loading
close
SON DAKİKALAR

Kılıçdaroğlu: Kamu yönetiminde liyakati egemen kılmak zorundayız

Kılıçdaroğlu: Kamu yönetiminde liyakati egemen kılmak zorundayız
Tarih: 30.12.2020 - 16:33
Kategori: Siyaset

Genç mühendislerle video konferans toplantısında bir araya gelen CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, "Kamu yönetiminde liyakati egemen kılmak, KPSS'de sözlüyü tümüyle kaldırmak zorundayız" dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, genç mühendisler ile video konferans toplantısında bir araya geldi. Gençlerin sorularını yanıtlayan Kılıçaroğlu'nun açıklamalarında öne çıkanlar şöyle:

 Mühendislik mesleğinin kendine göre bir özelliği var. Eğer bir ülke gerçek anlamda dünyada söz sahibi olmak istiyorsa katma değeri yüksek ürün üretmek zorundadır. Yani bizim kullandığımız cep telefonları bunun tipik örneğidir. Eğer katma değeri yüksek ürün üretmek istiyorsanız, mutlaka birden fazla alanda çalışan veya mezun olan mühendislerden yararlanmak zorundasınız. Her alanda sağlıklı ve tutarlı bir planlama yapan ülke, istihdam sorunuyla karşılaşmaz. Örneğin kaç jeoloji mühendisimize ihtiyaç var, kaç harita mühendisine ihtiyaç var bütün bunların hepsi planlanır. Sanayi nereye gidiyor, o alanda kaç tane yetişmiş elemana ihtiyacımız var planlanır, bunun yapılması lazım.

Devlet Planlama Teşkilatı vardı eskiden ve Devlet Planlama Teşkilatı ülkenin geleceğini planlardı. Toplumun en nitelikli elemanları da bu planlama örgütünde yer alırlardı. Orada harita mühendisinden tutun jeoloji mühendisine kadar, ekonomi alanında çalışandan tutun maliye alanında çalışanına kadar her alanda çalışan birikimli, deneyimli ve üniversitelerin en nitelikli öğrencileri sınavla alınırdı. Öyle torpil falanda olmazdı bu sınavlarda. Dolayısıyla onlar bir ülkenin geleceğini planlarlardı. Şimdi bu kurum tamamen kapatıldı. Böyle bir planlama örgütümüz artık yok. Şimdi gerçekten 81 ilde üniversite açmakla biz batının çağdaş uygarlığını yakalayabilecek miyiz? Bilim üretmeyen bir üniversite üniversite olabilir mi? Özerkliği olmayan bir üniversite üniversite olabilir mi? Bilimsel ve mali özerkliği olmayan bir üniversite üniversite olabilir mi? Sorun aslında çok derinde ama bu sorunun mağdurları maalesef sizlersiniz.
Şimdi yapılması gereken, engelli arkadaşımız da ifade etti, engelli kontenjanlarından söz etti, diğer alanlardan söz etti ve arkadaşların gelip tıkandığı noktalardan birisi umutlarımızı yitiriyoruz diye.

Şimdi şunu ifade edeyim, bir ülkenin ya da bir ülkeyi yöneten bir siyasal partinin başarısı ekonomiye bağlıdır büyük ölçüde. Peki, bu başarının ölçüsü nedir? İzlediğiniz ekonomik politika, yeni istihdam alanları yaratıyor ve işsizlik sorunu yaratmıyorsa o ekonomi politikası başarılıdır. KPSS sınavı var, yetiyor zaten, o sınavda başarılı olan otomatikman atansın. Yani bunun için ayrıca bir sözlü sınava gerek yok. Evet, bir sözlü sınava gerek yok. Bu konuda biz Danıştay’a başvurduk… Ben o zaman Plan Bütçe Komisyonu Üyesiydim, hukuk fakültesi mezunu bir arkadaş hakim savcı sınavına giriyor, genç bir arkadaş Ankara Hukuk’tan mezun, üç sınavda da birinci oluyor ama hep sözlülerde eleniyor. Bunun üzerine Danıştay bir karar verdi, sözlü sınavlarda kamera konsun diye. Yani böylece kamera olduğu zaman sözlü sınavı da yargının denetleme imkanı var. Kanun değiştirdiler mülakatlarda kamera olmaz diye. Dolayısıyla o arkadaşımız şu anda avukatlık yapıyor, kamuya hakim veya savcı olarak giremedi. Bakın, KPSS’de birinci olmasına rağmen elendi. Ben iktidardakilerin hakkı, hukuku, adaleti dinlediklerini hiç sanmıyorum. Onlar kendi havalarında yani cepleri doluysa hiçbir sorun yok. Böyle görüyorum.

Ama biz şunu yapmak zorundayız. Gerçekten kamu yönetiminde liyakati egemen kılmak zorundayız. Gerçekten de KPSS sınavında sözlüyü tümüyle kaldırmak zorundayız. Başarılı olanların zaten ölçüsü var, üniversite sınavlarını yapan bir kurum zaten KPSS’yi yapıyor. Dolayısıyla oradan puana göre alırsınız. Ama 21.yüzyılda gelişmişlik şöyle tanımlanıyor, küçük ayrıntılarda işbölümüne giden ülke gelişmiş ülkedir. Eskiden sadece mühendis derdik, şimdi pek çok mühendis dalları var. Eskiden doktor derdik, pek çok doktor var, hangi doktor diye soruyoruz. Dolayısıyla eğer küçük ayrıntılarda işbölümüne gidiyorsanız her olayın azami bütün ayrıntılarını bir anlamda öğreniyorsunuz ve dolayısıyla o kişi o alanın uzmanı oluyor ve uzmanı olduğu içinde diğer meslek dalları ile işbirliği halinde katma değeri yüksek ürün üretebiliyor veya daha sağlıklı analizler, tahliller yapabiliyor.

Bir arkadaşım güzel bir şey söyledi, ‘biz imza mühendisliği yapıyoruz’ diye, bunu da not aldım. Evet, doğru, bazı arkadaşların unvanından yararlanılıyor, belli belgeler imzalanıyor, ondan sonra parası verilmiyor. Yine bir başka arkadaşım ifade etti, ‘paramız yatıyor, aylığımız, sonra çekip bir kısmını işveren tekrar alıyor, ama işimizden olmamak için biz sesimizi maalesef çıkaramıyoruz’ diye. Bazı arkadaşlarımız ‘asgari ücretin altında alıyoruz’ dedi, bir arkadaşımız da, Alperen arkadaşımız da ‘kul hakkı yedirmeyin’ dedi. Yedirmemeye çalışıyorum zaten bütün mücadelem onun üzerine. Bir genelgeyle bakın her şey değişebilir. Cumhurbaşkanlığının genelgesi. Bütün kamu kurumları sadece ve sadece boş kadrolarını KPSS’den talep edip dolduracaklardır, nokta. Başka bir şey demenize gerek yok.

Hiçbir kamu kurumu KPSS dışında eleman alamaz artık. Niçin yapılmıyor bu? Torpil yüzünden yapılmıyor. Torpilin de gözü kör olsun diyoruz. Yani bunu kaldırmamız lazım, insan haklarına aykırı bir uygulama. Siz de çalışıyorsunuz, başkası da çalışıyor, sizden daha düşük puan alan giriyor, siz daha yüksek puan aldığınız halde kamuda görev yapamıyorsunuz. Üstelik belki çok daha nitelikli bir hizmet vereceksiniz. Alamıyorsunuz. Ecevit KPSS’yi nasıl kurdu biliyor musunuz? Bir genelgeyle. Dedi ki, bundan sonra kamuya alınacak personel için üniversite sınavlarını yapan kurum kamu personeli için sınav açacak ve bütün kamu personeli oradan eleman alacak. Bitti, bu kadar basit. Hiç kimse orada yüksek puan alan birisi vay nasıl gitti diye demeyecek çünkü kendisinden daha yüksek puan almış. Ama düşük puan alan gidip siz yüksek puan aldığınız halde eğer başlamıyorsanız o zaman vicdani olarak insanlar birbirini sorgulamaya başlıyor, bu yapılan haksızlık diyorsunuz.
Haksızlıkları ortadan kaldıracağız.

 
Kaynak : www.istanbulgercegi.com

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları