İmamoğlu: Kanal İstanbul'a siyasi ömürleri yetmeyecek

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Fox TV'de yayınlanan Çalar Saat programında İlker Karagöz'ün sorularını yanıtladı.

İmamoğlu'nun açıklamaları şöyle:
"Biz seçimden sonra da sokaktan hiç geri çekilmedik. Zor anlarında vatandaşımızın yanındaydık, bu pazar olabilir, bir ev olabilir, hastane olabilir. Vatandaşın arasında olmayan bir siyasi aklın vatandaşı hissetmesi mümkün değil. O ancak oturduğu yerden kendi hissettiklerini yazabilir veya uygulamaya koyabilir. Biz buna karşıyız. Şeffaflık ile ilgili bir talimat veriliyorsa, AK Partili belediyelere geçmiş ola. Kusura bakmasınlar.

Belediye meclisinin canlı yayınlanmasını hafife almışlardı. Biz de yapıyorduk demişlerdi. Gerçek anlamda bunu biz yaptık. Kentte olan biteni vatandaşın önüne koyuyoruz. Vatandaş izliyor kendi özgün kararını veriyor. İlçe belediye başkanlığım dönemimde kentsel dönüşümle ilgili uğradığımız bir haksızlıkla ilgili İBB Meclisi'nde yaptığım konuşmanın kaydını istedik alamadık. Hatta bizim arkadaşlara kızdım niye çekmediniz diye. Halkımızın şunu hissetmesi lazım: Yöneticiler gelir geçer. Unutulmamalı bu işin esas sahibi halkımızdır. 

6 Mayıs kara bir lekedir. Onun için 23 Haziran demokrasi şölenidir. Onun için benim için halkımıza çok büyük. Demokrasiyi güçlendirecek olan olan halkın inancıcdır. Ben fark atacağız diyordum. Yaşadığımız en kritik sorunlardan birisi yönetici kibiri. Seçildim sahibi benim, hayır. Kuruşuna kadar sizin. 

Vatandaş ülkeyi yönetenlerin hataaları yüzünden yoksul. habire zam geliyorsa onlar yüzünden. Hükümet ya da diğer birimleri vatandaşa en azından açlık sınırının üstüne çıkması için yardım ediyorsa lütufta bulunmuyor. Vatandaşımızın şu dilden kurtulmasını istiyorum: Allah razı olsun bana şu kadar maaş veriyor. Hayır kardeşim, vermek zorunda. İstiyoruz ki sosyal yardım alan kalmasın. 1 milyon 600 bin eve pandemi sürecinde yardım ettik. Büyük yoksulluktan geçtik. 

Dün ilanlar vermişler. İstanbul'u lojistik merkezi yapacakmış Kanal İstanbul. Neresinden tutsanız elinizde kalıyor.  Bilim insanları Kanal İstanbul'u rafa kaldırmayın, çöpe atın diyorlar. 

Temel için kendini paralayan Ulaştırma Bakanı'nın müsilaj ile ilgili bir izahı var. Biz Çevre ve Şehircilik Bakanı ile birlikte çok iyi bir müsilaj ile mücadele süreci yürütüyoruz. Buradan da teşekkür ediyorum. Aldığımız kararlar yürüyor. Marmara Belediyeler Birliği'nde bilim kurulu oluştu, önerilerimiz dikkate alındı. Kanal meselesini gündeme getirince Çevre ve Şehircilik Bakanı, 'Kanal meselesi çok siyasileşti müsilaj konusunu bunu katmadan yolculuk tanımlayalım' dedi. ‘Çok ilgili ama haklısınız dışında tutalım' dedik. ‘Biz ağzımızı açmayacağız' dedik. Ama Ulaştırma Bakanı 3 gün sonra akşam açıklama yapıyor, ‘Kanal olacak Karadeniz Marmara'ya akacak ve Marmara düzelecek' dedi. Bakana mesaj atıp 'Bu söylediğiniz iddianızı destekleyici bir makale, tez varsa lütfen yollayın, anlatmak isterseniz de istediğiniz yere gelirim' dedim. Hala yanıt almadım. Israrla da konuşmaya devam ediyor. Ben sayın Murat Kurum'a dedim ki ‘işin dışında tutalım dediniz ama sizin bakanınız ilişkilendirdi, dedim. Tamamen saçma bir iddia ile.

(Erdoğan'ın katılımıyla yapılacak temel atma töreni) Yapılacak olan Kuzey Marmara Otoyolu'nun Trakya'ya doğru bağlantısını güçlendirecek, Mahmutbey'deki trafik sıkışılığını hafifletecek bir plandır. Bu otoyol 2006'da işlenmiş planlara. Belki de cumhurbaşkanının bundan haberi yok. 

Kanal, beka, geleceğimiz, iş, aş diyor. Ben bu sektörün içindeyim. İnşaat sektörün bir ülkenin lokomatifi, katma değeri yüksek kazancı olamaz. Bir ülkenin katma değeri tarımdır, sanayidir, yüksek teknolojidir. 

Kanal istanbul en az 500-600 milyardan aşağı değil. Bu varolan bir otoyol projesidir. 

Bilim insanlarını al gel, biz size anlatacağım, deyin. Bir yerinden iyidir diye yakalasam boynum kıldan ince. 

BM'de imza attılar. Küresel ısınmayı etkileyecek, gezegene kötülük edecek işlere para vermeyiz dediler. Genel başkanımız ve Meral Akşener 'bu işe talip olacaklara sesleniyoruz, paranızı alamazsınız' dediler. İnşallah siyasi ömürleri yetmeyecek. Yeltenenlere uyarıdır. Arkasındayız. Hukuksuz bir sürece yelteniyorlar."