loading
close
SON DAKİKALAR

'İki ateş arasında kaldık'

'İki ateş arasında kaldık'
Tarih: 21.09.2012 - 12:02
Kategori: Sağlık, Yaşam

Ovacık Başsavcısı Murat Uzun'un evinin önünde vurulmasından sonra Ovacık'a sessizlik hakim...

Doksanlardan bu yana şiddet eylemlerinden bunalan Ovacık halkı, Başsavcı Murat Uzun 'un öldürülmesinin şaşkınlığını yaşıyor. Normal hayata dönmeye çalışan halk tedirgin, dükkanlar ve kahveler boş, çoğu konuşmaya yanaşmıyor, yanaşanlar "iki ateş arasında kaldık" diyor.

Başsavcı Murat Uzun 'un lojmanı ilçenin girişindeki ilk apartman.Başsavcı saat 12.00'yi geçerken, öğlen yemeğini yemek için geldiği evinde kapının girişinde vurulmuş. Apartmandakiler, "Boşlukta bir gürültü sesi duyduk, üçüncü katta oturuyorlardı, çıkıp bakınca Murat beyi merdivende hareketsiz gördük. Çok sevdiğimiz bir aileydi. Bazen bize çocuklarını emanet ederlerdi." diyorlar. Olayın bir başka tanığı savcının komşularından A.K.: "Olayın üzerinden 20 dakika geçmişti ben gittim. Gittiğimde savcı bey hala merdivenlerin üzerindeydi yüzü koyun yatıyordu, kimse kımıldatmaya cesaret edememişti. Ben apartmana vardım, polis ancak geldi. Geldikten sonra da bir 20 dakika geçti. En sonunda ambulansa bindirip Ovacık Devlet Hastanesi'ne naklettiler."

Başsavcı Uzun'un gitmesinden sonra merdivenlerdeki kan lekeleri temizlenmiş, apartman çamaşır suyu kokusuyla karşılıyor gelenleri. Savcının iki çocuğu ve hemşire eşiyle birlikte komşularıyla sıcak bir ilişki kurduğu, çocuklarından birinin bu yıl anaokuluna başladığı bir diğer bilgi. Eşi Cihan Uzun olay sabahı evden Tunceli Merkez'e gitmek üzere çıkmış. Olay onun gidişinin üç saat sonrasına rastlıyor.

"Malumun ilanı"

Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün 'ün sosyal medya üzerinden yaptığı değerlendirmeler ilçeyi ikiye bölmüş. Fısıltı gazetesi, "Yalan mı? İki ateş arasında kaldık. Şimdi örgütten habersiz kim ne yapabilir? İsterse günlük hayat şu dakika durur. Savcının kime ne zararı var?" derken, bir kısmı olayın örgüte mal edilmesinden, ideolojik değerlendirilmesinden yana değil. Onlara göre savcının öldürülmesi içinde mafyanın olduğu 'karanlık bir iş' ve kökeni Antalya 'ya uzanıyor. Bu iddia sahiplerine göre olay şu şekilde gerçekleşmiş: "Çarşamba sabahı Tunceli 'de bir araç kiralamışlar. Kiralarken, galericiye 'Biz 38 sürgünüyüz, kökümüzü bulmaya geldik, buraların yabancısıyız' demişler. Galerici onlara yardımcı olmuş ve Ovacık'ı anlatmış. Ovacık'a geldikten sonra Uzun'u öldürüp kaçmışlar. Zaten onlara araba kiralayan S.A. bu yüzden gözaltına alındı. onun da Merkez'de iş yerleri var, politik bir kişilik değil."

Uzun'un ölümüyle birlikte sessizliğe bürünen adliye koridorları ve kentin neredeyse sokakta hiç görünmeyen halkının söyledikleriyle bu tez karşı karşıya. Adliyede görev yapan M.G.'ye göre, tehdit meselesi Milletvekili Hüseyin Aygün 'ün kaçırılmasından bu yana biliniyor. "İki ya da üç kez tehdit geldi. Bir şey olmaz diye üzerinde durulmadı" diyen M.G.'ye göre, Başsavcı Uzun da "Bir şey olacağını düşünmüyorum" diyerek karşılamış yaşananları. Olayın ardından Elazığ Cumhuriyet Başsavcılığı devreye girmiş. Ovacık'ta görev yapan savcılar Elazığ'a gitmişler. Kalan kimse konuşmak istemiyor. Koridorlarda cinayeti işleyenlerin HPG'li olduğuna kesin gözüyle bakılıyor.

İsminin baş harflerini bile vermek istemeyen bir ilçe sakini, "Şunları mutlaka yazın; dün savcı öldürüldü, arkasından merkezde yollar kesildi. Dersimsporlular Erzincan maçından geriye dönemediler. Burada Alevi / Zaza vatandaşlara yönelik baskı çok ciddi. Bir yanda devlet bizi korumaktan aciz kalırken, bir yanda örgüt bize bambaşka bir asimilasyon uyguluyor. Biz 38 yetimiyiz, yorgunuz, bıktık, usandık. Bu yaşanan da malumun ilanı."

Ovacık'a giderken ve Ovacık'tan dönerken "Kaçta varırız?" sorusuna verilen "Yol kesme olmazsa 1 saat 10 dakika en fazla" yanıtı, yol boyunca yanmış lastikler ve sağlı sollu dizilmiş tomalar ve Tunceli Merkez'dekilerin "Ovacık'ta Başsavcıya yazık oldu" yakınmaları yaşanan adli bir mesele bile olsa, Tunceli 'de öyle algılanmadığını ortaya koyuyor.

 

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları