loading
close
SON DAKİKALAR

İBB, Haydarpaşa ve Sirkeci garlarıyla ilgili ihalenin iptali için başvurdu, sorumlular hakkında suç duyurusunda bulundu

İBB, Haydarpaşa ve Sirkeci garlarıyla ilgili ihalenin iptali için başvurdu, sorumlular hakkında suç duyurusunda bulundu
Tarih: 21.10.2019 - 12:42
Kategori: Gündem

TCDD, Haydarpaşa ve Sirkeci garlarının depo alanlarının ihalesini İBB yerine 10 sermayeli ve iktidara yakın bir ismin şirketine vermişti. İBB, ihalelerin iptali için Bölge İdare Mahkemesi'ne başvurdu.

TCDD, Haydarpaşa ve Sirkeci garlarına ait yaklaşık 29 bin metrekarelik atıl halde bulunan depo alanlarını "ticari faaliyette kullanılmamak üzere" kiralamak amacıyla 4 Ekim'de aylık kira bedeli 30 bin lira olarak ihale yaptı. Dört şirketin katıldığı ihalede, finale İBB'nin iştirak şirketleri Kültür AŞ, İSBAK, Metro İstanbul ve Medya AŞ'den oluşan konsorsiyum ile Hezarfen Danışmalık Limited Şirketi kaldı.

İBB konsorsiyumu aylık 100 bin, Hezarfen Danışmanlık ise 300 bin TL teklif verdi. İhale komisyonu, 15 gün içinde tarafların pazarlığa çağrılacağı açıkladı. 15 günlük sürecin sonunda İhale Komisyonu, sadece Hazerfen Danışmanlık Şirketini davet ettiği pazarlık toplantısı ardından ihalenin 350 bin TL kira bedeli karşılğı bu şirkete verildiğini açıkladı.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ihalenin eski İBB çalışanı olan Hüseyin Avni Önder'in sahibi olduğu, 10 bin TL sermayeli şirkete verilmesine tepki göstererek ihalenin iptali için başvuracaklarını söyledi. Sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını da kaydeden Başkan İmamoğlu, tüm avukatları da suç duyurusuna bulunmaya davet etti.

Onlarca avukat, Kadıköy Belediye Başkanı Şerdil Dara Odabaşı, İstanbul Barosu Başkanı Av. Mehmet Durakoğlu, Mimarlar Odası Genel Başkanı Eyüp Muhcu ile çok sayıda vatandaş, Anadolu Adliyesi’nin önünde toplandı.

İBB avukatları bugün önce Bölge İdare Mahkemesi'ne ihalenin iptali için başvuruda bulundu. Ardından ise sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunuldu.

İBB 1’nci Hukuk Müşaviri Eren Sönmez ve beraberindeki 9 hukukçu sabah saatlerinde Bağcılar’daki Bölge İdare Mahkemesi’ne ihalenin iptali için başvuruda bulundu. Başvurusu sonrası basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Eren Sönmez, hem Büyükşehir Belediye Kanunu hem de ilgili yönetmelik uyarınca; tarihi alanların İBB’nin sorumluluğunda olduğu bahisle, ihale yapılmadan önce buraların İBB’ye tahsisi yönünde daha önce talepte bulunduklarını anlattı.

TCDD tarafından bu isteğin reddedildiğini belirten Sönmez, “Onun reddine ilişkin işlemin iptaline dair de dava açtık. Aynı zamanda geçtiğimiz Cuma günü, İBB’nin dört iştirakinde oluşan ortak girişimin ihale dışı bırakılma ara kararının iptali için ve yürütmesinin durdurulması için de az önce başvurumuzu yaptık. Süreç artık yargıya intikal etmiş bulunmakta. Süreci yakından takip edeceğiz. Türk yargısına ve Türk adaletine güveniyoruz” diye konuştu.

"BU ALANLAR DOĞRUDAN İBB’YE VERİLEBİLİR"

Sürecin nasıl işleyeceğine dair de bilgi veren Sönmez, “İdari Mahkemesi konuyu inceleyecek. İhalenin sürecine ilişkin bir yürütmeyi durdurma kararı verirse süreç durmuş olacak. Buralar ihale yapılmadan doğrudan İBB’ye tahsisi ile veya doğrudan kiralanması ile ilgili talebimizin reddine dair işlemin de hukuka aykırı olduğu kanısına varırsa mahkeme, TCDD bu alanları doğrudan İBB’ye vermek zorunda kalabilecek” ifadelerini kullandı.

Eren Sönmez ve diğer İBB hukukçuları, Bölge İdare Mahkemesi’ne yaptıkları başvurunun ardından Kartal’a geçti. Anadolu Adliyesi’nde ihaleyi yapanlar hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunan avukatlar, daha sonra adliye bahçesini dolduran basın mensuplarına açıklamada bulundu. Eren Sönmez, yaptıkları suç duyurusunu şu cümlelerle duyurdu:

“İhaleyi yapan idarenin en başındaki kişi, yani TCDD’nin genel müdürü, 1’nci bölge müdürü, komisyon üyeleri, ihalenin verildiği şirketin yetkilileri hakkında suç duyurusunda bulunduk.”

iSTANBUL BAROSU BAŞKANI MEHMET DURAKOĞLU: KANUNUN BU KADAR DEĞİŞMESİNİN BİR NEDENİ VAR"

İstanbul Barosu Başkanı Av. Mehmet Durakoğlu da yaptığı değerlendirmede, “147 kez değişmiş bir ihale yasasından bahsediyoruz. Bu kadar çok değişmesinin bir nedeni vardı; adrese teslim ihaleler yapabilmek. Bunu yıllardır çok doğal gibi kabul ettik. Adrese teslim ihaleleri kabul ettik. Devletin mal varlığını özel kişilere tahsis edilmesini kabul ettik. Artık normal iş gibi geldi her şey. Bir gün bir belediye başkanı çıktı, ‘bu değerler benim, 16 milyon İstanbullunun değerleridir, ben bu değerlere sahip çıkacağım’ dedi. Tarihsel değerlere sahip çıkmak için mücadele veriliyor. Adrese teslim ihaleler kanuna da uygun oldu ama hukuka uygun olmadı. Bugün burada bir belediye başkanının yerel inisiyatiflerle hareket etmesi, bir çok hukukçunun toplanabiliyor olmasının bir tek nedeni var. Bu uygulamaların hukuksuzluk içerdiğini duyurmak için buradalar. Biliyor musunuz Mustafa Kemal Atatürk, ‘geldikleri gibi gidecekler’ sözünü Haydarpaşa garının önünde söylemişti. Hukuksuzluğa asla tahammül etmeyeceğiz.”

İPTAL TALEBİNİN GEREKÇELERİ

İmamoğlu’nun çağırsı üzerine bugün yargı sürecini başlatan avukatlar, 14 Ekim günü ihalenin, yasal mevzuata, kamu yönetimi ile kamudan yana idari tasarruf anlayışına, İstanbul’un ve 16 milyon İstanbullunun çıkarlarına aykırı sonuçlandığını savundular. TCDD’nin büyük bir yanlışa imza attığını ifade eden İBB avukatları, iptal talepleri ile suç duyurularını özetle şu gerekçelere dayandırdılar:

“TCDD, 233 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname(KHK) ile kurulmuş bir Kamu İktisadi Teşebbüsüdür. Bu KHK’ya göre, Genel Muhasebe Kanunu ile Devlet İhale Kanunu hükümlerine ve Sayıştay'ın denetimine tabi değildir.

Devlet İhale Kanununa tabi olmadığı için, TCDD'nin kiralama ihaleleri, söz konusu KHK'ya dayanılarak çıkarılan ‘Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları İşletmesi Genel Müdürlüğüne Ait Taşınmaz Kira Yönetmeliğine’ dayanılarak yapılmaktadır. Haydarpaşa ve Sirkeci gar alanları ihalesi de Yönetmelikte belirtilen Kapalı Teklif Usulü'ne göre yapılmıştır. Yönetmelikte, diğer ihale usullerine ilişkin hükümlerde, ‘Netice alınamaması ya da yeterli istekli bulunamaması gibi hallerde pazarlık usulüne başvurulabileceği’ kurala bağlanmış olmakla birlikte, ‘Kapalı Teklif Usulü’ için böyle bir imkan öngörülmemiştir. Yönetmeliğin 40. maddesinde, ‘Kapalı Teklif Usulü’ sonunda TCDD'nin ne tür kararlar alabileceği de hükme bağlanmıştır ve bunlar arasında, pazarlık usulüne göre ihaleyi devam ettirmek yoktur. İdare Hukuku bakımından burada ‘esaslı bir usul sakatlığı’ olduğu anlaşılmaktadır. 4 Ekim günlü ihale sonunda, komisyon tarafından, 15 gün süre verilerek, İBB İştiraklerinin oluşturduğu iş ortaklığı ile Hezarfen Danışmanlık Limited Şirketi'nin pazarlık görüşmesi için çağırılacakları açıklanmıştır. Ancak, pazarlığın yapılacağı gün, İBB İştiraklerinin oluşturduğu iş ortaklığı ihale dışı bırakılmış ve ihale Hezarfen Danışmanlık Ltd.Şti'ne verilmiştir. TCDD İhale Komisyonunun, pazarlık için, İBB İştirakleri konsorsiyumunu da çağırmıştır. Bu işlem İhale Komisyonunun, İBB İştirakleri Konsorsiyumu, ihale açısından yeterli gördüğü anlamına gelmektedir. Sonradan, İBB İştiraklerinin ortaklığının yetersiz bulunması, Komisyonun, ilk işlemine aykırı ikinci bir işlem yapması anlamına gelmektedir. Bu durum İdare Hukuku bakımından, tipik bir ‘KONU’ unsuru sakatlığıdır. Bu yönde Danıştay Kararları bulunmaktadır."

2- TCDD İhale Komisyonunun, İBB Konsorsiyumunu eleme kararında şu hususlar dikkat çekicidir:

- ‘Ortak girişim olan isteklilerin her birinin ‘iş deneyimi belgesi’ sunmamış olması’,
- ‘Ortaklığa ait sözleşmede ‘müşterek ve müteselsil sorumluluk’ yerine ‘ortaklaşa ve birlikte’ tabirinin yazılmış olması’,
- ‘Ortaklık Sözleşmesinin 19. maddesinin (c) bendinde, ortaklık sözleşmesi hükümlerini, ihale sonrasında yapılacak sözleşmeler ve ihale belgelerinden üstün tutan bir ifadeye yer verilmiş olması’.

Bu üç gerekçe, sadece üç nedenle de hukuka aykırıdır:

A- Şartnamede bu yönde bir zorunluluk getirilmemiştir. Ayrı ayrı iş deneyimi belgesinin aranması komisyonun yorumudur, herhangi bir hukuk kuralına dayanmamaktadır. Bu noktada şu bilgi de önemli olmakta: Şartnamede, 4.000.000,00 TL iş deneyim belgesi istenirken Kültür AŞ., son bir yıllık iş deneyim belgesi olarak 274.798.951,77 TL sunmuştur. Diğer şirketlerde iş deneyim belgesi aranma zorunluluğuna dayanılarak, ihale dışı bırakma kararı hukuka aykırıdır.
Şu nokta da dikkate değer: TCDD Kiralama Yönetmeliği’nin 38. Maddesine göre, ‘teklif zarfları açılmış ise ihale yeterliliği var’ demektir. İBB’nin teklif zarfı, evraklar yeterli görüldüğü için, 4 Ekim günü yapılan ihalede, açılmıştır. Ancak 18 Ekim Tarihli ikinci ihalede elenme kararı verilmiştir. Bu açıkça hukuka aykırı bir uygulamadır.

B- Aynı anlama gelen bir ifade yazılmış olduğu halde ‘müşterek ve müteselsil’ ibaresinin geçerlik şartı olarak aranması, en temel hukuk ilkelerinden olan ‘DÜRÜSTLÜK’ kuralına aykırıdır.
Ayrıca, Borçlar Kanununun 19. maddesinde, “Bir sözleşmenin türünün ve içeriğinin belirlenmesinde ve yorumlanmasında, tarafların yanlışlıkla veya gerçek amaçlarını gizlemek için kullandıkları sözcüklere bakılmaksızın, gerçek ve ortak iradelerinin esas alınacağı” kurala bağlanmıştır.

C- Ortaklığı oluşturan kişiler arasındaki sözleşme, sadece ortakları bağlar. Üçüncü kişi durumundaki TCDD'yi bağlamaz. Bu nedenle sözleşmenin, TCDD ile yapılacak olanından ve ihale belgelerinden üstün olduğu görüşü, hukuki dayanaktan yoksundur.
Bir önemli uyarıyı da şöyle yapılmalı: ‘TCDD Taşınmaz Kiralama Yönetmeliği'ne göre, ihalede rekabeti ortadan kaldıracak, isteklileri tereddüde düşürecek fiillerde bulunanların ihaleye katılmaları halinde, ihalenin bozulacağı açıkça düzenlenmiştir. Hezarfen Danışmanlık Şirketi temsilcilerinin ihale komisyonunun bağlı bulunduğu Bakanlık ile görüşmeleri basına yansımıştır. Bu görüşmeler üzerine, ihalenin bozulması ve yeni bir ihale açılması gerekirdi. Buna uyulmamış olması İdare Hukukuna göre ‘esaslı bir usul’ sakatlığıdır.

3- İhale süreci devam ederken, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından, ihale konusu yerlerin 5216 Sayılı Büyükşehir Belediye Kanunu’nun 7/o Maddesi ve Tarihi ve Bedii Değeri Olan Taşınmaz Malların Kiraya Verilmesi Hakkında Yönetmeliğin 3. maddesine göre, pazarlık usulü ile doğrudan kiralama amacıyla TCDD ye başvuru yapılmış; ancak bu talep de reddedilmiştir.

5216 Sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun 7. maddesinin (o) bendi, ‘tarihî dokunun ve kent tarihi bakımından önem taşıyan mekânların ve işlevlerinin korunması’ görevini Büyükşehir Belediyelerine vermiştir. Kanunda belirtilen niteliklere sahip olan Haydarpaşa ve Sirkeci Garı İhalesine konu olan taşınmazların korunması, bizatihi İBB'nin görevidir. Bu kanuni düzenlemeye aykırı biçimde kiralama ihalesi açılması yönündeki idari işlem, esasen, kanuna aykırıdır.

Söz konusu ‘Red kararına’ karşı da idare mahkemesinde, yürütmeyi durdurma istemli, iptal davası açılacaktır.

4- İhalede, Hezarfen Limited Şirketi’nin sunduğu 20.000.000,00 TL tutarındaki ekipman belgelerine, şartları taşımadığı gerekçesiyle, tarafımızca itiraz edilmiş; ancak bu itirazımıza, TCDD idaresince hiçbir yanıt verilmemiştir. Ayrıca, İBB Konsorsiyumunun teknik envanteri yeterli olduğu için, buna ilişkin bir eleme nedeni de geçerli değildir. Öte yandan, itirazımızda belirtildiği gibi; Hezarfen Danışmanlık Şirketi’nin KDV’li envanterinin şartnamedeki hükümleri taşımıyor olması da çok önemlidir; çünkü hesaplamanın KDV’siz yapılması gerekirdi.”

İBB avukatları, başvurularının sonunda yaptıkları özette ise şu vurguları yaptılar:

“Ortak girişim kurulmasının amacı, ihale şartlarını tam olarak yerine getirebilmektir. Bu nedenle, her bir ortağın iş deneyim belgesi sunmasını beklemek, ortak girişimin amacına aykırıdır. Ayrıca, gerekçe olarak gösterilen iş ortaklığı sözleşmesi, belediyenin iştirakleri arasında imzalanmıştır ve sadece imzalayan taraflar açısından bağlayıcıdır. İhale Komisyonunun, tamamen yoruma dayalı sözcük oyunları dürüstlük kuralına aykırıdır. Belirttiğimiz gerekçelerle, hem İdari Yargıda yürütmenin durdurulması istemli iptal davaları açılmış hem de Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığına ihaleyi düzenleyen sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunulmuştur.”

Kaynak : www.istanbulgercegi.com

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları