loading
close
SON DAKİKALAR

Kılıçdaroğlu: Adalet çökünce iktidardaki siyaset de çöker

Kılıçdaroğlu: Adalet çökünce iktidardaki siyaset de çöker
Tarih: 06.11.2018 - 13:40
Kategori: Siyaset

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu.

Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları şöyle:

"Bülent Ecevit'i ölümünün 12. yılında andık. O çağdaş bir Türkiye inşa etmek için mücadele eden siyasi aktörlerden birisidir. Kıbrıs'ta soydaşlarımız katledilirken Kıbrıs'a gidip barışı sağlayan kişidir. Milliyetçi değil diye eleştirildi ama bugün kimsenin endişesi yoktur. O milliyetçiliği ırkçılık olarak görmedi. Kıbrıs'a çıktığında ambargo uygulandı ama hiçbirini önemsemedi. Kimseye gidip özür dilemedi, at pazarlığı yapmadı. Irak'ın ABD işgaline karşı çıktı. Bu ülkede dramlar varsa 16 yıldır iktidar olanların yol açtığı dramlardır.

-Ampute Milli Takımı Dünya 2. oldular. Kaptan Osman Çakmak '5 Kasım'da mayına basıp ayağımı kaybetmiştim. Demek ki 5 Kasım bana yaramıyor. Türk halkı hakkını helal etsin' diyor. Sevgili Osman kaptan 81 milyonun hakkı sana helaldir, sen bize helal et.

-Adalet için yürüyüş yaptık, adalet hak aramanın gereğidir. Adalet dünyayı ayakta tutan temel kavramlardan birisidir. Adaleti dağıtacak hakimlerin adaleti yıpratmamaları için hukukun üstünlüğüne göre karar vermeleri, bir başka güce teslim olmamaları gerekir.

Bir uyuşturucu baronu daha önce gözaltına alınıp, tutuklanmıştı. Ergenekon-Balyoz döneminde gizli tanıktı. Zekeriya Öz getirip, ifade ver, demişti. Kumpas olduğu ortaya çıktı. Bu kişi tekrar uyuşturucudan gözaltına alındı, Duruşma sonunda tutuklandı. Bir süre sonra serbest bırakıldı. Tahliyeyi veren hakim 'iktidar partisinden bir milletvcekili sürekli aradı, tahliye konusunda baskı yaptı, devlet bu konuda duyarlı' dedi. O devleti ben biliyorum. O devlet, Ergenekon-Balyoz'u yaratan devlettir. Sonra savcı itiraz etti, şimdi bulunamıyor. Sırra kadem bastı. Bu adaleti yaratan kişi sarayda oturan kişidir. Yargıya doğrudan talimat verip istediğini bıraktıran kişi sarayda oturuyor.

İddianamesi olmayan Osman Kavla 1 yıldır tek kişilik odada. Anayasal düzeni devirmeye teşebbüsten içeride. Bunun için uyuşturucu baronun araya girmesi, hakime talimat mı vermesi lazım.

Eren Erdem'i yurt dışına kaçacak diye tutukladılar. FETÖ dolayısıyla kitap yazmış, tehlikesini duyurmuş, dokunulmazlığı kalkınca defalarca yurt dışına gidip gelmiştir. O mu kaçacak? Bu adalet anlayışını AK Parti'ye oy verene vatandaşların vicdanına havale ediyorum. Eren Erdem davasında da gizli tanık var. 'Aleyhine konuşursam borçlarımı kapatacaklar' diye mesaj atıyor. Mahkemede, 'aleyhinde ifade vermem lazımdı, intiharın eşiğindeyim' dedi. Eren Erdem hala içeride. 

Avukatları tutukladılar. Bir süre sonra serbest bıraktılar. Ertesi gün savcı itiraz etti.

Berkin Elvan'ın cenazesine katıldı diye 11 aydır bir öğrencimiz Berkay Ustabaş içeride. O da çağırıyorlar, gidiyor. O da içeride. Dayısı yok, FETÖ borsasına dahil oalcak parası yok.

Sise Bingöl, 85 yaşında. 'Cezaevinde kalamaz' raporu var ama çıkarmıyorlar. Bunlar adaleti yıpratan olaylar. Bu kadar haksızlığa yol açan hakimlerin görevden alınması lazım. HSK'nin kendine gelmesi lazım.

Adalet çökünce iktidardaki siyaset de çöker. Kaşıkçı cinayeti... Adamlar program yaptılar, Suudi Arabistan'dan geldi katiller, otellere yerleştiler. Kaşıkçı 2 gün sonra gitti, cesedi parçalandı. Ellerini kollarını sallayarak yurt dışına çıktılar. Katiller gelip cinayet işleyecek, iktidar sahiplerinin bundan haberi olacak, ses kayıtları olacak, nasıl öldürüldüğü ifade edilecek ama katillerin gitmesine izin verilecek. Papaz nasıl yurt dışına gittiyse katiller de öyle gitti. Papaz gitti, katiller de gitti. Papaz hiç değilse katil değildi. Cinayet işleyip iktidarın gözetiminde VIP'ten çıkıp gittiler.

Uluslararası sözleşmeleri bir iktidar kullanmazsa arkasında ne ararsınız? Cinayet işlenmiş konsolosluk etrafı sarılır, örneği var. Ben 'hangi gerekçeyle serbest bırakılıyor' dediğimde sözcüleri 'Kılıçdaroğlu örtbas etmek istiyor' dedi. Pes, Zaytıng haberi mi dedim.

Katiller Suudi kralın isteğiyle serbest bırakıldı. Katillerin ülkeden çıkmasına imkan verenler cinayet ortağıdırlar. Merkel'e, Trump'a, Suudi Kralına teslim oldu. Herkesin tokatladığı ldier. Beni üzen Türkiye'nin itibarını yerlerde süründürmendir.

Allah konuşturuyor. Herhalde prompter'a bakmadı. Bütün belgeleri Suudilere verdik, diyor. Suudiler şaşırdı, diyor. Aslında fail belli, diyor. 'Elimizde başka bilgi yok değil, var' diyor. Bu sen bu cinayeti biliyordun, demektir. Bu katilleri niye serbest bıraktın. Adalet Bakanlığı'nı, DIşişleri Bakanlığı'nı niye devre dışı bıraktın? Kaşıkçı cinayeti için neden Türkiye seçildi? Biliyorlardı, Erdoğan avuçlarının içinde, istediklerini yaptıracaklarını biliyorlardı. Teslim alınan sözde cumhurbaşkanı vardı. Teslim alan bölgenin egemen güçleri. Eğer bir ülkeyi yöneten kişi egemen güçler tarafından teslim alınmışsa itibar yerlerdedir.

Türkiye'nin siyasi bağımsızlığı var ama ekonomik bağımsızlığı birilerinin elinde. Tarıma bakın, tükettiğimiz ne varsa batıdan geliyor. Sadece et ithalatında AB'de dünya birincisiyiz. Dışarıdan hammadde gelmezse üretim yapamıyorsunuz. Borçlanarak büyümeyi hedef almışsanız egemen güçlerin tuzağına düşmüş olursunuz. Faiz yükselsin diyen batının egemen güçleriydi. Erdoğan, yükselmesin, dedi. Faiz 3 kat yükseldi. Türkiye'yi batının egemen güçleri mi, sarayda oturan zat mı yönetiyor? Türkiye'nin ekonomik bağımsızlığı aşama aşama elinden alınıyor.

Papazı bırakmayacağım, diyordu. Ne oldu önce papazın bırakılacağını onlar açıkladı. Macron aradı, bıraktılar, En son Suudiler telefon etti. Niye Suudi büyükelçisini çekmiyorsun?

-Sayın Berat Albayrak Plan Bütçe Komisyonu'nda dış güçlerden saldırı olduğunu söylüyor. 'Saldırılar bir ülkenin başkentinde planlandı' diyor. Hangi ülkenin başkentinde Türkiye Cumhuriyeti'ne mali operasyon yapılıyorsa hep birlikte mücadele edelim. Grup başkanvekillerim önerge verdiler. Olmaz, dediler. Kapalı oturum yapalım, dedim. O da reddedildi. Erdoğan'a ve Berat Albayrak'a sesleniyorum,: Türkiye Cumhuriyeti'ne operasyon düzenleyen başkenti açıklayın. Açıklamazsanız yalan söylüyorsunuz.

-İlaç sıkıntısı başladı. Eczacılar Sendikası başkanı, 'ilk defa ağrı kesici temininde sıkıntı yaşanıyor' diyor. Ameliyat eldivenleri bile hasta yakınlarından isteniyor. SMA hastaları var. Ailelerin ilacı karşılaması mümkün değil. Bir dozu 1500 dolar. Annenin gözü önünde çocuk ölüyor. Neden bu çocukları ölüme mahkum ediyorsunuz? 

Mutfakta da yangın var. Pazara, markete gidin ateş pahası. Türkiye'yi krizden çıkarmak için 13 madde önerdik. Türkiye iyi yönetilirse Türkiye bu krizi aşar. Bütün sosyal tarafları davet edin, ne diyorlar, dinleyin, dedik. Ekonomik ve Sosyal Konsey var. İtibar etmediler. FİKKO kurmuşlar. Bütün krizi aşacaklarmış. İşçi, işveren, emekli, çiftçi yok. Birilerine koltuk, para verecekler onun için.

Enflasyonla topyekün mücadele programı açıkladılar. Fiyatlarda yüzde 10 indirim yapıyoruz, dediler. Sonuç alamadık. Belediye zabıtalarını devreye koydular, sonuç hikaye. Toptancıları suçladılar. Hal yasası çıakrıp toptancıları hizaya getirecekler, sonuç bir şey çıkmadı. İçişleri Bakanlığı genelge çıkardı. Valilere denetleyin, dediler. Sonuç değişmedi. Enflasyon rakamını açıklayan bürokratı görevden aldılar, önümüzdeki ay enflasyon düşecek, dediler. Düşmedi, yükseldi. Şeker fabrikalarını, Telekom'u satarak borçlandılar.

-15 Temmuz'da şehit olan kardeşlerimiz ve gazilerimiz için toplanan paralar ne oldu, demiştim. Havuz medyası başlık attı, 'Kahramanlara yardım CHP'yi rahatsız ediyor' diye. Niye etsin? 309 milyon lira para toplandı, nereye gitti bu para? Soruyoruz şehit yakınlarına, gazilere verildi mi, hayır. Bu para şehit yakınlarına, gazilere dağıtılacak. Takipçisi de CHP olacak. Allah bilir o paraları da iç ettiler. Vakıf kuracaklarmış, vakıf 1 ayda kurulur, aradan yıllar geçti.

TOKİ'deki bir grup uzman özel bir çalışma yaptı. İstanbul'a ihanetin raporunu hazırladı. 76 gökdelen için imar planları değişti. 12 milyon 400 bin metrekare inşaat öngörülen fazla. 240 milyar lira rant bir gruba verildi. 3 tane GAP yapılırdı. İstanbul'un bağrındaki hançeri çıkarmak istiyorsanız yetkiyi vereceğiniz tek parti vardır. O da CHP'dir.

Vergi rekortmenleri listesinde 53 kişi 'adımızı açıklamayın' demiş. Bunlar hortumcular mı bilmiyoruz. Soruyoruz, siz ne kadar vergi verdiniz? AK Partili kardeşlerimize sesleniyorum: AK Parti demek pahalılık demektir, enflasyon, işsizlik demektir. AK Parti iktidarı demek israf demektir. Uçan saray, yazlık, kışlık saray. İsraf haramdır. AK Parti'ye oy verirsen harama ortak olursun. Pahalı gübre, pahalı ilaç demektir. Emeklilikte yaşa takılmak, borç batağına sürüklenen esnaf, itibarsız dış politika demektir. 

Sarayda elektrik, su parası yok. Enflasyon derdi yok. Beyefendi maaşım az, yüzde 26 zam yapacağım, dedi. 59 bin lira alıyorsun, gözünü toprak doyursun. 74 bin 500 lira olacak maaşı. Ayda 1600 lirayla gariban işçi nasıl geçinecek?

Geçen gün Tekirdağ ve Muğla'nın ismini karıştırmışım. Erdoğan hemen atlamış. Sen 16 yılda okul yapamadın, hala çifte eğitim var. Biz yol yapamadın, bize ver, yapalım dedik. Kültür merkezileri yapamıyorsun, biz yapalım, dedik, vermedin. 

-AK Parti'ye oy veren kardeşlerime sesleniyorum: Tek başına iktidar olmamız lazım, istikrara ihtiyacımız var, dediler, oy verdin. Daha fazla yetkimiz olması lazım, anayasa, kanun değişmesi lazım, dediler, oy verdiniz. Aldığımız vergiler yetmiyor, TELEKOM'u, şeker fabrikalarını, Sümerbankları satacağız, cumhuriyetin kurduğu ne varsa satacağız, dediler, yine oy verdin. 15 Temmuz şehitlerine, gazilerine yardım yapmamız lazım, dediler. 309 milyon lira verdiniz, yetmedi. Başbakanlığı kaldırmamız, lazım. Bütün yetkilerin bende olması lazım, tek adam olmam lazım, dediler, gittin ona da oy verdin. Ne istedilerse verdin ama ders vermedin. Bunların bir derse ihtiyacı var."

 

 

Kaynak : Vişne Haber Ajansı-www.istanbulgercegi.com

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları