Kılıçdaroğlu: Haramilerin iktidarını beraber değiştireceğiz, halktan yana bir iktidarı birlikte kurmak zorundayız

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında konuştu.

Kılıçdaroğlu'nun konuşması şöyle:
"Son günlerde garip bir tartışma var. Önce kendi ailemize seslenmek zorundayız. Mustafa Kemal Atatürk'ten bu yana CHP'de genel başkanlık yapan herkesin başımızın üstünde yeri var. Herkesin bunu çok iyi bilmesi lazım. Türkiye'nin bu kadar derdi varken, bu kadar büyük rezlaetler yaşanırken olayı başka bir atmosfere çekmek hem partiye hem Türkiye'ye ihanettir. Şöyle bir algıyı oluşturmak istiyorlar. Zaten iktidar kapkara, rezil, yozlaşmış bir yönetim var. Oyumuzu kime verelim, CHP de onlar gibi. Hayır efendim. CHP tertemiz bir partidir. Verilmeyecek hesabımız yoktur. Bu gereksiz tartışmadan çıkmamız gerekir.

Sivas ve Başbağlar katliamları yaşandı. Hepimizin sağduyuyla hareket etmemiz, acıları ortaklaştırmamız önemli. 

Adaletsizliğe birlikte itiraz edeceksek bu yaraları sarmak için birlikte olmak zorundayız. Başbağlar'da yaşanan katliamda, Sivas'ta yaşanan katliamda hayatlarını kaybedenler bizim insanlarımızdır. Teröre her yerde her zaman lanet olsun, diyeceğiz. 

Herkes için adalet istiyoruz. Ülke akılla, ferasetle, bilgiyle, adaletle yönetilir. Ömer Faruk Gergerlioğlu bir tweeti paylaştı diye dokunulmazlığı kaldırıldı, ayakkabısını giymesine bile fırsat verilmeden karakola götürüldü. AYM hakları ihlal edilmiştir, serbest bırakın, dedi. Hala içeride. Bu mudur adalet? Benden olunca derhal serbest bırakın, benden olmayınca AYM kararına uymayın. Hani haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandı. 

Sivas'ta AK Partili bir medya patronu basının baskı altında olduğunu söyleyerek 'yeter artık basını özgür bırakın, basın işini yapsın' diyor. Erdemi olan birisi söylüyor. Bırakın serbest bırakmayı İçişleri Bakanı Cumhuriyet'te 1 milyon liralık tazminat davası açıyor. Sen pür-i pak olsaydın eleştirilmezdin. hala rüşvet alanı koruyorsun. Bahçeli de onun bir parçası. Hakkını savunuyorum, rüşvetçiden söz ettin, diyor mu? Bu kimlerin temiz kimlerin kirli olduğunu gösteren mihenk taşıdır. Mahkemeye vermiyorlar. Neden, ortaklar.

Ordu'da BBP kadın kolları genel başkanını aradım. Ters kelepçe takıp götürüyorlar. Başkan her şeyi anlattı. Böyle bir rezalet Türkiye yaşamadı. Gergerlioğlu için, BBP kadın kolları başkanı için, AK Partili medya patronu için adalet istiyoruz. Bu Türkiye'yi en iyi, adaletle biz yönetiriz anlamına gelir.

Tasarruf genelgesi çıktı. AK Parti iktidarı 2003'ten beri 6 kez tasarruf genelgesi çıkardı. 6 kez çıkması kimse uymuyor demektir. Sonunda yeni bir genelge çıkardılar. 

Yeni genelge çıkarıyor Erdoğan 'ben hariç' diyor. (yazlık sarayın fotoğraflarını göstererek) 

Lüks hayat, yolsuzluk, rüşvet va. Lağım patlamış hala israfa devam ediyor. Eğer israf haramsa, günahsa sen de gidip oy veriyorsan sen de günah işliyorsun kardeşim.

Doğuştan işitme engelli çocuklarımız var. Bunların sayısı 40. 4 yaşına kadar cihaz takılması lazım. 40 çocuğa sahip çıkan devlette kimse yok. Anlatırken utanıyorum. Dünyanın parasını harcıyorlar, ellerinin altında istedikleri kadar paralar var. 40 çocuğu devlet tedavi edemez mi? 5 çocuğu Eskişehir Büyükşehir Belediye başkanımız tedavi edecek. Bunlar yapmazsa söz veriyorum 40 çocuğumuzu da biz tedavi edeceğiz.

Öyle bir düzen inşa ettiler ki haramilerin düzeni. 

TL döviz karşısında eriyor. Onlar 'biz yerli ve milliyiz' diyorlar. Ne yerli ne milliler. Bunlar yerliden yemek, milliden malı götürmek anlıyorlar. Faizler artıyor sürekli. Faiz sebep enflasyon sonuç, diyor büyük devlet adamı, büyük iktisatçı. Faizi sıfır yap o zaman, enflasyon da sıfır olur. Niye yapmıyorsun? İşsizlik 10 milyon oldu. Yoksulluk artıyor. Yolsuzlukları herkes biliyor. Fiyatlar da artıyor. En ağır vergi enflasyon vergisi. Türkiye enflasyon sarmalı içine girdi. Her yaz fiyatlar düşer şimdi arttı. Sonbaharda, kışın ne olacak? Adam kendine yazlık saray yapıyor millet açlıktan ölmüş umrunda bile değil. 

Haramilerin iktidarı var. Haramilerin iktidarını beraber değiştireceğiz. Halktan yana bir iktidarı birlikte kurmak zorundayız.

128 milyar doları ne yaptınız, diye sorduk. Kime satıldığı belli değil. 15 Temmuz şehit ve gazilerinin paralarına çöktüler. Beşiktaş'taki terör saldırısında ölenlerin parasına çöktüler. TEKEL'i, fabrikaları, barajları, arazileri, kupon arsaları, bankaları sattılar. Hayırsız bir evladın babadan kalma mirasını nasıl sattığını gözlemliyorsak aynısını yapıyorlar. Şimdi para yok diyorlar. O nedenle işimiz var, çalışacağız.

Sıra TEİAŞ'ı satmaya geldi. En karlı şirketlerden birisi.

(Altay tankının üretimiyle ilgili Erdoğan'ın çeşitli zamanlarda yaptığı açıklamaların videosunu izleterek) Hayatımda ilk defa bir söylediği diğerini tutmayan bir kişiyle karşı karşılaşıyorum. Bunu izlettiğim için özür dilerim. Aslında buna değmez. Kişiliğini de biliyoruz ama milletimiz gerçeği öğrensin. 

Türkiye'nin tank yapma kapastiesi var. 2007'de Türkiye tank yapımı için ihale açıyor. 495 milyon dolara bir firma sözleşmeyi imzalıyor. Tankın topunu kim yapacak diye MKE'nin kapsını çalıyor. İmzalar tamam. Tankın zırhı için ROKETSAN'a gidiyor. Yaparız diyorlar anlaşma yapılıyor. Atış kontrol sistemleri var. ASELSAN'a gidiyor. Anlaşma imzalıyorlar. Bedelleini ödeyeceğim diyor. Tankın palet ve askı donanımları var. Bunu da Arifiye'deki fabrikayla anlaşıyor. Motoru için de anlaşma yapılıyor. 2007'de ilk ihale yapılıyor. 2014'te 5 tane Altay tankı üretiliyor. Bütün bedelleri ödeniyor. Üretildi ama bu Altay tanklar ordunun istediği niteliğe sahip mi değil mi? Şereflikoçhisar'daki atış bölgesine götürülüyor. Hedefleri vuruyor tanklar, hepsi başarılı. Türkiye üretim aşamasına geliyor. Ama Erdoğan bunu istemiyor. Yeni ihale açacağım, diyor. BMC'ye Ethem Sancak'a vereceğim, diyor. Sancak tankla ne işim var, param, fabrikam, arsam yok, diyor. Sana Talip Öztürk diye yakınımı vereceğim alın diyor. Parayı Katar'dan alırız diyorlar. Katarlılar 5 kuruş bile vermiyorlar. 2014'te seri üretime geçilecekken üretilmesin diye 4 yıl bekliyorlar. Nurettin Canikli üretime 2019'da geçeceğiz, diyor. İlk Altay tankı kara kuvvetleri komutanlığına teslim edilecek, diyorlar. Tank ortada yok. Bu temel bir milli güvenlik sorunudur. Türkiye'ye tank yaptırmamak için yapılan bir girişimdir. Bunun birinci aktörü Erdoğan ikinci aktörü Bahçeli'dir. 

Şimdi Tosyalı'ya hisseleri sattılar. Hayatımda Türkiye'ye zarar verecek bu kadar büyük bir olaya ilk kez tanık oluyorum. Bir devletin tank üretmemesi için devleti yönetenlerin özel çaba harcaması egemen güçler tarafından teslim alınması demektir. 

Milli Savunma Bakanlığı bütün oalyların tanığı ve sesini çıkarmıyor. Bizim iktidara mecburiyetimiz var. Şanlı ordumuza bu fabrikayı teslim edeceğiz. Erdoğan'a sesleniyorum: Yürekli ve namuslu birisiysen senin istediğin bir TV'ye çıkalım tank paleti tartışalım. Çıkar mı, çıkamaz. 

Tank ürettirmemek vatana ihanet demektir. Hayatımda böyle bir adam görmedim. Kendi ülkesine bu kadar büyük ihanet içinde olan başka birini görmedim. Sen tazminat davası açacağına karşıma çık karşıma. Ülkem için canım feda. 

Uyuşturucu kaçakcıları yakalanacak engelliyorlar. 10 bin dolar alan siyasetçiyi araştıracaklar, savcıyı engelliyorlar. 

Erdoğan karşımıza çıkamaz. Erdoğan'a yaptıracağım. Öğretmene, polise, din görevlilerine 3600 ek gösterge vereceğim, dedi. Sana bunu söke söke yaptıracağım.

Bu güzel ülkeyi faiz lobilerine teslim etmeyeceğim. Her gün Londra'daki tefecilere 58 milyon dolar ödeniyor. 

Hiçkimse beni, ailemi ve çocuklarımı mal varlığımla tehdit etmeye cesaret dahi edemeyecek. Herkes bilecek ki Türkiye Cumhuriyeti'ni namuslu insanlar yönetiyor, diyecek.  

İktidar olduğumuzda kimse tweet attı diye tutuklanmayacak. 5 maaş-11 maaşlı beslemelere son vereceğiz. Develt ihalelerinin tamamı şeffaf olacak. Beyefendi belediyeler Facebook'ta yayınlasın, diyor. Sen yayınla. Hangi AK Partil belediye yayınlıyor ki?

İnsanca hakça düzen getireceğiz. 5'li çete olayına son vereceğiz. 5'li çeteciler korksunlar. Devleti kimse kazıklayamaz. 

Birinci görevimiz vatandaştan toplanan paraların topluma harcanması, fabrika kurulmasıdır. Önce işsizlikle mücadele edeceğiz.

İktidar olduğumuzda o sarayı üniversiteye vereceğim. O karanlık ilişkilerin tamamına son vereceğim. Saray edebiyatını bitireceğim. 

Kamudan emekli olduktan sonra bir derneğin başkanı oldum. Derneğin adı 'Vatandaşın Vergisini Koruma Derneği' idi. Ciddi yolsuzluk raporları yazdım. Beytülmale uzanan her eli kıracağım. Kim kul hakkı yiyorsa burnundan fitil fitil getireceğim. 

TBMM itibarını yeniden sağlayacağız. Siyasi ahlak kanunu gelecek. Uyuşturucu baronlarını ülkeden söküp atacağız."