İmamoğlu, CHP Genel Merkezi'nde Soylu'ya yanıt verdi: Soruşturma açılması gereken İçişleri Bakanlığı hatta bakanın kendisidir

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, İçişleri Bakanlığı'nın İBB'ye terörle bağlantılı 557 kişi alındığı iddiasıyla teftiş başlatılması kararına ilişkin CHP Genel Merkezi'nde açıklama yaptı.

İmamoğlu'nun konuşması şöyle:
"Tetfiş doğaldır. Bizler CHP'li belediyeler olarak teftiş edilmekle ilgili sorunumuz yoktur. Belediyelerimiz teftiş edilmektedir, edilecektir. İçişleri Bakanının terörle ilgili mücadelesini burdan biz ona öğretecek değiliz. Yanlış giden hususları kronolojik olarak aktarmak isterim. 

İçişleri Bakanlığı'nda oturan zat 12 Aralık'ta TBMM'de İBB'de 557 terörist olduğunu iddia etti. Bir gün önceki konuşmasında da Türkiye'de toplam terörist sayısının 160 olduğunu söylemişti.
Her verisi yanlış olan sayın bakana şunu hatırlatmak isterim: 12 Aralık'ta bu konuşmayı yapmıştı üstünden 15 gün geçti. 15 gün boyunca İçişleri Bakanlığı ne yaptı, biz ne yaptık? Ben hiçbir yazı almadım ancak ben belediye başkanı olarak işlemler başlattım. Devlet adabına uygun biçimde bu beyanı ciddiye alarak 15 Aralık'ta benim olurumla terftiş kurulunda soruşturmaya izin verdim. 

Biz bakanlığa yazı yazdık, bilgi istedik. Bize bilgi verin, gereğini yapalım. Teröristle ilgili tespitiniz var mı ciddiye almalıyız. Bakanlık buna cevap vermedi. Uyuyan bakanlık dün saat 20.00 itibariyle tweet attı. Tweet atarak hakkımızda soruşturma izni başlattığını duyurdu. Ben Twitter'dan soruşturma başlatmasına ilk defa şahit oluyorum. 

15 gün sonra bir tweetle soruşturma başlatmak aklına geldi çünkü sayın cumhurbaşkanı pazar günü konuştu. İstanbul'la ilgili mesajlar verdi. Sayın bakan her zamanki gibi rol kapmak çabasıyla ortaya çıktı.

16 milyonluk kentin belediye başkanı olarak bu açıklamayı kınıyorum. İçişleri Bakanlığı terör örgütlerinin reklamını yapıyor. Bunu kınıyorum. 

Yıllardır İstanbul'da görev yapan gazetecilersiniz. Hanginiz sayı ile tespit yapıldıktan sonra bakanlığın teftiş başlattığını duydunuz. Ne teftişi sen bakanlıksın, terörist konusunda netleşmişsen tut kolundan götür at hapse. 

557 terörist tespit ettim diyorsan prosedürü bellidir. Ama kendi siyaset kulvarındaki şahsi çıkarlarının devlet adabının ve bir bakanlık kültürünün işleyişinin önüne geçtiğini ne yazık ki görüyoruz. İBB'de iştiraklerinde 1 kişini işe girme prosedürleri bellidir. Başvuru yapar, uygun olan kişiyi tespit eder belge istersiniz. Adli sicil kaydı bunlardan biridir. Bunu Adalet Bakanlığı. İçişleri Bakanlığı yanlış yere soruşturma açıyor. Soruşturma açması gereken yer Adalet Bakanlığı.

Her çalışanın adli sicil kaydını isteriz. Temiz kağıdı alırsak işe giriş işlemini başlatırız. 

Soruşturma açılması gereken bir başka yer de bu 557 teröristi İçişleri Bakanı olarak İBB'de olmasını açıklamasına rağmen tutuklamıyorsa İçişleri Bakanlığı hatta bakanın kendisi olduğunu düşünüyorum. Güvenliği bu kadar riske taşıdığını görmüyorsa cumhurbaşkanını göreve davet ediyorum. 

Ülkemizin geldiği durum ortada, ekonomi ortada, dövizden faydalananlar ortada. Bunlar olurken 'başka bir gündem yaratalım' çabası içindeler. Biz, yol arkadaşlarımız sıklıkla terörist ilan edildik. Bu anlayış ülkemize hiçbir katkı sunmuyor. Aynı kişiler, aynı kurumlar İstanbul seçiminde de sandık görevlilerini terörist ilan ettiler. Çaldılar dediler. Bunu hukuken değil, siyasi olarak söyledik, dediler. Sonunda ne oldu: Sıfır. 

Terörist ilan ettikleri binlerce kişiyle ilgili ne tutuklama ne tespit yapıldı. Millet buna artık gülüyor.

Bizler 2 kere İstanbul'da halkın cevap verdiği, büyük bir demokrasi dersi verdiği süreci yaşamız insanlarız. 16 milyon insanın huzurunda konuşurken, 86 bin çalışanın olduğu kurumla ilgili konuşurken dikkatli konuşsun. Biz bugün 1 milyona yakın yardım talebi almış insanlarız. Bu kadar problemli süreci yaşarken İçişleri Bakanlığı'nın bu tavrı gündeme kaydırma çabasıdır. Bizim verilemeyecek hesabımız yoktur. Hele vatanperverliğimizi sorgulayacak kişi henüz doğmadı. 

(Erdoğan'ın İmamoğlu'na mektup yanıtı) Mektup yazmak ne zamandır ayıp oldu. Yanlış bilgilerle konuşan, ne yazık ki aldatılan bir cumhurbaşkanımız var. Cumhurbaşkanlığı makamının yanlış şeyler söylemesini istemediğim için mektup yazdım. Devletin hafızasında kalması gereken hususlardır. Cumhurbaşkanı utanılacak mektup arıyorsa rakibim lehinde cezaevinden rica edilen mektup utanılacak bir mektuptur. Benim mektubum 16 milyon insan adına yanlış cümleler kurmasına engellemeye yönelik bir mektuptur. Benim saygın bir dilim vardır.

(Soylu'nun 'Polis katili olan, Bylock kulandığı kişiler tespit edildi' sözleri) Ben istihbarat teşkilatı mıyım, yargı kurumu muyum? Bunları tespit etmiş bakan yerinde oturuyor, gevrek gevrek basın önünde söylüyor o kişiler de İBB'de görev mi yapıyor? İçişleri Bakanı hemen istifa etsin. Görevini yapmıyor o zaman. 

Bunları 15 gün önce yazdığı m mektup var. Varsa tespit ettiğiniz kişiler söyleyin, dedik.

Bu millet bunu affetmeyecektir. 

Tutuklasınlar hemen, bize yazsınlar hemen gereğini yapalım.

(Kılıçdaroğlu'nun İBB ile ilgili tweeti) Genel başkanımız çok zekice, kendisine çoğu zaman görevini hatırlatan mesajlar veriyor. Cevap verecek olan sayın cumhurbaşkanı. Genel başkana desteği için teşekkür ediyorum.

Kamuoyu şu anda insanları bölmeye, sokaktaki gezen insanları terörist ilan etmeye dönük bir yönetimle karşı karşıya. Vazgeçilmez gündemimiz de ülkemizin geçim sıkıntısında oluşu. Genel başkanımızın bizimle olan gündemi de ne yapın edin talebi ülkenin zor günlerini atlatması hususunda destek olacak yöntemler bulun."