Görevden Alınan; CHP Diyarbakır'dan Basın Açıklaması

Tarih: 02.03.2012 - 18:21

Kategori: Siyaset

Eğer burada yargılanması ve sorgulanması gereken biri varsa o da sayın Tanrıkulu’dur

CHP Diyarbakır İl Başkanı Basın Açıklaması:

Bildiğiniz gibi il başkammız sayın Muzaffer Değer görevinden alındıktan sonra yerine il başkammız sayın Muzaffer Sayın getirilmişti. Akabinde mahkemenin kararıyla il başkanlığı kayyuma devredilmiş ve tüzük gereği 45 gün içinde il yönetimimiz kongreye gidilmiş ve talep üzerine il başkanlığına aday olmuş ve seçilmiştim.

Hiç şüphesiz ki buraya kadar her şey normal ve doğal mecrasında gelişmiştir.

Burada normal ve etik olmayan, tamamen haksızlık ve adaletsizlik duygulan üzerine düşünce, inanç ve ideolojisini şekillendirmiş olan CHP Genel Başkan Yardımcımız sayın Sezgin Tanrıkulu’nun isteği ve dayatması sonucunda önceki akşam, yapılan MYK toplantısında görevden alınmam kararı alındığı ve bu kararın il başkanlığımıza gönderildiğini duydum.

Değerli arkadaşlar; şahsım olarak şimdiye kadar ne sayın Genel Başkammız, ne sayın Sezgin Tanrıkulu’yla ve nede partimizin hiçbir yetkilisiyle sürtüşmem, kavgam ve muhalefetim olmamıştır, olamazda.

Ben aday adayı olup aday seçilmediğim zamanda en ufak bir muhalefetim olmamış, partimin, Genel Başkanınım kararına saygı göstermiş ve seçimde de çalışmalarıma devam etmişimdir.

Sayın Genel Başkammız Kemal Kılıçdaroğlu’nun bölgeye ve ülkeye yönelik yürüttüğü tüm politika ve hizmetlerini destekliyor ve kutluyorum.

Öyle inanıyorum ki; sayın Sezgin Tanrıkulu, sayın Genel Başkanımızı ve parti yönetimini kindar ve art niyetini gizleyip koyun postuna girerek yanlış yönlendirmiş ve yanlış bilgilendirmiştir. Bu nedenle sayın Tannkulu’nun şahsıma yönelik kindar ve etik dışı tutumunu anlamış değilimdir.

Eğer burada yargılanması ve sorgulanması gereken biri varsa o da sayın Tanrıkulu’dur.

Kürt sorununun, çözümünün ve Kürt siyasetinin dizayn edildiği yer olan Diyarbakır’da aday olmayıp, garanti milletvekili seçilmek için İstanbul’dan aday seçilen, sayın Sezgin Tanrıkulu’nun; Diyarbakır’da sahip olduğu oy potansiyeli de ortadadır.

Seçimlerde kamuoyunun çok yakında tanıdığı gazeteci, yazar, aydın ve siyasetçilerin eleştirilerine kulak tıkayan, şahsi çıkarları için aday olan ve bugünlerde de “ajanlık” iddiasıyla Wikileaks belgelerinde adı sık sık geçen sayın Tanrıkulu’nun; şimdiye kadar Kürt sorununun çözümüne, ülkeye ve toplumsal barışın sağlanmasına ne katkısı olmuştur?

Sayın Orhan Miroğlu’nun, sayın Tanrıkulu’na yönelik Taraf gazetesinde yazdığı makaleyi okumanızı tavsiye ederim?

Diyarbakır’lı Gazeteci-Yazar Cüneyt Alphan’ın 5 Aralık 2011 tarihinde makalesinde sorduğu soruları sormanızı tavsiye ederim. Ne sormuştu Alphan?

“Yahu yine adama sormazlar mı, senin MYK üyen ve genel başkan yardımcı olan adamın anası bile kendisine, kendi köyünde oy vermemiş. Hangi yüzle bu gerekçeyle il başkanını görevinden alıyorsun ki?

Sen 34 ilde başarısız olmuş ve yüz de 30’u bulamamışın. 34 ilin il başkanını görevden aldın mı ki Diyarbakır’ı görevinden alıyorsun?

Seçimden bu yana 9 ay geçti yeni mi senin aklın başına geliyor?” diye...

Şimdi bende partimin sayın Genel Başkanma, yönetimine, camiasına, Diyarbakır halkına ve bütün kamuoyuna soruyorum:

Kendi öz annesinin dahi kendisine oy vermeyen bir şahsiyetin Kürt sorununun çözümüne, CHP’nin başta Diyarbakır ve ülkede toplumsal taban bulmasına ve toplumsal barışa nasıl katkısı olabilir?

Takdiri ve kararı yüce halkıma ve partimin camiasına bırakıyorum...

Ben CHP’liyim ve partimdeki sosyal statüm ne olursa olsun hizmet etmeye devam edeceğim. Başta Genel başkanıma, partimin yönetimine ve hiç kimseye kırgınlığım ve dargınlığım yoktur.

Bu toplantıma katılıp, düşüncelerimi kamuoyuyla paylaşmama vesile siz değerli basın mensubu arkadaşlarıma da ayrıca teşekkür eder, saygılarımı sunarım.

Saygılarımla...

Medeni SEYREK