loading
close
SON DAKİKALAR

'Gizli güçler' belli değil

'Gizli güçler' belli değil
Tarih: 11.02.2012 - 23:10
Kategori: Gündem

12 Eylül darbesine ilişkin Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya hakkındaki iddianame de, darbeye giden süreçte yaşanan olayların derin yapılar tarafından kurgulandığı ifade edildi.

Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi, 12 Eylül darbesine ilişkin Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya hakkındaki iddianameyi kabul etti. İddianamede, 12 Eylül darbesi öncesinde yaşanan olayların “toplumda kaos oluşturmak ve darbeye zemin hazırlamak isteyen gizli güçler tarafından tertiplendiği” belirtilirken, bu “gizli güçlerin” kim olduğuna açıklık getirilmemesi ve bu yönde araştırma yapılmamış olması dikkat çekti.

12 Eylül iddianamesinin kabul edilmesiyle, Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya hakkında 32 yıl sonra dava açılmış oldu. Evren ve Şahinkaya hakkında anayasal düzeni ve hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs gerekçesiyle ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi.

80 sayfalık iddianameyi yazan savcı Kemal Çetin, başlangıçta “demokrasi” ve “çoğulcu demokrasi” kavramlarını irdeledi.

İddianamenin en sonunda, “kitap veya tez” yazımında olduğu gibi “dipnot” kullanıldı, kullanılan kaynak kitapların listesine yer verildi. Türkiye’nin yakın siyasi tarihinin anlatıldığı ve daha çok bir kitabı andıran iddianamede, bazı önemli konulara hiç girilmediği gözlendi.

Bunların başında, 18 yaşından küçük olduğu halde yaşı büyütülerek idam edilen Erdal Eren’in de arasında bulunduğu 50 kişinin asılması yer aldı. 12 Eylül darbesinin yol açtığı ağır bilanço da iddianamede yer almadı. İddianamede, darbe öncesi yaşanan çeşitli olaylar anılırken, “darbe öncesi çıkarılan terör olaylarının toplumu kaosa, iç çatışmaya sürükleyerek ülkeyi yönetilemez hale getirip askeri darbeye zemin hazırlamak ve yönetimi ele geçirmek isteyen devlet içindeki derin yapıların yönlendirmesi ve kurgulamasıyla çıkarılmış olduğu” vurgulandı. Darbe öncesi olaylarla ilgili iddianameye giren bazı tanıkların ifadelerinde kontrgerilladan bahsedilmesine karşın, bu konuda bir araştırma yapılmadığı görüldü. 

Kontrgerilla konusunda hiçbir yorum yapılmadı, bu kelime sadece birkaç tanığın ifadesinde geçti. İddianamede 12 Eylül’e giden süreçte yaşanan “Kanlı 1 Mayıs”, “16 Mart Katliamı”, “Postayla Gönderilen Bombalar”, “1978 Sivas Olayları”, “Kahramanmaraş Olayları”, “Gazeteci Abdi İpekçi’nin Öldürülmesi”, “Çorum Olayları”, “Fatsa Operasyonu”, “Cumhurbaşkanlığı Seçimleri”, “MSP’nin Konya Mitingi” olmak üzere 10 olay sıralandı. İddianamede darbe öncesi yaşanan olayların, “ülke yönetiminin askeri otoritenin eline geçmesini isteyen güçler tarafından çıkarıldığı, şüphelilerin denetiminde bulunan askeri yönetiminse, ülkenin kaosa sürüklenerek darbe şartlarının oluşmasını bekledikleri sonucuna varılmaktadır” denildi.

Darbe fikri bir yıl önce doğdu

12 Eylül öncesi darbe yönetiminin yaptığı hazırlıkların anlatıldığı iddianamede, askeri müdahale fikrinin 1979 yılının Temmuz ayı içerisinde ordunun üst kademesinde açık açık konuşulmaya başlandığı belirtildi. Ordu içinde yapılan görüşmeler sonucunda Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Haydar Saltık’tan bir çalışma grubu kurmasının istendiği belirtildi.

Atatürk’ün partisi de kapatıldı

Darbenin ardından siyasi partilerin faaliyetlerinin yasaklandığı vurgulanırken “16 Ekim 1981 tarihinde çıkarılan 2533 sayılı kanunla başta Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) olmak üzere bütün partiler kapatılarak siyasi partiler ve yan kuruluşlarının taşınır taşınmaz bütün malları Hazine’ye devredildi” denildi.

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları