loading
close
SON DAKİKALAR

Güler, Büyükşehir Yasası'nı değerlendirdi

Güler, Büyükşehir Yasası'nı değerlendirdi
Tarih: 23.11.2012 - 15:25
Kategori: Siyaset

Birgül Ayman Güler, Büyükşehir Yasası'nın hem anayasaya hem de uluslararası sözleşmelere aykırı olduğunu söyledi...

CHP İzmir Milletvekili ve Parti Meclisi Üyesi Birgül Ayman Güler, İzmir Büyükşehir Belediyesi Kadın Meclisi ‘nin düzenlediği Siyaset Akademisi Eğitim Çalışması’na katıldı. 

Meclis’in yoğun mesaisi, gergin ve tartışmalı oturumlarıyla geçtiğimiz hafta sonu yasalaşan Büyükşehir Yasası’nı değerlendiren Güler, “Bu tasarı ile 16 bin 82 köyün tüzel kişiliği kaldırılıyor. Türkiye’nin 34 bin 600 köyü var yani köylerimizin yüzde 47’si kaldırılıyor. 2960 belediyeden de 1560 belediye kapatılıyor yine oranladığınızda belediyelerin de yüzde 54’ü kapatılıyor” dedi. Kapatma işlemi yapılırken, köylere de belediyelere de ben senin tüzel kişiliğini kapatacağım diye hiç kimseye bir şeyin sorulmadığının altını çizen Güler; “Oysa referandum yapma zorunluluğu var. Bu uygulama Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’na aykırı, bu şartı biz 1992 yılında onayladığımız için Anayasal değerde. Anayasa Mahkemesi bu yasayı iptal etmek zorundadır. Anayasa Mahkemesi iptal etmediği taktirde meşruiyetini yitirmiş olacaktır” dedi.

Yasa ile 16 olan büyükşehir belediyesinin 29’a çıkarıldığını söyleyen Güler, “ Büyükşehir belediyesi 16’dan, 29’a çıkarılırken de bir düzenleme yapılıyor. Büyükşehir belediyesi sınırlarını il sınırları ile çakıştırıyor. İl ile büyükşehir aynı hale geliyor, dolayısıyla 22 ilçesi olan İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kanunun yasalaşması ile 30 ilçesi olacak” dedi. Hukuki boyutuyla değerlendirildiğinde bu uygulamanın hayata geçirilmesinin olanaksız olduğu belirten Güler, “çünkü Anayasa diyor ki ‘Büyükşehir belediyesini büyük yerleşim yerlerinde kurabilirsin” AKP nerelerde kuruyor illerde. Anayasa büyükşehir belediyesinin illerde kurulabileceği hükmünü içermiyor. Büyükşehir belediyesi büyük yerleşim yerlerinde kurulabilir diyor. İl büyük yerleşim merkezi midir? İlin içinde büyük yerleşim merkezide var, küçük yerleşim merkezi de var, boş arazide var. Dolayısıyla Anayasa büyük yerleşme merkezi diyor, AKP büyük ve küçük boş alanlardan oluşan bir ilde Anayasa gereğince bu yasayı uygulayamaz, hayata geçiremez” dedi.

Konya’yı İstanbul’u Yönettiğin Gibi Yönetemezsin!

Bu modelle büyükşehirlerin yönetilemeyeceğini söyleyen Güler, “Bu model İstanbul ve Kocaeli’nde uygulanıyor. Kocaeli 3635 kilometre kare 1 milyon 600 bin insan yaşıyor, keza İstanbul’da 5170 kilometre kare fakat 15 milyon insan yaşıyor. Buralar metropoliten, merkez sanayileşmiş, hizmet sektörü gelişmiş burada tarım yok, köyler artık köy olmaktan çıkmış, yerleşmeler arasında boş alan kalmamış. Buralar için bu model kullanılabilir ama aynı modeli Konya’da uyguluyor, Şanlı Urfa’da uyguluyor, Diyarbakır’da uyguluyor, Van’da uyguluyor ve benzer birçok yerde uyguluyor. Özetle sadece Konya’yı söyleyelim, Konya 40824 kilometre kare; Belçika ve Hollanda büyük. İstanbul’da adım başı insan görürsün, Konya’da saatlerce yürü kimseyi göremezsin, Konya Türkiye’nin buğday ambarıdır, orayı İstanbul’u yönettiğin gibi yönetemezsin. Ya da daha çarpıcı bir örnekle İzmir’in Bergama İlçesinde yer alan, Soma sınıra yakın olan ve İzmir merkeze 170 kilometre olan yere hizmet Büyükşehirden götürülmeye çalışılacak ya da o insanlar taleplerin buraya iletecekler. Bunu neden yapıyorsunuz diye AKP’lilere sorduğumuz da köyler hizmet veremiyor, belediyelerin personeli yok, tüm bilgileri merkezde derleyip toplayıp hizmeti buradan götüreceğiz diyorlar” dedi.

AKP gerçekte yerel yönetimleri bu kanun ile yok ediyor!

Yasayla birlikte köy muhtarlarının ellerinden tüzel kişilikleri alınarak, mahalle muhtarı olacağının altını çizen Güler, “Mahalle muhtarı köy muhtarıyla aynı değildir, mahalle muhtarının neredeyse hiçbir yetkisi yoktur. Köy muhtarlarının bütçesi vardır, köy muhtarlarının alıp satma yetkisi vardır, köy muhtarlıkları, köyün ortak malı olarak toprak zenginidir. Kanun da açık bir şekilde köy tüzel kişiliğine ait olan tüm taşınır taşınmaz mallar belediyelere devredileceği yazıyor. Kanun da aynen şöyle geçiyor; kanun yasalaştıktan bir ay sonra köy muhtarlıkları bütün özel mallarını ilgili belediyelere bildirir ve ondan itibaren seçimlere kadar hiçbir konuda tasarrufta bulunamaz” dedi. Bu kanunla birlikte köylerde götürü usul kalktığını hatırlatan Güler, “köylerdeki esnaf da deftere tabi oluyor, deftere tabi olmanın da koşulu bir muhasebeci ile anlaşmak. En küçük muhasebeci bir işletmeden en az 200 lira para alır, köylerde bunu esnaflara anlattığımızda insanların gözleri dönüyor, isyan ediyorlar. Bu yasa ile köylülerin kendi günlük yaşamına ve köyünün yönetimine ilişkin yetkilerini kaldırıyor aslında. Yerel yönetimleri güçlendiriyorum diyen AKP gerçekte yerel yönetimleri bu kanun ile yok ediyor. Bu tasarı ile özetle hem yönetilemezlik geliyor hem de anti demokratik bir yapı oluşuyor” dedi. AKP’nin tasarıyı çok hızlı bir şekilde bir ayda bitirdiğini söyleyen Güler, “AKP yasayı halka anlatmamıza izin vermek istemedi, aksi taktirde bu tasarıya insanların ne denli sert tepki vereceğini biliyordu” dedi.

Vişne Haber Ajansı

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları