loading
close
SON DAKİKALAR

Kılıçdaroğlu: Yeni program IMF programıdır. IMF heyeti geldi, günlerce konuştular, yeni programı yapıp damadın eline verdiler

Kılıçdaroğlu: Yeni program IMF programıdır. IMF heyeti geldi, günlerce konuştular, yeni programı yapıp damadın eline verdiler
Tarih: 02.10.2019 - 13:29
Kategori: Siyaset

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Meclis tatilinin ardından düzenlenen ilk grup toplantısında konuştu.

Kılıçdaroğlu'nun konuşması şöyle:
"Önemli bir toplantı gerçekleştirdik. Uluslararası Suriye Konferansı düzenledik. Orta Doğu alev alev yanıyor. Suriye, Yemen, Irak ateş içinde. Türkiye'de iktidarın yapması gereken bir toplantıyı sorumluluğumuzun bilinciyle biz yaptık. Teklif ettik iktidara düzenleyin, dedik kabul edilmedi. 100'ün üzerinde yabancı gazeteci, 22 ülkeden gözlemci ve konuşmacı katıldı. Yaptığımız çalışmanın tarihsel önemi açıkça ortaya çıktı.
Ankara ile Şam arasındaki yolun barışa giden en kestirem yol olduğu belirttik. Suriye'nin geleceğine ancak Suriye halkı karar verir dedik. Başka ülkenin içişlerine karışmamanın altını çizdik.
Amerika ve Rusya arasında savrulmamak için egemenlik, iyi komşuluk ilişkilerine dayalı bir Suriye politikası izlemeliyiz. 
Suriye yönetimi başta olmak üzere meşruluğu kabul edilmiş aktörleri çağırıp konuşalım, diplomasiyi etkin kılalım dedik. 
Bütün hamlelerimizi yeniden gözden geçirmeliyiz, dedik. 
Suriye yeniden güvenli olduktan sonra ülkemizdeki Suriyelilerin ülkesine dönmeleri teşvik edilmeli, dedik.
Bunu yapması gereken iktidar. Ama iktidar ABD ile Rusya arasında savruluyor. Harcadığımız para 40 milyar dolar. Bunu fakir fukara ödüyor. Her vatandaşın bunu iyi bilmesini isterim. Ülkenin çıkarlarını biz mi yoksa ABD ile Rusya arasında savrulan yönetim mi savunuyor?
Suriye'de kadınlar, çocuklar ölmüş umurlarında değil, siz de ona teşne oluyorsunuz. 
Süleyman Şah Türbesi'ni koruyabilseydiniz Suriye'nin doğusu diye bir şey olmazdı. Kendi vatan toprağından türbe kaçıranlar kahraman kesildi. Türkiye Orta Doğu'da batağa saplanmış durumda. Türkiye'yi buradan çekip çıkarmak istiyoruz.
-Bir deprem yaşadık. Telefonlar çalışmadı, iletişim kuramadık, her şey çöktü. Yapmamız gereken çok iş var. İstanbul'da yaşayıp AKPye oy veren kardeşlerime seslenmek istiyorum, sadece AK Parti iktidarlarında kaç para toplandı biliyor musunuz? 36 milyar dolar. İlk depremden sonra İstanbul'un, Marmara'nın yenilenmesi gerekiyordu, ek kaynaklara ihtiyaç vardı. Ecevit kanun getirdi, ek vergiler getirdi. Onlar bir süre yönettiler, 2002-2019 Erdoğan yönetimi... 17 yılda 36 milyar dolar para toplandı. Depremden sonra deprem vergileri nereye harcandı, diye sordum bana tepki gösterdiler. Biz dile getirince 'sırası mı' diyorlar. Nereye gitti bu paralar. 29 okulda okuyan çocuklarımız başka okullara gönderildi. Bir kısmı 99 öncesi bir kısmı 99 sonrası yapılmış. Sen 29 okulu dahi depreme dayanıklı hale getirmemeişsin. Ben tüyü bitmemeiş yetim vergi verirken bunu sormayacak mıyım? 
-15 Temmuz darbe girişiminden sonra kapmanya açıp yardım topladılar. 309 milyon TL... Nereye gitti bu paralar. Hükümet cevap vermiyor. İşin garibi 15 Temmuz mğadurları da sormuyor. Niye sormuyorsunuz, o paralar sizin için toplandı, beyler yesin diye toplanmadı. Hesabını veren yok. İş yandaşlara gelince her türlü para var. 
Senin depreme dayanıklı evini yapmadılar ama 5'li çeteyi kurtarmak için 1 milyar 615 milyon TL verip Finans Merkezi'ni kurtardılar. Parayı yiyip bitirdiniz, borçlandınız, askeri fabrikalar dahil hepsini sattınız. 
Bunları AK Partili ve ülkücü kardeşlerime anlatıyorum. Bizler biliyoruz, hakkı, hukuku, adaelti savunuyoruz. Sizler de bizim gibi yetim hakkından, fakir fukaradanyana olun. Kafamızı aklımızı birilerine kiraya veremeyiz. 
-Yeni Ekonomi Programı açıklandı. Her programdan sonra işsizlik artıyor, zamlar kapıya dayanıyor. Damada metin vermişler, çık bunları anlat diye. Damat ne anlar işsizlikten. Damat kayınpederi gibi kibir abidesi. 
Yeni program IMF programıdır. Eski program tutmadı, IMF heyeti geldi, günlerce konuştular, yeni program yapıp damadın eline verdiler. 
IMF heyeti bizim arkadaşlarla görüşünce gerçek ortaya çıktı. Daha önce McKinsey'i araya koymuşlardı, oradan IMF'ye gideriz, diye. 
Hedefledikleri büyüme oranı yüzde 2,3'tü. Yeni açıkladıkları binde 5.  
Kişi başına milli gelir 10 bin doların üstüne çıkacaklardı şimdi 9 bin 993 dolar. Bütçe açığı 98 milyar olacaktı yeni hedef 138 milyar. Enflasyon yüzde 8,8 öngörmüşlerdi şimdi yüzde 12'nin üzerinde. 
IMF daha önce neyi dayattıysa yine aynı şeyi dayattılar. Kıdem tazminatını sınırlıyorlar. Memur, işçi ve emekli aylıklarını enflasyona değil hedeflenen enflasyona endeksleyin diyorlar. Batan şirketleri kurtarın... Kurtarmaya başladılar. 5'li çeteden birine 1 milyarın üstünde para koyup şirketi aldılar. 
Verigleri artıracaklar. 
Soysal güvenlik kara delik haline dönüştü. Emeklilik yaşını 65'e çıkarttılar, emekli aylıklarını 1000 TL azalttılar, açık giderek büyüyor. Nasıl kapatacaklar merak ediyoruz. 
Elektriğe zam geldi. Hakkari'de Hüseyin Alim evli, 1 kızı var, engelli. 1 yıldır mum ışığında yaşıyor borcunu ödeyemiyor diye. Saraydakinin haberi var mı? Sarayda oturanlar bu memlekete hizmet ediyor mu, etmiyorlar. Tek amaçları saraya ve çevresine hizmet etmek.
Arkadaşlarım Urfa'ya gidip dertlerini dinlediler. Pamuk üretiminin yüzde 42'sini tek başına sağlıyor. Pamuk üreticisi perişan. 
Buğday ithalatına 1 milyar 296 milyon dolar ödedik. Ocak-ağustos arasında. 
Mısıra ödediğimiz para 557 milyon dolar. Ayçiçeğine 339 milyon dolar. Pamuğu ABD'den, Yunanistan'dan ithal ediyoruz. Bizim çiftçiler sürünüyor. Saraydaki öyle buyuruyor. 
Kızgınlığım saraya değil seni açlığa mahkum eden siyasi partiye gidip oy vermene. İnsan biraz aklını kullanır. Esnafta da var aynı kafa. Sen iktidara getirdin. Oy veriyorsun, beni mahvetti, diyorsun. 17 yıldır bunu öğrenemedin mi? 
Gübreye, ilaca, elektriğe yüzde 60 ile yüzde 100 arasında zam geldi. Seni bu hale kim getirsiyse seçimler gelince oyunu kullan. Senin hakkını hukukunu savunacak tek parti var, onun adı da CHP.
-Her şeyi sattılar, dünyanın borcunu aldılar. Borcun milli gelire oranı yüzde 61,9'a çıktı. Tam bir borç batağı. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez... 
Baktılar ki borçları yönetemiyorlar Borçlanma Genel Müdürlüğü kurdular. Düyun-u Umumiye. Bu bile Türkiye'nin ne kadar kötü yönetildiğini gösteriyor. 
Vatandaşın bankalara olan borcu 540 milyara çıktı. Bunların sonucu işsizliktir. Saraydakiler işsizlik nedir bilmezler. 
İşsizlerin büyük kısmı gidip AK Parti'ye oy veriyor. Niye işsizsin, düşün. Eğitim aldın, askerlik yaptın, iş istiyorsun. Her saat başı Londra'daki bir avuç tefeciye ödediğimiz faiz 2 milyon 73 bin 64 TL.
-Yeni yasama yılını dün açtık. 100. yılı kutlayacağız. Milli Kurtuluş Savaşı'nı yöneten Meclis'tir. Her vekil milli iradeyi temsil ediyor. Her vekil Türkiye'nin çıkarlarını savunmak zorunda. 
Bu süreç 15 Temmuz'a kadar geldi. 15 Temmuz gecesi bu meclis bombalanırken vekillerimiz görev yaptılar, darbaeye karşı çıktılar. Ama 20 Temmuz'da Türkiye sivil darbe yaşadı. Meclis'in gazilik unvanı şaibeli hale geldi. Bütün yetkiler alındı. Bakanlar Meclis'e gelemezler, gelmiyorlar. Ülkeyi yönetenlerden birisi hariç hiçbiri seçimle gelmedi. Parlamentoda olan gruplar ise bir kişinin iki dudağına teslim oldu. Kendi bağımsız iradesini ifade etmekten korkar hale gelmişlerdir. Sayın Erdoğan bir konuşma yaptı dün. Metne baktığınızda AK Parti genel başkanı sıfatıyla yaptığı konuşmaydı. Bir yerinde, 'Milli iradenin tecelligahı olan TBMM'nin itibarını gözetilmesini her şeyin üstünde tutmamız gerekiyor. Milletimizin ve milletvekillerinin sesine hiçbir zaman kulağımızı ve  yüreğimizi kapatmadık, kapatmayacağız' dedi. Orada dur. Bari doğruları söyle, ayıptır. Anayasaya göre TBMM'nin yürütmeyi denetim yetkisi var. Yazılı soru sorar bilgi istersiniz. Anayasa yazılı soru önergesinin en geç 15 gün içinde cevaplanması gerektiğini söyler. Gerçek şu: 27. yasama döneminde 18 bin 895 soru sorulmuş. Zamanında cevap verilenlerin oranı yüzde 7. Hiç cevaplanmayanların oranı yüzde 61,5. Milli iradeye karşı çıkıyor, seni tanımam diyorsun burada gelip konuşma yapıyorsun. Baştan kapatmışsın kulağını, doğruyu söyle bari. 
TBMM'nin itibarıyla oynuyorlar atamayla gelen bakanlar. İtibar erozyonu yaşıyor TBMM.
Cevap verilenlerin çoğu da uyduruk. Çoğunun ülke yönetiminden, bakanlıktan haberi yok. ÖSO'ya aylık veriyor musunuz diye soruyorlar. Cevap: TSK, Cerablus ve Afrina'de huzurun sağlanması için çalışmaya devam etmektedir. Biz diyoruz bayram haftası o diyor mangal tahtası. 
TBMM başkanına sözüm var. İtibarı korumak onun görevi. Soru önergeleri işine gelmediğinde geri gönderiyor. Sayın başkan böyle uyduruk cevap geldiğinde geri gönderiyor musun? 
Anayasa 6. madde egemenliğin kullanılması hiçbir surette kişiye, zumreye, gruba bırakılamaz, diyor. Siz bıraktınız. Atamayla gelen adam neden siyasi demeç verir?
-Kayınpeder-damat ülkeyi yönetiyor. Kriz gittikçe derinleşiyor, işsizlik gittikçe artıyor. Bu krizden hasarsız aşmak için 5 şey yapmak gerek. Birincisi cumhurbaşkanı tarafsız olmalı. Partili cumhurbaşkanı olmaz. TBMM başkanı bir partinin genel başkanını Meclis açılışında konuşturmamalıdır. O konuşuyorsa bütün genel başkanlarına söz versinler, biz de konuşuruz. Cumhurbaşkanı kabul etmiyor ki ben AK Parti'nin başkanıyım, diyor.
-Bu memlekette adalet yok. Hakim siyasi otoriteden talimat alıyorsa adalet yoktur. 
Saygı Öztürk yazdı, büyük gürültü çıkar dedim bir şey olmadı. Bir savcı iddianmae hazırlıyor. Metro inşaatında göçük oluyor 2 işçi hayatını kaybediyor. 23 Eylül'de olacak duruşma. Avukat UYAP'a girip bakıyor kendilerinden habersiz 2 duruşma yapılıyor. Karar vermişler. Birisinin yurt dışına çıkış yasağı kaldırılıyor. Nereden bulacağız adaleti? O iki işçinin hakkını kim savunacak. Çürüyen bir adalet mekanizması, çürüyen bir devlet yönetimi. Yazıktır. 
SODEV araştırıyor, 'sizce Türkiye'de makam sahibi ile sıradan vatandaş mahkemelik olsa eşit koşullarda yargılanır mı' sorusu soruluyor. Hayır diyenlerin oranı yüzde 79. Evet diyenlerin oranı yüzde 17,3. İbret belgesidir bu. Devlet yönetimi şeffaf olmalı.
Sayıştay'ın raporları yayınlandı. 63 bin çocuğa süresi geçmiş aşı yapılmış. 1 yıl önce ölenlere ölmmiş gibi fatura kesilmiş. Kemoterapi ilaçlarının bedeli Elazığ Şehir Hastanesi 1 TL'ye Adana Şehir Hastanesi 350 TL'ye, Isparta 97 TL'ye yapıyor. Soygun düzeni bu. İçişleri Bakanlığı 350 derneğe yardım yapıyor. Hangi derneğe ne kadar yardım yapılmış belli değil. Çürüyen bir devlet yönetimiyle karşı karşıyayız. 
Ekonomik krizin faturası vatandaşa çıkıyor, ensesi kalınlara çıkmıyor. 
Topla Ekonomik Sosyal Konseyi dedik. 3 ayda bir toplanması gerekiyor, 2009'dan bu yana toplanmadı. IMF ile görüşüp IMF'nin sözünden çıkmıyorlar. Dolar üzerinden yapılan sözleşmelerin TL'ye çevirmeleri lazım."
 
Kaynak : www.istanbulgercegi.com

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları