loading
close
SON DAKİKALAR

Çamura yattıkça yüze göze bulaşır

Şükran Soner
Tarih: 16.04.2019
Kaynak: Şükran Soner-Cumhuriyet

Şükran Soner: Zorunlu yazımı yetiştirmek için, aradan geçen sürede de söz konusu haberin verilmesinde yandaş medya geciktirmeyi yeğlediğinden, yazıma zorunlu bir virgül koyup, haber merkezinde çalışan arkadaşlarımdan içerik doğrulaması yapmak zorunda kaldım.

Neymiş? Çamura yatmada ipin ucu kaçırıldıkça, yüze göze bulaştırmada kendi üzerlerine düşen pay katlanırmış.. “Murdar oldu” sözü, siyasal İslamın geleneklerine uymayan kurban kesimindeki etin yenilemeyeceğine ilişkindir. Bakanlık, Başbakanlık, Meclis Başkanlığı görevlerinden sonra İstanbul Belediye Başkanlığı’nın kaybedilmemesi uğruna, İstanbul’dan AKP adına aday çıkarılan Yıldırım’ın uzun bir suskunluğun ardından dün basının önüne çıktığı saatlerde yaptığı toplantıda yapılmış seçimlere ilişkin değerlendirmesinde yer aldı. 
Özeline ilişkin yandaş medya habercilerinin çanak sorularında bile açık hiçbir şey söylememeyi seçen Yıldırım, “seçimlerin murdar olması” suçunu da AKP’nin kendi atakları, dahası çok daha düşük oy farkı üzerinden, AA’nın, YSK’nin “Bizden almadılar, nereden aldıklarını bilemeyiz” dedikleri sonuçlarına dayalı, kendisinin başkanlığının ilan edildiği, kabullendiği gelişmeler üzerinden dahi hiçbir özeleştiriye girmeden, YSK’ye atıverdi. 
YSK’den beklenen yandaşlık performansının gelememesine kızgınlık boyutunu değerlendirmek bizi aşar. Ancak AKP seçmenine yönelik güven bunalımı depremi sorgulanmadan, kapı açmadan, murdar olduğu ilan edilen seçimlerin iptali, yenilenmesi istemleri, bir kez daha kamuoyuna ilan edildi.

***

Zamanlamadaki rastlantı bir ironi gibi gelişti. AKP cephesinin seçimlerden sorumlu kadrolarının bu keskin ortak basın toplantısının saati geçen süreci içinde, YSK’den gelen, CHP’nin başvurusu ile verilmiş, Maltepe seçimlerine ilişkin “sayımın hızlandırılması, yapılmış bir daha bir daha sayımların da geçerli sayılması” kararı kamuoyuna ulaşmıştı. Dahası kimi yandaş gazetecilerden bu karara ilişkin de sorular sorulmaya çalışıldı. Pas geçildi. Zorunlu yazımı yetiştirmek için, aradan geçen sürede de söz konusu haberin verilmesinde yandaş medya geciktirmeyi yeğlediğinden, yazıma zorunlu bir virgül koyup, haber merkezinde çalışan arkadaşlarımdan içerik doğrulaması yapmak zorunda kaldım. 
Ayrıntı tartışmaları nasılsa bu yazıyı okuyana kadar sayısız kez dinlemek zorunda kalacağınızın bilincinde olarak tartışmasına hiç girmeden, gözlerimizin önünde yaşanmış onca gerçek, hukuksuzluk, çamura yatma eylemlerindeki, kimler olduğu fark etmez, Cumhur İttifakı cephesi kadrolarının her adımda sayısız sorumlulukları, eylemlerinin katkıları, suçları sabitken, oluşumuna bile şaibe katılmış, YSK’ye bu kadar kolay çamur atma, etin murdar olmasından sorumlu tutma, üstüne üstlük seçim iptali isteme rahatlığı nasıl bir aymazlık...

Ya gerçekten YSK yine baskılamalara boyun eğer, suçu üzerine alıp, seçim yenileme istemlerini de kabul etmeye kalkışırsa halleri nice olur? Gazetecilik güdülü sorgulamamı uzun soluklu değil, günün en anlamlı haberleri, ülkemizi etkileyen gelişmelerinden yapmakla yetineceğim. Yandaş medya uzman kadrolarından dün öne çıkan değerlendirmelerde, Türkiye’nin Akdeniz doğalgazı paylaşımı düzeninde Türkiye’ye nasıl ağır kazıklar atılmakta olduğunun ayrıntıları çıkmıştı. Ekonomik sıkıştırma projeleri cabası. Türkiye kuşatılmış olarak IMF ile farklı bir modelde uzlaşmaya, Başkan Erdoğan’ın şiddetle reddetmeyi sürdürdüğü noktalarda kabullenmeye zorlanıyordu. 

Yandaş medyanın düne dönük en çarpıcı piyasalar, ekonomik gelişmeler, doların karşısında Türk parasının dünya ölçeğinde en ağır kayıplara zorlanmasının verileri sayılıp durulmaktaydı. Gelişmekte olan pek çok zorlu koşullardan, ülkelerden çok daha ağır kayıplara yakın geçmişteki sürüklenişlerin verileri yetmezmiş gibi, güncel kayıplarda da öne çıkan olumsuz tablolar, göze batmayacak bir dille, kaygılı dillendiriliyordu. 
Yetmezmiş gibi dün gelen işsizliğe ilişkin patlamanın haberleri tuz biber oldu. 2002’den günümüze yaşanmış en olumsuz günlerin çok üstünde bir işsizlik patlamasında, genç işsizlerdeki artış ise ürkütücüydü... 
Enflasyondaki önlenemez yükseliş, yaşamın dayanılmaz ölçeklerde milyonlarca seçmene yönelik dibe vurması, seçim sürecinden çıkış, acil önlemler, ekonomik kararlar alınabilmesi yaşamsal değerde iken, yeniden seçimin dillendirilmesinin dahi tehdit boyutlarının riskine dönük uyarılar yapılıyordu... AKP gerçekten seçim yenilemesi isteyebilir mi?

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları