Kılıçdaroğlu: Sandığa gideceksiniz 'gırtlağa kadar geldi, yeter' diyeceksiniz

Kılıçdaroğlu'nun konuşması şöyle:

"Türkiye'yi hep birlikte aydınlığa çıkarmak zorundayız. Kavgadan, kinden bir şey çıkmaz.  Bugün Türkiye iç politikada da, tarımda da, istihdamda da büyük sorunlar yaşıyor.

İnsanları  karalayarak siyaset yapamazsınız. Kimleri kasttettiğimi benden daha iyi biliyorsunuz. 17 yıldır tek başına devleti yönetiyorlar. 17 yıl vergi ödediniz. Fabrikaları tek tek sattılar. 70 milyar para aldılar. Borç gırtalağa kadar geldi. Çiftçini, esnafın, sanayicinin borcu var. 17 yılın sonunda vatandaş soğan kuyruğuna girdi. Bir de vatandaşın aklıyla dalga geçtiler. Varlık kuyruğu dediler. O varlık kuyruğu olsaydı başında sen olurdun. Varlıklı adam bir kilo soğan almak için kuyruğa mı girer. Demokratik yollarla bu sorunları aşacağız. Sandığa gidip oy kullanacaksınız, baharı birlikte getireceğiz. Birlikte Türkiye'yi ayağa kaldıracağız.

Önceden pamuk, buğday, incir ihraç eder, fabrikalar kurardık. Bu fabrikalarda binlerce işçimiz çalıştı. Fabrikaları sattılar, o parayla patataes, soğan, domates alıyorlar. Başka ülkelerin çiftçisini kalkındırıyoruz. Yunanistan'dan 2018'de 115 milyon dolarlık pamuk, 13 milyon dolarlık tütün aldık. Şimdi saman, mercimek, ithale diyoruz. Toprak, su, çalışkan insanlar var. Neden ithal ediyoruz. Türkiye'nin beka sorunu var, diyorlar. Bir ülke geleceği konusunda endişeye düşerse bir beka sorunu var diyebilir. Almanya Avrupa'nın en güçlü ülkesi. Baktı Çin ve Hisndistan'dan üretilen mallar çok ucuz. Almanya baktı beka sorunum var, daha ucuz, daha kaliteli mal üretmeliyim, dedi. Sanayide 4.0 dedi. Asgari ücret, sosyal yardım yok, basıyorsun makineye üretim yaptı. Böylece dünyaya örnek olsu. Bunu planlamayla yaptı. Bugün Türkiye Cumhuriyeti'nin kalkınma planı yok. Elin oğlu önümüzdeki 50 yılı planlıyor biz yarın ne olacak bilmiyoruz.

Sandığa gideceksiniz, gırtlağa kadar geldi, yeter diyeceksiniz. İşsizlik rakamları açıklandı. 7,5 milyona dayandı işsiz sayısı. Üniversiteyi bitirmiş çocuklarımız yıllardır işsiz. Beylerin çocukları işsiz değil. Beyler yatağa aç giren çocuğun çektiği dramı bilmiyorlar. Sarayda oturuyorlar. Uçak, taks, dolmuş parası, ev kirası, mutfak, elektrik parası yok. Ayda 76 bin TL para alacaksın, milyonlarca kişi aç olacak sen rahat uyuyacaksın. Bunu benim vicdanım kabul etmez. AK Partili kardeşlerim artık yeter demeniz lazım. Çiftçiye niye pahalıya satıyorsun, diyor. Gübreye, mazota, ilaca zam yapıyorsun. Yabancının çiftçisi ödeyecek, faturayı hep beraber ödeyeceğiz. Bu seçimler önemli. 

Meydanlarda polisler 3600 ek gösterge verilmesini söyledim. Halkın polisi olduğu sürece bütün polislere sahip çıkarım. Bugün seçimden sonra vereceğim, demiş. Millet bu kadar enayi mi? Bir de 100 günlük programa aldı. Kaç 100 gün geçti. 

Emeklilikte yaşa takılanlar (EYT) hak talebinde bulundu. Hak istediler diye türedi diyene gidip oy verirseniz bir daha hakkınızı savunmam. Bir tek oyunuz bile gitmeyecek. Hemşireler, din  görevlilere vereceğim, dedi. Verdin de elini mi tuttuk. Lafa gelince kocaman bir dil, işe gelince bir şey yok. Veremez, milleti kandırıyor. Son 16 yılda Londra'daki bir avuç tefeciye ödedikleri faiz 149 milyar dolar. 

İşsizliğin bilinen tek çözümü üretmektir. Fabrikada, tarlada üreteceksiniz. Bilim üreteceksiniz. Ürettiniz mi her evde, Türkiye'de huzur olur, bütün dünya size saygı duyar. Tarlada, fabrikada üretmiyoruz. Bize oy ver, diyorlar. Ne yaptılar da oy verecekler. En az 20 sefer işsizlikle mücadele programı açıkladılar. Sadece cebi doldur, vatandaşı perişan et. Bunun üzerine inşa ettiler. 

Sarayın sosyete damadı var. Seçimden sonra 2,5 milyon kişiye istiham yaratacağız, diyor. Şimdiye kadar niye yaratmadın? Ben bunları anlatınca Erdoğan rahatsız oluyor. Bay Kemal yine konuşuyor, diyor. Bay Kemal olmak kolay mı? Bay Kemal olmak için namuslu adam oalcaksın, hırsızlık yapmayacaksın, oğluna bedelli askerlik yaptırmayacaksın. Sabahın köründe oğluna telefon edip, 'paraları sıfırladın mı' demeyeceksin. 

Kendi ülkemizde huzur, barış içinde yaşamak istiyoruz. 

Bugün Yeni Zelanda'da acı bir olay yaşadık. 49 kişi hayatını kaybetti. İbadetini yaparken insanların öldürülmesi insanlık dışıdır. İnanç, kimlik, yaşam tarzı üzerinden siyaset olmaz. Yeni Zelanda'da yaşanan olay İslam dünyasını derinden yaralamıştır. Ölenlere Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyoruz."