loading
close
SON DAKİKALAR

Gezi Davası 21 Ekime ertelendi

Gezi Davası 21 Ekime ertelendi
Tarih: 12.06.2014 - 23:55
Kategori: Gündem

Taksim Dayanışması üyelerine açılan dava bugün Çağlayan'daki İstanbul Adliye Sarayında görüldü ve 21 Ekim 2014 saat; 9.30'a ertelendi...

Taksim Dayanışması üyelerine açılan dava bugün Çağlayan'daki İstanbul Adliye Sarayında görüldü ve 21 Ekim 2014 saat; 9.30'a ertelendi...

Mücella Yapıcı'nın savunmasından:

Toplantı ve gösteri yüyüşünü yapmak hepimizi en doğal, en Anayasal en evrensel hakkı. Taksim Dayanışması bileşenleri, tüm meşru yolları kullandı. Kurulun bu projeyi reddetmesi karşısında Başbakan, kendisini her şeyin üstüne koyarak "Reddi reddediyorum" dedi.

Taksim Dayanışması, bir araya geldiği günden itibaren tüm bildirimlerini açık yapmıştır, suç işlemek bir yana bugün yüksek yargı tarafından da haklılığı onaylanmıştır.

Üstten ve meslekten olmayan bir idarecinin emriyle, İstanbul'un çok önemli bir yerine Topçu Kışlası yapılmak istenmiş, inşaat başlatılmıştır. Tüm hukuk davaları sürerken 27 Mayıs'ta gece yarısına doğru i, bu yasal olmayan projede bile olmayan bir inşaat başlatılmıştır. Hem kamuyu hem çevreyi tehlikeye atacak şekilde inşaat başlamıştır.

Çevik kuvvet bütün silahlarıyla yer almış ve o sırada basında çok bilinen kırmızı elbiseli kadında görüldüğü gibi yüzümüz ve başımız hedef alınmıştır. Kepçe bize gaz sıkılırken çalışmaya devam ediyordu. Elektrik ve su tesisatına zarar verildi, o esnada büyük bir kamu tehlikesi vardı. Yüzüme 40 santimden iki tüp gaz boşaltıldı. Beni koruyan arkadaşlarım çok ciddi darp edildi. Ellerinden kurtulup 'Nedir bu imdat' diye bağırdığım fotoğraf bu iddianameye delil olarak girdi. Oradaki yasadışı inşaatın sürmesine karşı beklemeye başladık, bu bize Anayasa'nın yüklediği görev. Biz dedik ki "Bu yasadışı inşaatı koruyacağınız yerde bizi korumanız lazım."

Taksim Dayanışması olarak Istanbul Valisi'den Büyükşehir Belediye Başkanı'ndan Cumhurbaşkanı'ndan. Başbakanı'na kadar itirazlarımızı ilettik. Bütün bu suçları işleyen idarecilerin yargılanması gerekirken, burada bizler varız. Kamusal alanlar, parklar halkın kullanımı içindir. Bir kentte bir meydan, canımız nasıl isterse ne zaman isterse barışçıl bir şekilde kullanalım diye var. Deprem tehdidi altındaki İstanbul'da orası tek toplanma alanı, çadır kurma alanı.

8 Temmuz'da Vali bizi parka çağırdı. Arkadaşlarla İstiklal'deki Meşelik Sokak'tan parka gitmek istedik. Yürümek ne mümkün, polis karşımıza çıktı. Kızım ve arkadaşımla gözaltına alındım. Arabada çok ciddi sözlü tacize maruz kaldım. Çıplak arandık. Ben kalp hastasıyım, çok fazla ilacım olduğu için 'Yok öyle sabah akşam içersin' dediler. Tuvalete gitmek için yalvardık. Erkekler tuvaletine götürüldük. Orada kamera olduğunu fark ettim.

Mesleki ilke ve etiğe uyma suçu mu işledik? Çocuklarımızı öldürenler, kedisinden köpeğine hiçbirine acımayanlar ne örgütü peki? Ben ve arkadaşlarımın derhal beraatini istiyorum. Ve bu suçları işleyenlerin, burada yargılandıklarını görmek istiyorum.

Vişne Haber Ajansı - Dilfiraz Değerli

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları