İşçilerin Türk-İş’i için

Tarih: 11.02.2012 - 19:49

Kategori: Sendika

Demokratik, mücadeleci ve güçlü bir sendikal hareket için yola çıkan Sendikal Güçbirliği Platformunun Ankara’da kitlesel bir toplantı gerçekleştirdi.

Demokratik, mücadeleci ve güçlü bir sendikal hareket için yola çıkan Sendikal Güçbirliği Platformunun Ankara’da kitlesel bir toplantı gerçekleştirdi. Farklı işkollarından örgütlü, örgütsüz işçilerin katıldığı toplantıda, birlikteliğin daha da genişlemesi için işçiler görev alacaklarını duyurdular. Türk-İş Genel Kurulunun işçilerden kaçırılmak istendiğini belirten Petrol-İş Genel Başkanı Mustafa Öztaşkın, işçiye kapatılan kapıları gerekirse kıracaklarını söyledi.

Türk-İş’in mevcut yönetimine muhalefet eden 10 sendikanın oluşturduğu Sendikal Güçbirliği Platformunun Ankara bölge toplantısı Sürmeli Otel’de gerçekleşti. Yaklaşık 700 işçinin katıldığı toplantıda işçiler, “Birleşe birleşe kazanacağız”, “Emekçiyiz haklıyız, kazanacağız”, “AKP halka hesap verecek” sloganı attılar. Toplantıya Savranoğlu direnişinde olan Deri-İş Genel Başkanı dışındaki sendikaların genel başkanları katıldı.

Ankara Şubeleri adına konuşan Tez Koop-İş Ankara 2 Nolu Şube Başkanı Mustafa Barın, bu birliği işçilerin sahiplenmesinin önemli olduğunu söyledi. Barın, güçbirliğinin Türk-İş Genel Kurulunun ardından yollarını konfederasyonla ayıracağı söylentisinin, platformu zayıflatmayı amaçladığını kaydetti.

Platform adına Tez-Koop-İş Genel Başkanı Osman Gürsu konuştu. Sermayenin artan saldırılarına dikkat çeken Gürsu, saldırıların amacının güvencesiz, düşük ücretli ve sendikasız iş gücü yaratmak olduğunu söyledi. İşçi sınıfının bu saldırılara sessiz kalmaması gerektiğini vurgulayan Gürsu, bunun için yüzü sınıfa dönük, yeni, mücadeleci ve güçlü bir sendikal harekete ihtiyaç duyulduğunu dile getirdi. Gürsu, bu birlikteliğin sadece işçi sendikalarıyla sınırlı kalmaması gerektiğinin altını çizdi.

İşçiler, sendika başkanlarına platform hakkındaki görüşlerini aktardılar, sorularını sordular. Türk-İş yönetimine eleştirilerini dillendiren işçiler, güçbirliğinin genişlemesi için görev almak istediklerini söylediler. Numune Hastanesinden konuşan bir taşeron işçi, mücadeleci sendikaların örgütsüz işçileri örgütlemek, güçbirliği içinde yer almayan sendikaların üyeleriyle birleşmek için çaba içinde olması gerektiğini ifade etti. Yine söz alan örgütsüz işçiler, sendikacıları işyerlerinde örgütlenme faaliyetine davet ettiler.

Kayseri Organize Sanayi Bölgesinden bir işçi de, geçtiğimiz aylarda gerçekleşen 300 işçinin katıldığı İşçi Kurultayına rağmen, Sendikal Güçbirliği Platformunun neden Kayseri’de toplantı gerçekleştirmediğini sordu.

TPAO işçisi Mustafa Özgen, geçmişte Ankara’da kurulan Şubeler Platformu deneyiminden örnek vererek, asıl önemli olanın bu hareketin “bir üye hareketi” haline dönüşmesi olduğunu vurguladı. Özgen, bu nedenle platformunun amaçlarının işyerlerinde anlatılması ve işçilerin platformu sahiplenmesi için çalışılması gerektiğini kaydetti.

Belediye işçisi Ahmet Demirel, sendikaların mücadeleyi sadece kendi üyeleriyle sınırlı gören anlayışı nedeniyle taşeronlaşmanın hızla yaygınlaştığını söyledi. “Sendikalar sadece kendi üyelerinin haklarını mı savunacak, yoksa tüm emekçilerin haklarını mı savunacak” diyen Demirel, işçilere de büyük görev düştüğünü söyledi. Toplantıda konuşulanların işyerlerine taşınması gerektiğini belirten Demirel, “Sadece bir işyerinde ya da bir işkolunda birlik sağlamak yetmez. Tek yol birleşik mücadeleyi örgütlemek” dedi.

Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Başkanı Ercan İpekçi, tutuklu gazetecilere dikkat çekerek, onların halkın haber alma hakkı için verdikleri mücadele nedeniyle tutuklu olduklarını söyledi. İpekçi bu nedenle işçilerin gazetecilere sahip çıkması gerektiğini belirterek, 22 Kasımda basın emekçilerinin yargılanacağı dava öncesi işçileri Çağlayan Adliyesi önünde olmaya çağırdı.

İşçiler, sendika başkanlarına özellikle birlikteliğin Türk-İş Genel Kurulu’ndan sonra sürüp sürmeyeceğini sordular.

İşçilerin sorularına yanıt veren Petrol-İş Genel Başkanı Mustafa Öztaşkın, “işçinin Türk-İş’i”ni yaratmayı hedeflediklerini söyledi. Türk-İş Genel Kurulunun şehir dışında bir otelde yapılarak delegelerden kaçırılmak istendiğini belirten Öztaşkın, “Kapılarda özel güvenlik görevleri olacakmış. Delegeler dışında kimse otele alınmayacakmış. Kapıları işçilere kapatmışlar. Biz o kapıları zorlayacağız, gerekirse kıracağız. Genel kurulu işçilerle yapacağız” diye konuştu.

Sendikal Güçbirliği Platformu’nun genel kurulda asla koltuk üzerinden bir pazarlığa girişmeyeceğini bildiren Öztaşkın, mevcut yönetimin delege hesabı yaparak yönetim kurulunu 6 kişiye çıkarmak istediği iddialarına değindi. Öztaşkın, “6 kişi değil, 3 kişi de yeter. Yeter ki, cesaret ve inanç olsun, işçi örgütü olduğunu hatırlasın” diye konuştu.

Çıktıkları yolun genel kurulla sınırlı olmadığını belirten Öztaşkın, “Türk-İş’ten ayrılacakları” yönündeki iddilara yanıt verdi. Sadece işçi sendikalarını değil, milyonları bir araya geterine birleşik bir emek hareketini hedeflediklerini hatırlatan Öztaşkın, böyle bir amacı olan bir hareketin Türk-İş’ten ayrılmak gibi bir niyetinin olamayacağını söyledi. Öztaşkın, Türk-İş yönetimini kastederek, “Asıl onlar bizden kurtulmak istiyorlar. Ama kovsalar da gitmeyeceğiz, Türk-İş’i değiştireceğiz” dedi.