loading
close
SON DAKİKALAR

Kılıçdaroğlu: Kaybetmeyi öğrenecekler

Kılıçdaroğlu: Kaybetmeyi öğrenecekler
Tarih: 22.06.2019 - 11:02
Kategori: Siyaset

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Halk TV'de "Serhan Asker'le Siyaset Kültürü" programında değerlendirmelerde bulundu.

Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları şöyle:

"Bazen kanaat önderleriyle bir araya geliyoruz, dinliyoruz. Onlara 'istediğiniz soruyu sorabilirsiniz. Bizleri izliyorsunuzdur. Orada olsaydım şunu sorardım, diyorsunuzdur. Buradayım, sorabilirsiniz' diyorum. Onlar da bazen eleştirerek bazen yeni öneri getirerek, bazen neden geciktiniz diyerek soru soruyorlar. Biz her soruya samimi cevap veriyoruz. 

25 ilçeye gittik. CHP'nin sorunları gündeme getirdiğini görüyorlar. Bazen değişim yaparsınız, toplumun önüne koyarsınız farkedilmeyebilir. Bizim sorunlara sahip çıktığımızı görüyorlar. Apartman görevlileriyle de toplantılar yaptık. Bodrum katlarında yaşıyorlar. SOsyal güvenliğe, örgütlenmeye hakları var. Bize düşen görevleri de anlattık, yasal haklarını da anlattık.

Ekrem beyin İstanbul'a güzel hizmet yapacağını söylüyorlar. Bu da bende memnuniyet yaratıyor.

Kadın kardeşlerimizle toplantı yaptık, onlara 'şu soruyu sorarsak genel başkan üzülür mü' diye aklınıza gelmesin, dedim. Bir arkadaşımız bir şey soracak ama söyleyemiyor. Merkez Bankası'nın dini nedir, dedi. Kurumların dini olmaz, dedim. Devletin dini adalettir. İnsanların inançları, dinleri vardır. Ama biz Allah'la kul arasındaki bağa girmek istemeyiz, dedim. Bunu anlatınca farklı bir bakış açısına gidiyor. Türkiye'de ilk imam hatip okullarını kuran parti CHP. Dinsiz bir parti imam hatip kurar mı? İlahiyatı kuran CHP'dir. Ankara'da Kocatepe Camii var. Onun vakfı var, kuran da İnönü'dür. İnanç, kimlik, yaşam tarzı üzerinden siyaset doğru değildir. İnanç üzerinden siyaset yaparsanız başkasını inançsız diye damgalamanız gerekir, buna hakkımız var mı? 

Siyaset görevini yaparken harcadığı para vatandaştan toplanan vergilerle yapılır. Bunun hesabını millete vermeli. Siyset vatandaşa hesap vermek zorunda olan bir kurumdur.

Bizim ülkemizde sata ve sanatçıya değer verilmiyor. Tutuklanan, yurt dışına kaçmak zorunda olanlar var. Ahmet Kaya'yı, Nazım Hikmet'i, İzzettin Dinamo'yu görürsünüz. Sanat aykırıdır. Herkes yazamaz, film çekemez, karikatür yapamaz. 

(Deniz Baykal) Siyaseti yakından takip ediyor. Deniz bey bilgisi, birikimi, ufkuyla, iktidarın da önünü açtı. Deniz bey siysetin önemli aktörlerinden birisidir. 

Ben de kuş uçmaz kervan geçmez bir yerde doğdum. Cumhuriyet olmasaydı okula bile gidemezdik. İmkanlar ölçüsünde gelip okuyorsunuz, bürokraside, siyasette önemli yerlere geliyorsunuz. Bunu cumhuriyete borçluyuz. 

-('İstanbullular neden İmamoğlu'na oy versin' sorusu) En temel neden şu: Ekrem beyi İstanbullular seçti. Geçersiz oylar sayıldı, bazı sandıklar sayıldı, mazbatası verildi. Siyasetin baskısıyla mazbatası geri alındı. Bu haksızlığın telafi edilmesi lazım. Geçmişte bir başkasına oy vermiş bir vatandaşın bu seçimde Ekrem beye oy vermesi lazım. İstanbullular sandığa gidip Ekrem beye oy vermeleri adalet terazisini düzeltmeleri gerekiyor.

Cumhuriyetin kuruluşunda 1924 anayasasında 'egemenlik kayıtsız şartsız milletindir' yazar. 15 Temmuz sonrası her yere 'Egemenlik milletin' dediler. Milletinse niye milletin elinden alıyorlar. Hiçbir gerekçe gösteremediler. 

Genç, dinamik, geleceği planlayan birisi Ekrem bey. Binali beye bakınca geçmişi görüyorum. Ekem bey 1 milyon metrekareilk alanı yeşil alana döndürdü. Bütün Esenyurt, Beylikdüzü orada nefes alıyor. Ekrem bey kimseyi ötekileştirmedi. Örnek Beylikdüzü. Her muhtara bir yer verdi, sekreter görevlendirdi. Beylikdüzü'nü muhtarlarla birlikte yönetti. İstanbul'da da yapacak. İstanbullular hasret kaldıkları, sorunlarını çözebilen bir belediye başkanı görecek

(Ordu'daki VIP krizi) Ekrem bey haksızlığa uğradı. X-ray'den geçirdiler, sonra almadılar. Baştan kullanamayacaksınız, denir. Öbür kapıdan gider. Bunlar sonucu etkilemez. Hangi kumpası yaparlarsa yapsınlar, vatandaşlar Ekrem başkanı seçeceklerdir. Eğer yasak getirdiyseniz baştan söyleyeceksiniz. Annesi VIP'ten geçiyor... Tam bir aymazlık. 

İstanbullu haksızlığa uğrayan birinin hakkını teslim etti. Siyasetin yargıya baskısına, seçimin iptaline rağmen İstanbul'da halk demokrasiden yana oy kullandı... Bu, dünyaya verilen çok güçlü bir mesajdır. 

Ciddi bir ekonomik kriz var, S-400 sorunu var. Bunlar olurken vatandaş saraydan çözüm bekliyor. İnsanlar bize geliyor kızım, oğlum, gelinim işsiz diyor. Bize geliyorlar herhalde iktidara daha çok gidiyor olmalılar. 

Türkiye'nin yeni bir yol haritasına ihtiyaç var. Binali bey 'sesimi duyuramıyorum' dedi. Medyanın yüzde 90'ı sizin kontrolünüzde nasıl duyuramıyorsun? 

Ben de çıkalım, dedim. Bana sorular sorulsun, vatandaş da izlesin. Havuz medyası ne seyrediliyor ne okunuyor? Bu yüzden sesimi duyuramıyorum, dedi. 

Tartışmanın ertesi günü havuz medyası 'Yıldırım çarptı' dedi. Toplum bunu kabul etmedi. Baktılar ki tutmadı, arkasından niye gizli görüşme yaptılar, dediler. Taksim'in ortasında gizli görüşme mi olur? Yenilen pehlivan güreşe doymazmış. Bunlar da mızıkçı. İstanbul'u yönetmeye talipsiniz... Kaybetmeyi öğrenecekler. 

-Yine memur olmayanları koydular, onlara itiraz ettik. Seçmen listeleri geldi, eksiklikler vardı, uyarılar yapıldı. Kesinleşmiş seçmen listeleri henüz gelmedi. Bazı görevlilerin bulunduğu sandıkla oy kullanacağı sandık farklı. Bu şekilde 17 bin kişinin pozisyonu var. YSK yapamıyorsa biz teknik yardımı yapabiliriz, dedik. Geçen dönem sandıklarda oy kullananları karşılaştırıyoruz. Sandık kurullarına seçmen listelerini vereceğiz.

Arkadaşlarımıza, tahriklere kapılmayacaksınız, tutanakları alacaksınız derhal dedik. 

Bu seçim İBB Başkanlığı seçimi olmaktan çıktı. Bu bir hakkın teslimi seçimi. 

('İktidar erken seçim isterse hazır mısınız?' sorusu) Biz yarın seçim olacakmış gibi çalışmalarımızı yapıyoruz. Birimlerimizin çıkardığı raporlar var. Hem sorunlara bakış açımızı, hem çözüm önerilerimiz gösteren raporladır. 

-Üzüldüğüm Ekrem beyim mazbatasının iptal edilmesi değil yargının içine düştüğü durum. Toplum adaletsizliğe isyan ediyor. Adalet Yürüyüşü'nde bir gün bile CHP bayrağı taşımadık. Adalet sadece bizim için değil. Bizi protesto edenlere bile alkışlarla cevap verdik. Bugün siyasette farklı bir sayfa açıldıysa, yetenekli aktörler büyük kentlerin belediye başkanı olduysa Adalet Yürüyüşü'nün getirdiği değişimdir. 

-Seçimi Ankara'dan izleyeceğim. 

AA, yeni kurulan Türkiye Cumhuriyet'İn sesini bütün dünyaya duyurmak için kurulan bir ajans. Gerçekten gazetecilik yapardı. İlk kez bütün kadroları değiştirildi, partinin yan örgütüne dönüştürüldü. Böyle olmaması lazım. Seçimde sonuçları AA niye vermedi? Her bir sandığı tek tek izliyoruz. Sonuçları takip ettiğimizi, ıslak imzalı tutanakların elimizde olduğunu görünce AA vermek zorunda kaldı. 

-Akşam seçim yasaklarına kadar her birimiz çalışacağız. Durma lüksümüz yok. Her dakika 1 kişiyi daha kazanmak, İstanbul'un iyiliğini istemek görevimiz."

Kaynak : www.istanbulgercegi.com

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları