loading
close
SON DAKİKALAR

İhsan Özkes, Diyanet'in bütçesini sordu

İhsan Özkes, Diyanet'in bütçesini sordu
Tarih: 11.12.2014 - 22:01
Kategori: Siyaset

İhsan Özkes; Hafta başında yapılan V. Din Şurasının açılışında sevgi, hoşgörü, dostluk, kardeşlik yerine kin, nefret, ayrıştırma, kutuplaştırma öne çıkmıştır. Neredeyse din şurası kin şurasına dönüştürülmüştür.

CHP İstanbul Milletvekili İhsan Özkes, 2015 yılı Diyanet bütçesi hakkında CHP Grubu adına söz aldı...

İhsan Özkes konuşmasında; 

Sayın başkan, değerli milletvekilleri, 2015 yılı Diyanet bütçesi hakkında CHP Grubu adına söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Hafta başında yapılan V. Din Şurasının açılışında sevgi, hoşgörü, dostluk, kardeşlik yerine kin, nefret, ayrıştırma, kutuplaştırma öne çıkmıştır. Neredeyse din şurası kin şurasına dönüştürülmüştür. 

Atatürk’ün kurduğu Diyanetin düzenlediği bu toplantıda Atatürk şükranla anılması gerekirken o döneme dair haksız eleştiriler yapılmıştır. Maalesef Diyanet organizesindeki kimi toplantılar iktidarın borazanlığına çanak tutar hale gelmiştir.

Dışişleri Bakanı iken Van Ulu Camide Belediye Başkan adayını tanıtan Davutoğlu, Başbakan iken neler yapmaz. Camileri propaganda merkezi yapmak için mi Diyanet’i doğrudan Başbakanlığa bağladı acaba?
Kayseri Talas Zade camisinde protokol masası kuruluyor. Belediye başkanı mihraba konulan kürsüden propaganda yapıyor.
AKP Üsküdar İlçe Başkanlığına seçilen kişiyi tebrik pankartı cami duvarına asılıyor.
Allah “Mescidler Allah’ındır” (72/Cin,18) buyuruyor ama iktidar mescidleri seçim bürosuna çeviriyor.
Çanakkale Bayramiç Kaykılar Köyünün imamı IŞİD saflarında savaşmaya gitmiştir. Diyarbakır, Kayapınar Fidan Mescidi din görevlisi IŞİD’e destek hutbesi okumuştur.
25 yıldır Kutlu Doğum Haftası düzenleyen Diyanet, 24 yıl bu amblemi kullanmıyor da IŞİD’in ortaya çıktığı 2013 yılının Kutlu Doğum Haftasında kullanıyor. Amblemi kullanma zamanlamasına dikkat çekiyorum.
İktidar, çalıştaylar ile Alevileri oyalıyor. Alevi bir bakanı, Alevi bir valisi olmayan iktidar, Alevi köylerinin yollarını da yaptırmıyor.
Bu ülkede devlet; cami, kilise, sinagog, havra onarımı yaptırıyor. Bu mabetlerin elektrik paralarını ödüyor. Alevilerin Cemevlerini yasal olarak tanımıyor bile. Aleviler, kendi vergilerinin de bulunduğu Diyanet bütçesi için ‘hakkımız haram olsun’ diyor.
Diyanet Başkanı Aşure yemeğine dedeleri davet ederek, diyanet bütçesindeki Alevilerin hakkını sadece dedelere aşure yedirmek olarak mı görüyor acaba?
Diyanetin 2015 bütçe tasarısında ne Alevi ne Caferi ne de Cemevi kelimesi bile geçmiyor.
Alevilerin Allah’ı aynı Allah değil mi? Kitabı aynı kitap değil mi? Peygamberi aynı Peygamber değil mi? Ehli Beyti aynı Ehli Beyt değil mi? Nedir bu Alevilere yapılan haksızlık? Müslümanlıksa Müslümanlıkta hak yemek yoktur. Demokrasi ise insan haklarına riayet vardır. Yeter artık Cemevlerine yasal statü verilmelidir.
Allah Kur’an’da “Hırsızın elini kesin” (5/Maide,38) buyururken, Hz. Muhammed “Hırsızlık yapan kızım Fatıma da olsa elini keserim” buyururken, Diyanet Başkanı ise “Hırsızlık kötü bir şeydir ancak maneviyatı çalmak çok daha kötü bir şeydir” diyerek İslam tarihinin en talihsiz fetvasını vermiştir.
Yüce dinimiz İslam’ın genleriyle oynanıyor. Hırsızlığın, yolsuzluğun, rüşvetin, devlet malını aşırmanın, yalanın, iftiranın, zulmün, şiddetin adeta meşrulaştırıldığı nev zuhur paralel bir din oluşturuluyor. Allah’ın dini, iktidarın icraatlarına göre uyarlanmaya çalışılıyor.
17 Aralık rüşvet ve yolsuzluklar operasyonu nedeniyle 20 Aralık 2013’te okunacak rüşvetle ilgili hutbeden vazgeçildi. Hutbede geçen “Rüşveti alan da veren de mel’undur” hadisinin okunması engellendi. Camilerde bir yıldır hırsızlık, rüşvet, yolsuzluk, kul hakkı yemek devlet malını aşırmak gibi konularda ayet ve hadislere adeta sansür uygulanıyor.
Müslüman geleneğine göre devlet işinde hediye adı altında alınan rüşvettir, hıyanettir. Rüşvete hediye diyen Müslüman olamaz. Bakara makara demek küfürdür.
Harama haram, hırsıza hırsız, yolsuza yolsuz, israfa israf denilemiyorsa, iktidar korkusu Allah korkusuna galebe çalıyorsa bu ülkede, din özgür değildir. Din iman istismarıyla, din; vesayet altına girmiştir.
Haram parayla yapılan hac ve umreyi Allah’ın kabul etmeyeceğini belirten Hz. Muhammed’in hadisini okudum diye eski bir bakan beni mahkemeye verdi. Aslında mahkemeye verilen ben değilim, ben sadece hadisi naklettim, aslında dava edilen hadisi şerifidir, Hz. Muhammed’dir.
2011 yılı Hac hesaplarında yapıldığı iddia olunan 14 milyon beş yüz bin Suudi Arabistan riyali kadar yolsuzlukla ilgili 26.3.2012 tarihli soru önergemin cevabını 33 aydır bekliyorum.
AKP’li bir milletvekili “Eşcinseller de imam olacaklarsa imam olurlar” fetvası vermiş. Şayet bunu bir CHP’li kazara söylemiş olsaydı neler olurdu?
Haftada bir gün izin yapan din görevlilerinin her ay kullanamadıkları dört günün ücreti, maaşlarına yansıtılmalıdır.
Güneş gibi herkesin üzerine doğan, Mevlana gibi herkesi kucaklayan din görevlilerimize yürekten saygılıyız.
Diyanetin ancak siyaset üstü olmasıyla saygınlığını koruyabileceğine inanıyoruz.
Teşekkür ederim.
Saygılarımla.

İhsan Özkes
CHP İstanbul Milletvekili

Vişne Haber Ajansı - Dilfiraz Değerli

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları