loading
close
SON DAKİKALAR

Kılıçdaroğlu: 5 maskeyi dağıtmaktan aciz bir hükümet Türkiye'nin sorunlarını çözebilir mi?

Kılıçdaroğlu: 5 maskeyi dağıtmaktan aciz bir hükümet Türkiye'nin sorunlarını çözebilir mi?
Tarih: 24.11.2020 - 13:30
Kategori: Siyaset

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu.

Kılıçdaroğlu'nun konuşması şöyle:
"-Bizim sevdamız Türkiye'dir. Ayrım yapmayız. Haksızlığa tahammül etmeyiz. Kim haksızlığa uğradıysa yanında olmak temel görevimizdir. Tarihi bu sorumluluğu genel başkanlarımız getirdi, biz de devam ettirmek zorundayız.

-Adaleti sağlayacak olanlar hakimlerdir. Sadece hukuku değil vicdanının da sesini dinlemek zorundadır hakimler. Kanun çıkarmakla adalet gerçekleşmez. Adalet insanın vicdanında olmalıdır.  Bostancı-Dudullu metro hattında 2 işçi hayatını kaybetmişti. 2 aileyi ziyaret etmiştik. Aileler davalarımızı izleyin, demişlerdi. Dün tarihi karar çıktı. 5'li çetenin yaptığı inşatta firma yetkillileri ertlenmeksizin 6 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırıldı.  Karşı taraf çok güçlü, yargıyı etkileyebilirler demişlerdi aileler. Her şeye rağmen hakimler var. O hakimleri şükranla anıyoruz.

-Bir vali devlet adına konuşabilir. Vali herkese eşit mesafede davranır. Vali taraf tutuyorsa, bazı insanları düşüncelerini açıkladılar diye azarladılarsa bu olmaz. Diyarbakır valimiz bir açıklama yapıyor, işsizlikle ilgili. Mesele işsizlik değil iş beğenmemezliktir, diyor. Bunun üzerine il başkanına telefon ettim, 'böyle bir tablo var mı' dedim. 'Binlerce insan işsiz' dedi. İş ilanı olunca binlerce insan başvuru kuyruğuna giriyor, dedi. Sayın vali bu tür laflar size yakışmaz. Dünya kadar işsiz var. 81 ilin tamamında yüz binler işsiz. On binler yatağa aç giriyor. 

-Hak arayanların önüne baraj koyuyorsunuz. gebze'de işçiler işten atılmış, hak arıyorlar. Ankara'ya gidecekler, polis engel oluyor. Anayasa açıkça çiğneniyor. Şiddet uygulasalar haklısınız, diyeceğiz. Bu insanlar iş, aş istiyorlar. Sen polis aracılığıyla şiddet uyguluyorsun. Şiddet kimden gelirse gelsin karşı çıkmak zorundayız.

-Bir gemimiz uluslararası sularda durdurularak arandı. Benzer bir olay İsrail'e gidişte olmuştu. İsrail askerleri vatandaşlarımız öldürmüşlerdi. Dava açtık, ne oldu? Bir gece yarısı kanunla Türkiye Cumhuriyeti açtığı davadan vazgeçti. AK Partili kardeşlerim bunu biliyorlar mı? 

Almanya'yı da, İtalya'yı da baskın dolayısıyla şiddetle kınıyoruz. Hükümetten çok açık ve net açıklama bekliyoruz.

-Batı'nın Türkiye'ye karşı çifte standart uyguladığını biliyoruz. Ben bunu AB yetkililerine söyledim. En açık örneği Kıbrıs'tır. Referandumdan sonra doğrudan ticaret tüzüğünü işleme koymadılar. Türkiye'de eser, gürlerler, oraya gidince kapı arkasında talimatınız var mı, derler. Türkiye'yi yönetenler böye bir tavır sergiliyorlar.

-Bir ulusun en zengin kaynağı yetişmiş insan gücüdür. Öğretmenler bütün saygın ülkelerde el üstünde tutulurlar. Öğretmenler toplumun kanaat önderleridir. Kırsalda derdi olan birisi 'bunu en iyi öğretmen bilir' diye öğretmenin kapısını çalar. Öğretmen hiçbir mesleğe nasip olmayan güven timsalidir. Öğretmen yaşam boyu eğitimin önemini çok iyi bilir. Öğretmen toplumun bugününü ve yarınını belirler. 

Türkiye'nin 5 temel sorunundan biri eğitimdir. Bir ülke saygın olmak, büyük buluşlara imza atmak istiyorsa eğitime imza atmak zorundadır. En başarılı ülke Finlandiya'dır. CHP olarak Finlandiya'da eğitim reformunu gerçekleştiren bakan yardımcısını Türkiye'ye davet ettik, sonuçlarını kendisinden dinledik. 
Eğitimimiz hem milli hem evrensel değerler içinde mi?

7 bakan değişti, 7 politika oluştu. En temel düzenleme 5 AK Parti vekili tarafından kanun teklifi olarak verildi. Hiçbirisi öğretmen değildi. Çocuları 18 yıldır denek olarak kullanıyorlar. Bunu düzelteceğiz. 

Öğretmenler Günü'ndeyiz. Öğretmenlerin sevinmesi gerekmez mi? 

Eğitimde liyakatin yerini torpil olunca eğitim sistemimiz sorunlar yumağı içinde. Kadrolu, sözleşmeli öğretme var. Aynı mesaiyi harcıyorlar ama her biri farklı ücret alıyor. Bu mudur adalet?

Bir FATİH projesi yapmışlardı, dünyanın parasını hacadılar. Öğretmenlere bilgisayar vereceklerdi, nereye gitti para? EBA ile eğitim yapıyorlar 3 milyon 37 bin öğrencinin interneti yok. 

Son 15 yılda öğretmenlik çok değersizleştirildi dedi, bir öğretmen arkadaşım. Benim görevim seni toplumun en saygın kişisi konuma getirmektir. Bunun sözünü veriyoruz. 

Ataması yapılmayan öğretmenler var. 138 bin 393 ğretmen eksiği var diyor Sayıştay. Niye atama yapmıyorlar? 3600 ek göstergeyi ilk dile getirdiğimizde itiraz ettiler. Sonra öğretmenlere 3600 ek gösterge vereceğiz, dediler. Yıllar geçti, verilmedi. Emekliliği gelen öğretmenler 3600 ek göstergeyi bekliyorlar.  

Köy okullarının açılması gerekiyor. Bir öğretmen 'taşımalı eğitimde çocuk okula aç geliyor' dedi. Yazık günah değil mi bu çocuklara? Neden köy okulları açılmıyor?

İkili eğitime son verilmeli.

Doktora yapıp, çekirdek satan atama bekleyen öğretmenler var. Kağıt toplayıp, satan atama bekleyen öğretmenler var. 

Bunların tamamı siyasi tercihtir. Parayı eğitime mi, Londra'daki tefecilere mi vereceksin, karar budur. 

Biz ne yapacağız?

1-Öğretmenler Meslek Kanunu çıkaracağız. Öğretmeni saygın konuma getireceğiz.

2-Hiçbir öğretmen yoksulluk sınırnın altında maaş almayacak. Öğretmeni açlığa mahkum ettikten sonra o öğretmen benim çocuğumu nasıl eğitecek? 

3-Eğitim yatırımları için özel yasal düzenleme yapacağız. Bursa'da deprem dolayısıyla çok sayıda okul yıkıldı, yıllardır yapılmadı. İstanbul'da, Ankara'da, İstanbul'da ikili eğitim yapılıyor. Para yok. Bakanlığın bütçesinin en az yüzde 18'i yatırımlara gidecek.

4-Köy okulları yeniden açılacak. Atama bekleyen yüz binler var, gidip ders verecekler. Tüm bileşenlerle oluşturlan politikayla eğitim üretime dönüşecek. Tüm organize sanayi bölgelerinde teknoloji liseleri kuracağız. Bu okullar yatılı olacak. Öğrenci gidip staj yapacak, SGK primini devlet ödeyecek. Öğrenci üniversiteye gitmek istiyorsa izdüşümü üniversitenin sınavına girerken artı 5 puanla gidecek. Bunlara çağdaş köy enstitüleri diyoruz.

5-Her okulun kendi bütçesi olacak.

Bu 5 temel çözümü öğretmenlerin takdirine sunuyorum. Onlar çocukları, öğretmenleri, bilimi sevmiyorlar, biz seviyoruz. Biz savurganlığı değil, adaleti, paranın yerinde kullanılmasını savunuyoruz. Aramızda siyahla beyaz kadar fark var. 

Öğretmene en büyük saygıyı Mustafa Kemal Atatürk göstermiştir. 

İktidar sahipleri bir gün çıkıp da öğretmenler çok önemlidir, dedi mi? Hala iktidarın peşinde giden öğretmen varsa ben ona öğretmen demem.

24 Kasım Öğretmenler Günü'nde niye size bir maaş ikramiye verilmez? Bütçede para var, para verecek siyasi tercih yok.

Söylediğim 5 maddeyi iktidar yapamaz. İradesi birilerinin ipoteği altında. Londra'daki tefecilerin ipoteği altında. 

Covid-19'u yaşıyoruz. 5 maskeyi dağıtmaktan aciz bir hükümet Türkiye'nin sorunlarını çözebilir mi? Adalette, ekonomide reform yapacağım, diyor. Yapamazsın kardeşim, sende söz var, irade yok. 

Bütün dünya bize gülüyor herhalde. Covid'i terbiye ettiler herhalde, belli saatlerde geziyor. Akşam 20 ile sabah 10 arasında sınırlama getirdler. Covid gece geziyor herhalde. Bütün dünya bize gülüyor. Allah akıl versin. Önlem böyle mi alınır? 

