loading
close
SON DAKİKALAR

'Gelenekten Geleceğe; Gençlik Mücadelesi ve Örgütlenmesi' paneli yapıldı

'Gelenekten Geleceğe; Gençlik Mücadelesi ve Örgütlenmesi' paneli yapıldı
Tarih: 12.07.2012 - 10:53
Kategori: Siyaset

www.istanbulgercegi.com ve SODEV'in birlikte başlattıkları gençlik panellerinin ikincisi dün gerçekleşti. 'Gelenekten Geleceğe; Gençlik Mücadelesi ve Örgütlenmesi' paneli Taxim Hill Otel'de saat 18.30'da başladı...

Moderatörlüğünü CHP parti meclisi üyesi ve eski SHP-CHP gençlik kolları genel başkanlığı da yapan Levent Eyipişiren'in gerçekleştirdiği panelin konuşmacılığını 12 Eylül öncesi CHP gençlik kolları genel başkanları Sabri Ergün, Semih Eryıldız, Zeki Alçın, Süha Akıncı, 12 Eylül sonrası CHP gençlik kolları genel başkanlığı yapan, Ayhan Yalçınkaya, Erhan Baydar, Fatih Pala, Yunus Emre, Umut Tunç, yeni seçilen gençlik kolları genel başkanı Emre Doğan üstlendi.
 
CHP gençlik kolları eski başkanlarından Süleyman Genç, Barbaros Dinçer, 12 Eylül darbesinde gençlik kolları genel başkanı olan Hasan Belovacıklı panele mazeretleri dolayısıyla katılamadı.

Farklı kuşakları bir araya getiren panelin açılış konuşmasını www.istanbulgercegi.com yayın yönetmeni İmambakır Üküş gerçekleştirdi...


CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Genel Sekreteri Bilhun Tamaylıgil ve CHP Grup Başkanvekili Akif Hamza Çebi gönderdiği mesajın okunmasından sonra Panel, konuşmacıların ve konukların Cumhuriyet Halk Partisi kurucusu Mustafa Kemal Atatürk ve şehitler için saygı duruşu ile başladı...


"Parti bir okul niteliği taşıyor"

İlk olarak sözğ alan moderatör Eyipişiren partinin gençlik kollarından gelenler için bu kimliği korumanın büyük bir gelenek olduğunu bildiklerinin altını çizerek partinin bir okul niteliği taşıdığını partiye hizmet etmenin tercih olduğunu bu tercihi gösterenin de partinin basarisindeki önemine vurgu yaptı.



Eyipişiren CHP'nin gençlik kollarından yetişen kişilerin partideki kavgalarda birbirine daha nazik ve saygılı olduğunun da altını çizdi.


"Kartelleşen partiler gençlik kollarının gelişimini engelledi"

12 Eylül sonrası CHP Gençlik kolları başkanlığı yapmış olan Yunus Emre önceleri siyasette kitle partilerin önemli olduğuna dikkat çekerek, 1980 sonrası siyasi partilerin hazineden yârdim almaya başlamasıyla siyasi partilerin kartelleştiğini söyledi.

Kartel partilerin yapılanması içerisinde gençlik örgütlerine ihtiyaç duymadığını bununda gençlik örgütlerinin gelişmesini engellediğini belirten Emre, CHP'nin kitle partisi haline dönüşmesi için CHP'nin toplumla iççice toplumun sorunlarına duyarlı üyeler tarafından finanse edilen bir duruma getirilmesi durumunda parti içerisinde gençlik mücadelesinin başarılı olacağını vurguladı.



2 dünya savasının etkisinin toplumun tüm katmanlarında görüldüğünü, 68 dönemindeki dönüşümlerle gençlerin tepkilerinin daha yoğun olduğunu hatırlatarak, ``Bugün gençlik hareketinde muhalefet yükselemiyorsa toplumsal ve siyasal arka plana bakmak lazım. Türkiye gibi karmaşık bir toplumda muhalefeti yükseltmek için eşitlik ve özgürlük taleplerine cevap verilmeli`` dedi.

"80 dönemi sonrası partiler parçalanmış durumdaydı"

1980 sonrası döneminin dönüştürülmüş, yorumlamaya ve siyasallaştırmaya kapalı bir toplumu siyasallaştırmaya ve yorumlatmaya çalıştırmak gibi zor bir gençlik yapılanmasıyla karsı karsıya kalındığına işaret eden Fatih Pala, 80 sonrası dönemde partinin kapatıldığını parçalanmaların baş gösterdiğini söyleyerek bu durumun gençlik kollarına da ciddi etkilerinin olduğunu vurguladı.

CHP gençlik kollarında siyaset yapan, tabandan yetişen kişilerin topluma nüfus ederek başarılı olacağını, toplumun her kesimine hizmet edecek insana ihtiyaç oldurduğunu belirten Pala, partinin içinden yetişen insanların önemini gittikçe anlaşıldığını. CHP gençlik kollarında çalışan gençlerin bayrak asmadan afis yapıştırmaya kadar her şeyi severek ve isteyerek yaptıklarını söyledi.

Parti içerisinde gençlere güvenilmediği, gençlerin politika üretmesi konusunda parti içerisinde genel bir kaygı halinin olduğuna dikkat çeken Pala, gençlik kollarının özerk bir yapıda olması gerektiğini, CHP Gençlik kollarının sanki hareket kabiliyetini kısıtlayan yapının zincirlerinin acilmiş olması ve bu çocukları serbest bırakırsak başımıza bir hal gelir düşüncesi prangasının CHP' li gençlerin ayağından çıkması gerektiği vurguladı.


"12 Eylül kuşak kopuşuna neden oldu"

``12 Eylülün etkileri arasında birde kuşak kopuşu yasandı`` diyen Ayhan Yalcinkaya, o kopuşla bir bir önceki bilgilerin bir sonraki kuşaklara aktarılamadığını toplumun değiştiğini buna bağlı olarak da ihtiyaçların değiştiğini söyledi.



Toplumun kendini yönetenlerin acizliğinden değil oradan pay alamadığına şikâyet edilen çıkarcı bir toplum haline dönüştüğünü ifade eden Yalcinkaya, bugünün Türkiye’sindeki en önemli sorunun kadın sorunu olduğunu biz ise bu önemli sorunu görmezden geldiğimizi belirtti.

“AKP`nin geçmişte var olan sağ partilerin devamı olduğunu siyasi İslami toplumun katmamalarına soktuklarını bugün CHP`ye yüklenirken dini yurtların çağdaş yurtlardan çok daha fazla olduğuna bakmalıyız” diyen Yalçınkaya o yurtlarda yetişen bir gence oyunu AKP`ye ver demeye gerek olmadığını vurguladı. 

Kadın sorunlarına da parmak basan Yalçınkaya, 'Kadın ve kürtaj'ı başbakanın bir gündem değiştirme oyunu olduğunu düşünüyoruz. Halbuki bu gündemi değiştirme değil, gündemin ta kendisidir' diye konuşarak Türkiye'nin sezaryana ve AKP'den kurtulmaya ihtiyacı olduğunu öne sürdü.

Gençlik kollarındayken bu konuda yurt ya da dernek kurulması için öneride bulunduklarını ama bir gelişme yaşanmadığının altını çizen Yalcinkaya, ``Halkın günlük hayatına gireceksiniz. Sizin dostluğunuzu hissedecek. 17 yaşında üniversite sınavına hazırlanan birine siz yardımcı olmazsanız başkası gelir ona yârdim eder ve karşılığında onda hizmet almaya baslar`` dedi.

Gençlik kotasını ``genç kitlelerin siyasi rüşveti`` seklinde tanımlayan Yalcinkaya, son yıllarda gençlik kollarında ben yükselmeliyim, güzel makamlara gelmeliyim düşüncesinin hâkim olduğunu, bunun bir hastalık olduğunu söyledi.

Gençliğin bir sınırı olduğu görüşüne katılmadığını Atatürk'ün '20 yaşında bir yobaz ihtiyar, 70 yaşında bir idealist ise zinde bir gençtir' sözleriyle destekleyen Yalçınkaya, gençliğin daha renkli bir kravat, bol jöle ve fiyonk gibi bir gülümseme gençlik olmadığını sözlerine ekledi.

Yalçınkaya gençlik örgütlenmelerinde Deniz Gezmiş'in önemine 'Hiç bir sandalye, Deniz Gezmiş'in idam sırasında tekmelediği sandalye kadar anlamlı değildir' sözleriyle dikkat çekti.

Yalcinkaya ayrıca, Gençlerin siyasi rüşvet yerine kendi iddiasını ve ideolojisini nasıl yükselteceğini hesap etmeli, mütevazi olmayı öğrenmeli önerilerinde bulundu.


"Kotalar parti ynetimi ellerinde tutmak için bir arac"

``CHP`de oy oranlarının artması için dâhiyane formüllere gerek olmadığını secim kurulu başkanlarının ne is yaptığını bilmeyen sandık üyelerini başka partilerin üyelerinden bulunursa oy kaybeder. ``diyen Erhan Baydar, CHP`nin dinle ilgili bir sorunu olmadığını varmış gibi göstererek partiden sağa kaymalara zemin hazırlandığını söyledi

Kotaların parti yönetimini ellerinde tutmanın aracı olarak kullanıldığını kadınlar ve gençlerin görevlerinin kendi kongrelerinde belirlenmesi gerektiğini, bu şekilde gençlerin daha da başarılı olacağını söyleyen Baydar, il ve ilce başkanları tarafından yandaş ideolojik birikimden yoksun gençlerin ortaya çıkabildiğini dile getirdi.

Gençlik kolları olarak toplumsal sorunların dışında kalınmaması genel başkanın da meclisin de sol görüsünü göstermesi gerektiğini belirten Bayer,`` bugün genel başkanın etrafında yanlışların konuşulmasını istemeyen grupların türediğini bu durum neticesinde yanlışların konuşulmasına karsı çıkan bu kişiler tarafından parti yanlışa sürüklenebilir`` dedi.


"60'lı yıllar öz güç mücadelesi dönemiydi"

12 Eylül öncesi CHP gençlik kolu başkanlığı yapmış Suha Akinci ise, 60 yıllarda bozuk düzene karsı yeni bir toplum kurma heyecanıyla siyaset yapıldığını hatırlatarak, kendisinindi CHP içerisinde örgütlendiğini, gerekçesini de CHP`nin sosyal demokrat düşüncelerin yer bulduğu söylemleri mücadelelerini siyasi parti içerisinde yürütmesine neden olduğu seklinde açıkladı.



Kendilerinin ne Moskova ne Cin merkezli örgütlendiğini bu anlayışlara karsın milli modeli savunduklarını belirten Akinci, kendi dönemindeki gençlik hareketi mücadelesini öz güç döneminin gençleriyiz seklinde özetledi.

Güçlü bir CHP gençlik örgütlenmesinin olduğuna dikkat çeken Akinci, halka dayanmayan devrimin sonu olmadığını, devrimin görevinin yasayarak demokratik halk mücadelesini başarıya ulaştırmaktır diyerek geçmişten ders alınması bugün ayni hataların devam ettiğini söyledi.


"CHP içerisinde gençlik kolları soykırıma uğradı"

12 Eylül öncesi CHP gençlik kolu başkanlığı yapmış bir diğer isim Semih Eryildiz, CHP içerisinde ANAP`i batırmış DSP`nin oyunu indirmiş kişileri istemediğini dile getirerek kendi dönemlerinde mücadele etmenin daha zor olduğunu, sokak ortasında adam öldürüldüğünü hatırlattı.

CHP içerisinde gençlik kollarının soykırıma uğradığını, bugün siyasette daha meraklı hesaplı gençlik kitlesi olduğunu söyleyerek, ``Kendi gençliğinde farklı görüşlerden olsak bile kavgalar etsek bile demokrasi konusunda hepimiz birlik içerisinde hareket ederdik`` dedi.



Eryildiz, Gençlik kollarınım görevlerini şu şekilde sıraladı. 500 bin kişi toplayacak güçte olmak güvenmek, birbirine sırt sırta vermek, demokratik sol reformlar yapmak, kentleşme, gecekondu kurultayları yapmak.

Kapanış konuşmasını yapan SODEV Başkanı Erol Kızılelma bu konuyu önemsediklerini ve çalışmalarına bundan sonra da süreceğini belirterek, ``CHP gençlik kollarının güçlenmesi ve sosyal demokrat gençlerin yetiştirilmesi için parti içinde ve dışında köyde kentte is yerinde gençlerin çaba göstermesi gerekiyor`` dedi.


Vişne Haber Ajansı

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları