Kılıçdaroğlu: Türkiye'nin sömürülmesi üzerine kurulan bir tezgahla karşı karşıyayız

Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları şöyle:

"Barış içinde 2019'a girmek tsiyoruz. Hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği bir Türkiye ortamında 2019'a girmek istiyoruz. İşsizlik nedeniyle, insanların kendisini yakmadığı, intihar etmediği bir Türkiye istiyoruz. Emek harcayanların, alınteriyle kazananların yanındayız. Ne saraydan medet umarız ne saray çevresinden, tek güvendiğimiz Türk milleti.

"Mustafa Kemal'e saldırmak isteyenler İnönü üzerinden yola çıkıyor"

İsmet İnönü'yü andık. İsmet İnönü dünyada ender yetişen devlet adamlarındandır. Lozan kahramanıdır. Ülkenin harcını ilk atanlardan biridir. İlk Osmanlı paşasıdır. Savaş nedir, ölüm nedir, yoksulluk nedir bilir. 1. ve 2. İnönü meydan savaşlarını veren bir kahramandır. Demokrasiyi gerçek anlamda bu ülkeye getiren liderdir. Çok partili hayata kendi iradesiyle geçmek ve rakibi seçimi kazandığında 'yenildiniz paşam, diyenlere 'Bu yenilgi benim onurumdur' demiş biridir. Mustafa Kemal'e saldırmak isteyenler İnönü üzerinden yola çıkıyor. Bir devlet adamının arkasından kötü söz söylemek doğru değildir.

Hristiyan vatandaşlarımız var Noel yortularını kutladılar. Selam ve saygılarımızı gönderiyoruz. Farklı inanç grupları, kimlikler hep birlikte barış ve huzur içinde yaşamak istiyoruz.

Erdoğan'a: "Sanatçı müsveddesi" demiş. Aynaya bak göreceksin kim müsvedde

Demokrasi, herkesin düşüncelerini ifade ettiği, yargı bağımsızlığının olduğu, özgür medyanın olduğu, gücü kontrol ettiği rejimin adıdır. Demokrasilerde aykırı kişiler vardır. Bunların başında sanatçılar gelir. Onlar gücün önünde eğilmezler. Sanatçı dik durur. Metin Akpınar ve Müjdat Gezen iki değerli sanatçılarımız. İkisinin de tiyatroda ve sinemada kalıcı eserleri vardır. Devekuşu Kabare vardı. Gider, siyasetçilerin hicvedildiğini izlerdik. Demokrasi tahammül rejimidir. 'Beni kimse eleştiremez' diyor. Sen kimsin? Ben cumhurbaşkanıyım' diyorsan kimse sana cumhurbaşkanı demiyor. 'Kadıköy'de oturanlar kaymak tabaka' lafı var. Müjdat Gezen de ona 'haddini bil' demiş. Sanatçının eleştiri hakkı vardır. Yargıda hesabını vereceksin diyorsunuz. Hitler de o talimatı veriyordu. Anayasa cumhurbaşkanı tarafsızdır, diyor. Sen tarafsız mısın? Bir partinin genel başkanısın. Bir grubun cumhurbaşkanısın. Nasıl seçimle geldiğini, TV kanallarına kurduğun baskıyı gayet iyi biliyorum. Sanatçı müsveddesi demiş. Aynaya bak göreceksin kim müsvedde.

"Evren döneminde de 'kimseye konuşmayacaksın' diyorlardı"

TTB'nin 27 Aralık'ta duruşması var. Savaş halk sağlığı sorunudur' demiş. Ne var bunda? Gazi Mustafa Kemal 'Savaş zorunlu olmadıkça cinayettir' diyor. Ölümü kim savunur? STK'lerin ensesinde boza pişirmek asla doğru değil. Bunlar 20 Temmuz sivil darbesinden sonra oldu. Kenan Evren dönemine aç bak. O zaman da parayı veren dışarı çıkıyordu garibanlar içeride kalıyordu. O zaman da 'kimseye konuşmayacaksın' diyorlardı. Demokrasi konusunda kimsenin aşık atamayacağı tek parti vardır o da CHP'ir. Senin gibi bir zorbanın seçilmesi için anayasa değişikliğine evet dedik. Sen Said-i Nursi'nin kitaplarını yasakladın biz mahkemye gittik. Bizim demokrasi anlayışımız 81 milyon içindir.

"Halkı için değil cebi için çalışanlara dur demek zorundayız"

2019 bütçesi AK Parti-MHP'nin ortak oylarıyla kabul edildi. Bu bütçe sömürülen Türkiye'nin dışarıya kaynak aktarmasının yolunu açan bir bütçesidir. Asgari ücreti 2020 TL açıklamışlar. Niye 2200 TL değil. 2200 TL'yi CHP'nin bütün belediyelerinde uygulayacağız. Hiçbir işçinin işine son vermeyeceğiz.
Çalışanların yüzde 40'ı asgari ücretle geçiniyor. Bu bütçe asgari ücretin altında alan 1 milyon 800 bin işçiye bir şey veriyor mu, inşaat işçilerine ne veriyor? Biz ezilenlerin yanındayız. Halkı için değil cebi için çalışanlara dur demek zorundayız.

"Bütçe çiftçiye hiçbir şey getirmiyor"

(TOKİ işçileri) 1 senedir arkadaşlarımız aylıklarını alamayıyorlar. 1 yıldır nasıl geçiniyorlar? Sokağa çıksalar hak arasalar tutuklanırlar. Saraya kapaklandırlar işçinin derdi nedir bilmiyorlar? Bu arkadaşlara yazık değil mi? İnşaatı yapıyorlar. O görkemli binaları yapanlar bunlar değil mi? İçinde oturanlara milyon dolarlara satacaksın işçiyi açlığa mahkum edeceksin.

Seyit Talaşlı Konya'da oturuyor. Geceleri az maaşlı bir işle çalışıyor. Gündüzleri hasta anne babasına 2'si hasta 4 çocuğuna bakıyor. Para yetmiyor çocuklarının yüzüne bakamıyor intihar ediyor. Bu sarayın ne dini ne ahlakı var. 16 yılda geldiğimiz tablo bu. Yazık günah değil mi bu insanlara. Bu bütçe emekliye bir şey getiriyor mu, şimdilik bir şey yok. Çiftçiye hiçbir şey getirmiyor. Tam tersine çiftçinin 154 milyar lira alacağı var, 2006'dan beri ödemediler.

Çiftçiye traktör yetiştiremiyoruz, diyor (Erdoğan). Çiftçi kardeşim beni dinle. Traktör üretimi yüzde 32 azaldı, satışları önceki yıla yüzde 68 oranında düştü. Sana efuli, ejder meyvesi yetiştiremiyoruz. Malatya'da kendisini yakan çiftçi vardı, o çiftçi Japon çiftçisi miydi?

Bir bakan var, çiftçi çok çok çalışır az az kanazır. Ne yazık ki kanun bu, diyor. Peki Fransız, İngiliz, Güney Kore çiftçisi çok çok kazanıyor da bizim çiftçi az az kazanıyor. Bu genel kanun değil kibir abidesi sarayın kanunu.

1990'lı yıllarda nohut üretimi 8 milyon dekar alanda yapılırdı. 2017'de 4 milyon dekar olmuş. Çifçi 2018'de 2,5-3 TL'den sattı nohutu. Yetmiyor nohut ithalatı yapıldı. 118 milyon dolar ödendi. Kilosu 7 TL'ye geliyor. Bizim çiftçiye 2,5-3 TL, yabancıya 7 TL. Bunların yatacak yeri yok. Gırtlağına basıp yabancıdan alıyorlar. Bir de diyorlar ki 'biz vatanseveriz.'

"275 bin taşeron işçisi var hala"

Esnafın durumu daha felaket. Hiçbir şey vermiyor ama vergi, sigorta primini alıyor, bol bol af getiriyor. Suriyeli dükkan açar vergi vermez, bizimki vergi öder. Benim görevim öncelikle kendi esnafımın hakkını korumaktır. Git Kapalıçarşı'ya, Ostim'e. Gidemez, giderse 3 bin korumayla gider. Halkından kopuk dünyada başka devlet adamı yoktur. Esnaf vergi verir ama Erdoğan kilosu 4 bin TL'lik çay içer. Esnafın derdini anlar mı?

275 bin taşeron işçisi var hala. Yakınlarınız, dayılarınız, amcalarınız iş güvencesi, kadro istiyorsanız gidip oyunuzu vereceğiniz parti bellidir. CHP'ye gelip oyunu vereceksin.

"AK Parti'ye oy vereceğim diyor. Ver kardeşim, daha çok sürünürsün"

İşsizliğe çare üretmiyor 2019 bütçesi. Maraş'ta 1000 kişilik geçici işçi alınacak, başvuran 11 bin kişi. Maraş'ın tecihi AK Parti'ye oy vereceğim diyor. Ver kardeşim, daha çok sürünürsün.

"Türkiye'nin sömürülmesi üzerine kurulan bir tezgahla karşı karşıyayız"

Fabrika kuracaksın, işçiler çalışacak, üretim oalcak, üretilenler ihraç edecek. İşiz kendisini yakıyor, sokağa çıkamıyor, çocuğunun yüzüne bakamıyor. Bu hale memleketi 16 yılda getirdiler. Dışarıdan yönetilen bir iktidarla karşı karşıyayız. Yeni bir tezgah kurdular. Netanyahu,'ya Türkiye'yi kötüle dediler. Orada da seçim var. Bu kadar İsrail'e kızıyorsan damadını niye İsrail'e gönderdin? Neyin pazarlığını yapıyor. Bu işler doların da ötesinde. Türkiye'nin sömürülmesi üzerine kurulan bir tezgahla karşı karşıyayız. En kullanışlı adam Erdoğan'dır. Yarın göreceksiniz, hepsi güyüzüne çıkacak. Al takke ver külah yola devam ediyorlar. Bunu aydınlatacak olan bizleriz. Arka arkaya dava açıyorlar. Sen değil feriştahın gelse susturamaz.

"Saray ve merkezinde obezite merkezi açacaklar yedikleri haramı kusmasınlar diye"

2. 100 günlük icraat programını açıkladılar. Kibir abidesi şunu yapacağız, bunu yapacağız, dediler. Bir tane fabrika kuracağız yok. Obeziteyle mücadele için 30 obezite merkezi açılacakmış. Sarayda açılacak herhalde. Vatandaşın karnı aç kardeşim. Saray ve merkezinde obezite merkezi açacaklar yedikleri haramı kusmasınlar diye.

"Sömürü düzeninden hala ders çıkarmadınız mı?"

2005'te Erdoğan 'fabrika kurmayacağız' demişti. Diyarbakır'da miting yapıyor havuz medyası tarihi miting diye veriyor. Bir yurttaş 'fabrika istiyoruz' diyor. Birkaç defa tekrarlayınca Erdoğan, 'Şunu bilin AK Parti iktidarı buralara fabrika yapmayacak. Bedavaya alışmayın' dedi. Diyarbakırlılar gitti oy verdiler. Diyarbakır'a gitti cezaevi kuracağız, dedi, gittiler oy verdiler. Hala uyanmadınız mı, işsizlik diye canınız yanıyor. Sömürü düzeninden hala ders çıkarmadınız mı?

İkizdere'de çay fabrikası yapılacaktı,  tasarruf nedeniyle çıkarıldı. Fabrikada kimse bedava çalışmıyor. Alınteri döküyor. Şimdi askeri fabrikaları satıyorlar. Bir şey kalmadı, tank-palet fabrikasını satacaklar. Yandaşa satacaklar.

"11 bin doları kim yedi?"

Saraydaki kibir abidesi, kişi başına milli geliri 11 bin dolara çıkardık, diyor. 5 kişilik bir aileye yılda 55 bin dolar gelmesi lazım. Yılda 291 bin TL yapıyor. Ayda 24 bin TL yapıyor. Ayda 24 bin TL almayan bütün ailelere sesleniyorum, bu parayı kim yedi? Haramilere hizmet eden bir iktidar var. Milletin anasına küfredenler etrafında, kankan başüstünde taşıyorsun. Ya garibana? 11 bin dolar nerede?
10 ayda borçlu vatandaşların sayısı ekim sonu itibariyle 31 milyona dayandı. 10 ayda 55 milyar lira faiz ödediler bankalara. Saray ve çevresinin bütün amacı tefecilere hizmettir. Bu yıl 71 milyar 880 milyon TL ödenen faiz. 2019'da ödenecek faiz 117 milyar TL.

"Türkiye iliklerine kadar sömürülüyor"

Bunlar dolarları bozdurun, dediler. Hazine ve Maliye Bakanı açıkladı dolar bazında tahvil çıkardılar. Gayrimillier. Avro üzerinden yüzde 2,5, dolar üzerinden yüzde 4 faiz veriyor. Aynı bakanlık bir açıklama daha yaptı. Yabancılara da tahvil satacağım, diyor. Onlara avro üzerinden 5.25, dolar üzerinden 7,5. Türkiye iliklerine kadar sömürülüyor. Sömürenlerin başında kibir abidesi geliyor. Türkiye'nin durumu düzelir. Yetkiyi verin, düzelteceğiz. Bunlar haram yemeye alışmışlar, itibar sayıyorlar. Baştan tasarruf yapılırsa aşağıya yansır.

"Martta sandıklara gideceğiz bir bahar havası estireceğiz"

AKP'li bir belediye... 1 metrelik hortumun fiyatı 1.72 kuruş. Bu belediye 78 TL'den alıyor. Balık baştan kokar. Başka bir belediye plastik topl 33 kuruş pyasa değeri, belediye 60 TL'den alıyor. Meşhur İSKİ'leri var. Bildiğimiz araçlar 100 km'de 4 litre benzin yakıyor. Bunların araçları 100 km'de 400 litre yakıyor. Hazine müsteşarlığına bir adam getiriyorlar. Lojman veriyorlar beyefendi 'saraya yakın oturmam lazım' diyor. 3500 TL'ye kiralıyor. 223 bin TL'lik mobilyayalarla döşüyor içini. Bunları engellerseniz kriz aşılır.

Bizim çocuklarımıza karşı sorumluluğumuz var. Martta sandıklara gideceğiz bir bahar havası estireceğiz. Ekrem İmamoğlu İstanbul'da, Mansur Yavaş Ankara'da kazanacak, Mersin'de, Adana'da, Antalya'da her yerde kazanacağız."