loading
close
SON DAKİKALAR

Kılıçdaroğlu: İçeride zafer naraları atıp, dönüp de 'beyler Esad'la görüştünüz mü?' diyenleri unutmayacağız

Kılıçdaroğlu: İçeride zafer naraları atıp, dönüp de 'beyler Esad'la görüştünüz mü?' diyenleri unutmayacağız
Tarih: 10.03.2020 - 13:35
Kategori: Siyaset

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında konuştu.

Kılıçdaroğlu'nun konuşması şöyle:
 
"Hep beraber günün 24 saati çalışıyoruz. Tarlada, sokakta, kırsalda çalışanımız var. Her yer de çalışıp alınteri döküyoruz. Kadınlar 8 Mart'ı kutluyorsunuz, temelindeki acı olayı biliyorsunuz. Kadının kentte rahat çalışabilmesi için belli bir eğitim alması gerekir. Bu yüzden kız çocuklarının okula gitmesi, okula gitmesi lazım. Dünya Emekçi Kadınlar Günü denmesine karşı her kadın emekçidir. 8 Mart'ta emekçi kadınlar günlerini kutlamak isterler. Meydanlarda bir araya gelir, toplumun duyarlılığını harekete geçirmeye çalışırlar. Kadınlar saldırmazlar, ellerinde silah yoktur. Yüreklerinde sevgi vardır. 
İstanbul'da kadınlar yürümek istediler, yasak getirdiler. Yasak geldiğinde demokrasi gelişmiş mi olacak? Biz yasakçı zihniyete ve yasağı getirenlere karşıyız. İnsanlar silahsız olma kaydıyla her türlü eylemi yapabilmeliler.
Bizim kadınlara desteğimiz her zaman var. Kadın hareketi Mustafa Kemal'in kadınlara bakışını gördüğümüzde kadın hareketinin ne kadar önemli olduğunu görüyoruz. 
1934'te kadına seçme ve seçilme hakkı verildi. Fransa'da 10 yıl sonra, İtalya, Arjantin ve Meksika'da 46'da veriliyor seçme ve seçilme hakkı. Japonya 45'te, Çin 47'de, Yunanistan 52'de, Belçika'da 1960'da, İsviçre'de 71'de hakka sahip oluyor kadınlar. Mustafa Kemal'in büyüklüğünü bir kez daha görüyoruz. 
 
-Halkın iradesine demokrasi gereği saygı duyarsıız. Yalova Belediye Başkanı Vefa Salman 2 dönemdir başkan. Kendisini oylarla yenemedikleri için idari kararla nasıl uzaklaştırırız arayışına girdiler. Bir yolsuzluk saptandı. Saptayan oradaki memur. Belediye başkanına haber veriyor. İnceleniyor, başkan yolsuzluğun araştırılması için suç duyurusunda bulunuyor. Başkan açığa aınıyor. Belediye meclisinde oylama yapılıyor AK Partili biri vekaleten başkan oluyor.  Seçilen herkesin başımızın üstünde yeri var.
Yalova halkının oylarına darbe vuruluyor. İçişleri Bakanının belirlediği bir kişi başkan yapılıyor. Vefa Salman yolsuzluk yapmış ve ortaya çıkmışsa kimse merak etmesin önce karşı çıkacak olan biziz. Biz de denetliyoruz. Vefa Salman tarihe geçecektir. 
 
-Bu kürsü, parlamento çatısı altındaki tüm konuşmalarda mutlak sorumsuzluk vardır. Bu herkesin canı istediği gibi konuşması, her konuşanın önüne gelene hakaret etmesi anlamına gelmez. Taç giyen baş akıllanır diye bir söz var. Belli bir makama gelenlerin sorumluluğunu hatırlatır bu söz. Makamı yıpratmamak zorundasınız. Konuşurken dikkatli konuşmanız gerekir. 
Sayın Erdoğan'ın bana yönelik olarak burada söylenmesi asla mümkün olmayan, terbiyemin, ahlakımın asla izin vermediği belli kelimeleri kullanarak bana hakaret etmesini asla kabul etmiyorum. Kendisine cevap vermedim. Grup başkanvekilimiz onun kullandığı cümlelerin aynısını kullandı. Kızıyorlar grup başkanvekilimize neden böyle söylüyorsun diye. İyi de asıl öbürüne kızmak lazım, neden böyle söyledin diye. Biz parlamentoda kavga istemiyoruz. Herkes düşüncelerini rahatça ifade edebilsin. 
Benim sözlerime kimsenin kırılmasını istemem. Eleştirinin gerekçesini açıklarız. Gereksiz bir kavga hiçbir kazanç sağlamaz. 
 
-Büyük lokma ye büyük laf etme demiş atalarımız. Sözünü yerine getirmezseniz itibarınız sarsılır. Biz itibarı kaybeden, sözlerini tutamayan kişilerin memleketi yönetmesini doğru bulmayız. O büyük laflar ülkeye zarar verir. 
Suriye konusunda iyi niyetlerle yola çıktık. Orta Doğu bataklığında ne işimiz var, dedik. Aklı olan herkes sorunun ne kadar doğru olduğunu biliyor. 
 
Orta Doğu'da bir sorun çıkınca Türkiye'ye başvurulurdu. Suriye sınırına mayınlar temizlendikten sonra 49 yıllığına verecektiniz? Kim telkin etti size? 
Önce kararname çıkarıldı, CHP itiraz etti. AYM'ye gittik, iptal edildi.Suriye sınırına yabancı bir devlet gelip yerleşseydi bugün Türkiye'nin durumu ne olurdu?
Neden BOP eş başkanlığına soyundunuz? Kim verdi size bu görevi? Tarihten yoksun olanlar buna balıklama atladılar. Orta Doğu bataklığında olmamızın temel nedenlerinden biri bu. ÖSO ile ne işin var, dedik? (Erdoğan) ÖSO'yu ABD ile beraber kurduk dedi. Sana maşa görevi verdiler farkında bile olmadın. ÖSO'nun hmialiğine soyunduk. Maaş, silah verdik, eğittik. Yanlış yapıyosunuz dedik, dinlemediler. ÖSO Kuvayı Milliye dediler. Kuvayı Milliye ne bilmiyorlar.  
 
Sırtımızı sıvazlayıp Suriye bataklığına bizi sokanlar yalnız bıraktılar. Her seferinde uyardık. 2013'te Suriye konferansı toplayın dedik, yapmadılar, biz topladık. Komşumuzda yangın istemedik, bize sıçrayacağını biliyorduk. Suriye'nin mehmetçiğimizin tırnağına değmeyeceğini biliyorduk.
4 Şubat 2020'de 5 temel öneride bulunduk. 
Şubat ayı sonuna kadar rejimi İdlib'deki gözlem noktaları dışına çıkaracağız. Havadan ve karadan destek sağlayacağız, dediler. Gözlem kulelerimizi şubat sonuna kadar kurtarmanın planlaması içindeyiz, dediler 26 Şubat'ta. 27 Şubat'ta 34 askerimiz şehit oldu. 36 saat TV'lere çıkmadılar. 
 
Erdoğan çıktı güldü. Eleştirdim. Daha toprağa vermeden bu kahkaha nedir, dedim. En azından şehidin annesine saygı duy. Yine devam ediyor beyefendi. 2 Mart'ta 'Türkiye'nin belirlediği sınırların dışınabir an önce çıkmazlarsa gövde üstünde baş kalmayacak, diyor. Dörtlü toplantı olacaktı, gerçekleşmedi. Bizimki Putin'e gitti. Giderken Putin'e 4 soru sor dedik. Birliklerin yerini Rusya'ya bildirmemeize rağmen neden askerlerimizi şehit ettiniz? İlk saldırının ardından uyarı yapmamıza rağmen ikinci saldırıyı niye gerçekleştridiniz? Yaralıların ve şehitlerin gelmeleri için neden helikopterlere izin vermediniz? Ambulanslrımızı neden vurdunuz? dedik. Erdoğan gitti oraya. Putin ve Erdoğan tv önüne çıktılar. İlk konuşmayı Putin yaptı. Putin, 'Görüşmemize başlarken Suriye'de hayatını kaybeden askerler için taziyemizi ifade etmek istiyorum. Telefon görüşmemizde ifade ettiğim gibi hiçkimse orada Türk askeri olduğunu bilmiyordu' dedi. 
Dakika bir gol bir. Putin'e koordinatları bildirdik, şu dakikada şu saniyede... Buna rağmen siz vurdunuz, gereğini yapmanızı istiyoruz demeliydi. 
Telefon görüşmemizde ifade ettiğim gibi 'o alanda sizin askerlerinizin olduğunu biz de Suriye de bilmiyoduk' dedi. Erdoğan bu görüşmede Putin'e ne söyledi merak ediyorum. Erdoğan buna hiçbir şey söylemiyor, 'kabulünüz nedeniyle teşekkür ederim' diyor. Eşit bile görmüyor. Yöneticiye bakın, nasıl üzülmezsiniz. 
Bir anlaşma imzaladılar. Sonuçları var.
Birinci sonu, ortada ateşkes yok. Sözleşmede yok. Askeri faaliyetlerin durması deniyor. Askeri faaliyette 3 devlet bulunuyor. Sorun bir anlamda biraz daha ileriye atılmış oluyor.  7 gün içinde M-4 karayoluyla ilgili karar alacaklar. 
2. sonuç, Türkiye Suriye Arap Cumhuriyeti'ni resmen tanıyor. Rejim filan değil. 
3. sonuç, Türkiye Suriye'nin toprak bütünlüğünü kabul ediyor.
4. sonuç, terörle mücadeleyi Türkiye de kabul ediyor. Terörizmin tüm tezahürleriyle mücadeleyle BM Güvenlik Konseyi tarafından terörist olarak tanımlanan tüm grupların ortadan kaldırılmasını için kararlılık belirtiliyor. ÖSO ne olacak? Suriye ÖSO'yu terör örgütü olarak görüyor. ÖSO bunun içine giriyor mu önümüzdeki süreçte göreceğiz. 
5. sonuç, yaşadığımız sorunun Suriye'nin sahipliğinde ve öncülüğünde çözüleceğini taahhüt ettiler. Suriye ihtilafının askeri çöüzm olamayacağını, Suriyelilerin önüclüğünde, BM kolaylaştırıcılığında bu işi çözeceğiz deniyor.
6. sonuç M-4 karayolunun altında kalan terör örgütü HTS miiltanları ne oalcak?
7. sonuç, Suriye hava sahasının açılması. Suriye kabul ederse açılacak. HTŞ anlaşmaya uymayacağını açıkaldı. 
26 Şubat 2020'de Erdoğan bir cümle kurdu. 'Bugün Suriye ile olan 911 kmlik sınırımızın ötesinde verdiğimiz her mücadeleyi yarın kendi topraklarımızda bugünkünden 100 kat kayıplarla yürütmek zorunda kalacağız' dedi. O terör örgütleri Türkiye'ye gelirse işimiz kolay değil diyor. İtiraf ediyor. Neden o terör örgütlerine destek verdin? 40 yıldır terör belasından bıktı ülke. 
9. sonuç, Suriye gözlem noktalarının gerisine çekilmeyecek. Bizim askerlerin korumasını büyük ihtimalle Rusya yapacak.
10. sonuç, Erdoğan Esad'la konuşuldu mu diye sordu.
11. sonuç gözlem noktaları etrafında kuşatma kalkmıyor.
12. sonuç, tampon bölge söz konusu değil.
 
Orada Ömer Çelik'in, Mahir Ünal'ın ne işleri var? Devletin bütün sırlarına vakıflar. 
Ağrıma giden Putin'in el işaretiyle bizimkileri çağırması. Dışişleri Bakanını görüyorsunuz ter basmış, elindeki dosyayı yelpaze gibi kullanıyor.
Kapıda beklerken biri havaya, diğeri yana bakıyor, hepsi sıkkın. Muameleyi görüyorlar. Aşağılanıyorlar, haaketmiyorlar. Asla kabul etmiyoruz. 
Bu sözleşmede yaptığımız 5 önerinin 4'ünü yerine geldi. Biz önerdik yapmadılar, Putin söyledi yaptılar.
 
Sarayın kibirli adamı ateşkese en çok CHP üzülecek, diyor. Yalanı gerçek gibi anlatan müflis bezirgandan ne beklenir? Allah akıl fikir versin. 
 
Savaş naraları atan ben değil sendin. Ben yapma diyordum. 
 
Yenikapı'ya gittim diye çoğu arkadaşımız beni eleştirdi. Orada söylediğim cümlelerden biri şuydu: Camiye, kışlaya, adliyeye siyaseti sokmayın dedim. Beyefendi geldi camide kürsüler kuruldu orada konuşma yapıyor. Bir partinin genel başkanı camide siyasi konuşma yapmaz. 
Şehitler verdik, en sonunda masaya oturduk, müslümanın müslümanla savaşı bitmiş oldu, dedi. Bunların maşalığını kim yaptı? Sıkılmasa diyecek ki Kılıçdaroğlu da bundan keyif alıyor diyecek. Müslümanı müslümana kırdırmadılar mı sen de ona teşne olmadın mı? Askeri bataklığa sokmadın mı? Milyonlarca Suriyeli burada. Onların vebali sizin üstünüzde. 
Liyakati koruyun, dedim. Rüşvet alan adamdan büyükelçi olur mu? Bunun belirlediği dış politika da böyle olur.
 
-Medya halkın gözü, kulağı ve sesidir. Anayasamızda basın hürdür, sansür edilemez, der. Siyasi iradeye engel koyar. Anayasa, devlet basın ve haber alma hürriyetlerini sağlayacak tedbir alır, diyor. 
20 Temmuz'dan sonra bir sivil darbe süreci içindeyiz. Medya üstünde olağanüstü baskı var. Sadece kendileri için çalışan özel bir medya grubu var. Bunlar devletten aldıklarıyla beslenir, tek yaptıkları siyasi iktidarı övmek.
Havuzun büyüklüğü karşısında namuslu gazeteciler kendi medyasını oluşturdu. Odatv'de 1 Ocak 2019-31 Ocak 2019 arasında 1 milyardan fazla haber okundu. Odatv güçlü bir site. Nasıl susturacağız, dediler. Erdoğan'ın mahiyet memurları var. Kabul ettiği gazeteciler Erdoğan'a hem soru sorarlar içinde cevabı da olur içinde. Erdoğan farklı bir şey söylemesin diye... 26 Şubat'ta Erdoğan düğmeye basıyor. Beyaz TV'den bir sözde gazeteci Osman Kavala'dan başlıyor, 'can hıraş savunan bir medya grubu var. Odatv. Gezi kalkışmasında önemli ayaklarından biriydi. Katil devlet manşetleri attı ama iddianamede bunlar yok. Bu konuda ne dersiniz' diyor. (Erdoğan) Bunun suç duyurusunu şu anda yapıyorum, diyor. Arkasından da malum, düğmeye basılıyor. 
Libya'da 3 tane şehidimiz var, diyen Erdoğan'dı. Bunu eleştiren bendim. Şehide tane diyemezsiniz diye. 
Bir şehit defnedilince sosyal medyada yer aldı. Hülya Kılınç haber yaptı. Arkasından Barış Terkoğlu, Barış Pehlivan, Hülya Kılınç, Aydın Keser, Ferhat Çelik hapisteler. Gizli bir şey yok. Evleri sabaha karşı basıldı gazetecilerin. Yazılı bir şey yok, şifahi talimat var. Sayın Ağırel'i serbest bırakıyorlar. Telefonlar geliyor yeniden gözaltına alınıyor. Şu anda hapisteler. O gazeteci arkadaşlarıma CHP grubundan sesleniyorum. Sizler hiçbir gücün önünde diz çökmeyen gazetecilersiniz. Size bedel ödetiliyor. Ödenen bedel Türkiye'nin aydınlığa çıkma bedelidir. 42 barodan açıkalma yapıldı, hukuksuzdur, diye.
Buradan savcı arkadaşlara seslenmiyorum. Talimat aldığınızı biliyorum. En ufak bir vicdan kırıntısı kaldıysa iddianameleri hazırlayıp hemen gönderin. Anayasaya göre tutuklanamazlar. 
Yargıyı bu hale getiren bazı hakimler ve savcılardır. Onlar savcı ve hakim değil sarayın kalemşörleridir. Haksızlık karşısında susmayacağız. 
Yargıtay başkanı da söylüyor. 
 
Adalette reform yapıyorsuz diye milleti aldatır bunları yaparsanız güvenir miyiz? 
 
AYM'ye söylüyorum. Saray içinize nifak sokmaya başladı. Yönetim kurulu üyeliği havucunu gösterip lşu kararı ver dediğinde en büyük kötülüğü yapmış olursunuz. AYM üyeliği görevi yetmiyor mu? Yarın bir müfettiş gelip seni sigaya çekecek, nasıl sindirirsiniz içine?
 
Gazetecieriin evini basarsınız ama Burhan Kuzu'ya dokunmazsınız. Telefon eder talimat verir. Erdoğan'ın avukatları var. FETÖ borsasının emn önemli aktörleri. Mal varlıklarını araştırın, dedik. Tık yok. Barış Terkoğlu'na gelince yakalayın. Niçin, gerçek gazetecilik yapıyor, düzgün bir insan. Hiçbir dürüst gazeteci egemen güçlerin karşısında diz çökmeyecektir. 
Osman Kavala'ya bu defa casusluktan ceza verdiler. Zaten hapiste. 
-İsşizlik artıyor. Mutfaklarda yangın var. Kayseri'de bir grup iş insanıyla konuştum. Çek yasasının değişmesini istiyorlar. Sicil affı istiyorlar. 
İşsizlik konusunda en çarpıcı örneği bu ay yaşadık. Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü 830 mevsimlik işçi alacak başvuran sayısı 34 bin. 
Sadece ocak ayında 6.6 katrilyon faiz ödedi vatandaş. Tefecilere çalışan düzen var. Bunu değiştirmemiz lazım. 
 
Tank paleti de unutmadık. Katar ordusuna peşkeş çekilmesini kabul etmedik, peşkeş çekenleri de kabul etmiyoruz. 
Gövde üstünde baş bıurakmayacağız deyip Putin'in kapısında dakikalarca bekletilmeyi unutmayacağız. İçeride zafer naraları atıp, 'beyler Esad'la görüştünüz mü?' diyenleri unutmayacağız."
 
Kaynak : www.istanbulgercegi.com

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları