Hava harekâtları sürdürülecek

Terörle mücadelede yeni dönem yaşandığını söyleyen Erdoğan “Hava harekatları azami dikkatle sürdürüldü ve sürdürülecek” dedi

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, dün televizyonlarda yaptığı “Ulusa Sesleniş” konuşmasında terörden dış politikaya, ekonomiden yeni anayasa hazırlığına kadar çeşitli konularda açıklamalarda bulundu. Terörün, ramazan neşesini hüzünlere çevirdiğini belirten Erdoğan, “Gencecik evlatlarımızın canlarına kasteden bu cinayet odağı, hak ettiği karşılığı muhakkak alacaktır” dedi.
Erdoğan, BDP’ye de “Bize göre söyleyecek sözü olan, siyasetinde samimi olan, her hakkaniyet ve vicdan sahibi insan gelir milletin Meclis’inde yerini alır” sözleriyle mesaj verdi.
Suriye yönetimini eleştiren Başbakan Erdoğan, “Zorla, zorbalıkla, sokakları dolduran silahsız insanları ağır silahlarla vurup öldürerek bir rejim ayakta kalamaz” diye konuştu.
Erdoğan, dün televizyonlardan yayınlanan “Ulusa Sesleniş” konuşmasında özetle şu mesajları verdi:

 ÖZEL EĞİTİMLİ EMNİYET GÜÇLERİMİZ: Maalesef bu yıl aldığımız yürek yakan haberlerle Ramazan neşemiz yerini hüzünlere bıraktı. Gencecik evlatlarımızın canlarına kasteden bu cinayet odağı hak ettiği karşılığı muhakkak alacaktır. Bu mücadelede yeni bir dönem yaşıyoruz. Hava harekatları azami dikkatle sürdürüldü, sürdürülecek. Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, özel eğitimli emniyet güçlerimiz de koordineli olarak terörle mücadeleye devam edecektir.

DEMOKRASİ VE HUKUK İÇİNDE: Askerimize, polisimize kurşun sıkan, devriyelerimize pusu kuran, karakollarımızı basan, vatandaşlarımızın huzuruna kasteden bu cinayet odağına geçit vermeyeceğiz. Bu mücadeleyi bu topraklarda asırlardır hükmünü sürdüren kardeşlik hukukumuzdan, adaletten ve hakkaniyetten, demokrasi ve hukuktan geri adım atmadan yapacağız.
Demokrasiden, hukuktan geri adım atmak bir yana, demokrasi ve hukukun çıtasını yükselterek milletimizle beraber huzur iklimine kavuşacağız.

TOPTANCI BAKMAYACAĞIZ: Şu gerçeği özellikle ifade ediyorum. Tek bir masum insanımızı bile feda etmeden bu mücadeleyi sürdürme kararlılığımız değişmeyecektir.
Bu dikkatin geçmiş bazı dönemlerde korunmadığını, biliyoruz. Biz, meseleye hiçbir zaman toptancı nazarlarla bakmadık, bakmayacağız.

AYNI CEPHELERDE SAVAŞTIK: Hangi insanımızın gönlü kırıksa onun acısı bizim de içimizi acıtır. Bu insanımızın Türk olması, Kürt olması, Laz olması, Çerkez olması, Arnavut, Roman olması neyi değiştirir? Biz asırlardır yolu bir, derdi bir, sevdası bir, hayali bir olan, birbirinde erimiş, birbirine bağlı büyük bir milletiz.
Yedi düvele karşı bu vatanın istiklali için omuz omuza aynı cephelerde savaştık. Aynı hilal uğruna şehit düşenlerimiz bu topraklarda koyun koyuna yatıyor.

TERÖRÜN MALİYETİ ÇOK BÜYÜK: Terörün bu bölgelerimize ekonomik ve sosyal maliyeti çok büyüktür. Kürt vatandaşlarımız da zaten terörün açtığı tahribatla ne kadar mağdur olduklarını ve ne maliyet ödediğimizi iyi biliyorlar. Eğer gerçek manada yatırım bu bölgelerimize gidemiyorsa bilesiniz ki terör belasından dolayı gitmiyordur.

ÖZGÜRLÜKÇÜ ANAYASA: Demokrasiyi yaygınlaştırmak ve özgürlükleri geliştirmek için samimi, büyük adımlar attık. Bunlar TBMM çatısı altında oluyor, inşallah daha fazlası da olacak. Bu dönemde bütün partilerin katıldığı ortak bir zeminde çok daha özgürlükçü bir anayasa hazırlama azmindeyiz.
Meşruiyet zemininde kalmak şartıyla Türkiye’nin konuşulmayacak ve çözülemeyecek bir meselesi yoktur. Bize göre, söyleyecek sözü olan, siyasetinde samimi olan, her hakkaniyet ve vicdan sahibi insan gelir milletin Meclis’inde yerini alır. O Meclis çatısı altında bulunan herkes, sadece kendisine oy verenlerin değil, 74 milyon insanımızın vekili olmanın şuuruyla hareket etmelidir.

‘Somali tablosu sömürünün eseri’

Erdoğan, Somali’deki açlığın ve susuzluğun sebebininin gelişmiş ülkeler olduğunu söyledi ve şöyle devam etti:
“Bu sene Somali imtihanıyla karşı karşıyayız. Artık gerçeği görmek ve söylemek gerekiyor: Somali’deki bu acı sadece bu yıl ortaya çıkmış bir kuraklığın sonucu değildir. Bu dramatik tablo, yaşadığımız yüzyıl boyunca ellerindeki gücü insanlığın lehine kullanamayan egemen devletlerin hata ve günahlarının eseri olarak ortaya çıkmıştır. Kara kıta yüzyıllardır talan ediliyor, kaynakları gelişmiş ülkelerce sömürülüyor.
Bugün Somali açsa, susuzsa, çocuklarını hastalıklardan, yetersiz beslenmeden kurtaramıyorsa, bunun sebebi bu ülkenin kaynaklarının gelişmiş ülkeler tarafından sonuna kadar tüketilmiş olmasıdır. Bu günahın bedelini ödemek, onlarca yıl kendi toplumlarının sınırsız refahı adına Somali’yi ve Afrika’yı yokluğun ve çaresizliğin kucağına itenlerin boynuna borçtur.”

‘Suriye’de yaşananı insan vicdanı almaz’

Erdoğan, konuşmasının dış politika bölümünde, Suriye için şunları söyledi:
“Suriye’de yaşananları insan vicdanının alması mümkün değildir. Zorla, zorbalıkla, sokakları dolduran silahsız insanları ağır silahlarla vurup öldürerek bir rejim ayakta kalamaz. Silahları bir an evvel susturmak ve halkın taleplerine kulak vermek yegâne çıkar yoldur. Bu yolu seçmeyenlerin akıbetini şu son birkaç ay içinde Tunus’ta, Mısır’da gördük, şu anda da Libya’da yaşananları ibretle, hüzünle müşahede ediyoruz. Demokrasi ve özgürlük halkın meşru talepleridir. Bugünün dünyasında tek adam yönetimlerine, dikta rejimlerine, kapalı toplumlara yer kalmamıştır.
Bu gerçeği daha önce Mısır yönetimine, Tunus yönetimine, Libya yönetimine nasıl hatırlattıysak, bugün de Suriye yönetimine, Yemen yönetimine hatırlatıyoruz...”

Babasının mezarını ziyaret etti

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan dün babası Ahmet Erdoğan’ın mezarını ziyaret etti. Üsküdar’daki konutundan çıkan Erdoğan, merhum babası Ahmet Erdoğan’ın evinin de bulunduğu Beyoğlu’nun Kasımpaşa semtindeki Piyalepaşa Mahallesi’ne geldi. Sinanpaşa Camisi’nde öğle namazını kılan Erdoğan, daha sonra Kulaksız Mezarlığı’nda bulunan babası Ahmet Erdoğan’ın kabrini ziyaret etti. Burada vatandaşların yoğun ilgisiyle karşılaşan Erdoğan, ardından Dolmabahçe’deki Başbakanlık Çalışma Ofisi’ne geçti.