(Bilim Kurulu'na) Okumuş, yazmış profesörlersiniz. Aranızdan bir sözcü seçip şu önlemler alınmalıdır, demediniz, diyemediniz. İktidar izin vermedi. Biz söylüyoruz, onlar yapmıyorlar... Yapmıyorlarsa ne işin var orada? Cümleye cumhurbaşkanımızın talimatıyla başlıyorsa orada bilim olur mu? Erdoğan halk sağlığını mı biliyor?

En baştan beri yapılması gerekenleri söyledik. Ekonomik Sosyal Konseyi çağır  işçiyi, emekliyi, sanayiciyi dinle dedik. Dükkanı kapat diyorsun esnafa, neyle geçineceğiz. Diğer devlet kapat, diyor ama kirasını ödüyor. İşçilere asgari ücret ödeyeceğim, diyeceksin. 

Hijyen ürünlerinde KDV yüzde 18, uçakla seyahatte indirdiler. Sonra da seyahat yasaklandı. Bütün dünyada alay konusuyuz.

Rakamlar açıklanmıyor. Devletin itibarı sarsılırmış. Yalan söyleyen devletin itibarı olur mu? 

Akşam 20'den sabah 10'a kadar her yer kapalı. 155 bin tekel bayii var. Bunlar kapatacaklar. Binlerce bakkal var. Kirasını mı ödeyeceksin, para mı vereceksin, hayır.

Öyle berbat şekilde ülkeyi yönetiyorlar ki ekonomiyi deneme sınamayla götürüyorlar. 

Faiz lobilerinin isteği yerine getirilecek MB faiz yükseltilecek demişti geçen hafta. Oldu. Hani enfalsyonun sebebi yüksek faizdi, niye yaptın?

Erdoğan 16 Ocak'ta 'Şahlanış döneminin kapılarını açıyoruz' dedi, 18 Kasım'da 'Ülkemiz şahlanış dönemine giriyor' dedi. Bizim için değil tefeciler için söylüyormuş. 

Çaktırmadan bir kara daha aldılar. Kredi kartlarına uygulanan faizi de artırdılar. 1 Kasım'dan itibaren geçerli olmak üzere. Kredi kartını kim kullanır, Erdoğan mı, hayır. Vatandaş kullanır. 

Erdoğan'a soruyorum:
1-Faizleri artıracaktın madem, 128 milyar doları niye ve kime sattın? 
2-Faizi artıracak idiysen MB başkanını neden hakaretler ederek görevden aldın?

3-20 gün önce ekonomi pik yaptı, diyordun. Şimdi dip yaptı. Acı reçete noktasına nasıl geldin?

4-20 gün önce 'biz faiz baronlarına karşı kurtuluş mücadelesi veriyoruz' dedin. Şimdi diz çöktün, nedamet getidin. Ne oldu 20 günde.

5- Hala faiz sebep enflasyon sonuç diyorsun. Faizleri niye yükselttin?

6-Faizleri hiç olmazsa enflasyon artırmak zorunluluğu var diyorsun. Enflasyonu TÜİK yüzde 12 açıkladı, sen faizi yüzde 15 yaptın, neden?

-Çiftçiye, emekliye, memura vermezsin ama birilerine kesenin ağzını açarsın. Bir Katarlı firma maçları ben göstereceğim, dedi. Anlaşma yapıldı. Kurda artış olunca firma ben ödemem, dedi. Sözleşme var... Erdoğan var, Katarlı. Hükümet 90 milyon dolarını silerim, dedi. Bir de dolar yükselir, sabit tutalım, dedi. 5.80... Yani TL'ye çevirdi. Bu Katar'la ne dostlukları var? 

Para yok diyorlar, para var.

655 milyar lira vergi aldılar. Yurt içinde 46 milyar borç aldılar. 419 milyar borç aldılar tefecilerden.

Merkez Bankası (MB) karı 44 milyar lira, MB karşılıksız para bastı, 59 milyar lira. 66 milyar lira MB kasasındaki döviz.

1 trilyon 891 milyar lirayı kullandılar. Bu para nereye gitti?Karşılıksız  6milyar 310 milyon lira karşılıksız para verdiler 

IBAN vermişlerdi, 38 milyon toplandı. Karşılıksız olarak vatandaşa ödenen para 8 milyar lira. 

Fazi lobilerine 119 milyar 581 milyon lira ödediler 10 ayda. Saat başına 2 milyon 400 bin olar ödüyorlar. 13 milyar lira garanti paraları.

Bir iktidar 18 yıl sonra 'adalette, ekonomide refrom yapacağız' diyorsa bu 'ülkeyi batırdım' itirafıdır. 

Kılıçdaroğlu'nun dokunulmazlığını kaldıracağız, diye açıklama yapmışlar. Dokunulmazlığımı kaldırmazsanız, namertsiniz, vatan hainisiz. Sizden mi korkacağım. Bir canım var memleketime feda olsun."

 

Kaynak : www.istanbulgercegi.com

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları