loading
close
SON DAKİKALAR

Hükümet başarı öyküsü anlatamaz

Hükümet başarı öyküsü anlatamaz
Tarih: 11.02.2012 - 18:56
Kategori: Siyaset

CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, 12 milyon 400 bin kişinin yoksul olduğu Türkiye'de, Hükümet'in başarı öyküsü anlatamayacağını söyledi.

TBMM Genel Kurulunda, 2012 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı üzerinde son konuşmalarda CHP Grubu adına söz alan Hamzaçebi, AK Parti hükümetinin 2002’den bu yana hazırladığı 10. bütçenin görüşüldüğünü anımsattı. Hamzaçebi, bu süre içinde kurulan her AK Parti hükümetinin, eskisine kıyasla daha otoriter bir görüntü verdiğini savunarak, Türkiye’nin bugün, AK Parti Hükümetleri döneminde başlangıç noktasına kıyasla insan hak ve özgürlüklerinden çok daha geriye gittiğini söyledi.

CHP’li Hamzaçebi, bütün dünyada geçen hafta İnsan Hakları Haftası kutlanırken, Türkiye’de kutlanamadığını belirterek, bu haftaya girerken Türkiye’nin hapishanelerinde 55 bini tutuklu olmak üzere 128 bin kişinin bulunduğunu kaydetti.

Hamzaçebi, "Yumurta atmanın, pankart açmanın, basın açıklaması yapmanın terör eylemi sayıldığı bir başka demokrasi yoktur; Türkiye dışında. Bunlar 21. yüzyılın Türkiyesi’nde, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin iktidarda olduğu dönemde Türkiye’de yaşanıyor" diye konuştu.

İktidarı eleştirenlerin özel yetkili mahkemelerce yargılandığını ifade eden Hamzaçebi, "Bütün bunlar, Sayın Başbakan’ın her seçimden sonra vatandaşlarımızı kucaklayıcı konuşmalar yaptığı, o balkon konuşmalarının olduğu Türkiye’de yaşanıyor. Balkonlar sadece iktidar ve gücün hissettirildiği yerler, ölümün körfezleri değil, özgürlüğün sembolleri olmalı. Sayın Başbakan, bu konuşmaları bir kez daha hatırlamalı" dedi.

İslam siyasi tarihinde, babadan oğla geçen saltanat sistemini ilk Emeviler’in kurduğunu, Emevi sultanların kendilerini Allah’ın temsilcisi olarak gördüğünü ifade eden Hamzaçebi, kendi zulüm ve haksızlıklarını kader kavramı üzerinden meşrulaştırdıklarını anlattı. Hamzaçebi, kulun böyle bir alınyazısı karşısında yapabileceği birşeyin bulunmadığını dile getirerek, sözlerini, "Bugün de durum, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin çoğunluğuna dayanarak, bütün kararlarını çoğunluk kavramı üzerinden meşrulaştırmasıdır. Emevi döneminde 1300 yıl önce, Emevi sultanları hakkında eleştiriler düşünmek serbest, kişi istediği gibi düşünebilir ama başkalarıyla paylaşması, konuşması yasaktı, tıpkı bugünkü gibi. Meşru yönetimler, meşru hükümetler, iktidarlar bütün vatandaşlar için eşit özgürlüğü güvence altına aldıkları ölçüde meşruiyet seviyesi yükselir. Adalet ve Kalkınma Partisi Hükümetinin, meşruiyet sorunu vardır çünkü Türkiye’de insan hakları sorunu vardır" diye sürdürdü.

TÜİK’in gelir ve yaşam koşulları araştırmasına göre nüfusun 16,9’unu oluşturan 12 milyon 400 bin kişinin yoksulluk sınırının altında yaşamlarını sürdürdüğünü kaydeden Hamzaçebi, bu bütçenin, bu vatandaşın sorununa çözüm getirmediğini iddia etti.

Hamzaçebi, AK Parti’nin 2002’de iktidara geldikten sonra acil eylem planı ilan ettiğini, burada nüfusunu yüzde 15’inin açlık sınırının altında olduğunun söylediğini kaydederek, "Şimdi 16,9. Hesabı yanlış mı yaptınız?" diye sordu.

"12 milyon 400 bin kişinin yoksul olduğu Türkiye’de, Hükümet başarı öyküsü anlatamaz" diyen Hamzaçebi, "9 yıl önce neydi şimdi ne oldu, buradan başarı öyküsü çıkarılmak isteniyor. 9 yıl önceki başlangıç noktasına kıyasla bugün yakalanan seviye, halkın günlük yaşamını ilgilendiren konularda bir başarıyı, ilerlemeyi ifade etmiyorsa, ortada başarı yoktur. Bugünkü seviye 9 yıl önceki hükümetler döneminde benzer şekilde yakalanmışsa yine başarı yoktur" görüşünü dile getirdi.
Hamzaçebi, 2001’den itibaren özellikle gelişmiş ülkelerde yaşanan durgunluk nedeniyle para ve maliye politikalarının gevşek tutulduğunu, bunun sonucunda uluslararası piyasalarda likidite artışı, buna paralel olarak da talepte artış olduğunu anlattı. Hamzaçebi, Türkiye’nin de bütün dünya gibi büyüdüğünü dile getirerek, uluslararası likiditenin gelişmekte olan ülkelere yöneldiğini, bu ülkelerin, yüksek faizle likiditeyi ülkelerine çekmek istediğini söyledi.
Türkiye’nin de yüksek faizin yanı sıra düşük kuru da sunmasıyla sıcak paranın Türkiye’ye geldiğini belirten Hamzaçebi, dönemin Maliye Bakanı’nın, "Yabancılar bizi iki kere öpüyor" dediğini belirtti. Hamzaçebi, "Şimdi işler eskisi gibi iyi değil, o kadar para gelmeyecek, Türkiye’nin sorunları var. Hükümet, Hazinenin öpülmesine razı ama öpecek yabancı yok" dedi.

CHP Grup Başkanvekili Hamzaçebi, 2009’da dünyadaki gelişmelerin etkisiyle Türkiye’nin dünyanın en çok küçülen ekonomilerden biri olduğunu ifade ederek, "Çünkü bizim sorunlarımız vardı ama ekonomi yönetimi bunları, bugüne kadar görmezden geldi" dedi.

Hamzaçebi, AK Parti’nin, hükümeti devraldığı 2002’de Türkiye ekonomisinin sorunları bulunduğunu, sürdürülebilir yüksek büyüme olmadığını, işsizliğin ve vergi gelirleri içinde dolaylı vergilerin payının yüksek olduğunu, toplam iç tasarrufların azalmaya başladığını anlattı.

Hükümetin 2003 ve Orta Vadeli Program dönemi dahil ortalama büyüme oranının yüzde 5,1 olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:

"Övünülen büyüme budur. Türkiye ekonomisi 1980’li yıllarda yüzde 5,2, 1990’lı yıllarda yüzde 4’e yakın, Cumhuriyet tarihinde 2002’ye kadarki büyüme ortalaması yüzde 4,6’dır. Hükümet ’biz iyiyiz’ diyor, iyi değiliz. Türkiye, 2003-2011 arası 5,2, gelişmekte olan ülkeler 6,6, Sahra Altı Afrika 5,6, Bağımsız Devletler Topluğu 5,3, Asya ülkeleri 8,7, Kuzey Afrika 4,9 büyüdü. İşsizlik 2002’de 10,3’tü. Önümüzdeki yıl Hükümet 10,4’ü başarı olarak sunuyor. AKP, 10 yıl sonra, 10 yıl öncesi işsizlik seviyesini bile yakalayamayacağını itiraf ediyor."

Konuşmasında tablolar da gösteren Hamzaçebi, tablolarla 1998-2011 arası iç tasarrufların GSYİH’ya oranı ve büyüme-cari açık ilişkisini anlattı.

Hükümetin cari açık riskine karşı hiçbir korunma önleminin, alternatif politikasının olmadığını, cari açık sorununun kronik hale geldiğini ileri süren Hamzaçebi, "Hükümet, liberal ekonomi muskasını cebine koymuştur, ’bu muska beni risklerden, krizlerden korur’ diyor" görüşünü dile getirdi.

Hamzaçebi, buğday üreticisinin 2002’de 4 kilogram buğdayla 1 litre mazot alırken, bugün 6 kilogram ile 1 litre alamadığını, pancar üreticisi 2002’de 15 kilogram pancarla 1 litre mazot alırken bugün 30 kilogram pancarla 1 litreyi ancak alabildiğini anlattı. Hamzaçebi, "Eskiden bir inek bir aileye bakıyordu, şimdi bir aile bir ineğe bakmaya çalışıyor. Durum bu" dedi.

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları