Kılıçdaroğlu: Türkiye'yi yönetecek kişinin 'Türkiye'nin çözülemeyecek sorunu yoktur' demesi lazım, bu ülkenin sorunlarını çözmeye talibim

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Sinop'ta muhtarlar buluşmasında konuştu.

Kılıçdaroğlu'nun konuşması şöyle:
"Yeni bir siyaset anlayışı getirmek istiyoruz. Siz soracaksınız ben cevaplayacağım. Türkiye'yi yönetecek olan kişiyle halkın yan yana gelmesi lazım. Türkiye'yi yönetecek kişinin 'Türkiye'nin çözülemeyecek sorunu yoktur' demesi ve nasıl yapacağını anlatması lazım.

27,5 yıl devlette hizmet ettim. Hepiniz vergi ödersiniz paranın nereye harcandığını TBMM belirler. Altyapısı Hazine ve Maliye Bakanlığı'nda oluşur. 

Şehirde planlama oluyorsa köyde de olur. Planlama için muhtar yetkili olmalı. Muhtar dinlenmiyorsa orada sorun çözülmez. Muhtarın yetkilendirilmesi lazım. 

Bu kardeşiniz bu ülkenin sorunlarını çözmeye talip. Çözeceğim. 1 ayda 128 milyar dolar nereye gitti? Bu parayla bütün köylerin altyapı dahil sorunları çözülürdü. 

Araştırmak isteyen Merkez Bankası başkanı görevden alındı. Tüyü bitmemiş yetimin parası bu. 1 haftada eridi 128 milyar dolar. Kim aldı? Esnafa, emekliye, işsize, sanayiciye soruyorum, hayır diyorlar. Tüyü bitmemiş yetimin hakkını savunamayanlar Türkiye'nin kalkınmasına katkıda bulunamazlar. 

HDP ile neden bir aradasınız diye sordular. Bizim bir Millet İttifakı var. 4 parti var. HDP ayrı parti biz ayrı partiyiz. Biz hiçbir zaman HDP ile beraber bir parti olduk demedik. Ama bizim bir özelliğimiz var. Biz zulmün, haksızlığın karşısında susmayız.

Zorla istifa ettirilen Melih Gökçek'in hakkını ben savundum. Bursa, Balıkesir büyükşehir belediye başkanları AK Partili idi. 

Kürt kökenli vatandaşlarımız... Kimliği, inancı, yaşam tarzı ne olursa olsun herkese saygı göstereceksiniz.

Benim inancımız herkes bir değer içinde doğar. Benim görevim saygı göstermek. Siyaset kimlikler, inanç, yaşam tarzı üzerinden yapılmaz. Bu 3 alanı toplumu bölmek için egemen güçler ülkeye soktu.

Türkiye'de siyaset yanlış bir mecrada gidiyor, düzeltmek için uğraşıyoruz. Kürtler AK Parti'ye oy verince sorun yok, CHP'ye oy verince PKK'lı bunlar... Bayrağıyla, vatanıyla sorun olmayan herkesin başımızın üstünde yeri var.

Küçük şeylerden, birbirimizi kıracak şeyler üzerinden siyaset yapmamalıyız. 

Orman köylüleri Türkiye Cumhuriyeti tarihindeki en yoksul kesimdir. Çalıştıracaksın, sigortasını yatıracaksın, parasını ödeyeceksin. Geçen seneden daha düşük gelir alıyorlar. Bu doğru değil.

Su kaynağı azaldı. Genç ağaçlar kesiliyor. Her canlıya saygı göstermek zorundasınız. Yaşlı ağaç kesilir. Ekosistem var. Bizden sonrasına da güzel bir dünya bırakmak zorundayız. Adalet sadece insanlar için geçerli değildir. Bütün canlılar için geçerli. 

2 milyon 750 bin çocuğun internete erişim imkanı yok. Bu sadece sisizn köylerinnizde değil İstanbul'da bazı semtlerde bile ulaşılamıyor. 

Turgut Özal'ın en büyük yatırımlarından birisi Türk Telekom'du. İletişim altyapımızı planladı ve uygulamaya koydu. Telekom'un görevlerinden biri de bütün ülkeye interneti ulaştırmaktı.

Telekom'un 6,5 milyar dolara Hariri ailesine verdik. Hariri ailesi Türk bankalarından kredi aldı, geliri aldı, bakır kablolarını sattı. Bankalara borcu ödemeye gelince ben ödemiyorum, dedi. Zararı sizler çektiniz. İnternet altyapısını yapmadı. Ben ve arkadaşlarım bağırdık. Devlet soyuldu, dedik. Benim dışında bağıran olmadı. Sizin sorumluluğunuz yok mu? Defalarca anlattım ama herkes kulaklarını kapadı. 

Köylerde yaşlılar kaldı, gençler yok. Gençler niye dursun. Devleti yönetenlerin o gençlerin nasıl kalacağını söylemesi lazım. 

(İktidar) Ne kadar yoksul yarattıysa o kadar fazla oy aldı. Kabahat bizde. Ankara'da laf edersin, gitmezsin çayını, kahvesini içmezsin, bir sürü laf edersin. Sonra 'vatandaş bize oy vermedi' dersin. Vermez. 

Son 10 yılda CHP'deki değişim siyasi tarihteki en büyük değişimlerdendir. 

2018'de ekonomik kriz kapıdaydı, basın toplantısı yaptım. 13 maddede şunları yapmalısınız, dedim. Yapmadılar. Hala bir şey yapmazlarsa daha kötüye gidecek. Çiftçi, emekli, işsiz... 10 milyon 750 bin işsizimiz var. Ne olacak bunlar? 

Sorunlar çözülür, bütün mesele hakça devleti yönetmek. Verginin bir ksımını cebe atar kalanını yandaşa verirse siyasetçiler bu sorunlar çözülmez.

Tarım Kanunu, 'devlet her yıl milli gelirinin en az yüzde 1'ini çiftçiye vermek zorundadır' diyor. Devleti yönetenler 'ben kanuna uymam' diyor. Dava açın, hakkınızı isteyin, dedim. Korkuyor açmıyorlar. 

'Bize özel kalem müdürü değil bekçi lazım' dediniz. Ben özel kalem müdürü değil yardımcı personel dedim. Yardımcı personel verilmeli dedğimde itiraz ediyorlar. Milletvekilinin, cumhurbaşkanının var. Siz de seçiliyorsunuz. Onlara verilen hak sizelre niye verilmiyor. Siz maaş aldığınızı sanıyorsunuz. Ödenek veriyorlar. İzin aldığınızda kesiliyor. 

Muhtarlık demokrasinin temel taşıdır. 1833 yılında ilk muhtarlık seçimi Kastamonu Taşköprü'de yapılmıştır. Bir mahallede veya köyde en fakir aileyi muhtar bilir. Sosyal yarfımları neden muhtarlar aracılığıyla dağıtmıyoruz. 

Doğruları söylemeye devam edeceğim. Siyasi büyük hırslarım hiç olmadı. İnsanları ezeyim yerimde kalayım, cebimi doldurayım diye derdim olmadı. 

Her muhtarlığın bütçesi olacak. 

Sizinle belediyenin işbirliği yapması kanuna göre yasak. Çünkü muhtarlığı belediye kanunu kamu görevi olarak kabul etmiyor. Kanun kabul etse belediyeyle işbirliği yapmanız mümkün olabilir. 

82 değişik kanunda muhtar adı geçer. Bir muhtarlık kanununuz yok. Biz hazırladık. Bütün muhtar derneklerine gönderdik. Eksiğimiz olabilir, tamamlayın, dedik. 

Türkiye Muhtarlar Birliğinin kurulması lazım.

Akılla, bilgiyle, birikimle bütün sorunlar çözülür. Sorunların yüzde 90'ı 4 yıl içinde çözülür. Türkiye'de para var ama kimin için var? Fakir fukara için mi beşli çete için mi?

Hükümet asgari ücreti 2825 TL yaptı. Biz CHP'li belediyeler 3100 TL yaptık. Koskoca devlet niye 3100 TL yapmıyor. Bu bir siyasi tercihtir. Parayı kimin için harcayacağınız siyasi tercihtir. Biz halktan yanayız."