-135, 231)

TBMM ordusu karşısında Ethem kuvvetleri dağılmaya başladı. Kuva-yı Seyyare’den ayrılıp af dileyerek TBMM ordusuna sığınanlar oldu. 

21 Ocak 1921’de Ethem’in ağabeyi Tevfik Yunanlarla bir teslim protokolü imzaladı. 22 Ocak’ta Ethem’in iki ağabeyi; Reşit ve Tevfik, 1000’e yakın adamıyla Yunanlara teslim oldular. 28 Ocak’ta Ethem de 64 adamıyla Yunan tarafına geçti. Ethem’e karşı harekât sonunda Türk ordusu 4 top, 4 makineli tüfek, 500 tüfek ele geçirdi. (Türk İstiklal Harbi, s. 140-143; Belen, s.282) 

Ethem’le yapılan Kütahya Savaşı sonunda TBMM ordusu 61. Tümen 14 şehit (2’si subay), 62 yaralı (6’sı subay) ve 218 kayıp olmak üzere toplam 294 kayıp verdi. (Türk İstiklal Harbi, s. 145)

Ankara İstiklal Mahkemesi, Ethem ve kardeşlerini yargılayıp 9 Mayıs 1921’de vatana ihanet suçundan gıyaben idama mahkûm etti. 

Yunan tarafına geçip Yunan ordusunun Anadolu’daki ilerleyişine doğrudan destek olan Ethem, bağımsız bir Çerkes devleti kurmak amacıyla Yunanistan’ın desteğiyle Midilli’de örgütlenen ve ilk kongresini Yunan işgali altındaki İzmir’de yapan Şark-ı Karib Çerkesleri Temin-i Hukuk Cemiyeti’ne üye oldu.

Büyük Zafer’e kadar Yunan işgalindeki İzmir’de kalan Ethem, Büyük Zafer’in ardından Yunan ordusuyla birlikte Midilli’ye kaçtı. Ethem, Türkiye karşıtlığını yurt dışında da sürdürdü. Örneğin, Lozan Konferansı’nın sürdüğü günlerde İsmet Paşa’ya suikast girişimi plânladı, ancak başarılı olamadı. Erken Cumhuriyet Dönemindeki neredeyse bütün Kürtçü isyanları destekledi. Ethem, 1935 yılında Türk ordusunu hükümete darbe yapmaya çağırdı. Aynı yıl Atatürk’e yönelik bir suikast girişimine adı karıştı. 

***

Bütün bu tarihi gerçeklere rağmen Ethem’in “isyan” ve “ihanet” etmediğini söylemek için tarihi gerçekleri tersyüz etmek gerekir. Onu da yaptılar! Ethem’i, 31 Ağustos 2025’te, “saygı” ve “rahmetle” andılar.  

Gerçek şu ki, son yıllarda Atatürk ve Cumhuriyet karşıtlığı ile “Yeni Türkiye” denilen yapıya yeni bir tarih yazılmak isteniyor. Bu kapsamda Vahdettin, Damat Ferit, Şeyh Sait, İskilipli Atıf… derken şimdi de Ethem’den “kahraman” yaratılmak isteniyor.

---

Kaynaklar: 

Mustafa Kemal (Atatürk), Nutuk, Ankara, 1999. 

Harp Tarihi Vesikaları Dergisi, Mart 1969, S.67.

Fahri Belen, Türk Kurtuluş Savaşı, Ankara, 1983.

Selahattin Tansel, Mondros’tan Mudanya’ya Kadar,  C. IV, İstanbul, 1991.

Sina Akşin, Savaş ve Etnik Temizlik, İstanbul Hükümetleri ve Milli Mücadele IV, İstanbul, 2019

Şerafettin Turan, Türk Devrim Tarihi, 2 Kitap, Ulusal Direnişten Türkiye Cumhuriyeti’ne, Ankara, 1998.

Şevket Süreyya Aydemir, Tek Adam Mustafa Kemal, 1919-1922, C.III,  İstanbul, 2009.  

Şaduman Halıcı “Çerkes Ethem (1886-1948)”, Atatürk Ansiklopedisi, https://ataturkansiklopedisi.gov.tr/detay/630/%C3%87erkes-Ethem-(1886--1948)  

Şaduman Halıcı, Ethem, İstanbul, 2016.

Türk İstiklal Harbi, Batı Cephesi, II. C, 3. Kısım, Birinci, İkinci İnönü, Aslıhanlar ve Dumlupınar Muharebeleri (9 Kasım 1920-15 Nisan 1921), Genelkurmay Başkanlığı Harp Tarihi Dairesi, Ankara, 1966.

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları