loading
close
SON DAKİKALAR

Kılıçdaroğlu Sosyalist Enternasyonal’i göreve çağırdı

Kılıçdaroğlu Sosyalist Enternasyonal’i göreve çağırdı
Tarih: 11.11.2013 - 17:09
Kategori: Siyaset

CHP Lideri Kılıçdaroğlu Sosyalist Enternasyonal Konsey toplantısında Sosyalist Enternasyonal’i göreve çağırdı...

fotoğraflar için tıklayınız

CHP Lideri Kılıçdaroğlu Sosyalist Enternasyonal Konsey toplantısında “Bölgemizdeki demokrasi mücadeleleri üç önemli sorunla karşı karşıyadır” diye uyardı ve Sosyalist Enternasyonal’i göreve çağırdı.

-“Bu sorunların birincisi; aşırı uçtaki gruplar, İkincisi; etnik, dinsel ve mezhepsel fay hatları, Üçüncüsü; dışarıdan askeri müdahale olasılığıdır”

-“Kaos ve şiddetin egemen olduğu Suriye’de çatışmanın taraflarıyla konuşmak ve Cenevre sürecine aktif destek vermek Sosyalist Enternasyonalin sorun çözme kapasitesini ve gücünü ortaya koyacaktır”

-“Küresel ekonomik sistem insanlara müşteri ve tüketici olmanın ötesinde bir rol biçmemektedir. Küresel rekabet gerekçesiyle sürekli geriletilen ücret ve yaşam standartları, zayıflatılan örgütlü toplum ve çalışma yaşamı, bozulan gelir dağılımı başta gençler olmak üzere artan işsizlik dikkatle ele alınması gereken sorunlar olarak varlığını halen korumaktadır”

- ( SE ) üreten, ürettiğini hakça paylaşan ve refah içinde yaşayan insanların dünyasını güçlü bir şekilde savunmalıdır. İnsanı odağına almayan hiçbir politika sürdürülebilir değildir.”

-‘Savaşın yokluğu barış demek değildir’ diyor Brandt. ‘Kalıcı ve adil barış sistemi bütün uluslar için eşit kalkınma fırsatlarıyla mümkündür’ diyor. Buna hepimiz inanıyoruz ve bu ideali gerçekleştirmek için çaba harcayacağız”

CHP Lideri Kılıçdaroğlu Sosyalist Enternasyonal Konsey toplantısında bölgemizde demokrasi mücadelelerinin önündeki engellere, sorunlara dikka5t çekti, SE’i göreve çağırdı, Brandt’ın sözlerini hatırlatarak, Savaşın yokluğu barış demek değildir’ diye uyardı ve SE Konseyi toplantısında yaptığı konuşmayı şöyle tamamladı; ( 2 )

“Sevgili dostlar, bölgemizdeki demokrasi mücadeleleri üç önemli sorunla karşı karşıyadır. Birincisi; aşırı uçtaki gruplardır. Bu gruplar halkların eşitlik ve özgürlük için yükselttikleri çığlığın önünü kesme uğraşı içindedirler. İkincisi; etnik, dinsel ve mezhepsel fay hatlarıdır. Bu fay hatları her yerde gerilmekte ve istikrarsızlık yaratmaktadır. Ayrıca kadın erkek eşitsizliği, uluslararası göç hareketi, modern kölelik gibi olgularda siyasi, ekonomik ve toplumsal istikrarı olumsuz etkilemektedir. Bu durum bölgemizde demokrasinin yeşermesini engellemektedir.

Üçüncüsü; dışarıdan askeri müdahale olasılığıdır. Dışarıdan özellikle askeri müdahale ihtimali baskıcı rejimlere meşruiyet sağlayabilir ve radikal grupları cesaretlendirebilir. Bölgemizin barış, istikrar ve refahına yönelen tehditler ve demokrasi mücadelelerinin önündeki engeller Sosyalist Enternasyonale büyük görev ve sorumluluklar yüklemektedir. Enternasyonal baskıcı güçleri ve şiddet yanlısı politikaları elinin tersiyle itmeli, diplomasinin sorun çözücü rolünü kararlılıkla sürdürmelidir. Sosyalist Enternasyonal ilerici güçleri desteklemek için çatışma bölgelerinde ve Birleşmiş Milletler başta olmak üzere diğer uluslararası kuruluşlar nezdinde aktif bir rol üstlenmeli ve sorunların siyasi ve diplomatik yollardan çözümü için uygun çabalar göstermelidir.

Bunun için önümüzde önemli bir fırsat durmaktadır. Bu da Suriye’deki savaşı bitirmeye yönelik olan Cenevre iki konferansıdır. Kaos ve şiddetin egemen olduğu Suriye’de çatışmanın taraflarıyla konuşmak ve Cenevre sürecine aktif destek vermek Sosyalist Enternasyonalin sorun çözme kapasitesini ve gücünü ortaya koyacaktır.

Bu bağlamda bir önceki konsey toplantısında kurulması kararlaştırılan Suriye çalışma grubu etkinleştirilmelidir. Aydınlık bir geleceğe yürüyüşümüzde yolumuza ışık tutan ortak ilkelerimiz ve kendi ülkelerimizdeki farklı mücadele deneyimlerimiz Ortadoğu ve Kuzey Afrika’daki krizleri ilerici, demokratik ve çoğulcu bir anlayışla çözmemiz için yeterli birikimi bize sağlamaktadır.

Değerli yoldaşlar, küresel ekonomik kriz başlangıcından buyana uzunca bir süre geçmesine rağmen farklı yoğunluklarla halen devam etmektedir. Piyasaların hiçbir şekilde hata yapmayacağı varsayımı üzerine inşa edilen neo-liberal politikalar tüm dünyada milyonların ciddi bedeller ödemesine neden olmuştur. Küresel ekonomik kriz yüzbinlerce insanın işsiz kalmasına, eşitsizlik ve yoksulluğun giderek yayılmasına yol açmıştır. Küresel ekonomik düzen krizleri çözerken insanları değil, finans sektörünü ve büyük şirketleri gözetmekte, bir sonraki krize kadar insanları ezerek yoluna devam etmektedir.

Başka bir ifadeyle küresel ekonomik sistem insanlara müşteri ve tüketici olmanın ötesinde bir rol biçmemektedir. Küresel rekabet gerekçesiyle sürekli geriletilen ücret ve yaşam standartları zayıflatılan örgütlü toplum ve çalışma yaşamı, bozulan gelir dağılımı başta gençler olmak üzere artan işsizlik dikkatle ele alınması gereken sorunlar olarak varlığını halen korumaktadır.

Değerli arkadaşlar, küresel sorunlar küresel koordinasyon ve işbirliğiyle aşılabilir. Küresel krizin ardından sınırlı adımlar atılmış olsa da IMF, BM gibi önemli uluslararası kuruluş ve örgütlerde temsil ve meşruiyet sorunu halen varlığını korumaktadır. Gelişen ve yükselen ekonomilerin bu kuruluşlarda temsilinde adaleti sağlamadan küresel sorunlara etkin çözümler üretmek mümkün olmayacaktır.

Diğer yandan piyasaların aşırılıklarını törpüleme ve buna yönelik düzenleyici ve denetleyici politikaların oluşturulması konusunda da ciddi genel bir isteksizlik olduğu dikkati çekmektedir. Sosyalist Enternasyonal üreten, ürettiğini hakça paylaşan ve refah içinde yaşayan insanların dünyasını güçlü bir şekilde savunmalıdır. İnsanı odağına almayan hiçbir politika sürdürülebilir değildir. Hiç şüphe yok ki istihdam ve üretimi artırmayı amaçlayan politikalar sürdürülebilir, çevreyle dost bir kalkınma anlayışı, üretilenin hakça bölüşümünü sağlayacak bir yaklaşım, güçlü ve örgütlü bir toplum, hesap verebilir devlet, sosyalist ve sosyal demokrat dünyanın ekonomiye bakışının temel parametreleri olmalıdır.

Toplumsal yaşamda yüzyılımızın en büyük keşfi de bu olmalıdır. Konuşmamı Enternasyonalin kurucusu Willy Brandt’ın bir sözüyle tamamlamak isterim. Savaşın yokluğu barış demek değildir diyor Brandt. Kalıcı ve adil barış sistemi bütün uluslar için eşit kalkınma fırsatlarıyla mümkündür diyor. Buna hepimiz inanıyoruz ve bu ideali gerçekleştirmek için çaba harcayacağız.

Tekrar hoş geldiniz. Başarılı bir toplantı dilerken hepinize en içten sevgilerimi, saygılarımı sunuyorum”

Vişne Haber Ajansı

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları