loading
close
SON DAKİKALAR

Kılıçdaroğlu ve Akşener Bursa'da düzenlenen ortak mitingde halka buluştu

Kılıçdaroğlu ve Akşener Bursa'da düzenlenen ortak mitingde halka buluştu
Tarih: 28.03.2019 - 15:05
Kategori: Siyaset

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener Bursa'da Gökdere Bulvarı'nda düzenlenen ortak mitingde halka hitap etti.

Akşener'in konuşması şöyle:
"Mustafa Bozbey (Bursa adayı) yapacaklarından bahsetti, genel seçimlere yönelik tek kelime etmedi, Cumhur İttifakı'nın genel başkanlarına tek kelime etmedi. İşte Millet İttifakı bu anlayışla kuruldu. Millet İttifakı, MHP seçmenine de, AK Parti seçmenine kardeşimizdir, demeye devam edecek. Onlar sabah akşam iftira ettiler. Bana PKK'lı dediler. Kandil'le sözleşme imzaladığımı söylediğimi söylediler. Hadi oradan be, sen Kandil rezilliğini, Habur, Oslo rezilliğini ortaya koyarken biz uyardık. Bize cevap olarak 'kandan beslenirler' dediniz. İYİ Parti'nin 29 belediye meclis üyesinin PKK'lı olduğunu gazeteden yayınladılar. Aramızda bizzat Süleyman Soylu'nun iftira attığı Abdullah kardeşim var. Abdullah, Kocaeli İYİ Parti belediye meclis üyesi adayımız. (Meclis üyesi adayı: Ben bugün AK Parti'de yer alsaydım PKK'lı değildim. İYİ Parti'de olduğum için gurur duyuyorum. PKK'lı değilim, PKK'ya karşı verdiğim mücadeleyi herkes biliyor.) 
Zannettiler ki onlardan korkacağız, arkadaşlarımızı önlerine atacağız. Onlardan korkan onlar gibi olsun. Erdoğan bunu hep yapıyor. Hep iftiralarla seçim kazandı. 29 arkadaşımız içinde 2'si şehit düşen 2 aslanın kuzeni. 29 kişinin ortak noktaları Kürt kökenli olmaları. AK Parti'li olsalardı Kürt kardeşlerim olacaktı, bizimle oldukları için PKK'lılar. Hadi oradan be. 
-Bu bir yerel seçim. Adaylar seçilecek, muhtar, belediye meclis üyesi, belediye başkanı seçeceğiz. Kendi adaylarımıza oy istemek için buradayız. Tepedekiler en ağır hakaretleri birbirlerine edip kanka olabiliyorlar. Sakın ola ki dostlarınızla, ahbaplarınızla kötü olmayın. 1 Nisan'da hayat kaldığı yerden devam edecek. Bütün bu tehdit dilinin ana noktrası ekonomi. Ekonominin içine tükürdüler. Damat var ne söylediği belli değil. Damat kayınpeder el ele verdi çiftçi öldü, emekli sürünüyor. 3600 ek göstergeyi söz verdi yerine getirmedi. Asgari ücret bizim zorumuzla 2020 TL oldu enflasyon yüzünden eridi. İşsiz, umutsuz gençlerin sorunlarını konuşturmamak için her şey söylendi. Tenceredeki yangını kapatamadılar. Bütün fabrikalarımızı sattılar, 70 milyar dolarlık fabrika sattılar yerine 1 fabrika kurmadılar. Bir tarım bakanı var şaka gibi. 25 ilde patates ekmek yasak. Mısır'dan, İran'dan ithal, benim çiftçim terörist oldu. Söyleyince bozuluyormuş. Hapsettirecekmiş beni. Elinden geleni ardına koyma. Biz bu arkadaşı muhtar olamaz denilen dönemde başbakan yaptık, cumhurbaşkanı yaptık. Sonunda bizi düşman ilan etti. 
Bilerek, isteyerek tarımı bitirdiler. Ben köylü kızıyım. Tütün, ayçiçeği, mısır, buğday yetiştiricisi bir ailenin kızıyım. O zamanlarda bir ton tütün yetiştirince bir evlat evlendirirdiniz., bugün çiftçi borçlu. O komedyen mi, bakan mı, danışman mı ne olduğu belirsiz arkadaşa sormak isterim nasıl olur da 'Bu adilere ders verin' dersin? Adi olan sensin. Şirazesinden, zıvanadan çıktılar. Onun için Antep vekili seçmenine öküz dedi. Sensin öküz.
Cumhurbaşkanı güya hanımefendi diye bir kavram uydurdu, siz kadınlar o güyanın ne anlama geldiğini kulağı çekerek anlatacaksınız. Milli irade dedi, Meclis'e delik dedi. Mansur Yavaş'a, Ekrem İmamoğlu'na, seçildiği takdirde görevden alırım, dedi. Milli iradeye ihanet etti. Çekin o kulağı yeniden milli iradeye saygı duysun. 
-Ülkücü kardeşlerime sesleniyorum: Fatiha bilmezler denildi. Kan emiciler, vampirler diyen bu iktidar anlayışının kulağını çekeceksiniz ki 'dönüp ülkücüler fatiha biliyormuş, özür dilerim' desin ağzını doldura doldura."
Kılıçdaroğlu'nun konuşması şöyle:
"-Mustafa Bozbey Nilüfer'de yaptığını Bursa'da hayata gçeirecek. Bursa beton değil tarihi kimliğine kavuşacak. Bursa tarihiyle, tarımıyla değil mobilyasıyla da adını duyuracak. Mustafa Bozbey hava kirliliğinden çevreye her şeyle ilgilenecek. Seçildikten sonra siz de ben de denetleyeceğim.
-Beka sorunu var diyorlar. Beka sorunu var demek, Türkiye Cumhuriyeti yok edilmek üzere demek. Sizin Türkiye'den haberiniz yok. Türkiye bölgesinin en kuvvetli devletidir. Niye illa ki beka sorunu var diyorlar? Başka bir beka sorunu var. Muhtar seçeceğiz, ne beka sorunu olacak? Türkiye'nin beka sorunu yoktur, Türkiye üretimden koparılmadığı sürece, herkesin işinin, aşının olduğu sürece hiçbir beka sorunu yoktur. Vatandaşı korkutarak oy almak istiyorlar. Vatandaş korkar mı? Mustafa Bozbey'i seçeceğiz, güzel iş nasıl yapılır öğrenecekler. İşsizlikten söz edemiyorlar, işsizliği yarattılar. Ekonomiden söz edemiyorlar. Emeklinin hali meydanda, esnaf siftah yapamıyor, söz edemiyorlar. İftira atıyorlar. Vatandaşımız her şeyi biliyor. Sandığa giderken elinizi vicdanınıza koyun öyle  oy kullanın. Geçmiş seçimlerde AK Parti'ye oy veren kardeşlerime seslenmek isterim. 17 yıl tek başına iktidar yaptınız. Başbakanlığı kazandığında Keçiören'de bir daireye oturdu 'ben milletin vekiliyim' vekillerin milletin arasında olması lazım' dedi. Arkasından 2 trilyon doların üzerinde vergi topladı. Arkasından fabrikaları 70 milyar dolara sattı, yetmedi devleti 500 milyar dolar borca soktu. AK Partili kardeşlerim '17 yılın sonunda bizi neden soğan kuyruğuna soktun, diye sormalı. Dönüp 'onlar varlık kuyruğu' dedi. Vatandaşla dalga geçilir mi? Oraya gidenler fakir fukara. O varlık kuyruğu olsa kuyruğun en başında sen olurdun, ben seni bilmez miyim.
Sarayda oturanların işsizlik sorunu yok. Vatandaşın mutfağında buzdolabı bomboş. Saraydakilerin çoocuklarının hepsinin işi var. Bir babanın çocuğuna harçlık verememesi, annenin çocuğunu aç yatırması nedir, bilemezler. Sarayda kibir abidesi oturuyor, herkesi aşağılıyor. Sizin onlara bir ders vermeniz lazım. 
Bizim büyük dedelerimiz üzüm, incir, tütün, buğday sattılar fabrika yaptılar. 21. yy'a geldik fabrika satıyoruz, üzüm, patates, soğan, domates alıyoruz. Nasıl oldu da Türkiye bu hale geldi? İntihar eden çocuklarımız var, iş bekliyorlar. Onların iş derdi yok.
-Milliyetçilik bayrağını, vatanını sevmek olmaktır, vatandaşlar arasında ayrım yapmamaktır. Milliyetçilik tank palet fabrikalarını yabancı bir orduya satmak değildir. Sakarya'daki tank palet fabrikasının bugünkü değeri 20 milyar dolar. Dünyada lanında 5 büyük fabrikadan birisi. Bunu 25 yıllığına Katar ordusuna sattılar, bir Allah'ın kulu bilmiyor? Türkiye'nin tank palet fabrikası 25 yıllığına kaça satıldı? Katar emirinin verdiği uçağın karşılığı olabilir mi diye sordum, daha karşılık alamadım. Erdoğan 'tank palet fabrikasını yenileyecektik, 50 milyon dolar bulamadık ondan verdik' dedi. Suriyelilere 35 milyar dolar buldun, fabrikaya mı bulamadın? Fabrikadaki işçiler dilekçe verdiler, 'devletin sırları var burada, sırların yabancı bir orduya satılmasına ortak olmak istemiyorum' dediler. Asıl vatansever onlar. 
Fabrika bizim, işçiler bizim, makineler bizim, Katar yapıp bize satacak.Bunlar olurken kendisine milliyetçi diyen Devlet Bahçeli'nin suskun kalmasını anlayamıyorum. Rahmetli Ecevit 'Biz milliyetçiliği Kıbrıs'ın Beşparmak Dağları'na, afyon tarlalarına yazdık' diyordu.
-Mustafa Bozbey, kooperatif kuracak, her şeyi kendi köylüsünden alacak. O da kazanacak, Bursa'da yaşayanlar da kazanacak. 
İzmir'de her doğan çocuğun kapısına süt konur. Kooperatiften alıyor. Bir ayıptan söz edeceğim. Ekonomik kriz çıktığından tanzim satış çadırları kurdular, Antalya'dan bir grup iş adamı TIR'larla bedava ürün verdiler, halka verin, diye. O bedava aldıkları ürünleri parayla sattılar. İnsanda biraz ahlak olur. İzmir'de her aileye 10 kilo soğan, 10 kilo soğan verildi, kapılarını çalarak... Bursa'da da aynısı yapılacak. 
-Bir siyasetçi için en büyük onur harcanan her kuruşun hesabını halka vermektir.
-Hep birlikte huzur içinde yaşayalım istiyoruz."
Kaynak : Vişne Haber Ajansı-www.istanbulgercegi.com

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları